Meme küçültme ameliyatı nedir?
Redüksiyon mamoplasti ya da meme küçültücü cerrahi adları ile de anılan meme küçültme ameliyatları temel olarak meme hacminin küçültülmesine dayanan operasyonlardır. Bu operasyonlarda memede yer alan yağ dokusu, cilt dokusu ve salgı bezi dokuları alınmaktadır.
Meme küçültme operasyonları estetik amaçlı olarak uygulanabileceği gibi büyük meme dokusunun ikincil hastalıklara neden olmasından dolayı tıbbi sebepler ile de yapılmaktadır.
Meme küçültme ameliyatı hangi durumlar için uygulanabilir?
Meme dokusunun vücutta hayati görevi bulunan bir doku olmamaktadır. Diğer bir yandan da meme hacminin fazla olması kas ve iskelet sistemi olmak üzere farklı sağlık problemlerinin yaşanmasına neden olabilmektedir. Ayrıca büyük meme yapısına sahip olan kişilerde psikolojik ve zihinsel sorunlar da görülebilmektedir. Bu sebepler meme dokusunun küçültülmesini gündeme getirmektedir.
Bunların yanında aşağıdaki durumlarda da meme küçültme operasyonları düşünülebilir:
- Fiziksel aktivitelerin meme büyüklüğü nedeni ile kısıtlanması
- Bireyin görünüşüne bağlı olarak hayat kalitesinin düşmesi ve bu sebeple psikolojik ve sosyal olarak etkilemesi
- Büyük meme dokusunun göğüs bölgesinde bulunan sinirlere zarar vermesi ve bu sebeple yaşanan fonksiyon kaybı
- Memenin altında oluşan kızarıklıklar, döküntü ya da kızarıklık
- Kronikleşen bel, boyun ve sırt ağrısı
Obezite
Obezite hastaların tüm vücutlarında olduğu gibi meme dokusundaki yağ oranları da son derece fazla olmaktadır. Bu sebeple de meme küçültme ameliyatını tercih edenler içerisinde önemli bir kısmı oluştururlar.
Ancak bu hastaların meme küçültme ameliyatı olmadan önce kilo vermeleri ve sağlıklı bir yaşama düzeni oluşturmaları gerekmektedir. Obezite hastaları kilo verme sürecinden sonra meme küçültme ameliyatı olurlarsa istedikleri sonuca ikinci bir operasyona gerek kalmadan ulaşabilirler.
Ergenlik
Meme küçültme operasyonlarında alt yaş sınırı bulunmamakla birlikte istenilen sonuçların elde edilebilmesi için kişilerin fiziksel gelişimlerini tamamlamaları gerekmektedir. Aksi halde meme dokusunun gelişimi devam ettiği için ileriki dönemlerde estetik açıdan hoş olmayan görüntülerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Gebelik
Gebelik döneminde kadınların meme hacminde büyüme görülmektedir. Bu beklenen bir durum olmakla birlikte bu dönemde meme küçültme ameliyatının uygulanması önerilmez. Bu sebeple de gebelik planlayan kişilerin de gebelik öncesinde meme küçültme ameliyatı yaptırması önerilmemektedir. Diğer bir yandan meme küçültme ameliyatının yapılması durumunda salgı bezlerinin alınmasından dolayı süt üretiminde problemler yaşanabilmektedir.
Kronik hastalıklar
Hastalarda böbrek yetmezliği ya da kalp gibi kronik hastalıkların bulunması ameliyat sırasında ve sonrasında komplikasyon gelişme riski yüksektir. Bu sebeple de ameliyat öncesinde ek sağlık önlemlerinin alınması gerekir.
Sigara ve alkol kullanımı
Sigara ve alkol kullanan kişilerde yara dokusunun iyileşmesi daha zor olmaktadır. Ayrıca komplikasyon riski de artmaktadır. Bu sebeple de karar vermeden önce düşünülmesi gereken konular arasında yer almaktadır.
Meme küçültme yöntemleri ve cerrahi yöntemler
Meme küçültme operasyonları memenin büyüklüğüne göre farklı teknikler ile uygulanabilmektedir.
Liposuction
Meme hacmi büyük olmayan ve meme derisi gevşek olmayan hastalara uygulanan bir yöntem olmaktadır. Bu işlemde meme dokusuna kesi uygulanmaz. Sadece yağ çekme işlemi yapılır.
Bu yöntem ile alınabilecek yağ miktarı kısıtlı olduğu için kullanım alanı sınırlı olmaktadır. Bunun yanında bazı dokuların alınması ile birlikte de kullanılabilmektedir.
Serbest meme ucu grefti
Bu yöntemde meme ucu ile çevresindeki renkli alan ameliyatın başında çıkarılmaktadır. Daha sonrasında fazla dokular çıkarılır ve meme şekillendirilir. Son aşamada ise meme ucu yerine yerleştirilir. Bu yöntem özellikle diyabet gibi kronik hastalıkları olan kişilere ve sigara içen hastalara uygulanmaktadır. Bunun yanında serbest meme ucu grefti sonrasında emzirme mümkün olmamaktadır.
Niple areola kompleksinin bir pedikül ile birlikte korunduğu, diğer alanların çıkartıldığı teknikler
Serbest meme ucu grefti tekniğine benzer bir teknik olan bu teknikteki en önemli fark meme ucunu besleyen kan ve süt damarlarının korunmasıdır. Meme başının tamamının korunduğu bu teknik farklı yöntemler ile uygulanmaktadır. Bu yöntemlerin içerisinde şunlar yer almaktadır:
- Horizontal çift pedikül
- Santral pedikül
- Vertikal çift pedikül
- Medial pedikül
- İnferior pedikül
- Lateral pedikül
- Supero-lateral pedikül
- Superior pedikül
- Supero- medial pedikül
Ameliyat süreci nasıl ilerler?
Meme küçültme ameliyatları lokal ya da genel anestezi altında uygulanabilen cerrahi prosedürlerden birisi olmaktadır. Meme küçültme ameliyatlarında fazla yağ dokusu liposuction gibi yöntemler ile alınabildiği gibi kesi açılarak da alınabilir.
Meme küçültme operasyonlarında kesi genellikle estetik görünümün bozulmaması için meme altından yapılmaktadır. Diğer bir yandan meme ucunun etrafına da kesi açılabilir. Bu kesinin amacı ise meme ucunun yeni hacme uygun bir şekle getirilmesini sağlamaktır.
Bu kesilerden sadece meme dokusundaki yağlar değil aynı zamanda salgı bezleri ve bağ dokular da alınmaktadır. Ne kadar dokunun alınacağı ise ameliyattan önce yapılan muayenede belirlenmektedir. Fazla dokular alındıktan sonra kesiler kapatılır. Bu aşamada estetik bir görünümün yakalanabilmesi için meme ucu daha yukarı alınması da söz konusu olabilir.
Meme küçültme operasyonlarında her iki memenin de simetrik olması hedeflenmektedir. Ancak memelerin iyileşme süreçlerinin farklı olması bazen bunun mümkün olmasını engeller. Bu durumda hastalara ek cerrahi işlemlerin yapılması gerekebilir.
Meme küçültme ameliyatı öncesinde hazırlık nasıl yapılır?
Meme küçültme ameliyatlarında önce hastaların geçirmeleri gereken bir hazırlık süreci bulunmaktadır. Bu hazırlık sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalara harfiyen uymak operasyonun daha başarılı olması açısından son derece önemlidir. Ayrıca ameliyattan sonra görülebilecek komplikasyon riskinin azalmasını da sağlayacaktır. Bunun için operasyon öncesinde dikkat edilmesi gereken noktalar içerisinde şunlar yer almaktadır:
- Öncelikle hastaların tıbbi öyküsünün detaylı bir şekilde alınması gerekmektedir. Ayrıca hastalara detaylı fiziki muayenenin yapılması planlamanın sağlıklı olması açısından son derece önemli olmaktadır.
- Meme küçültme operasyonunun planlanması için hastaların meme boyutu ve şekline yönelik beklentilerinin tam olarak anlaşılması gerekir.
- Hastaların operasyonun aşamaları hakkında bilgi verilmesi gerekir. Bunun yanında operasyondan sonra hastaların karşılaşabileceği komplikasyonlar hakkında da bilgilendirilmeleri önemlidir.
- Ameliyattan önce meme dokularının fotoğraflarının çekilme kıyaslamanı sağlıklı yapılabilmesini sağlayacağı gibi aynı zamanda planlamanın yapılmasına da yardımcı olacaktır.
- Hem genel hem de lokal anestezi altında uygulanan bir işlem olmasından dolayı uygulanacak anestezi türüne karar verilmesi gerekir.
- Hastaların genel sağlık durumlarının bilinmesi için ameliyat öncesinde gerekli tetkiklerin yapılması ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
- Hastaların kan sulandırıcı ilaç kullanması halinde ameliyattan önce kesilmesi gerekmektedir.
- Bunların yanında hastaların tiroid ilacı ya da antienflamatuvar ilaç gibi medikal tedavilerin bulunması durumunda yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
- Meme kanserinin de değerlendirilmesi için işlem öncesinde mamografi gibi ölçümlerin de yapılması gerekmektedir.
Meme küçültme ameliyatı sonrası iyileşme süreci nasıl ilerler?
Meme küçültme ameliyatından sonra hastaların iyileşme süreçleri şu şekilde ilerlemektedir.
- Hastaların anesteziden uyandıktan sonra ağrıları olmaz.
- Ameliyat sonrasında hastalar ağızdan beslenmeye ve yürümeye başlaması için 4. saatin dolması gerekir.
- Aksi bir durum olmaması durumunda bir gün hastane yatışı gerekir.
- Ameliyatta diren takılması durumunda taburcu edilirken ya da ameliyattan sonraki 4. günde çıkartılmaktadır.
- Meme küçültme ameliyatlarından sonra iyileşme süreci hastalara göre değişiklik göstermektedir. Hastaların enfeksiyonlardan korunması için bir hafta süresince antibiyotik ve ağrı kesici kullanılması gerekmektedir.
- Ameliyattan sonraki ilk pansuman 4. günde yapılmaktadır. Bu sırada direnin çıkarılması gerekiyorsa pansuman işlemi sırasında yapılmaktadır.
- İkinci pansuman ise ameliyattan sonraki 8. günde yapılmaktadır. Eğer kesileri kapatmada eriyen dikiş kullanılmış ise bu pansumanın yapılmasına gerek bulunmaz.
- Kalıcı dikişlerin kullanılması durumunda ise 15. günde dikişlerin alınması gerekmektedir.
- İnce bantlar ile sadece dikiş yerleri kapatılır. Ancak göğüslerin desteklenmesi için 8 hafta süreyle sporcu sütyeninin kullanılması gerekmektedir.
- 8 gün sonra hastalar günlük yaşamlarına geri dönebilmektedir. Ancak ameliyat sebebiyle oluşan şişlik ve morlukların geçmesi 2- 3 haftayı bulacaktır.
- Ameliyattan sonraki birkaç ay içerisinde ise memenin alt kenarları normal şeklini almaya başlar ve meme yerine oturur.
- İzlerin azalması ve memenin son şeklini alması ise yaklaşık olarak 1 yıl sürmektedir.
- Meme küçültme ameliyatlarından sonraki 6. ve 12. aylarda kontrol muayenelerinin yapılması gerekmektedir.
- Ameliyattan sonra meme hacmindeki küçülme hemen fark edilir ve hastalarda görülen kas-iskelet sistemi ağrıları azalır.
Meme küçültme ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmeli
Meme küçültme ameliyatlarından sonra hastaların dikkat edilmesi gereken noktaların içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Hastaların duş almaya başlaması için drenlerin çıkarılması gerekir.
- Ameliyattan sonra uyku sırasında üst bedenin 2- 3 yastıkla desteklenmesi gerekmektedir.
- Ameliyattan sonraki ilk ay içerisinde egzersiz yapılmaması ve yorucu fiziksel aktivitelerden kaçınılması gerekmektedir.
- Araba kullanmaya başlamak için 7 gün beklenmesi gerekmektedir.
- 10 gün süresince kan sulandırıcı, aspirin ve vitamin takviyelerinin kullanılmaması gerekir.
- Denize ya da havuza girebilmek için 2 hafta beklenmesi gerekir.
- İzlerin azaltılması için kullanılacak kremler için 15 gün beklenmesi gerekmektedir. Daha sonrasında ise bu kremlerin 6 ay süresince ve günde 2 kez kullanılması gerekmektedir.
- Daha sonrasında doktor muayenelerinin aksatılmaması gerekmektedir.
Meme küçültme ameliyatının komplikasyonları
Meme küçültme ameliyatlarından sonra bazı hastalarda bazı komplikasyonlar ya da yan etkiler görülebilmektedir. Ancak meme küçültme operasyonunun doğru teknikle ve alanında uzman olan bir hekim tarafından uygulanması durumunda görülen komplikasyon riski azalmaktadır. Görülen komplikasyonlar ikinci bir müdahale ya da uygun tedaviler ile giderilebilir.
Kanama
Hem ameliyat sırasında hem de ameliyat sonrasında hastalarda kanama görülebilmektedir. Nadir görülen bir durum olmakla birlikte ameliyat sonrasında takılan diren ile dokuların arasında kan birikmesi engellenmektedir.
Enfeksiyon
Diğer cerrahi operasyonlarda olduğu gibi meme küçültme ameliyatlarından sonra da enfeksiyon görülme riski bulunmaktadır. Uygulanan önleyici antibiyotik tedavisi ile enfeksiyon riski en alt seviyeye indirilmektedir.
Meme başı ve duyarlılığında değişiklik
Meme küçültme ameliyatlarından sonra hem meme derisinde hem de meme ucunda his değişimleri olabilmektedir. Bu durum bazı hastalarda kalıcı olmakla birlikte bazı hastalarda ise geçici olmaktadır.
Yara izleri
Yara izinin kalması cerrahi bir işlem olmasından dolayı kaçınılmaz olmaktadır. Ancak estetik görünüm sağlanması için uygun yöntemler kullanılmaktadır.
Ağrı
Meme küçültme ameliyatlarından sonra hastalarda görülen sırt ve boyun ağrıları devam edebilmektedir. Bunun yanında bazı durumlarda ise deride ve memenin derin dokusunda ortaya çıkan nedbeler ağrıya neden olabilmektedir.
Memede sertlik
Nadir olarak görülen komplikasyonlardan birisi de nedbe ya da yağ nekrozu sebebiyle sertlik de görülmektedir. Memede sertlik görülmesi önceden tahmin edilmeyen bir durumdur.
Yara iyileşmesinin gecikmesi
Ameliyatta açılan kesilerin tamamen iyileşmesi bazı hastalarda beklenenden daha uzun sürede gerçekleşmektedir. Bu hastalara daha sık pansuman uygulanması gerekir.
Emzirme
Meme küçültme ameliyatından sonra bazı kadınlarda emzirmede problem görülmektedir. Önceden tahmin edilemeyen durumlardan birisi olan bu durum için gebelik planı olan hastaların doktorlar ile görüşmeleri gerekmektedir.
Alerjik reaksiyon
Bazı hastalarda dikiş ipine ya da flastere karşı alerjik reaksiyon görülmektedir. Nadir olarak görülen bir durum olmaktadır.