PRP Saç Tedavisi

PRP saç tedavisi nedir?

Birçok farklı sağlık sorunun yardımcı tedavilerinden birisi olan PRP kişinin kendi kanından elde edilen plazmanın yeniden sorun olan bölgeye enjekte edilmesidir. Kişinin kendi kanından özel bir cihaz ile elde edilen plazmanın onarıcı gücü son derece yüksek olmaktadır. Bu sayede hücre yenilenmesi yavaşlayan bölgelerdeki hücreleri hareketlendirerek iyileşmenin desteklenmesini sağlar.

Platelet Rich Plasma kelimelerinin baş harflerinden oluşan PRP saçlı deriye de uygulanabilen bir yöntem olmaktadır. Saçlı deriye PRP uygulanması saç köklerinin kısa bir süre içerisinde güçlenerek saç telleri kalitelerinin artmasını ve kalınlaşmasını sağlamaktadır. Saç köklerinin onarılmasını da sağlaması açısından saç dökülmesi ya da zayıf saçları olan kişiler tarafından tercih edilen bir yöntem olmaktadır.

PRP tedavisinde materyal olarak kişinin kendi kanının kullanılmasından dolayı herhangi bulaşıcı bir hastalık ya da alerji riski de bulunmaz. Ayrıca saç foliküllerinin de kısa süre içerisinde iyileşmesini sağlayarak kişilerin eski sağlıklı saçlarına kavuşmasını sağlar.

PRP saç tedavisi nasıl uygulanır?

PRP saç tedavisi birkaç basit adımda tamamlanan bir tedavidir. Ancak 2 ile 4 hafta arasında değişen sürelerde birkaç seans halinde uygulanması önerilmektedir. PRP saç tedavisinin adımları şunları içermektedir:

• Öncelikli olarak kişiden 10- 20 ml kan alınır.
• Alınan kan özel bir tıbbi cihaza yerleştirilir. Bu cihaz kana santrifüj ve mikrofibrasyon işlemleri uygular. Bu sayede kandaki kırmızı kan hücreleri ayrıştırılır. 
• Bir önceki işlemden elde edilen platelet ve trombosit saç köküne uygulanmak için hazır hale gelir.
• Son olarak ince bir enjeksiyon iğnesi yardımı ile elde edilen plazma saç köklerine enjekte edilir. 

PRP saç tedavisi cerrahi bir yöntem değildir. Bu sebeple de ayakta uygulama yapılmaktadır.

PRP saç tedavisini kimler uygulamalıdır?

PRP saç tedavisi genel olarak saç ve saçlı deri ile ilgili çeşitli problemler yaşayan kişilerin tercih ettiği bir yöntem olmaktadır. Özel olarak bakıldığında ise aşağıdaki şikayetleri bulunan kişiler için uygun olan bir yöntem olmaktadır:

• Saç derisi hastalıkları
• Saç dökülmesi
• Zaman içerisinde zayıflayan saç tellerine sahip olmak
• Uzamayan saçlar
• Kolay kırılan saçlar

PRP saç tedavisi kimlere uygulanmaz?

Saç sağlığı ya da saç dökülmesi ile ilgili problem yaşayan kişiler için en başarılı seçeneklerden birisi olan PRP saç tedavisinin uygulanmayacağı hasta grupları bulunmaktadır. Bu gruplar kesin kontrendikasyon durumları ve rölatif kontrendikasyon durumları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Kesin kontrendikasyon durumları

PRP saç tedavisinin kesinlikle uygulanamayacağı durumlar içerisinde şunlar yer almaktadır.

• Uygulama yerinde lokal enfeksiyon bulunması
• Patelet disfonsiyon sendromu
• Sepsis
• Kritik trombositopeni
• Hastanın onayının olmaması
• Hemodinamik dengesizlik

Rölatif kontrendikasyon durumları

Bazı durumlarda PRP saç tedavisinin uygulanıp uygulanmayacağı hastanın ve uzman doktorun kararına bağlıdır. Bu durumlarda PRP saç tedavisinin yapılması önerilmez. Bu durumlar içerisinde şunlar yer alır:

• Uygulamadan önceki 48 saat içerisinde NSAI kullanımının olması
• Kanser hastaları
• Uygulama alanına son bir ay içerisinde kortikosteroid uygulamasının yapılmış olması
• Kan sulandırıcı ilaç kullanımı
• San iki hafta içerisinde kişilerin sistematik bir şekilde kortikosteroid kullanması
• Hemoglobinin 10 mg/ dl’den düşük olması
• Sigara kullanımı
• Platelet kaynaklı kan hastalığının bulunması
• Akut ya da kronik enfeksiyonlar
• Otoimmün hastalıklar
• Kronik akciğer patolojisi olanlar
• Gebeler
• Emziren kadınlar

PRP sonrası saç yıkama 

PRP saç tedavisinin uygulanmasından ardından saçın yıkanması için 24 saat beklenmesi gerekmektedir. Bunun dışında dikkat edilmesi gereken noktalar içerisinde şunlar da yer almaktadır. 

• PRP işleminden sonra saçların yıkanmasında kullanılacak olan şampuanların sert olmaması gerekmektedir. Bunun için doğal ya da bebek şampuanlarından yararlanılabilir.
• İlk yıkamada saç bakım ürünlerinin kullanılmaması gerekmektedir. 
• Uygulamadan sonraki ilk 72 saat içerisinde sert kimyasallar, perma ve saç boyası kullanılmaması gerekir.

Saç PRP tedavi sonrası nelere dikkat edilmeli?

PRP tedavisi cerrahi bir işlem olmamasından dolayı işlemden sonra kişiler normal yaşamlarına hemen geri dönebilirler. Ancak işlemden sonra saç yıkama yönergelerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bunun dışında dikkat edilmesi gereken noktalar içerisinde şunlar yer almaktadır. 

• PRP uygulamasından sonraki 72 saat içerisinde alkol ve sigara kullanılmaması gerekir.
• İşlemden sonraki 72 saat boyunca güneş maruziyetinden kaçınılması gerekmektedir.
• Uygulamadan sonraki 5 gün boyunca antienflamatuvar ilaçların kullanılmaması önerilmektedir.
• PRP işlemlerinden önce ve sonra kan inceltici ilaçların kullanılmaması gerekmektedir.

PRP’nin saça faydaları nelerdir?

PRP yönteminin saça uygulanması durumunda beklenilen sonuçlar içerisinde şunlar yer almaktadır.

• Yapılan araştırmalarda erkek tipi dökülmede erkeklerde PRP tedavisinin başarı oranı %71,4 olmaktadır. Erkek tipi dökülmelerde kadınlardaki başarı oranı ise %73,4 olmaktadır.
  
  
• Plazmanın içerisinde yer alan epidermal büyüme faktörü keratin ve lif üretimini uyarmaktadır. Bu durum da hücre büyümesini destekler.
  
  
• Plazmanın içerisinde yer alan büyüme faktörü dönüştürme özelliği sayesinde yeni kan damarlarının büyümesini desteklemektedir.
  
  
• Vasküler endotel büyüme faktörü ise mevcutta var olan damar sistemindeki damarların büyümesini uyarmaktadır.
  
  
• Fibroblast büyüme faktörü ise doku onarımı esnasındaki granülasyonu desteklemektedir.
  
  
• Trombositten türetilmiş büyüme faktörü hem kolajen hem de proteoglikan sentezini arttırmaktadır. Diğer bir yandan makrofajları ve fibroblastları uygulama yapılan bölgeye çekilmektedir.
  
  
• Kolajen uyarıcı faktörünün etkisi ise sağlıklı doku ve kan hücrelerinin büyümesini sağlamak için makrofaj proliferasyonu uyarmaktadır.
  
  
• İnterlökinler, keratinositler ve makrofajlar ise fibroblast farklılaşmasını etkinleştirmektedir. Bunun yanında sağlıklı hücrelerin artmasını sağlarken hasarlı dokuların onarımını destekler.
  
  
• Son olarak plazma içinde bulunan keratinosit büyüme faktörü cildin iyileşmesi için koşulların olgunlaşmasını sağlamaktadır.

Saç ekimi sonrası PRP ne zaman yapılır?

Saç ekiminden sonra PRP uygulamasının yapılması gittikçe yaygınlaşan bir uygulama olmaktadır. Uygulamanın bu kadar çok tercih edilmesinin sebebi ise PRP uygulamasının saç ekimi işleminin başarısını arttırmasıdır.

PRP işleminde saç köklerinin daha hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlamasından dolayı doğru zamanda uygulanması son derece önemlidir. Saç ekiminden sonra ilk PRP uygulamasının saç ekiminin 10. gününde yapılması gerekmektedir. Daha sonraki uygulamaların ise 1. 3. ve 6. ayda yapılması gerekmektedir. Tedavinin başarılı olabilmesi için daha sonraki aylarda da saç ekim merkezi ile koordineli bir şekilde planlanması gerekmektedir.

Saç için PRP mi mezoterapi mi daha iyi bir seçenek olmaktadır?

Saç sorunları için en çok tercih edilen seçeneklerden olan PRP ve mezoterapi yöntemleri saç dökümünün azalması amacıyla uygulanmaktadır. Bu sebeple de her iki yöntem de farklı teknikler ile aynı sonuca ulaşmaktadır. Bu sebeple de hangi yöntemin seçileceğine karar verirken aralarındaki birkaç fark göz önüne alınabilir.

Saç mezoterapisi uygulamalarında vitamin ve mineral karışımı saçlı deriye enjekte edilmektedir. Bu sayede saç kökleri direkt olarak beslenmesi sağlanmaktadır. Uygulama öncesinde kan testleri yapılarak eksik olan vitamin ve minerallerin belirlenmesi gerekmektedir.

PRP işleminde ise kandaki büyüme faktörleri kullanılarak yapılan enjeksiyondur. Bu sebeple de sadece saç dökülmesinde değil saç ile ilgili diğer problemlerin giderilmesinde de etkili olmaktadır.

Farklı işlem özelliklerine sahip olan PRP ve mezoterapi yöntemleri aynı anda da uygulanabilmektedir. Hatta birçok kişi için birbirini tamamlayan iki yöntem olarak kullanılmaktadır. Bu sebeple de birlikte uygulanması durumunda başarısı artmaktadır.

PRP saç tedavisinin zararları

2009 yılından bu yana tüm dünyada uygulanan bir yöntem olan PRP yönteminin hastalar üzerinde herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Hastaların kendi kanlarının kullanılması sebebi ile herhangi bir hastalığın bulaşması ya da alerjik reaksiyon görülmesi söz konusu değildir.