Meme Kanseri

Onaylayan Doktor (-lar) ; Salih Boğa , Baha Arslan • Oca 11, 2022

KISA YOL

Meme kanseri nedir?

Meme kanseri meme hücrelerinde oluşan kansere verilen isimdir. En sık görülen kanser türleri içerisinde yer alan meme kanseri hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilmekle birlikte, kadınlarda görülme ihtimali daha yüksek olmaktadır.

Kadınların en fazla etkilendiği kanser türü olan meme kanseri genellikle 50 yaş üzerindeki kadınlarda gözlemlenir. Ancak meme kanseri genç kadınları da etkileyebilen bir kanser türüdür. Görülen meme kanseri vakalarının yaklaşık olarak %80 i invaziv nedir. Bu sebeple de tümör meme dokusundan vücudun diğer bölgelerine yayın tam gösterebilir.

Erkeklerde meme kanseri 

Hem kadınların hem de erkeklerin belirli miktarlarda meme dokusu ile doğmasından dolayı meme kanseri erkeklerde de görülebilen bir kanser türüdür. Erkeklerde her yaşta görülebilmesine rağmen nadir olmaktadır. Özellikle ileri yaştaki erkeklerin etkilenmesine neden olan meme kanserinin tedavisinde birincil yöntem meme dokusunun çıkarılmasıdır. 

Erkeklerde meme kanserinde görülen belirtiler

Erkeklerde meme kanseri olması durumunda görülebilecek belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Meme ucunda akıntı ya da kanama
  • Göğüste arıya sebebiyet olmayan şişlik veya deride kalınlaşma
  • Cilt renginde değişiklik ya da pullanma
  • Meme ucunun içeri doğru dönmesi
  • Ciltte çukurlaşma

Erkeklerde meme kanseri görülmesinin nedenleri

Erkekler de bir miktar meme dokusu ile doğmalarından dolayı meme kanserinin görülmesi beklenen bir durumdur. Meme kanserinin erkeklerde görülmesine neden olan diğer etmenler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • İleri yaşta olmak
  • Prostat kanseri için hormon tedavisi ya da östrojen içeren ilaçlar kullanmak
  • Ailede meme kanseri öyküsünün bulunması
  • Meme kanseri riskinin artmasına neden olabilecek DNA değişiklikleri
  • Klinefelter sendromu
  • Karaciğer hastalığı
  • Obezite
  • Testis hastalığı ya da ameliyatı

Meme kanseri tanı 

Meme kanserinin teşhisinde öncelikle fiziki muayene ve mamogram teknikleri kullanılmaktadır. Daha sonrasında tanının kesinleşmesi, meme kanserinin evresinin ve türünü belirlenmesi için aşağıdaki tetkiklerin hepsi ya da bir kısmı uygulanabilir.

  • Meme ultrasonu
  • Meme manyetik rezonansı görüntüleme taraması
  • Meme biyopsisi
  • Hormon reseptörlerinin kontrol edilmesi için immünohistokimya testi
  • Meme kanserine neden olan mutasyonun belirlenmesi için genetik testler

Meme kanseri belirtileri

Meme kanseri her 2 memenin de farklı şekilde etkilenmesine neden olmakla birlikte sebep olduğu belirtiler son derece belirgindir. Özellikle bir memede diğer memeye göre farklılıkların görülmesi meme kanseri ne düşündürmektedir. Ancak bazı meme kanseri vakaları gözle görülür semptomlara neden olmayabilir. Meme kanserinde görülebilecek belirtiler arasında şunlar yer almaktadır.

  • Memede şeklinde ya da boyutunda değişiklik
  • Bezelye tanesi kadar küçük olabilecek yumru ya da kütle hissedilmesi
  • Koltuk altında ya da memenin içinde adet dönemleri boyunca görülen şişlik ya da kalınlaşma
  • Memede ya da meme ucundaki cilt görünümünde ve hissinde değişiklik
  • Meme cildinin ya da başının çukurlu buruşuk pullu ya da iltihaplı olması
  • Göğüste bir bölgenin diğer bölgelere göre mor kırmızı ya da daha koyu renkte görünmesi
  • Cildin altında mermer benzeri sertleşmiş alan
  • Meme ucundan berrak, lekeli sıvı ya da kan gelmesi

Meme kanseri nedenleri

Diğer kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinin nedeni de normal hücrelerin mutasyona uğrayarak kanserli hücrelere dönüşmesi ve bu kanserli hücrelerin çoğalarak tümör oluşturmasıdır. Meme kanserinde meme hücrelerinin neden mutasyona uğradığı ise tam olarak bilinmemekle birlikte bazı etmenlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Bu etmenlerin içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • 55 yaşın üzerinde olmak
  • Kadın olmak
  • Birinci derece akrabalarda meme kanserinin görülmesi
  • BRCA1 ve BRCA2 gen aktarımı bulunanlar
  • Sigara kullanımı
  • Alkol tüketimi
  • Obezite
  • Radyasyona maruz kalmak
  • Hormon replasman tedavisi

Meme kanseri komplikasyonları

Meme kanseri hastada farklı komplikasyonlara neden olabilmektedir. Ancak bunların içerisinde en önemlisi metastatik meme kanseri olmaktadır. Meme kanserinin ilerleyen evrelerinde kemik, beyin, akciğerler ve karaciğer başta olmak üzere vücudun diğer bölgelerine yayılım gösterebilmektedir. Meme kanserinin metastatik komplikasyonun bu kadar önemli olmasının sebebi erken evre meme kanseri olan hastaların üçte birinde daha sonrasında metastatik meme kanseri gelişiminin gözlemlenmesidir.

Meme kanseri tedavi yöntemleri

Meme kanserinin standart tedavisi cerrahi işlemdir. Bunun yanında kemoterapi ve radyoterapi gibi diğer tedavi seçenekleri de hastaya uygulanabilir. 

Kemoterapi

Meme kanserinde uygulanan tedavi yöntemlerinden birisi olan kemoterapi meme kanseri ameliyatlarından önce ya da sonra hastalara uygulanabilmektedir. Meme dokusundaki kanserli hücrelerin öldürülmesi için kullanılan çeşitli ilaçlar kemoterapi olarak adlandırılmaktadır. Kemoterapi ilaçları kombine edilebileceği gibi diğer meme kanseri tedavisi seçenekleriyle birlikte de uygulanabilir.

Kemoterapinin bazı yan etkilere neden olmasından dolayı onkologlar çeşitli yöntemler ile hastalara yardımcı olmaktadır. Kemoterapinin neden olduğu kısa vadeli yan etkilerin yanı sıra vadeli yan etkileri de bulunmaktadır.

Kemoterapi ne zaman kullanılır?

Meme kanseri hastalarına kemoterapi çeşitli dönemlerde ve koşulların oluşması durumunda uygulanmaktadır. Meme kanseri hastalarına ne zaman kemoterapi uygulanır sorusunun cevabı ise şu şekilde olmaktır.

Ameliyattan önce (neoadjuvan kemoterpi)

Ameliyattan önce uygulanan kemoterapi tümörün boyutlarının küçülmesini sağlar. Bu sayede daha az sağlıklı meme dokusu çıkarılır. Bunun yanında ameliyattan önce uygulanan kemoterapi sayesinde hasta için hangi kemoterapi ilaçlarının daha etkili olur anlaşılabilir.

Ameliyattan sonra (adjuvan kemoterapi)

Tümörün çıkartılması için uygulanan ameliyat bazen tüm kanserli hücrelerin çıkarılması için yeterli olmayabilir. Bu hücreler mikroskobik ve testlerle tespit edilemeyecek kadar küçük olabilir. Bu riskin önlenmesi için meme kanseri hastalarına kemoterapi verilmesi geride kalan hücrelerin öldürülmesini sağlar. Ameliyat sonrasında uygulanan kemoterapi aynı zamanda meme kanserinin tekrarlama riskini de azaltır.

Metastatik meme kanseri

Meme kanserinin diğer dokulara yayılması durumunda ana tedavi yöntemi olarak kemoterapi uygulanmaktadır.

İnflamatuar meme kanseri (IBC)

İnflamatuar meme kanseri cerrahın çıkarabileceği tümör görülmez. Bu sebeple de inflamatuar olmayan seri tedavide genellikle kemoterapi ilk uygulanan tedavi seçeneği olmaktadır.

Üçlü negatif meme kanseri (TNBC)

Negatif meme kanseri tedavisinde kemoterapi ve immünoterapi kombinasyonu kullanılmaktadır.

Nüks ihtimali yüksek olan HER2+ meme kanseri

Kemoterapi ve hedefe yönelik tedavinin kombinasyonu kullanılarak tedavi edilmektedir.

Meme kanserinde yaygın olarak kullanılan kemoterapi ilaçları

Meme kanserinde kullanılan kemoterapi ilaçları birçok farklı türü bulunmaktadır. Meme kanserinin özelliğine göre bir ya da birden fazla ilaç kullanılabilir. Adjuvan ve neoadjuvan meme kanseri terapi kemoterapi ilerinde aşağıdaki ilaçlar kullanılmaktadır.

  • Doksorubisin
  • Epirubisin
  • Paklitaksel
  • Dosetaksel
  • 5-florourasil
  • Kapesitabin
  • Siklofosfamid
  • Karboplatin

Metastatik meme kanseri olan hastalarda kullanılan kemoterapi ilaçları içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Albümine bağlı paklitaksel
  • Taksanlar
  • İksabepilon
  • Eribulin
  • Doksorubisin (Adriamisin) 
  • Lipozomal doksorubisin
  • Platin ajanları
  • Vinorelbin
  • Kapesitabin
  • Gemsitabin
  • Ado-trastuzumab emtansin
  • Fam-trastuzumab deruxtecan
  • Sacituzumab govitecan

Kemoterapinin yan etkileri

Meme kanseri hastalarına uygun kemoterapinin sebep olduğu yan etkiler kullanılan ilaçların türüne ve kullanım süresine bağlı olarak değişmektedir. Kemoterapinin önemli bir kısmı tedavinin bitmesinin hemen ardından ortadan kaybolur. Ancak bazı yan etkileri haftalar ya da aylar sonra dahi devam edebilir. Kemoterapinin en sık görülen yan etkileri içerisinde ise şunlar bulunmaktadır.

  • Kemoterapi tedavisinin ardından 6 ay ile bir yıl boyunca beyin sisi görülebilir
  • Tedavi süresince ya da tedaviden sonraki 6 ay içerisinde hastalarda yorgunluk görülebilir 
  • Yine tedavi süresince ve tedaviden sonraki 2- 3 hafta devam eden bulantı ve kusma görülebilir
  • Kabızlık ve ishal kemoterapinin sık görülen belirtileri içerisinde yer alabilir
  • Kemoterapi sırasında saçlar dökülebilir ve daha sonrasında farklı renkte çıkabilir
  • Tedavi sırasında hastalarda iştahsızlık görülebilir
  • Cilt daha kuru ve kaşıntılı olabilir
  • Tırnaklar daha kırılgan olabilir
  • Ellerde ve ayaklarda tedavinin bitmesi ile kaybolan uyuşma ve karıncalanma görülebilir

İntraoperatif radyasyon tedavisi (IORT)

Lumpektomi işlemin sırasında uygulanan intraoperatif radyasyon tedavisi de radyasyon ışınları direkt olarak tümöre ya da tümör yatağına iletilir. Harici ışın radyasyon terapisi olarak bilinen geleneksel radyasyon terapisinden farklı olarak sadece belirli bir bölgeye radyasyon ışınının gönderilmesi birçok avantaj sağlamaktadır. Bu avantajların içerisinde şunlar bulunur.

  • IORT daha kısa süre içerisinde tamamlanan bir işlemdir.
  • Birkaç hafta içerisinde tek doz olarak uygulanır.
  • Daha az yan etkisi bulunur.
  • Daha yüksek dozda radyasyon ışını gönderilir.
  • Sağlıklı dokuların korunmasını sağlar.
  • Kanserin tekrarlama riskini azaltabilir.
  • Geleneksel yönteme göre daha erken başlanır. 
  • Geleneksel radyasyon terapisinde tekrar dozları bulunmazken IORT tedavisinde tekrar dozları uygulanır.

İntraoperatif radyasyon tedavisinin yan etkileri

İntraoperatif radyasyon tedavisinin en sık görülen yan etkileri içerisinde meme dokusunda aşırı sıvı birikmesi ve morarma bulunmaktadır. Bunun yanında görülebilecek yan etkiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Uyku sorunları
  • Anemi 
  • Cilt problemleri
  • Kanama
  • Ağrı
  • Kabızlık
  • Baş ağrısı
  • İshal
  • Tükenmişlik
  • Baş dönmesi

İmmünoterapi

Bağışıklık sisteminin meme kanseri hücrelerini saldırmasını ve öldürmesine yardımcı olan bir tedavi yöntemi olan immünoterapi birçok farklı meme kanseri türünde uygulanan tedavi seçeneklerinden birisi olmaktadır. Hem erken aşamadaki hem de tekrarlama ihtimali yüksek olan türdeki meme kanserlerinin tedavi seçeneği olarak kullanılmaktadır.

İmmünoterapi kullanılan ilaçlar bağışıklık sistemi kanserli hücrelerin bulunması ve öldürülmesi için eğitilir. Bunun yanında bağışıklık hücrelerinin üretiminin artmasını sağlar. Meme kanserinde kullanılan immünoterapi ilaçları aktif ya da pasif olabilir.

İmmünoterapiler bağışıklık sisteminin meme kanseri hücrelerine odaklanmasını sağlamaktadır. Bu ilaçların belirlenebilmesi için kanser hücrelerinin antijen açısından incelenmesi gerekmektedir. Daha sonrasında bağışıklık sistemi bu belirlenen antijenlere göre odaklanmasını sağlayacak ilaçlar kullanılır.

Pasif immünoterapi ilerde ise bağışıklık sisteminin kanserle mücadele için kullandığı mevcut araçlarının geliştirilmesine yönelik laboratuvarda yapılan ilaçlar kullanılmaktadır.

Meme kanserinde kullanılan immünoterapi ilaçları

Mem kanseri tedavisinde kullanılan iki farklı immünoterapi ilacı bulunmaktadır. Bu ilaçlar FDA tarafından onaylı olmakla birlikte Pembrolizumab ve Dostarlimab olarak adlandırılırlar.

İmmünoterapinin yan etkileri

Astarlar immünoterapi ve farklı şekilde tepki vermektedir. Ancak hastalar arasında en sık görülen yan etkiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

Bu belirtilerin yanında immünoterapi daha ciddi yan etkilere de neden olabilmektedir. Ancak sözü edilen ciddi yan etkiler nadir olarak görülmektedir bu yöneticilerin içerisinde ise şunlar yer alır.

  • İnfüzyon reaksiyonları olarak adlandırılan ateş, ciltte kaşıntı, yüzün kızarması, nefes almada zorluk, hırıltılı nefes alma, titreme ve baş dönmesi gibi şikayetler
  • Otoimmün reaksiyonlar ise bağışıklık sisteminin kanser hücreleri dışarıda çeşitli bölgelerde bulunan sağlıklı hücrelere kaldırması ve bu sebeple görülen sağlık sorunlarıdır.

Hormon tedavisi

Seçici östrojen reseptör modülatörleri olarak da adlandırılan hormon tedavisi bazı meme kanseri türlerinin önlenmesine yardımcı olabilmektedir. Bunun yanında bazı meme kanseri türlerinin ve osteoporozun tedavisinde de kullanılmaktadır.

SERM olarak da adlandırılan meme kanseri hormon tedavisi östrojenin vücutta nasıl çalışması gerektiğini yöneten tedavilerdir. Bu tedavide kullanılan ilaçlar östrojenin meme kanseri hücrelerine bağlanması engeller. Bunun yanında östrojen gibi davranarak kemiklerdeki östrojen düzeyinin artmasını ve bu sayede osteoporozun önlenmesinde sağlarlar

Hormon tedavisi genellikle HR pozitif ya da östrojen reseptörü pozitif meme kanserlerinin tedavisinde kullanılmaktadır.

Hormon tedavisinin yan etkileri

Kanser tedavisi seçeneklerinde olduğu gibi hormon tedavisinin de yan etkileri bulunmaktadır. Bu yan etkilerin bazıları ciddi tıbbi sorunlara neden olabilmektedir. Hormon tedavisinde kullanılan ilaç çeşidine göre görülen yan etkiler ve komplikasyonlar daha değişiklik göstermektedir. En sık görülen yan etkiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Sıcak basması
  • Düzensiz adet dönemleri
  • Lekelenme
  • Vajinal kuruntu
  • Büyük damarlardaki kan pıhtıları
  • Menopoza girmemiş kişilerde kemik kaybı
  • Katarakt
  • Felç
  • Rahim kanseri 
  • Akciğerlerde kan pıhtısı oluşumu
  • Vajinal kaşıntı
  • Vajinal akıntı
  • Libido düşüklüğü
  • Gece terlemeleri
  • Tükenmişlik
  • Bacak ağrısı
  • Grip benzeri semptomlar 
  • El, ayak, ayak bilekleri ya da alt bacağın şişmesi
  • Uykuya dalmada güçlük eklem ağrısı
  • Uykuyu sürdürmede güçlük

Hedefli terapi

Hedefli terapi, sağlıklı hücrelerin kanser hücresine dönüşmesine neden olan mutasyonun ortadan kaldırılmasını sağlayan tedavidir. Bu sayede sağlıklı hücrelere herhangi bir zarar vermeden hastanın iyileşmesi hedeflenmektedir. 

Kanser tedavisinin ilk aşaması olarak kullanılan hedefli terapi için uzmanlar kanser hücrelerinin büyümesi ya da hayatta kalması için genetik değişiklikleri test etmektedir. İkinci aşamada ise kanserli hücrelerin ölmesini sağlayacak spesifik tedaviler belirlenir. Bu amaçla 80’den fazla tedavi seçeneği belirlenmiştir. Bazı hastalarda hedefe yönelik tedavi diğer tedavi seçenekleri ile kombinlenmektedir.

Hedefli terapide kanserli hücrelerin öldürülmesi için farklı yöntemler bulunmaktadır. Bunların içerisinde tümörün beslenmesini sağlayan kan damarlarının bloke edilmesinden çeşitli enzimler ile proteinlerin sindirilmesine kadar birçok farklı yöntem kullanılmaktadır. 

Hedefli terapinin yan etkileri

Hedefli terapinin yan etkileri kullanılan ilaçlara göre farklılık göstermektedir. Bu sebeple de birçok farklı yan etki görülebilir. Bu yan etkilerin içerisinde en sık görülenleri ise şunlar olmaktadır.

  • İshal
  • Yüksek karaciğer enzimleri
  • Kalp kasının hasar görmesi
  • Ultraviyole ışığa karşı aşırı hassasiyet
  • Yüksek tansiyon
  • Deri döküntüsü
  • Tırnak değişiklikleri
  • Saç renginin kaybı
  • Yara iyileşmesiyle ilgili sorunlar
  • Kan pıhtılaşması ile ilgili sorunlar nörolojik değişiklikler kalp ritmi değişiklikleri
  • Akciğerlerin hava keselerini kan damarlarını ve hava yollarını çevreleyen dokuda yara izi ve iltihaplanma

Meme kanseri ameliyatı

Meme kanseri hastalarına uygulanan 3 farklı ameliyat yöntemi bulunmaktadır. Hangi yöntemin kullanılacağı kanserin evresi, konumu ve özelliklerine göre belirlenir.

Mastektomi

Meme aldırma ameliyatı olarak da adlandırılan bu yöntem, meme kanseri hastalarının yanı sıra meme kanserine yakalanma riski yüksek olan kişilere de uygulanan bir yöntemdir. Bu ameliyatta meme dokusu tamamen alınır. Mastektomi ameliyatlarından sonra hastalar memelerinin yeniden yapılandırılması ya da şekil değişikliğine gidilmesi için estetik operasyonlardan yararlanabilir. Kendi içerisinde beşe ayrılmaktadır.

Total mastektomi

Basit mastektomi olarak da adlandırılan total mastektomi işleminde meme dokusunun tamımı çıkarılmaktadır. Ancak göğüs kasları bırakılır. Uygulama tek bir memeye yapılabileceği gibi her iki memeye de uygulanabilir. 

Çift mastektomi

Bilateral mastektomi olarak da adlandırılan çift mastektomi uygulamasında her iki memenin de toplam dokusu alınmaktadır. Kanser riskinin her iki memede de görülme ihtimalinin bulunduğu hastalara uygulanmaktadır.

Cilt koruyucu mastektomi veya meme ucu koruyucu mastektomi

Bu uygulamada da meme dokusunun tamamen çıkarılması söz konusu olmaktadır. Ancak memenin yeniden yapılandırılma aşamasında kullanılmak üzere meme ucu ve meme derisi saklanır.

Meme rekonstrüksiyonu ile mastektomi

Deri koruyucu mastektomi yaptırıp yaptırmamanın önemli olduğu bu operasyonda meme dokusunun alınması işleminde memenin yeniden şekillendirilmesi işlemidir. 

Modifiye radikal mastektomi

Bu uygulamada memede bulunan tüm dokuların yanı sıra koltuk altındaki lenf düğümleri de alınmaktadır. Lenf düğümlerinin alınmasının nedeni ise meme kanserinin öncelikli olarak lenf düğümlerine yayılım göstermesidir.

Radikal mastektomi

Bu mastektomi işleminde meme dokusu ve lenf bezlerinin yanı sıra göğüs kaslarının da cerrahi işlemle çıkarılması söz konusu olmaktadır. Nadir olarak uygulanan bir ameliyat türü olmakla birlikte kanserin kaslara yayılım gösterdiği hastalara uygulanan bir ameliyat türü olmaktadır.

Lumpektomi

Meme kanseri tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir diğer cerrahi yöntem lumpektomi olmaktadır. Bu işlemde meme dokusunun tamamen çıkarılması yerine kanserli doku ve küçük bir parça sağlıklı doku çıkarılmaktadır. Bu sayede memenin doğal görünümü daha fazla korunabilir. Ancak lumpektomi işleminden sonra hastaların kemoterapi ya da radyoterapi seanslarına ihtiyaçları olabilir. 

Segmentektomi ya da kısmi mastektomi olarak da adlandırılan lumpektomi tanısal amaçla da kullanılabilmektedir. Ancak genellikle tedavi amacı ile kullanılmaktadır. Lumpektomi yöntemleri içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

Eksizyonel biyopsi

Teşhis amaçlı olarak uygulanan bu prosedür ile tümör çıkarılır ve daha sonrasında laboratuvar ortamında incelenir. 

Geniş lokal eksizyon

Bu yöntemde kanserli dokunun yanı sıra çevresindeki bir miktar sağlıklı doku da çıkarılmaktadır. Dokunun temizlenmesinden sonra patolog kanser memede kalan dokuda kanser hücresinin kalıp kalmadığını marjı testi ile test eder. Kanserli hücrenin kalmaması durumunda ameliyat başarılı olur.

Kadranektomi

Bu yöntemde memenin yaklaşık olarak dörtte biri çıkarılmaktadır. Bu dokuların içerisinde tümör, tümörün çevresindeki sağlıklı dokunun yanı sıra süt kanalları da çıkarılmaktadır.

Sınırların yeniden eksizyonu

Geniş lokal eksizyon sonrasında sağlıklı meme dokusunda kanser hücresinin teşhis edilmesi durumunda uygulanmaktadır. Bu ameliyatta ameliyat bölgesi yeniden açılarak daha geniş sağlıklı dokular çıkarılır. 

Lumpektomi kimlere uygulanır?

Lumpektomi genel olarak meme görünümü korunurken kanserin tedavi edilebileceği hastalara uygulanmaktadır. Bu hastalarda meme kanserinin tekrarlama riski azdır. Meme kanserinin tekrarlama riski az olan lumpektomi adaylarının özellikleri arasında ise şunlar yer almaktadır.

  • Kanser memenin sadece bir bölgesini etkiler
  • Oluşan tümör meme hacmine göre küçüktür
  • Tümör çıkarıldıktan sonra meme dokusu memenin yeniden biçimlendirilmesi için yeterlidir
  • Hastanın genel sağlık durumu ameliyat sonrasında radyasyon tedavisi tamamlamaya uygundur

Meme rekonstrüksiyonu

Meme rekonstrüksiyonu genel olarak meme kanseri tedavisinde kullanılan bir yöntem değildir. Ancak mastektomi sonrasında memelerin yeniden şekillendirilmesi için uygulanır. Meme rekonstrüksiyonu ameliyatlarında farklı teknikler uygulanmakla birlikte çeşitli meme implantları ya da hastanın karın bölgesinden alınan kendi doku parçası kullanılmaktadır. Meme rekonstrüksiyonu hastalara meme kanseri ameliyatlarından hemen sonra uygulanabileceği gibi aylar ya da yıllar sonra da uygulanabilir. Meme rekonstrüksiyonu bundan tek bir cerrahi işlem yeterli olabileceği gibi memenin şekillenmesi için birden fazla işlemini de uygulanması gerekebilir. Bu özelliklerinden dolayı meme rekonstrüksiyon yaptırma kararı hastalar için kişisel bir karar olmaktadır.

Meme kanseri ameliyatının yan etkileri

Meme kanseri ameliyatının yan etkileri, uygulanan tekniğe göre değişiklik göstermektedir. Hastaların görülen yan etkilerin önemli bir kısmı anestezi ve genel cerrahi işlem dolayısıyla görülen yan etkiler olmakla birlikte meme kanseri ameliyatlarında özgü olarak görülen yan etkileri içerisinde şunlar yer almaktadır.

Mastektomi ameliyatlarından sonra görülebilecek yan etkiler kısa ve uzun vadede görülecek şekilde çeşitlenmektedir. Kısa vade içerisinde görülebilecek yan etkiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Yara enfeksiyonu
  • Hematom
  • Kesilen dokuya kan akışının kaybolması ve doku ölümü

Mastektominin uzun vadede görülen yan etkileri içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Yaranın içinde sıvı birikmesi
  • Mastektomi sonrası ağrı sendromu
  • Lenf ödem

Lumpektominin yan etkileri içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Yara yerinin yakınında enfeksiyon
  • Kolda ya da işlem yapılan göğse yakın elde morarma ve şişlik
  • Berrak sıvının toplanması radyasyondan kaynaklı yara izi
  • Kan toplanması
  • Kolda göğüste ya da koltuk altında ağrı

Meme rekonstrüksiyonunun uygulanması durumunda görülebilecek olası riskler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Kan pıhtısı
  • Memelerin farklı şekilde ya da boyutta olması
  • Memelerin çevresinde morarma ya da yara izi
  • Nakledilen dokunun ölümü
  • İmplantta kırışma, dalgalanma ve kopmalar
  • Donör bölgede zayıflık, ağrı ve hassasiyet

Meme kanseri ameliyatı sonrası yaşam

Meme kanseri ameliyatları birçok vakada tedavinin başarılı bir şekilde sonuçlanmasını sağlar. Ameliyatın tedavinin başarılı olması için yeterli olmaması durumlarında ise tedavide büyük bir rahatlama sağladığı gerçeği bulunmaktadır. Her ne kadar kadınlar için meme kaybı birçok kötü duygu beraberinde getirse de daha sonrasında uygulanan meme rekonstrüksiyon işleminin sonuçlarından genellikle memnun kalınır.

Meme kanseri ameliyatlarından sonra yaşam kalitesinin yeniden kazanılması için çeşitli sağlık hizmetlerinden yararlanılabilir. Bu hizmetlerin içerisinde hastaların zihinsel ve duygusal sağlıklarını ele alacak psikolojik danışmanlar veya destek grupları bulunmaktadır. Bunun yanında hastaların hareket kabiliyetlerini yeniden kazanmalarına yardımcı olabilecek fizik rehabilitasyon terapileri de önerilmektedir. Hastaların önemli bir kısmı meme kanseri ameliyatından sonra meditasyon ve yoga gibi tamamlayıcı tıp seçeneklerinden de yararlanmaktadır.

Meme kanserinin iyileşme süreci 

Meme kanseriyle birlikte yaşamak hastaları zaman zaman zorlayabilir. Ancak meme kanseri tanısından sonra tedavi sürecinde hastaların kendilerine iyi bakmaları, tedavinin başarılı olmasını ve hızlı bir şekilde iyileşmelerini sağlamaktadır. Hastaların iyileşme süreçlerinde özellikle aşağıdaki noktalara dikkat etmeleri önerilmektedir.

  • Meme kanseri tedavisinin yorucu olduğu bilinen bir gerçektir. Bu sebeple de hastaların her ihtiyaçları olduğunda dinlenmeye özen göstermeleri önerilir.
  • Her ne kadar tedavi sürecinde hastaların iştahı etkilense de sağlıklı bir beslenme programı oluşturularak meyve, sebze, sağlıklı tahıllar ve yağsız proteinden oluşan besinlerin yeterince tüketilmesine özen gösterilmesi gerekmektedir.
  • Gerek meme kanseri gerekse de tedavi süreci hastalar için son derece stresli olabilir. Bu sebeple de hastaların streslerini kontrol altında tutmaları için yoga, meditasyon ya da yürüyüş gibi çeşitli yöntemlerden yardım almaları önerilmektedir
  • Meme kanseri tedavisinde ve iyileşme sürecinde hastaların psikolojik olarak destek alması son derece önemsemektedir. Bu sebeple de meme kanserini atlatmış kişiler ile bir arada olmak psikolojinin iyileşmesini sağlayacaktır.

Meme kanseri nasıl önlenir?

Meme kanseri riskinin tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmamakla birlikte riskin azaltılması mümkün olmaktadır. Bu yöntemlerin anında kendi kendine muayene ve mamogramlar da olası meme kanserinin erken evrede tanı almasını mümkün kılmaktadır. Bu sebeple de çok önemlidir. Meme kanseri riskinin azaltılması için dikkat edilmesi gereken hususlar içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Sağlıklı kiloda olmak
  • Sağlıklı beslenmek
  • Düzenli fiziksel aktivitede bulunmak
  • Alkolden kaçınmak
  • Düzenli tarama yaptırmak
  • Düzenli olarak kendi kendini muayene etmek

Ailesinde meme kanseri görülen ya da meme kanseri oluşumuna neden olan genetik mutasyonun olması durumunda meme kanserinden korunmak için hastalara önerilen noktalar içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Meme kanseri için genetik taama yaptırmak
  • Meme kanseri riskinin azalmasını sağlayacak ilaçlar kullanmak
  • Önleyici mastektomi yaptırmak
  • Meme kanseri taramalarını sık sık yaptırmak

Meme kanseri evreleri

Meme kanseri tedavisinin planlanabilmesi için evrelemesinin yapılması gerekir. Kanserin evresinin belirlenmesi aynı zamanda hastalık sürecinden beklenilmesi gerekenlerin belirlenmesini de sağlayacaktır. Meme kanserinde evreleme ise tümörün boyutu, yeri, meme kanserinin türü ve metastaz yapıp yapmadığına göre belirlenmektedir.

0.evre

Meme kanserinin ilk aşaması olan 0. evrede hastalık noninvaziv olmaktadır. Bu aşamada kanser hücreleri göğüs kanalları ile sınırlı olmaktadır.

1.evre

Bu aşamada tümörün başladığı noktanın yakın dokularında kanserli hücreler görülür. 

2.evre

Bu aşamada tümör oluşumu söz konusu olmaktadır. Oluşan tümörün yarı çapı 2 santimetreden küçük olmakla birlikte koltuk altında yer alan lenf düğümlerine de yayılım söz konusu olmaktadır. 

İkinci evrenin bir diğer kriteri ise tümörün büyüklüğünün 5 santimetreden fazla olması, ancak koltuk altı lenf düğümlerine yayılım göstermemesidir. 

Son olarak meme kanserinin ikinci evre olarak 2 ile 5 santimetre arasında olabilir. Bunun yanında yakındaki lenf düğümleri de etkilenebilir.

3.evre 

Bu aşamada tümör yakındaki lenf düğümlerinde görülmekle birlikte yakınlardaki dokularda da görülmektedir. Üçüncü evre aynı zamanda lokal ileri meme kanseri olarak da adlandırılmaktadır.

4.evre 

Meme kanserinin son evresi olan dördüncü evrede kanser karaciğer, akciğer veya beyne metastaz yapar. 

Meme kanseri türleri

Meme kanseri kendi içerisinde farklı türleri ayrılmasının sebebi kanser hücrelerinin özellikleri olmaktadır. Doğru meme kanseri türünün belirlenmesi tedavinin başarılı olmasını sağlamasının yanı sıra uygulanan tedavinin yan etkilerinin mümkün olan en az şekilde yaşanmasını da sağlamaktadır.

İnvaziv duktal karsinom (IDC)

Memedeki süt kanallarında başlayan kanser türüne invazif duktal karsinom adı verilmektedir. En sık görülen meme kanseri türlerinin başında gelen invazif meme kanserleri süt kanallarının yakınında bulunan meme dokusuna yayılır.

Lobüler meme kanseri

Memede süt üretmekle görevli olan bezlere lobüller denmektedir. Lobüller meme kanseri ise bu bezlerde başlayan ve genellikle meme dokusundan yayılan kanser türüdür. İnvaziv duktal karsinomdan sonra en sık görülen ikinci kanser türü olarak bilinmektedir.

Yerinde duktal karsinoma (DCIS)

İnvaziv duktal karsinom gibi süt kanallarında başlayan yerinde duktal karsinoma, invazif meme kanserinden farklı olarak süt kanallarının ötesine yayılım göstermez.

Üçlü negatif meme kanseri (TNBC)

Nadir görülen meme kanseri türlerinden biri olsa da agresif davranış sergilediği için diğer meme kanseri türlerine göre daha hızlı bir şekilde yayılmaktadır.

İnflamatuar meme kanseri (IBC)

Son derece nadir görülen inflamatuar meme kanseri de hızlı yayılım gösteren meme kanseri türlerinden birisi olmaktadır. Memede döküntü gibi görülen inflamatuar meme kanseri en az görülen meme kanseri türü olmaktadır.

Memenin Paget Hastalığı 

Tüm meme kanseri türleri arasında görülme sıklığı %4’ten az olan memenin paket asistanlığı meme ucu derisinde etkilemektedir. Bu alanda döküntüye neden olur.

Meme kanserinin alt tipleri

 Meme kanserinin alt tipleri reseptör hücre durumuna göre sınıflandırılmaktadır. Reseptörler, hücrelerin yüzeyinde ya da içindeki protein molekülleri olmaktadır. Kandaki hormonlar ya da belirli maddeleri kendilerine çekerek bağlanabilirler. Östrojen ve progesteron hormonu kanserli hücrelerin büyümesinde etkili olmaktadır. Bu sebeple de kanser hücrelerinin östrojen ya da progesteron reseptörlerini sahip olup olmadıklarını öğrenmek meme kanseri tedavisinin planlanmasında son derece önemli olmaktadır. Meme kanserinin alt türleri içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • ER pozitif (ER+) olarak adlandırılan hücrelerde östrojen reseptörleri bulunmaktadır. 
  • PR pozitif (PR+) olarak adlandırılan hücrelerde ise progesteron reseptörleri yer almaktadır.
  • HR pozitif (HR+) olan hastalarda ise hem östrojen hem de progesteron reseptörleri yer almaktadır.
  • HR negatif (HR-) olarak adlandırılan hücrelerde ise ne östrojen ne de progesteron reseptörü bulunmaz. 
  • HER2 pozitif (HER2+) olan hücrelerde ise normalden daha fazla protein olduğu anlamına gelmektedir. Görülen meme kanserlerinin yaklaşık olarak %15- %20’si bu grupta yer almaktadır.
Doktora Soru Sor