30 Saniyelik Özet
- Genellikle çocuklarda görülür, ancak yetişkinlerde de görülebilir.
- En sık uzun kemiklerde görülür, ancak herhangi bir kemikte görülebilir.
- Belirtileri arasında ağrı, şişme ve hareket kısıtlılığı yer alır.
- Anevrizmal kemik kisti, tedavi edilmezse kemiğin kırılmasına ve diğer komplikasyonlara neden olabilir.
Anevrizmal kemik kisti nedir?
Genellikle 5 ile 15 yaşları arasındaki çocuklarda görülen Anevrizmal kemik kisti tekrarlamaya meyillidir. Her eklemde ortay çıkabilen Anevrizmal kemik kisti sıklıkla omurga, pelvis ve diz eklemlerinde görülmektedir. İyi huylu olan Anevrizmal kemik kistleri büyüme ve genişleme eğilimi göstermekle birlikte lezyonlar kan dolu olmaktadır.
Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülen Anevrizmal kemik kisti hızlı bir büyüme göstermektedir. Bu sebeple de kısa süre içerisinde tedavi edilmesi gerekir. Anevrizmal kemik kistleri kendiliğinden ortaya çıkabildikleri gibi bazı vakalarda vücudun herhangi bir yerindeki kemik büyümesinin ikincil reaksiyonu olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bunun yanında yapılan araştırmalarda hastaların yaklaşık üçte birlik kısmında eşlik eden tümörlerin yüksek insidansı görülmüştür. Anevrizmal kemik kistleri iyi huylu tümörler olmakla birlikte kemiğin içerisinde gelişmelerinden dolayı kemiğin incelmesine neden olmaktadır.
Anevrizmal kemik kisti belirtileri
Anevrizmal kemik kistlerinin en karakteristik özelliği ağrı olmaktadır. Kemik dokusunun incelmesine neden olan bu kistler doku yetmezliği nedeni ile şiddetli ağrılara neden olabilmektedir. Hastalığın ilk dönemlerinde hissedilen ağrılar belirgin olmamaktadır. Ancak ilerleyen dönemlerde özellikle kemiklerin kırılması durumunda ağrılar şiddetlenebilir ve bazı vakalarda sürekli hale gelebilir. Bu sebeple de kemik kırığı söz konusu olduğunda kırığın travma sebebiyle mi yoksa kist sebebiyle mi kırıldığının belirlenmesi son derece önemli olmaktadır.
Bunun yanında Anevrizmal kemik kisti belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır:
- Azalan hareket aralığı
- Zayıflık
- Sertlik
- Etkilenen bölgenin üzerinde sıcaklık hissi
- Büyüme alanında görülen deformeler
- Şişme
Anevrizmal kemik kisti hangi kemiklerde görülür?
Anevrizmal kemik kisti genellikle uzun kemiklerde görülmektedir. Bu kemiklerin içerisinde femur olarak adlandırılan uyluk kemiği, tibia olarak adlandırılan kaval kemiği ve humerus olarak adlandırılan kol kemiği bulunmaktadır.
Bunların yanında anevrizmal kemik kisti nadiren küçük kemiklerde de görülmektedir. Bunların içerisinde el ve ayak kemikleri bulunmaktadır. Daha nadir olarak ise omurga, pelvis ve kaburga gibi kemiklerde de görülmektedir.
Bunların yanında anevrizmal kemik kistleri genellikle tek bir kemikte görülmektedir. Ancak bazı vakalarda birden fazla kemikte görülebilir.
Omurgada anevrizmal kemik kistinin görülmesi
Anevrizmal kemik kistinin omurgada görülmesi nadir görülen bir durumdur. Bu hastalarda lezyon özellikle bel bölgesinde ya da göğüs bölgesinde görülmektedir. Omurgadaki anevrizmal kemik kistleri herhangi bir belirti vermez. Bu sebeple de rastlantısal olarak keşfedilir. Bunun yanında lezyonun büyümesi omurilikteki sinirlerin baskı altında kalmasına neden olabileceği için sinir sıkışması ve ağrı gibi semptomlar görülebilir.
Anevrizmal kemik kistine bağlı vertebra kırığında belirtiler neler olabilir?
Anevrizmal kemik kistinin omurganın üzerinde gelişmesi durumunda kemiklerin zayıflamasına ve kırılmasına neden olmaktadır. Bu durumun sebep olduğu semptomlar ise şunlar olmaktadır:
- Özellikle kırık kemiğin üst kısmında görülen şiddetli sırt ağrıları
- Omurganın hareketlerinin kısıtlanması
- Omurga bölgesinde hassasiyet
- Omurga bölgesinde gittikçe artan ağrı
- Omurgadaki sinirlerin baskı altında kalmasından dolayı bacaklarda uyuşma, zayıflık ya da karıncalanma gibi sinir semptomları
- Kırıktan kaynaklanan sırtta, belde ve boyunda deformasyonlar
- Solunum güçlüğü
- Öksürük
- Nefes almada zorluk
Anevrizmal kemik kisti özellikleri
Anevrizmal kemik kistlerinin özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkün olmaktadır:
- Anevrizmal kemik kistleri her ne kadar tümör olarak adlandırılsalar da gerçek bir kist özelliği taşımazlar. Bunun yerine agresif bir lezyon olarak tanımlanırlar.
- Kistler hastaların %70’inde tek başına görülmekle birlikte, hastaların %30’un özellikle dev hücreli tümörlerle birlikte görülebilmektedir.
- Pelvis yerleşimi nadirdir. Ancak hastaların yaklaşık olarak %20’snde omurga kemiklerinin arka kısmını tutmaktadır.
- Röntgen filmlerinde kemiğin dış kısmını genişleten ve incelten litik lezyon olarak saptanmaktadır.
- Genellikle merkezden uzağa yerleşir
- MR görüntülerinde kemik yıkımı daha net bir şekilde görülebilmektedir.
- Nadiren yumuşak doku tutulumları görülür.
- Tekrarlama ihtimali %14 ile %34 arasında değişiklik göstermektedir ve tekrarlama süresi 2 yıl olmaktadır.
Anevrizmal kemik kisti nedenleri
Anevrizmal kemik kistinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak erkek çocuklarında kız çocuklarından daha fazla görülmesi sebebiyle sık sık yaşanılan travmaların sebep olduğu düşünülmektedir.
Anevrizmal kemik kisti tedavisi
Anevrizmal kemik kistinin tedavisinde lezyonun bulunduğu kemiğin ve kemiğe verdiği zararın değerlendirilmesi gerekir. Daha sonrasında bu kriterlere göre tedavi planı uygulanmaktadır.
Anevrizmal kemik kisti ameliyatı
Anevrizmal kemik kistinin tedavisinde en sık tercih edilen yöntem cerrahi operasyondur. Özellikle lezyonun tamamen çıkarılabileceği konumda olması durumunda tercih edilir. Bu yöntemin en büyük dezavantajı ise kemik içerisinde tümör hücrelerinin kalabilme ihtimalidir. Bu sebeple de bu hücreler yeniden Anevrizmal kemik kistinin oluşumuna neden olabilirler.
Anevrizmal kemik kistinin cerrahi yöntemler ile alınmasından sonra çimento ya da greft uygulaması yapılmaktadır. Uygulanan bu dolgu maddeleri kemiğin mekanik olarak güçlenmesini sağlamasını yanı sıra lezyonun yeniden oluşumunun engellenmesinde de görev almaktadır. Tekrarlama ihtimalinin yüksek olmasından dolayı ise daha sonrasında hastalara koter, burr, alkol ya da fenol uygulaması önerilmektedir. Bunun yanında lezyonların kanla dolu olmasından dolayı kisti besleyen ana damarların anjiyo ile tıkanması gerekebilir.
Bunun yanında lezyonun küçük kemiklerde görülmesi durumunda kemiğin cerrahi olarak tamamen çıkarılması da gerekebilmektedir. Ayrıca kemiğin aşırı derecede hasara uğraması durumunda da uygulanmaktadır. Bu durumda hastalara kadavralardan kemik nakli yapılmaktadır.
Ameliyatın Özeti
Ameliyatın Süresi: 1-3 saat
Anestezi Yöntemi: Genell
Hastanede Yatma Süresi: 1-3 gün
İşe Dönme Süresi: 2-4 Hafta
Sıvı nitrojen tedavisi
Sıvı nitrojen tedavisi hastalığın tekrarlamasının önlenmesi için uygulanmaktadır. Bu sebeple de genellikle cerrahi işlemden sonra uygulanmaktadır. Bu yöntemde alkol, sıvı nitrojen ya da fenol gibi maddeler kullanılmaktadır. Bu maddeler gözle görülemeyen tümör hücrelerinin yok edilmesinde etkili olmaktadır.
Bu tedavi yönteminde kullanılan sıvı nitrojen lezyon olan bölgeye püskürtülerek uygulanmaktadır. Bu işlem sayesinde dokular -1800 derecede donar. Daha sonrasında hızlı bir şekilde normal sıcaklığa getirilir. Bu ısı farkı tümör hücrelerinin parçalanarak yok olmasını sağlar.
Radyoterapi
Anevrizmal kemik kistinin tedavisinde radyoterapi nadir kullanılan bir yöntem olmaktadır. Bunun sebebi ise radyoterapinin başarı oranının düşük olmasıdır. Bunun yanında birçok farklı yan etkisinin bulunması da radyoterapinin tercih edilmeme sebepleri arasında yer almaktadır.
Bunların yanında anevrizmal kemik kisti tedavisinde radyoterapi kistin boyutunu küçültmek ve sebep olduğu belirtilerin hafiflemesi için kullanılmaktadır. Bu sebeple de belirli vakalarda uygulanabilmektedir.
RF Ablasyonu
Anevrizmal kemik kistinin tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem de RF ablasyonu olmaktadır. Bu yöntemde yüksek frekanslı elektromanyetik enerji kullanılmaktadır. Bu enerji sayesinde kistin içerisinde sıvı buharlaştırılarak kistin duvarı yok edilmektedir.
Bu işlem özel bir cihaz kullanılmaktadır. İşlemin uygulanması için cilde küçük bir kesi açılmaktadır. Daha sonrasında cihazın iğnesi kiste doğru ilerletilir ve kistin içerisinde yerleştirilir. Bu sayede enerji kiste uygulanmış olur.
RF ablasyonu anevrizmal kemik kisti tedavisinde en güvenilir yöntem olarak görülmektedir. Ancak bu tedavinin uygulanabilmesi için kistin boyutu ve yerleşimi önemli olmaktadır. Ayrıca hastanın genel sağlık durumu da tedavinin planlanmasında önemli olmaktadır.
Anevrizmal kemik kisti tanı kriterleri
Anevrizmal kemik kistinin tanı alabilmesinde en önemli faktörler hastanın yaşı ve şikayetleri olmaktadır. Hastaların şikayetleri üzerine çekilen grafi görüntülerinde kemiklerde bir miktar genişleme örmek mümkün olmaktadır. Ancak hastalığın ilk dönemlerinde bu genişlemeler gözle görülemeyebilir. Bu sebeple de diğer tanı yöntemlerinden yardım alınması gerekmektedir.
Şikayetlerin ya da kemik kırığının nedeninin tam olarak anlaşılabilmesi için uygulanabilecek en iyi yöntem MR görüntülemesi olmaktadır. Bu sayede ödem, kemik hasarı, kemiğin içerisinde kist görünü ve kemik yıkımı net bir şekilde görüntülenebilir. Daha net görüntülerin alınabilmesi için ise BT taraması gerekebilir.
Anevrizmal kemik kistinin belirlenmesinden sonra ise tümörün disiplinler arası bir anlayış ile incelenmesi gerekmektedir. Bu disiplinlerin içerisinde patoloji, ortopedi, radyoloji ve onkoloji bulunmaktadır.
Anevrizmal kemik kistinin kesin bir şekilde tanı alabilmesi için ise biyopsi uygulamasının yapılması gerekmektedir. Bunun için de hafif sedasyon altında özel biyopsi iğneleri ile uygulama yapılmaktadır. Anevrizmal kemik kistinin tanı almasından sonra en kısa süre içerisinde tedavinin uygulanması zorunlu olmaktadır. Çünkü Anevrizmal kemik kisti agresif yapılı bir hastalık olmaktadır.
Anevrizmal kemik kistlerinin patolojik inceleme ile teşhis edilmesi mümkün olmaktadır. Patolojik incelemede alınan dokular mikroskop altında incelenmektedir. Bu inceleme süreci içerisinde şu bulgular üzerinde durulmaktadır.
- Anevrizmal kemik kistinin en karakteristik özelliği kanama oluşmasıdır. Bu sebeple de mikroskobik incelemede kistin içerisinde koyu renkli alanların oluşmasına neden olmaktadır.
- Anevrizmal kemik kistinin özelliklerinden birisi de fibröz adı verilen bir tür bağ dokunun bulunmasıdır. Bu bağ doku kistin duvarını oluşturmaktadır.
- Mikroskop incelemesinde enfeksiyon varlığına da bakılmaktadır. Çünkü kemik kisti kemik dokusu ile temas halinde bulunur ve bu temas dokunun iltihaplanmasına neden olur.
- Anevrizmal kemik kistinde görülen kanama sonrasında kistin içerisinde demir birikimi olmaktadır ve bu duruma hemosiderin adı verilmektedir.
- Son olarak mikroskop incelemesinde rieske hücrelerinin varlığı araştırılmaktadır. Nadir görülen bir bulgu olmakla birlikte kistin içerisinde bulunan hücrelerin özelliklerinin değişmesine neden olmaktadır. Bu sebeple de kistin içerisinde bulunan hücreler daha hızlı bir şekilde artar. Bu durum da kistin hızlı bir şekilde büyümesine neden olur.
Anevrizmal kemik kistini taklit eden kist hidatik nedir?
Kist hidatik bir parazit enfeksiyonudur. Primer konağı köpekler olmasına rağmen insanlarda da görülmektedir. Genellikle akciğerlere ve karaciğere yerleşen bir enfeksiyon olmasına rağmen %4 oranında kemiklerde de görülebilmektedir. Kemiklere yerleşmesi durumunda ise genellikle omurgalarda görülmektedir. Kist hidaktiğin bu özelliklerinden dolayı Anevrizmal kemik kistini mükemmel bir şekilde taklit etmektedir. Bu taklit özellikle görüntüleme yöntemleri ile ayırt edilemez.