Boyun Fıtığı

Mar 06, 2022

KISA YOL

Bilgisayar karşısında, masa başında uzun saatler geçiriyor ve spor faaliyetlerini yapmıyorsanız veya genetik olarak kas yapılarınız normalinden zayıfsa, boyun fıtığı için risk gurubunda olduğunuzu belirtmek istiyoruz. Saatlerce bilgisayar karşısında çalışmak ve hareketsizlik sonucu meydana gelebilen boyun fıtığı, birçok kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Ancak günümüzde yerini almış olan beyin ve sinir cerrahisinde ki yeni geliştirilmiş yöntemler, teşhis ve tedavi süreçlerini olduğundan fazla kısaltarak, yaşam kalitesinin yükselmesine neden olmaktadır.

Boyun Fıtığı Nedir?

Vücudumuzda yer alan omurga, dikey yönde etki yapan vücut ağırlığı ve dış kuvvetlere karşı koymanın yanı sıra, hareket fonksiyonunu da yürüten iskelet sistemimizin en önemli parçalarından biridir. Bu yüzden hareketli olmak ve sabit kalmak gibi çatışan iki özelliğe sahip olmalıdır. Bu iki özellik ise, omurganın bölümlü yapısı ve omurlar arasında yer alan dislekler tarafından sağlanmaktadır. Dislekler dikey yönde dönme ve yan yana eğilme sırasında uygulanan kuvvetleri emerler. Kişilerin iki ayak üzerinde ki duruşu da, disk üzerine yansıyan kuvvetleri artırmaktadır. Sonuç olarak omurlar arasında yer alan diskler, yaşla belirlengenşerek zamanla yıpranmaya başlamaktadır. Yük emme yetenekleri ve dayanıklılıkları azalır. Bu yüzden de fıtıklaşma gelişebilir.

Boynun fazla bir ağırlık taşımamasına rağmen hareketli yapısı sebebiyle bozulması ve disk fıtığı görülme riski oldukça yüksek olarak gözlemlenmektedir. Boyun bölgesinde yer alan her omur, cismi hizasından çıkan sinirlerde sırta ve kollara yayılarak, bu bölgelerin duyu ve hareketini sağlamaktadır. Omurgalar arasında ki disk dokusunun jelatın kıvamında ki iç kısmının, daha da kuvvetli bir bağ dokusundan oluşan dış kısmı yırtarak omurilik ve sinirlere baskı yapması sonucu boyun fıtığı meydana gelmektedir.

Boyun Fıtığı Belirtileri

Omurilik ve sinir köklerini etkileyen boyun fıtığı 30 ve 40’lı yaşlarda gözlemlenen kronik rahatsızlıklar arasında yerini almaktadır. Boyun fıtığının belirtileri fıtığın yerine, hastalığın belirtilerine, hastalığın sürecine ve ciddiyetine bağlı olarak kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Günümüzde yer alan en sık karşılaşılmakta olan boyun fıtığı belirtileri şu şekilde gözlemlenmektedir:

  • Parmak uçlarına kadar yayılarak uyuşma ile seyreden ağrı olması
  • Tek taraflı vücut bölgesine yayılan kolda ağrı olması
  • Yürüme güçlüğü ve dengesizlik oluşması
  • Ağrı ve uyuşma ile birlikte yayıldığı kolda kuvvet kaybı olması
  • Ele alınan cisimleri yere düşürmek

Boyun fıtığı akut ve kronik olarak iki döneme ayrılmaktadır. Akut dönemde: nukleus pulpozus’un serbest olarak dışarı çıkması ya da fıtıklaşması durumu söz konusu iken, kronik dönemde: kemikte osteofit (kemikte gagalaşmaların oluşumu) ya da çoğunlukla omurga sistemini oluşturan yapıların yaygın dejenerasyonu ile servikal spondilozis ismi verilen bir tablo söz konusu olmaktadır. Boyun fıtıklarında gözlemlenmiş olan akut boyun disk fıtıklaşmaların da tek yanlı kürek kemiğinde ve göğüste üst ekstremiteye yayılan ağrılar hissedilmektedir. Ayrıca bu ağrılar, ıkınma, öksürük ve hapşırma gibi olası faaliyetlerde de arttığı gözlemlenmiştir. Ağrı ve uyuşukluğun sıklaşması ve belirli bir süre zaafı içerisinde yatak istirahatına geçilmediği durumunda mutlaka bir beyin ve sinir cerrahına başvurulmalı oluşan tüm şikâyetler eksiksiz doktora bildirilmelidir.

Boyun fıtığının patlama belirtileri

Boyun fıtığının patlaması durumunda fıtığın bulunduğu bölgede bazı belirtiler görülebilmektedir. Bu belirtiler içerisinde ise şunlar yer alır.

  • Uyuşma
  • Karıncalanma

Bu belirtiler fıtığın olduğu tarafta başlar ve daha sonrasında omuzlara ve kollara doğru yayılma gösterir. 

Sinir köküne göre boyun fıtığının belirtileri

Boyunda 7 adet omur bulunmaktadır. Fıtıklaşmanın görüldüğü diskler ise görülen belirtiler üzerinde etkili olmaktadır. Buna göre hastalarda görülen belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • C+- C% arasında fıtıklaşma görülmesi durumunda ağrı ve karıncalanma omuza yayılabilmektedir. Deltoid kas ve diğer kaslarda güçsüzlük hissedilebilir.

  • C5- C6 diskleri arasında fıtıklaşma görülmesi durumunda ise elin başparmakları tarafında ağrı ve karıncalanma ya da uyuşukluk hissedilebilir. Bunun yanında biceps ve önkoldaki ekstansör kaslarında güçsüzlük yaşanabilmektedir. Bu disk fıtığın en yaygın olduğu disklerden birisi olmaktadır.

  • C6- C7 diskleri arasında fıtıklaşma görülmesi durumunda ağrı, karıncalanma ve uyuşukluk elin orta parmağında görülebilmektedir. Bunu yanında trisepslerde, parmak ekstansörlerinde ve diğer kaslarda zayıflık görülebilir. Bu disk aralığı fıtıklaşmanın en sık görüldüğü disk olmaktadır.

  • C7- T1 arasındaki fıtıklaşmasının olması durumunda ön kolun dış kısmında ve serçe parmakta ağrı, karıncalanma ve uyuşukluk hissedilmektedir. Parmakların tutma yerlerinde ve diğer kaslarda güçsüzlük yapar.

Boyun Fıtığı Nedenleri

Boyun fıtığı pek çok nedenlerden meydana gelmektedir. Boyun bel kısmına göre daha narin bir yapıda yerini almıştır. Bu yüzden boyunda meydana gelen deformasyonlar daha erken yaşlarda da başlandığı gözlemlenmiştir. Sürekli masa başında oturmak, sürekli aynı noktaya bakmak, boynu uzun süre aynı pozisyonda tutmak, televizyon ya da tablet karşısında uzun süre vakit geçirmek, soğuk klima ısısına kısa veya uzun bir şekilde maruz kalmak ve günlük egzersiz yapmamak boyun fıtığı nedenleri arasında yerini almaktadır.

Boyun fıtığı bazı bireylerde yapısal özelliklere bağlı olarak ta ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla ince, narin ve uzun boyunlu insanlarda boyun fıtığı, kısa boyunlu insanlara nazaran daha çok görüldüğü gözlemlenmektedir. Çünkü bu tip inanların kas yapıları daha zayıftır. Ayrıca çevresel faktörler ile yaşam biçiminden diğer insanlara kıyasla daha kolay etkilenmektedirler. Boynu kötü kullanmakta bu insanlarda söz konusu ise bu kişiler daha yüksek oranlarda boyun fıtığı riskini taşımaktadırlar. Kısa boyunlu ve basık kafa yapısına sahip olan bireylerde ise, boyun fıtığının görülme oranı neredeyse hiç yok denecek kadar azdır.

Sigara kullanan kişilerde de boyun fıtığı riski oldukça fazladır. Özellikle genç yaşlarda sigaraya başlayan kişilerde boyun yapısı çok daha kısa sürede bozulduğu gözlemlenmiştir. Sigara akciğer kanserine genel olarak 20 yıl kadar bir zaman zaafı içerisinde neden olurken, sigara içen kişilerde ilk 5 yıl içerisinde boyun fıtığı vakalarına rastlamak mümkün hale gelmiştir. Ayrıca genetik faktörlerde boyun fıtığı üzerinde büyük rol oynamaktadır. Eğer kişilerin ailelerinde boyun fıtığı vakaları varsa, o kişilerin de boyun fıtığı vakasıyla karşılaşma olasılığı çok daha yüksektir.

Yine uygunsuz çalışma ve uyuma pozisyonları boyun fıtığına zemin hazırlamakta büyük rol oynamaktadır. Özellikle oturur vaziyette uyuyakalmak önemli bir boyun fıtığı faktörü olarak bilinmektedir.

Boyun Fıtığı İçin Risk Faktörleri

  • Boynun yanlış hareket ve yanlış pozisyonda kullanılması
  • Travma geçirmek, trafik kazası, bankacılık, şoförlük gibi mesleklerde çalışmak
  • Uzun süreli bilgisayar karşısında zaman geçirmek
  • Boyun kaslarında zayıflık meydana gelmesi
  • Yorgunluk, yanlış duruş, psikolojik stres durumları
  • Ev işleri, dikiş nakış, perde asma, cam silme, temizlik gibi aktiviteler boyun ağrılarını artıran faktörler arasında yerini almaktadır. Bu yüzden erkeklere oranla kadınlarda boyun ağrısı daha sık görülmektedir.
  • Yanlış yapılan masaj

Boyun Fıtığı Tanısı Nasıl Konulur?

Boyun fıtığı tanısında hastanın detaylı öyküsü ve fiziksel muayenenin önemi oldukça büyüktür. Ayrıca yalnızca bu iki faktörle teşhis koymak mümkün hale gelmektedir. Ancak görüntüleme teknikleri ile de boyun fıtığının varlığını doğrulamak son derece önemlidir. Boyun fıtığı tanısında kesin bir tanı koyabilmek için, ayrıntılı nörolojik muayene ve uygun radyolojik incelemeler gerekmektedir.

Boyun Fıtığı Tedavisi

Eğer gözlemlenen hastalık hafif şiddette yerini alıyorsa istirahat, stresten uzak bir yaşam, ağrı kesici ilaçlar ve elbette fizik tedavi ile hastalığın ilerlemesi ve tedavisi sağlanabilir. Ancak boyun ve şiddetli kol ağrıları ilaç ve fizik tedaviye rağmen inatla geçmiyor ve hastayı olumsuz yönde etkilemeye devam ediyorsa, hastanın ameliyatla tedavi edilmesi gerekebilir. Günümüzde yer alan boyun fıtığı ameliyatları eskiye nazaran çok daha başarılı ve güzel sonuçlarla bitmektedir. Yaşam kalitesini fazlasıyla düşüren ve uykuları kaçıran boyun fıtığının, mikrocerrehi yöntemi ile tedavisi mümkün hale gelmektedir. Mikrocerrahi yöntemi ile hastada var olan ve meydana gelmiş şikâyetler ortadan kaldırılmaya ve ağrıdan dolayı fazlasıyla düşmüş olan yaşam kalitesini de yükseltmekte büyük rol oynamaktadır.

 Boyun fıtığı ameliyatının amacı; omurilik ve buradan çıkan sinirlerin sıkışmasını giderirken, pek çok anatomik yapıyı ve boyun omurgasının yeterince yük taşıyabilme ve hareket edebilme fonksiyonunu korumaktır. Hasta ameliyattan kısa zaman sonra fıtığın yapısı ve ilerlemesine bağlı değişkenlik göstererek eski sağlığına kavuşması mümkün hale gelmektedir.

Boyun fıtığı ameliyatı

Boyun fıtığının tedavisinde uygulanan birçok farklı cerrahi yöntem bulunmaktadır. Ancak patolojiyi ortadan kaldırması ve gelecekteki nöral basıyı önlemesinden dolayı servikal diskektomi altın standart olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında anterolateral sheniasyonu olan hastalar için en uygun seçenek posterior laminoforaminotomi olmaktadır. Total disk replasmanı ise tıp alanında halen tartışılan bir konu olmaktadır.

Boyun fıtığı ameliyatlarında birbirinden farklı teknikler kullanılmaktadır. Eğer ameliyat ön kısımdan yapılacak ise fıtık dokusuna ulaşabilmek için öncelikle diskin çıkarılması gerekmektedir. Ameliyat sırasında diskin çıkarılması ve kireçlenme var ise temizlenmesi mümkün olmaktadır. Ameliyattan sonra bazı vakalarda disk yerine yerleştirilebilir de yerleştirilemeyebilir de. İki kemiğin hızlı bir şekilde birbirine kaynaması için ise PEEK CAGE adı verilen bir teknik uygulanmaktadır. Bunun yanında ameliyat sonrasında hastaların hareketliliğinin azalmaması için protez kullanılabilir.

Arterior servikal mekrodiskektomi ameliyatı

Bu ameliyat mikroskop ile yapılmaktadır. Boynun ön kısmında giriş yapılmasından sonra fıtıklaşan eklem parçası çıkarılır ancak yerine destek parçası yerleştirilmez. Ameliyattan sonra çıkarılan diskin altında ve üstünde kalan disklerin birbirine kaynaşması için hastaların uzun süre boyunluk kullanması gerekmektedir. Çıkarılan parçamın yerine destek malzemesi koyulmadığı ameliyatlardan sonra hastaların iyileşme sürelerinin çok uzun olmasından dolayı artık nadiren tercih edilen ameliyat yöntemleri dolmaktadır.

Anterior servikal diskektomi ve füzyon ameliyatı

Boyun fıtığı ameliyatları içerisinde en sık uygulanan teknik olmaktadır. Bu yöntemde de cerrahlar mikroskop kullanırlar. Boynun ön kısmından giriş yapılarak gerçekleştirilen işlemde fıtıklaşmış disk parçası çıkarılır. Daha sonrasında omurların birbirine daha hızlı bir şekilde kaynaması için füzyon ve omurganın dengesinin sağlanması için polieter keton adı verilen malzemelerden yapılan PEEK CAGE adı verilen kafes yerleştirilir. Ameliyatta kullanılan PEEK CAGE kaynamanın daha hızlı ve kuvvetli olmasını sağlarken aynı zamanda kemik grefti yerleştirmek için de kullanılmaktadır.

Anterior servikal diskektomi ve servikal disk protezi ameliyatı

Yine boynun ön kısmından giriş yapılan ve mikroskop kullanılan bir operasyon olmaktadır. Fıtığın ve diskin alınmasının ardından alt ve üstte duran disklerin birbirine kaynaması için kafes yerine eklemi taklit eden servikal disk adı verilen yapay bir eklem yerleştirilmektedir. Bu sayede ameliyattan sonra hastaların hareketlerinin kısıtlanmaması amaçlanır.

Endoskopik boyun fıtığı ameliyatı

Boyun fıtığı ameliyatlarının ulaştığı en üst nokta endoskopi yöntemi olmaktadır. Bu ameliyatlarda birkaç milimetre olarak açılan kesiden işlemler uygulanmaktadır. Ameliyat ise ince cerrahi bir tıbbi cihaz ile gerçekleştirilir. 

Hem önden hem de arkadan giriş yapılan bu ameliyat yönteminde ameliyat çevresindeki sağlıklı dokuların korunmasının sağlanması ve enfeksiyon riskinin azalması sebebiyle tercih edilmektedir. Ameliyatta eklemlerin arasına yapay eklem yerleştirilmesinden dolayı ameliyattan sonra hastaların hareketleri kısıtlanmaz.

Boyun fıtığı ameliyatının riskleri

Boyun fıtığı ameliyatından sonra görülebilecek riskler anesteziye ve yapılan işlemin çeşidine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Ancak hastalarda genellikle görülen riskler arasında şunlar yer almaktadır.

  • Yutkunma güçlüğü
  • Kanama
  • Omurilik ve sinir hasarı
  • Ses kısıklığı
  • Beyin omurilik sıvısı kaçağı
  • Cilt enfeksiyonu
  • Solunum yetmezliği
  • Yemek borusu yaralanması
  • Disk eklemlerinde enfeksiyon
  • Horner sendromu
  • Protez kaynaklı problemler

Boyun sabitleme

Boyun fıtığı hastalarının boyun kaslarının rahatlatılması ve ağrının azaltılması için boyunluk kullanması önerilebilmektedir. Genellikle 1 haftalık kullanımı önerilen boyunluklar ile akut ağrıların kontrol altına alınması mümkün olmaktadır.

Traksiyon

Boyun fıtığı ile ilişkili radiküler semptomların azaltılmasına yardımcı olabilen bir tedavi seçeneğidir. Teorik olarak traksiyonda uygulanan çekiş gücünün sinirler üzerindeki baskıyı azaltarak rahatlama sağlayacağı düşünülmektedir.

İlaç tedavisi

NSAID’lerin boyun fıtığında etkili olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak bu ilaçlar hastalara sıklıkla reçete edilir. Bu sebeple de kısa süre içerisinde hastalar üzerindeki etkileri kanıtlanabilecektir.

Boyun fıtığında reçete edilen bir diğer ilaç grubu ise COX-1 ve COX- 2 olmaktadır. Bu ilaçların analjezik etkileri bulunmaktadır. COX-2 grubunun gastrointestinal toksisitesi daha düşük olmaktadır. Şiddetli ağrı görülmesi durumunda ise kısa süre kullanım için steroidal antienflamatuvarlar reçete edilebilir.

Bunun yanında hastalarda kas spazmlarının görülmesi durumunda kas gevşeticiler ve nöropatik ağrının görülmesi durumunda da antidepresan ilaçlar reçete edilebilmektedir.

Boyun fıtığı yastığı

Genel olarak uyku pozisyonunda omurganın üzerine yük bindirilmemesi gerekir. Boyun fıtığı olan hastalarda ise bu çok daha fazla ön plana çıkan bir durumdur. Bu sebeple de boyun fıtığı hastaları için yastık seçimi son derece önemlidir. 

Doğru bir şekilde seçilmiş olan boyun fıtığı yastığı ile hastalar sırt üstü yatarken omurganın doğal eğriliği korunabilir. Yan yatan hastalar için ise boyun fıtığı yastıkları omurganın düze bir şekilde durmasını ve üzerine herhangi bir yük binmemesini sağlamaktadır. 

Doğru boyun fıtığı yastığının seçilmesinde ise öncelikle malzemesine dikkat edilmesi gerekir. Hafızalı köpük yastıklar ve elyaf karışımları mükemmel bir esneklik sunmaktadır. Bunun yanında yastığın boynun düz kalmasını sağlayacak yükseklikte tercih edilmesi gerekmektedir.

Boyun fıtığı egzersizleri

Boyun fıtığının tedavi seçeneklerinden birisi olan boyun fıtığı egzersizlerinin fizik tedavi uzmanları tarafından belirlenmesi ve hastalara öğretilmesi gerekmektedir. Boyun fıtığı için belirlenen egzersiz hareketleri boynun rahatlamasını sağlarken aynı zamanda hastaların şikayetlerinin azalmasını da sağlar. Boyun fıtığı için önerilen egzersizler temel olarak iki gruba ayrılmaktadır. 

İzometrik boyun fıtığı egzersizleri

İzometrik boyun fıtığı hareketlerinin içerisinde 4 temel hareket bulunmaktadır. Bunlardan ilki fleksiyorta direnç olarak adlandırılan egzersizdir. Bu egzersizde hastaların yapmaları gerekenleri ise şu şekilde sıralamak mümkün olmaktadır.

  • Öncelikle bu hareketin ayakta yapılması gerekmektedir. 
  • Hastalar ayakta iken ellerini alınlarının üzerine koyarlar.
  • Daha sonrasında baş ileri doğru ittirilirken ellerde tam tersi kuvvet uygular.
  • Baş ellerin uyguladığı kuvvete karşı koyar. 
  • Hareketi yaparken 5’e ya da 10’a kadar sayılmalı ve daha sonrasında birkaç saniye ara verilerek devam edilmelidir.

İzometrik boyun egzersizleri içerisinde yer alan bir diğer hareket ise ekstansiyona direnç hareketi olmaktadır. Bu hareketin yapılması için hastaların takip etmeleri gereken adımlar şunlar olmaktadır.

  • Ekstansiyon direnç hareketi temel olarak fleksiyorta direnç hareketinin tersi olmaktadır. Bu sebeple de hastalar ayakta iken ellerini başının arkasına yerleştirirler.

  • Daha sonrasında baş geri doğru ittirilirken eller ise başın uyguladığı kuvvetin tam tersi yönde kuvvet uygular.

  • Basıncın 5 ya da 10 saniye olması yeterlidir. Daha sonrasında hareket tekrarlanmadan önce hastaların birkaç saniye mola vermeleri önerilir.

İzometrik egzersizlerden üçüncüsü ise yana eğilmeye direnç gösterme egzersizi olmaktadır. bu egzersiz için hastaların takip etmeleri gereken adımlar ise şunlardan oluşur. 

  • Yana eğilmeye direnç gösterme hareketi de ayakta yapılan hareketlerden birisi olmaktadır. Bu sebeple de hastaların ayakta hazır pozisyonda olması gerekir.

  • Daha sonrasında hastalar elleri başın sağ ve sol taraflarına konulur.

  • Daha sonrasında baş bir yöne doğru çevrilmeye çalışır.

  • Bu aşamada başın döndüğü yerdeki el hareketi engelleyecek karşı kuvvette bulur. Sırası ile baş sağa ve sola doğru hareket ettirilmeye çalışılır.

  • Kuvvetin uygulama süresi için hastaların 5’e ya da 10’a kadar saymaları yeterli olacaktır.

  • Hareket tekrarlanmadan önce hastaların birkaç saniye dinlenmeleri önerilir.

İzometrik egzersizlerin sonuncusu ise döndürmeye karşı direnç göstermedir. Bu hareket yapılabilmesi için hastaların takip etmeleri gereken adımlar şunları içermektedir.

  • Bu hareketi yapabilmek için de hastaların ayakta olması gerekmektedir.

  • Bu hareketin yapılabilmesi için öncelikle sağ el başın arkasına sol elinde şakak bölgesine yerleştirilmesi gerekmektedir.

  • Daha sonrasında hastalar sol tarafa bakmaya çalışırken sol el tarafından karşı kuvvet uygulanır.

  • Bir sonraki adımda ellerin yerleri değiştirilerek baş sağ tarafa çevrilmeye çalışılır.

İzotonik boyun fıtığı hareketleri

İzotonik boyun fıtığı hareketleri birbirini takip eden üç farklı adımdan oluşmaktadır. Bu adımlar ise şunlardır:

  • Öncelikle baş yavaş bir şekilde sağ tarafa çevrilir ve bu şekilde 3 saniye beklenir. Daha sonrasında baş yavaş bir şekilde sola çevrilir ve yeniden 3 saniye beklenir. Bu hareketin 5- 10 defa tekrarlanması yeterli olacaktır.

  • İkinci adımda ise baş öne doğru eğilir ve çenenin göğse değmesi sağlanır. Bu şekilde 3 saniye beklenmesinin ardından baş normal pozisyonuna geri getirilir. Bu hareketin 5 kez tekrarlanması yeterlidir. Hareketin devamında ise boyun kaslarının rahatlaması için başın geri doğru yatırılması gerekmektedir. Bu harekette dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise çenenin göğüs bölgesine temas edebilmesi için boyun kaslarının zorlanmamasıdır.

  • İzotonik hareketlerinin sonuncusunda ise baş sağa doğru yatırılır. Daha sonrasında baş sola doğru yatırılır. Baş yana yatırıldığında 3 saniye beklenir. Bu hareketin de 5- 10 defa tekrarlanması yeterli olacaktır.

Boyun fıtığı olanlar nelere dikkat etmeli?

Boyun fıtığı tanısı almış olan hastaların günlük hayatlarında dikkat etmeleri gereken noktalar içerisinde şunlar yer almaktadır:

  • Hastalar masa başında otururken ya da bilgisayar kullanırken dik bir şekilde oturması gerekmektedir.
  • Uzun süre aynı pozisyonda kalmamaya dikkat etmeleri gerekir. Bu sebeple de uzun süre bilgisayar başında kalmak zorunda olan hastaların 30 dakikada bir ara vererek hareket etmeleri gerekmektedir.
  • Yürürken dik bir şekilde durulmadır.
  • Yürüme esnasında baş öne eğilmemeli ve boyuna ekstra yük bindirilmemelidir. 
  • Telefon kullanırken baş öne eğilmemelidir.
  • Düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır. Boyun fıtığı olan kişilere özellikle yüzme ve yürüyüş önerilir. 
  • Boynun zorlanmasına neden olan sporlardan ise hastaların uzak durması gerekmektedir.

Boyun fıtığı ağrıları

Boyun fıtığının neden olduğu ağrı ve ağrının hissedildiği yerler aşağıda belirtilenler gibi olabilmektedir:

  • Boyun fıtığının neden olduğu ağrı sadece boyun bölgesi ile sınırlı kalmamaktadır.
  • Boyun fıtığı ağrısı omuzlarda, kollarda, göğüs bölgesinde ve sırtta da hissedilebilir.
  • Bunların yanında boyun fıtığı baş ağrısına da neden olabilmektedir. Baş ağrısı kulaklara yayılarak hastalarda kulak ağrısı da görülebilir.
  • Bazı vakalarda ise boyun fıtığı sebebi ile hastalar bacaklarında da ağrı hissedebilirler.
  • Boyun fıtığı ağrının yanı sıra kollarda ve bacaklarda uyuşmaya ve hissizliğe de neden olabilmektedir. 
Doktora Soru Sor