Kalp Krizi

Şub 11, 2022

KISA YOL

Kalp krizi nedir?

Miyokardiyal infarkt olarak da adlandırılan kalp krizi, kalbi besleyen atardamarlarda meydana gelen tıkanıklardan dolayı kalbin oksijenlenmemesi ve beslenmemesi olarak tanımlanmaktadır. Koroner damarlarda görülen bu tıkanıklık nedeni ile kap kanlanmamaktadır ve kalbe kan gitmediği her saniye kalp dokularının ölmesi söz konusu olmaktadır.

Kalbe kan akışını sağlayan damarlarda kolesterol adı verilen yağ yapıların birikmesi plak olarak adlandırılmaktadır. Zaman içerisinde bu plaklar gittikçe kalınlaşır ve üzerinde çatlaklar oluşur. Bazen bu çatlaklarda oluşan pıhtılar bazense plakların bir kısmı koparak hali hazırda daralmış olan damarların tıkanmasına neden olarak ani bir şekilde kalbe kan akışını engeller.

Eğer kalp krizi erken dönemde ve doğru bir şekilde tedavi edilmezse o zaman kalp dokusunda kalıcı hasara neden olabilir. Ayrıca tedavi edilmeyen bu tıkanıklar kalbin yeterince kan pompalamasının önüne geçerek kalp yetmezliğine de sebep olmaktadır.

Kalp Krizi Belirtileri 

Kalp krizinin en karakteristik belirtisi göğüs ağrısı olarak da bilinen ve kalpte hissedilen ağrı olmaktadır. Bu ağrı ile birlikte hastalar basınç ve ağırlık da hissetmektedir. Künt bir ağrı olan göğüs ağrısı sol kola, boyna, çeneye ve sırta da yayılabilmektedir. Genellikle 5 ile 15 dakika arasında süren bu ağrılar dinlenme ya da koroner arter genişletici ilaçların kullanımı ile hafiflemektedir. Kalp krizinin yaygın görülen diğer belirtileri arasında;

Tıkanıklık oluşan damarın konumuna göre kalp krizi belirtileri de değişiklik göstermektedir. Bu durum özellikle kadınlarda daha sık görülmektedir. Kalp krizinin diğer belirtileri arasında ise şunlar bulunmaktadır.

  • Egzersiz ya da aktivite sırasında meydana gelmeyen ve normalden daha fazla görülen terlemeler de kalp krizinin belirtileri arasında yer almaktadır. Bazı hastalarda özellikle soğuk terleme görülmektedir.

  • Kalp krizi sırasında hastaların yaşamış oldukları yoğun stres hastaları halsiz bırkabilmektedir. Halsizlik ve nefes darlığı ise kadınlarda en sık görülen kalp krizi belirtisi olmaktadır.

  • Kadın hastalarda meydana gelen bir diğer kalp krizi belirtisi ise sersemlik olmaktadır. Özellikle sersemliğe baş dönmesinin de eşlik etmesi durumunda hastaların en kısa süre içinde tıbbi yardıma başvurmaları gerekmektedir.

  • Kalp krizi belirtilerinden bir diğeri ise çarpıntı olmaktadır. Hastalar çarpıntıyı sadece göğüs bölgesinde değil boyun bölgesinde de hissedebilirler. Hastaların yaşamış oldukları çarpıntıyı aynı zamanda yoğun kaygı olarak da hissedilebilmektedir.

Sessiz (Gizli) Kalp Krizi Belirtileri

Gizli kalp krizi belirtisi olarak da adlandırılan kalp krizi belirtileri arasında şunlar bulunur:

  • Sindirim problemleri 
  • Göğüste yanma
  • Hazımsızlık

Erkekler genel olarak kalp hastalıklarına daha yatkın olmaktadır. Diğer bir yandan erkeklerde kadınlara göre daha erken yaşlarda kalp krizi görülmektedir. Kalp krizi belirtileri hastadan hastaya göre değişiklik göstermekle birlikte, erkeklerde görülen belirtiler daha klasik semptomlardan oluşmaktadır.

Kadınlarda görülen sessiz kalp krizi;

  • Uzun süreli halsizlik
  • Uyku problemleri 
  • Üst sırt ağrısı gibi belirtiler görülmektedir.

Kalp Krizi Nedenleri

Kalp krizinin en sık tespit edilen nedenleri arasında kalbi besleyen damarların duvarlarında oluşan yağ yapılı plakların oluşumudur. Ayrıca pıhtılar ya da damarlardaki yırtılmalar da kalp krizi ile sonuçlanmaktadır. Ancak damarlardaki bu problemlerin oluşmasına neden olan faktörler bulunur. Bunlar aynı zamanda kalp krizi riskini arttıran faktörler olmaktadır.

  • Kalp krizini artıran en önemli faktör sigara içmektir. Sigara içen bireylerde kalp krizi görülme ihtimali 3 kat artmaktadır.

  • Kalp krizi riskini arttıran bir diğer faktör ise kanda bulunan ve kötü kolesterol olarak tanımlanan LDL oranının yüksekliği olmaktadır. Bu değerinin düşürülmesi için kolesterol içeriği yüksek olan şarküteri ürünleri, kırmızı et, kabuklu deniz hayvanları, tam yağlı süt ürünleri ve tereyağı gibi besinlerden uzak durulması gerekmektedir.

  • Kalp hastalıkları riskini arttıran bir diğer önemli etken ise şeker hastalığı olmaktadır. Şeker hastalarının önemli bir kısmı kalp krizi sebebiyle hayatlarını kaybetmektedir. Bunun sebebi ise şeker hastalarının damar duvarlarının esnekliğini kaybetmesi sonucunda kanın pıhtılaşma seviyesinin artmasıdır.

  • Kalp krizi riskini artıran en önemli faktörlerden birisi ise kan damarlarındaki basıncın artmasıdır.

  • Yaş ile birlikte damar yapılarının bozulması ve damarların daha fazla hasar alması sebebiyle kalp krizi riski de artmaktadır.

  • Kadınlarda kalp krizinin arttıran önemli sebeplerden birisi de menopoz olmaktadır. Menopoz sonrası dönemde görülen kalp krizlerinin oranı daha fazladır.

  • Obezite birçok ek hastalığa neden olduğu için kalp krizi riskini de arttırmaktadır.

  • Hastanın ailesinde kalp krizi öyküsü bulunması da kalp krizi riskini arttıran sebeplerden birisi olmaktadır.

Kalp Krizi Nasıl Tedavi Edilir?

Kalp krizi acil tıbbi bir durum olmaktadır. Kalp krizi sebebiyle yaşanan ölümlerin çok büyük bir çoğunluğu kalp krizini takip eden birkaç saat içerisinde gerçekleşmektedir. Bu sebeple hastaların belirtileri gördüğü ilk anda tam teşekküllü bir sağlık kuruluşuna başvurmaları ve hemen tanı almaları çok önemli olmaktadır. Kalp krizi sebebiyle hastaneye başvuran hastalara öncelikle kan sulandırıcı ilaçlar ve gerekli acil tedaviler uygulanmaktadır.

Daha sonrasında ise hastalar kardiyoloji uzmanına yönlendirilir. Kardiyoloji uzmanının uygun görmesi durumunda hastanın damarlarını kontrol etmek için anjiyo yapılabilir. Yapılan anjiyonun sonucu da bağlı olarak hastalara cerrahi işlem ya da ilaç tedavisi uygulanır. K
alp krizinin temel tedavi seçenekleri arasında stent, anjiyoplasti ve bypass cerrahisi bulunmaktadır. Bypass cerrahisinde hastaların vücudunun başka bir bölgesinden alınan damarlar kalpteki hasar görmüş damar ile değiştirilir.

Kalp Krizi Öncesi Belirtiler

Kalp krizi yaşanmadan önce de bazı belirtiler görülmektedir. Hastadan hastaya göre farklılık gösteren bu belirtiler açısından dikkatli olunması ve bir uzmanla görüşülmesi kalp krizinin yaşanmadan engellenmesini sağlamaktadır. Kalp krizi öncesi belirtiler ise şunlar olmaktadır.

  • Göğüs ağrısı
  • Baş dönmesi
  • Bilinç kaybı
  • Kalp ritim bozuklukları
  • Güçsüzlük
  • Nefes darlığı
  • Öksürük
  • Şişkinlik
  • Ani kilo alma
  • İştahsızlık
  • Huzursuzluk
  • Ölüm korkusu
  • Yorgunluk
  • Soğuk terleme
  • Mide bulantısı
  • Çarpıntı

Kalp Krizi Ve Nabız Değerleri

Kalp krizi denildiğinde her ne kadar kalp kalbin atmayı bıraktığı düşünülse de bu her zaman geçerli değildir. Kalp krizi sırasında kalbin çok hızlı atması mümkün olabileceği gibi normal atış hızında da kalabilir. 

Kalp krizi sırasında vücutta herhangi bir akut problemin ortaya çıkması durumunda yüksek düzeyde adrenalin salgılamasından dolayı genellikle kalp atış hızı artmaktadır. Ancak kalp atışında hiçbir değişiklik de olmayabileceği için kalp krizinin diğer belirtileri de bilinmesi gerekmektedir.

Geçirilmiş Kalp Krizi Nasıl Anlaşılır?

Hastada kalp krizi belirtilerinin görülmesi durumunda acil müdahale ekibi gerekli müdahaleyi hastanın taşınma sürecinde başlatacaktır. Bu sayede kalp kasının zarar görme ihtimali minimum seviyeye indirilir. Hastanın hastaneye ulaşması ile birlikte ise kalp krizinin kesin tanı almasını sağlayacak bazı testler yapılacaktır.  Bu testlerin içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

EKG

Göğüs ağrısı olan ya da kalp krizi olan tüm hastalara uygulanması gereken bir testtir. Müdahaleden sonra da uygulanarak hastaların kalp sağlıkları hakkında bilgi edinilir.

Kan testleri

Kan testleri hem tanının konmasında hem de kalp hasarının seviyesinin belirlenmesinde önemli olan testlerdir. EKG taramasında hemen anjiografiye alınmasına gerek olmayan hastalara kan testlerinin uygulanması tanının konmasını sağlamaktadır.

Koroner anjiyografi

Tıkalı kan damarlarının tanı almasını ve gerekli müdahalelerin yapılmasını sağlayan kesin tanı yöntemidir. Hastaların uygunluklarına bağlı olarak kasıktan ya da el bileğinden giriş yapılmaktadır.

Anjiyogram

Anjiyogram testi sayesinde kan akışının zayıf ya da hiç olmadığı alanların belirlenmesi mümkün olmaktadır.

Bilgisayarlı tomografi

Kalbin ayrıntılı bir şekilde incelenmesini sağlamaktadır.

MR 

Kalbin iç görüntüsünün ayrıntılı bir şekilde görüntülenmesini sağlar.

Kalp Krizi Nasıl Önlenir?

Kan basıncının ve kolesterol seviyesinin düşürülmesi kalp krizinin önlenmesindeki ana adımlar olmaktadır. Bu etkenler sadece kalp krizinin önlenmesinde değil koroner kalp hastalıklarının önlenmesinde de önemli olmaktadır.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek

Günde en az 5 porsiyon olacak şekilde taze meyve ve sebze tüketilmesi gerekmektedir. Bunun yanında tam tahıllı besinler ve düşük yağ içeren lifli besinlerin de tercih edilmesi gerekir. 

Fazla miktarda tuz kullanımı kan basıncının artmasına neden olmasından dolayı günlük tuz miktarının 6 gr olması önerilmektedir. Bu miktar yaklaşık olarak 1 çay kaşığıdır.

Sağlıklı bir beslenme düzeni belirlerken doymuş yağ oranı yüksek olan besinlerden uzak durulması ve bunların yerine doymamış yağ oranı yüksek olan besinlerin tercih edilmesi gerekmektedir. Çünkü doymamış yağ oranı yüksek olan besinler atardamardaki tıkanmanın azaltılmasını dağlamaktadır.

Tüm bunların yanında beslenmedeki şeker miktarının da azaltılması gerekmektedir. Çünkü yüksek miktarda şeker tüketimi diyabet riskini arttırmaktadır. Diyabet ise kalp krizi başta olmak üzere koroner kalp hastalıkları riskini arttıran bir faktördür.

Fiziksel olarak daha aktif olmak

Sağlıklı bir beslenme düzeninin yanı sıra düzenli egzersiz yapmak kalp sağlığının korunması açısından son derece önemlidir. Özellikle sağlıklı kiloya ulaşmak için hem egzersizin hem de diyetin birleştirilmesi ve yaşam tarzı haline getirilmesi gerekmektedir. 

Düzenli bir şekilde egzersiz yapmak kalbin ve kan dolaşımının daha verimli bir şekilde çalışmasını sağlayarak kolesterolün düşürülmesine yardımcı olmaktadır. Bunun yanında kan basıncının da sağlıklı aralıkta kalmasını sağlar.

Düzenli egzersiz yapmak kasların güçlenmesini sağlar. Kalbinde kas olmasından dolayı güçlenerek kalp krizi riskinin önemli ölçüde azalmasını sağlar. Bunun yanında kalbin güçlenmesi sayesinde daha az çaba ile daha yüksek miktarda kan pompalanması mümkün olmaktadır.

Sağlıklı kiloda kalmak

Sağlıklı kiloda kalmak kalp sağlığının korunmasındaki en önemli etkendir. Sağlıklı kilonun üstünde olmak birçok kronik hastalığa neden olabileceği gibi kalp hastalıklarına ve kalp krizine de neden olabilmektedir. Bunun yanında ideal kilodan daha az olmak da kalbin zorlanmasına neden olabileceği için yine sağlıksız bir seçenek olmaktadır.

Sigarayı bırakmak

Sigara içmek koroner hastalık riskinin artmasına neden olmaktadır. Bu sebeple de sigara içen kişilerin sigarayı bırakması kalp krizi riskinin azalmasını sağlayacaktır. Sigarayı bırakmakta zorlanan kişiler için bant ya da sakız gibi çeşitli yöntemler ile yardım edilebilmektedir.

Alkol tüketiminin azaltılması

Alkol kullanan kişilerin aşağıdaki noktalara dikkat etmesi ve belirtilen limitleri aşmaması önerilmektedir.

  • Erkek ve kadınların haftada 14 birimden fazla içki içmemeleri önerilmektedir.

  • Haftada 14 üniteye kadar içki içen kişilerin bu miktarı 3 veya daha fazla güne yaymaları gerekmektedir.

  • Aşırı alkolün bir anda tüketilmesi kalp krizi riskinin önemli ölçüde artmasına neden olmaktadır.

Kan basıncının kontrol altında tutulması

Sağlıklı beslenme ve düzensiz egzersizin kan basıncını düşük seviyede tutmaması durumunda gerekli ilaçların kullanılması gerekmektedir. Özellikle hipertansiyon kalp krizi riskini arttıran önemli bir etkendir.

Diyabetin kontrol altında tutulması

Diyabeti olan kişilerde koroner hastalıkların görülme riski de artmaktadır. Bu sebeple de diyabeti olan kişilerin kan şekerlerini ideal aralıkta tutmaları gerekir. Bunun için ideal kiloda olmak ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak önemlidir. Ayrıca gerekli olması halinde çeşitli ilaçların da kullanılması gerekebilir.

Anjiyo Sonrası Kalp Krizi

Anjiyo işlemi ve stent takılması kan damarlarının tıkanıklıklarının açılmasını sağlar, bu sayede işlem gören kan damarlarındaki tıkanıklıkları kalp krizine neden olması engellenir.

Ancak kişide kalp damarlarının tıkanmasına neden olan faktörlerin devam etmesi durumunda anjiyo işleminden sonra da kalp krizi yaşanabilir. Bunun önlenmesi için ise kalp damarlarında tıkanıklığa neden olan etmenlerin belirlenmesi ve bu faktörlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Sağlıksız yaşam tarzında ısrar eden hastalarda ise stent uygulanan damar da dahil olmak üzere damar tıkanıklıklarının ve dolayısıyla kalp krizinin görülmesi mümkün olmaktadır.

Kalp Çarpıntısı Kalp Krizine Neden Olur Mu?

Teknik olarak kalp çarpıntısı kalp krizine neden olabilmektedir. Özelikle uzun süre devam eden kalp çarpıntısı kalbin yeterince kanlanmasını önleyeceği için kalp kaslarının oksijensiz kalmasına neden olmaktadır. Ancak bu nadir görülen bir durumdur. Kalp krizlerinin en sık görülen nedeni kalbi besleyen damarların tıkanması veya daralmasıdır.

Kalp çarpıntısı genellikle hayati risk oluşturmaz. Ancak kalp çarpıntısının kalp krizi geçirme izin bir belirtisi olduğu durumlarda aşağıdaki belirtilere dikkat etmeniz gerekmektedir.

  • Göğüs ağrısı
  • Göğüste baskı ya da sıkışma
  • Nefes darlığı
  • Mide bulantısı
  • Terleme

Kalp Krizinde İlk Yardım

Kalp krizi geçiren bir kişi ile karşılaşıldığında öncelikle acil tıbbi yardımın aranması gerekmektedir. Bu mümkün değil ise özel araç ile en kısa süre içerisinde hastaneye götürülmesi gerekmektedir. Eğer hastaneye ulaşmak mümkün değilse ve acil tıp uzmanı da önerirse kalp krizi geçiren kişiye aspirin verilmesi gerekir. Kalp krizi sırasında aspirin içmek kanın pıhtılaşmasını engellemektedir. Bu sayede kalp kası hasarını azaltılabilir.

Ancak aspirin almak için acil yardımın aranmasının aksatılmaması ve doktor tavsiyesi olmadıkça aspirin kullanılmaması gerekir.
Hastanın reçeteli nitrogliserini varsa tıbbi yardım gelene kadar kullanılması gerekmektedir.  Kalp krizi geçiren kişilerin nabzının olmaması ya da nefes alamaması durumunda CRP uygulanması gerekmektedir.

Ancak CRP uygulaması sadece eğitim alındığı durumunda uygulanması gerekmektedir. Eğitimsiz olan kişilerin ise sadece elle CRP uygulaması yapılması gerekir. Bunun için göğse sert ve hızlı bir şekilde bastırılması gerekir. Baskının dakikada 100 ile 120 kez yapılması gerekir. CRP bilgisi olan kişilerin ise 30 kompresyon sonrası 2 suni teneffüs yapılması gerekir.

Doktora Soru Sor