Onkoloji

Çağımızın üzerinde en çok araştırma yapılan alanlarından birisi olan kanser, aynı zamanda hasta sayısı en yüksek olan tıbbi birimlerden birisi olmaktadır. İç hastalıklarının yan dallarından birisi olan tıbbi onkoloji bölümü ise kanser ilaçları ve kanserin ilaçla tedavisini araştıran bir bölüm olmaktadır. Her ne kadar kemoterapi kanser tedavisinde önemli bir yöntem olsa da tek tedavi yöntemi olmamaktadır. Bu sebeple de tıbbi onkoloji bölümünde kemoterapi tedavisinin yanı sıra hedefe yönelik olarak geliştirilmiş ilaçlar, hormon düzenleyici ilaçlar ve bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar ile birlikte kanser tedavisine yönelik olarak uygulamalar yapmaktadır.

Tıbbi onkoloji bölümü kanser tedavisinde tek başına uygulamalarda bulunduğu gibi diğer disiplinler ile birlikte de tedavilerini uygulamaktadır. Bu tedavilerin içerisinde nükleer tıp, radyasyon onkolojisi, radyoloji, cerrahi ve patoloji gibi alanlar bulunmaktadır. Tıbbi onkoloji bölümünün multidisipliner bir yaklaşım sistemi sergilemesi sayesinde kanser tedavilerinde yüksek başarı elde etmektedir.

Kanser tedavisinde kullanılan ilaçları diğer ilaçlardan ayıran en önemli özelliği etkili dozları ile ölümcül olabilecek dozlarının birbirine çok yakın olmasıdır. Bu sebeple de uzmanların hem kullanılan ilaçların yan etkilerini hem de hastalarını yakından tanımaları gerekmektedir. Aksi halde başarı sağlanan bir tedavide yanlış doz kullanımı yüksek toksisitesi sebebiyle hastalar kaybedilebilir. Bu durumun engellenebilmesi için özellikle hekimlerin hastaları ile sıkı bir iletişim halinde olmaları önemlidir.

Tıbbi onkoloji bölümünü diğer bölümlerden ayıran bir diğer özelliği ise gelişmelerin baş döndürücü bir hızda yaşanmasıdır. Bu sebeple de alanda elde edilen güncel araştırma sonuçlarının yakından takip edilmesi gerekmektedir. Cerrahi müdahale yöntemlerinde ya da kanserin evrelemesinde kullanılan yöntemler gibi alanlarda sürekli olarak ortaya çıkan yeni bilgilerin takip edilmesi onkoloji uzmanları ve tedavilerin başarısı açısından son derece önemli olmaktadır. Örneğin bağırsak, meme ya da akciğer gibi en sık rastlanılan kanser türlerinin birçok alt grubu olduğu yapılan yeni araştırmalar ile anlaşılmıştır. Bu sebeple de her bir alt grup için farklı tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekmektedir. Aksi halde tedavilerin başarısızlık ihtimalleri artmaktadır.

Kanser tedavisine başlanmadan önce kanserin evrelemesi gerekmektedir. Bunun için de öncelikle patolojik değerlendirmenin yapılması gerekmektedir. Daha sonrasında görüntüleme yöntemlerinden de yararlanılır. Kanserin türünün belirlenmesi ve evrelemesinden sonra ise hasta için en uygun tedavi planının hazırlanması gerekmektedir. Hedefe yönelik tedavilerin içerisinde hormon ilaçları, kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi gibi yöntemler belirlenmektedir.

Tıbbi onkoloji uzmanları genellikle cerrahi uygulamalar sonrasında hastaların tedavi ve bakımları ile ilgilenmektedir. Bazı hastalarda ise operasyondan önce de tedavi amaçlı olarak tıbbi onkoloji uzmanları hastalar ile ilgilenebilmektedir. Neoadjuvant uygulamaları özellikle ileri evre meme, akciğer ve kolon gibi kanser türlerinde cerrahi müdahalenin başarısını arttırmaktadır.

Onkolojik tedavi uygulamalarının genel prensipleri bulunmaktadır ve hekimler bu prensiplere titizlikle uymakla sorumludur. Ancak bu ilkelerin yanında tedaviler hastaların ihtiyaçlarına uygun olarak da belirlenmektedir. Bu sayede kanser tedavisinde daha yüksek başarı elde edilebilmektedir. Bunun içinde daha tanı aşamasında farklı disiplinler ile birlikte çalışılması ve tedavinin hastaya uygun olarak tedavinin planlanması gerekmektedir.