Çocuk Kardiyoloji

Çocuk kardiyolojisi nedir?

Son dönemlerde hem çocuklarda dışarıda kalp hastalıkları görülme sıklığı artmaktadır. Çocuklarda ve gençlerde görülen kalp problemleri doğumsal olabildiği gibi daha sonrasında çeşitli faktörler sebebiyle de görülebilmektedir. Çocuk kardiyolojisi bölümü anne karnındaki bebeğin kalbinden başlayarak gençlerin 18 yaş bitimine kadar olan süreçte kalp hastalıklarının tanısı, tedavisi ve takibini üstlenen birimdir.

Bireylerin anne karnından itibaren anne çeşitli kalp sorunlarına tanı konmasında ve tedavi edilmesinde hekimlerin deneyim ve uzmanlıklarının yanı sıra modern ve teknolojik tıbbi ekipmanlar da önemli olmaktadır. 

Pediyatrik kardiyoloji adı da verilen çocuk kardiyoloji bölümünde hastaların sadece kalpleri ile ilgili problemler değil aynı zamanda dolaşım sisteminde görülen sorunların da tanı ve teşhisi bulunmaktadır. 

Kardiyoloji bölümü ile çocuk kardiyolojisi arasındaki temel fark ise çocuk kardiyolojisi bölümü anne karnındaki bebeğin organlarının oluşmasından itibaren kardiyovasküler sorunların tespitini ve tedavisini gerçekleştirmesidir.

Çocuk kardiyolojisinin en önemli tarafı kalp ve damar hastalıklarının önemli bir kısmının doğuştan gelmesidir. Bu hastalıklar çocuk kardiyoloji hekimleri tarafından erken dönemde tedavi edilmesini sağlamaktadır. 

Çocuk kardiyoloji durumları nelerdir?

Çocuklarda kalp hastalıklarının neden olduğu belirtilerin bir kısmı hafif olurken, bazı hastalarda hiçbir belirti görülmez. Bunun yanında bazı hastalarda görülen belirtiler çok şiddetli olabilir. Ancak bu dönemde görülen kalp hastalıklarının önemli bir kısmı dolaşım sistemini de etkilemektedir. Son olarak çocukluk döneminde görülen hastalıkların bir kısmının komplikasyonları içerisinde kalp ve dolaşım hastalıkları bulunmaktadır. Çocuklarda görülen kalp problemleri ise genel olarak 3 başlık altında toplanmaktadır.

Doğumsal hastalıklar

Çocuklarda en sık görülen kalp hastalıkları türlerinin başında doğumsal hastalıklar gelmektedir. Fetüsün kalp gelişimi anne karnındaki ilk 3 ay içerisinde tamamlanmaktadır. Bu sebeple de bazı kalp hastalıkları anne karnında tanı alabilir. Bazı kalp hastalıklarının tedavisi de yine anne karnında yapılabilmektedir. 

Doğumsal kalp hastalığı olan çocukların oranı her 1000 doğumda 8 olmaktadır. Özellikle bebeklerin annesinden ya da babasından gelen doğumsal kalp hastalığının olması durumunda binde 16 olmaktadır.  Bazı bebeklerin anne karnında tedavi edilmesi mümkün olmamaktadır. Anne karnında tedavi edilecek bebeklere gerekli müdahaleler ise hamileliğin 16. İle 20. Haftaları arasında yapılmaktadır. 

Doğumsal kalp hastalıkları anne karnında tanı almaması durumunda genellikle yaşamın ilk yılında tanı almaktadır. Bunun için ebeveynlerin ilk belirtileri görmeye başlar başlamaz uzmana başvurmaları gerekmektedir. Bu sayede tedavi erken başlanır ve daha iyi bir şekilde ilerler.

Doğumsal kalp hastalıklarının bazılarının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak genetik yatkınlık, çevresel faktörler, annenin hamilelikte yasal olmayan ilaç kullanması, hamilelik döneminde alkol tüketimi, annenin hamilelikte radyasyona maruz kalması, viral enfeksiyonlar ve annenin yaşam tarzı gibi sebepler bebeklerin kalp hastalıkları ile doğmasına neden olmaktadır. 

Doğumsal kalp problemlerinin içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Kulakçılar ya da karıncıklar arasında delik oluşumu
  • Kalpten çıkan ve kalbe giren damarlarda anormallikler
  • Karıncık ya da kulakçıklarda gelişim bozuklukları
  • Kalp kapakçıklarında darlık

Romatizmal hastalıklar

Özellikle 5 ile 15 yaş arasındaki çocuklarda görülen kalp sorunlarının en sık görülen türüdür. Bu hastalığın ortaya çıkmasının temel sebebi ise A grubu streptokok adlı bakteridir. Bu bakteri boğaz enfeksiyonuna neden olan bir enfeksiyondur.

Boğaz enfeksiyonundan 2- 3 hafta sonra ortaya çıkan ve akut romatizmal ateş olarak adlandırılan bu hastalık birçok eklemde şişlik, kızarıklık ve ateş ile kendisini göstermektedir. Akut romatizmal ateşin en ciddi komplikasyonu ise kalp kapakçıklarında şekil bozukluklarına neden olmaktadır. Bunun yanında çocuklarda davranış bozuklukları, cilt değişiklikleri, ellerde ve bacaklarda istemsiz hareketler de görülebilmektedir. 

Romatizmal hastalıklarda önemli olan hastalığın erken evrede teşhis edilmesi son derece önemli olmaktadır. Erken dönemde tedavisinde kortizon, penisilin ve antibiyotik kullanılmaktadır. Ancak bazı vakalarda hastalığın kalıcı olması da söz konusu olmaktadır. Bu sebeple de hastaların sürekli olarak doktor kontrolünde bulunması gerekir.

Ritim ve iletim bozuklukları

Kalbin olması gereken ritminde atmaması durumu da çocuk kalp hastalıkları içerisinde yer alan bir başka türdür. Doğumsal olabilen ritim ve iletim bozuklukları aynı zamanda kalp ameliyatlarından sonra da görülebilmektedir. Ritim ve iletim bozuklukları nedenleri içerisinde ayrıca yasal olmayan ilaç kullanımı, kansızlık, hipertiroidi, kan şekeri düşüklüğü, hipotiroidi, kafeinli yiyecek ve içecek tüketimi olmaktadır.

Spor öncesi kardiyolojik değerlendirme

Spor yapacak çocukların izlenmesi sayesinde çocuklarda ortaya çıkabilecek olan ani ölüm riskinin belirlenmesi mümkün olmaktadır. Çünkü genç yaşlarda görülen hipertrofik kardiyomiyopati hastalı, kalp kasının kalınlaşmasına neden olan bir hastalık olmakla birlikte ani ölüme neden olmaktadır. Spor öncesinde yapılan kardiyolojik değerlendirmeler ile bu durumun önüne geçilebilir. 

Çocuk kardiyologlarının ilgilendiği hastalıkları nelerdir?

Çocuk kardiyoloji uzmanlarının ilgilendiği hastalıklar içeresinde şunlar yer almaktadır.

  • Enfektif endokardit
  • Konjenital kalp hastalıkları
  • Kapak hastalıkları
  • Üfürüm
  • Ritim bozuklukları

Çocuk kardiyoloji uzmanları kalp ve dolaşım hastalıklarının tanısı için kullandığı tanı yöntemlerinin içerisinde şunlar yer almaktadır:

  • Kalbin doğru ve sağlıklı bir şekilde kan pompalayıp pompalanmadığının anlaşılması için kalp kateterizasyonu ve anjiyografisi yöntemleri kullanılmaktadır. Bu sayede kalbin farklı bölgelerindeki kan basıncının ölçülmesi mümkün olmaktadır. Bunun yanında kalbin boyutu ve konumunun anlanması için de aynı yöntemlerden yardım alınmaktadır. Bu yöntemler sayesinde kalpteki sorunların kaynağı ayrıntılı bir şekilde öğrenilebilmektedir.

  • Kalbin sağlıklı bir şekilde çalışıp çalışmadığının anlaşılmasını sağlayan bir başka tetkik yöntemi de kalp elektrokardiyografisi olmaktadır. Kalp ritim ve iletim bozukluklarının belirlenmesini sağlamasının yanı sıra kalp duvarı kalınlaşması gibi farklı pek çok durumun tanı almasını sağlamaktadır.

  • Hastanın günlük aktiviteleri sırasında ölçüm yapılmasına izin veren tetkike ise holter EKG adı verilmektedir. Bu tetkik sayesinde hastalarda görülen ani gelişen halsizlik, kalp ritim bozukluğu, bayılma ve nefes darlığı gibi şikayetler esnasında kalbin durumu gözlemlenmiş olmaktadır.

  • Kalp değerlendirmelerinin temelini telekardiyografi oluşturmaktadır. Kalbin boyutunun, görünümünün ve bazı boşluklardaki genişlemeleri görüntülemek için kullanılan bir yöntemdir.

  • Eko olarak da adlandırılan ekokardiyografi, kalp kapakları, kalp duvar hareketleri, kalp boşluklarının boyutları, kalbin kasılma sırasında pompaladığı kan miktarı ve kalp içi basıncın belirlenmesini sağlamaktadır.

  • Renkli doppler ekokardiyografi ise kalp ultrasonu olarak da adlandırılmaktadır. Radyo dalgaları sayesinde kalbin 2 ya da 3 boyutlu görüntülemesi sağlanmaktadır. Bu sayede kalbe ait kasların durumları, yapısal kalp bozuklukları, kalpteki boşluklardaki basınç ve kan akım hızı ölçülmektedir.

  • Elektrofizyoloji yapılan diğer tetkiklere rağmen açıklanamayan çarpıntı ve bayılma gibi belirtilerin nedeninin bulunmasını sağlayan bir tetkiktir. Ciddi ritim bozukluklarında da uygulanan bir tetkik olan elektrofizyoloji tetkiki için kasık ya da boyun bölgesinden kateter ile giriş yapılır ve daha sonrasında kalbe elektrodlar ile ulaşılır.

  • Son olarak kalp ve dolaşım sisteminde sorunların tespit edilmesinde efor testi uygulanmaktadır. Özellikle doğumsal kalp hastalığının varlığı, kalbin stres altındaki durumu, aktiviteye bağlı olarak gelişen semptomların varlığı ve kalbin stres altındaki durumunun değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. 

Hangi durumlarda çocuk kardiyolojisine başvurulmalıdır?

Çocuklarda görülen kalp rahatsızlıkların önemli bir kısmı doğuştan gelen sorunlar olmaktadır. Bu sebeple de çocuk kardiyoloji uzmanları anne karnındaki bebeklerden 18 yaşına kadar olan süreçlerde başvurulması gereken uzmanlardır. Çocuklardaki kalp ile ilgili problemlerin belirtileri genellikle 1 yaşın altındaki bebeklerde görülse de anne karnındaki fetüslerde de çeşitli belirtiler görülebilmektedir. Bebek ve çocuklarda aşağıdaki belirtilerin görülmesi durumunda ise uzmana başvurması gerekmektedir. 

  • Gelişme bozukluğu
  • Morarama
  • Kilo alamama
  • Sık sık nefes alıp verme
  • Yüksek tansiyon
  • Sıkıntılı solunum
  • Göğüs ağrısı
  • Sık sık görülen solunum yolu enfeksiyonları
  • Bayılma
  • Kalpte üfürüm duyulması
  • Baş dönmesi
  • Çarpıntı
  • Çabuk yorulma