Suçiçeği

Onaylayan Doktor (-lar) ; Halis Ziya Kazdal , Eser Akkuş • Kas 10, 2023

KISA YOL

Suçiçeği nedir?

Genellikle ergenlik döneminden önce görülen çocukluk çağı hastalıklarından birisi olan suçiçeği varicella zoster virüsü (VZV) nedeniyle görülen bir hastalık olmaktadır. Karakteristik belirtileri içerisinde ciltte yaygın döküntü ve ciltte kaşıntıya neden olan sıvı dolu kabarcıklar olmaktadır. 

Tedavisi bulunan bu hastalığın geçirilmesi durumunda genellikle hayat boyu devam eden bir bağışıklık kazanılmış olur. Diğer bir yandan suçiçeği geçiren kişilerde ileriki dönemlerde zona görülme ihtimali artmaktadır. 

Suçiçeğinin seyri

Suçiçeği genellikle yetişkinlik döneminde görülen bir hastalık olmamasına rağmen çocukluk döneminde yaygın bir şekilde görülen hastalıklardan birisidir. Son derece bulaşıcı bir hastalık olan suçiçeğine ait döküntülerin genellikle virüse maruz kaldıktan 14 ila 16 gün sonra görülmesi ise bulaşıcılığının artmasına neden olmaktadır. Bazı vakalarda ise kuluçka süresi 21 güne kadar uzayabilmektedir. 

Suçiçeğine ait döküntüler başlamadan önce hastalarda ateş ve halsizlik görülebilir. Bazı hastalarda ise hafif baş ağrısı ve karın ağrısa da bu tabloya eşlik eder. Sözü edilen belirtilerin geçmesi ise döküntülerin ortaya çıkmasından sonraki 4. günü bulabilmektedir. 

Ciltteki döküntüler ise öncelikle kızarıklık şeklinde başlar ve sonrasında hafif kabarıklaşarak içi berrak sıvı ile dolar. Bu görünüm 24 ile 48 saat arasında görülür ve daha sonrasında kabuklaşmaya başlar. Kabuklaşmanın hızlı olmasından dolayı da aynı bölgede farklı evrelerdeki kabartıların görülmesi hastalığın tipik görüntülerinden birisi olarak kabul edilmesini sağlar. 

Su çiçeğine ait döküntüler ilk olarak saçlı deriden başlar. Daha sonrasında yüze ve gövdeye doğru yayılım gösterir. Suçiçeğine ait döküntülerin kollardaki ve bacaklardaki yayılımı ise hafif olarak gözlemlenir. Gövde kısmında yoğun bir şekilde görülen döküntüler yedinci güne kadar devam eder ve bir hastada ortalama olarak 200- 250 döküntü görülebilir. Suçiçeğinin şiddeti ise yaşın ilerlemesi ile birlikte artar. 

Su çiçeği tanı yöntemleri

Suçiçeği tanısı genellikle karakteristik görüntüsünden dolayı fiziki muayene ile konulabilmektedir. Ancak tanının kesinleşmesi için ELİSA adı verilen antikor testi de yapılabilir. 

Su çiçeği nedenleri

Suçiçeğinin son derece bulaşıcı olmasının nedeni VZV virüsünün vücut sıvıları içerisinde yüksek yoğunlukta bulunmasıdır. Bu sebeple de suçiçeğinin görülmesinde vücut sıvılarının yanı sıra döküntüler ile temas etmek de hastalığın bulaşmasına neden olabilmektedir. 

Suçiçeğinin bulaşıcılığı döküntüler görünmeden önceki 1- 2 günde başlar ve döküntüler bitene kadar devam eder. Ancak hastalığı daha öncesinde geçiren ya da aşı olan kişilerde hastalığın görülmesi beklenmez. Hastalığın görülebileceği risk grupları içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Çeşitli hastalıklar ya da tedaviler sebebiyle bağışıklığı baskılanmış kişiler
  • Hasta ile yakın temas içerisinde bulunan kişiler
  • Gündüz bakım evlerinde ya da anaokullarında zaman geçiren çocuklar ve yetişkinler
  • 12 yaş altında olanlar
  • Çocuğu bulunan aileler
  • Annesi suçiçeği geçirmemiş ya da aşılanmamış yenidoğan bebekler
  • Çeşitli hastalıkların tedavisi için steroid kullanan kişiler
  • Sigara kullananlar

Su çiçeği belirtileri

Suçiçeğinin kuluçka süresi 21 güne kadar varabilmesine rağmen belirtiler ve bulaşıcılık ancak döküntülerin görülmesinden 48 saat önce başlamaktadır. Bu dönemdeki hastalarda görülen belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Halsizlik
  • Ateş
  • Yorgunluk
  • İştah kaybı
  • Baş ağrısı
  • Karın ağrısı
  • Burun kaşıntısı
  • Döküntüler

Su çiçeği tedavi yöntemleri

Suçiçeğinin tedavisi semptomları kontrol altına alınmasını içermektedir. Bunu yanında bulaşıcılığın önlenmesi ve virüs popülasyonunun artmaması için hastaların izole edilmesi ve kişisel hijyene maksimum özenin gösterilmesi gerekmektedir. 

Suçiçeğinin şiddetli bir şekilde görüldüğü vakalarda ise antiviral antibiyotiklerin kullanılması hastalık nedeni ile görülen belirtilerin hafifletilmesini sağlayabilmektedir. Bunun yanında ağır seyirli suçiçeği vakalarında VZV virüsüne karşı üretilmiş olan antikormalrın damar yolu ile hastaya verilmesi de mümkün olmaktadır. Bu tedaviye varicella zoster immunoglobin (VZIG) adı verilmektedir. 

Suçiçeğinin neden olduğu sıvı kabarcıkların patlaması enfeksiyon oluşumuna neden olmaktadır. Bu sebeple de özellikle döküntü görülen bölgelerin hijyeninin sağlanması son derece önemlidir. Döküntülerde enfeksiyon oluşması halinde ise antibiyotik kremler kullanılmaktadır. 

Döküntülerin rahatsız edecek ölçüde kaşıntıya neden olması da hastaların zorlandığı bir başa semptom olmaktadır. Bunun için hastaları kaşıntının giderilmesini sağlayan antihistamin ilaçlar ya da pomatlar reçete edilebilir. Bunun yanında hastaların ılık duş alması, döküntüleri etkilemeyecek bol ve hafif kıyafetler giymesi ve cildi nemlendirmesi de kaşıntıların önlenmesine yardımcı olmaktadır. 

Gebelikte suçiçeği

Gebelik döneminde suçiçeği geçiren kadınların bu virüsü bebeklerine de aktarması söz konusu olmaktadır. Bu durumun gerçekleşmesi halinde ise bebeklerde görülebilecek çeşitli sorunlar içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Kol ve bacaklarda kısalık
  • Katarakt 
  • Koriyoretinit denilen göz iltihabı, 
  • Zekâ geriliği 
  • Beyinde gelişme geriliği 
  • Düşük doğum ağırlığı

Annenin doğumdan önceki 5 ve doğumdan sonraki 4 gün içerisinde suçiçeği geçirmesi durumunda ise bebeğin de suçiçeği geçirmesi söz konusu olmaktadır. 

Suçiçeği aşısı

Suçiçeğinin önlenmesindeki en etkili yöntem aşılamadır. Suçiçeği aşısı canlı aşı olarak sınıflandırılan gruba ait olmaktadır. Bu sebeple de zayıflatılmış VZV virüsü içerir. Suçiçeği aşısının canlı olmasından dolayı bağışıklık sistemi herhangi bir sebep ile zayıflamış olan kişilere ve hamilelere uygulanması mümkün olamamaktadır.

Aşı uygulamasından sonra özellikle çocuklar grip benzeri semptomların görülmesi mümkün olmaktadır. Dünya genelinde ilk doz suçiçeği aşısı 1 yaşından sonra uygulanmaktadır. Hatırlatma dozlarının uygulanma zamanı ise 4 ile 6 yaş arasında değişiklik gösterir.

Suçiçeği aşısı hastalık ile mücadelede önemli bir yere sahip olsa da bazı kişilere aşılama yapılması uygun değildir. Bu kişilere aşılama yapılmadan önce mutlaka doktor onayının alınması gerekir. Bu grubun içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Daha önceki suçiçeği aşısına alerjik reaksiyon göstermiş olan kişiler
  • Yakın zaman içerisinde kan ürünü tedavisi görenler
  • Neomisin antibiyotiğine karşı alerjisi olanlar
  • Jelatin alerjisi olanlar
  • Çeşitli hastalıklar ya da tedaviler nedeni ile bağışıklığı baskılanmış olan kişiler
  • Aşı uygulama döneminde orta ya da ağır enfeksiyonu olan kişiler
  • 1 ay içerisinde gebelik riski taşıyan kadınlar
  • Hamile olanlar

Çocukluk döneminde aşılanmamış ve bu dönemde hastalığı geçirmemiş olan kişilerin yetişkinlik dönemlerinde suçiçeğine yakalanmaları durumunda klinik tablo çok daha ciddi seyretmektedir. Bu sebeple de suçiçeğine karşı bağışıklığı bulunmayan yetişkinlerin de suçiçeği aşısı yaptırmaları önerilmektedir. 

Suçiçeği komplikasyonları

Suçiçeği vakalarının önemli bir kısmı hafif klinik tablo sergilemektedir. Ancak bazı vakalarda ciddi komplikasyonların görülmesi de söz konusu olmaktadır. Bu komplikasyonların içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Toksik şok sendromu
  • Yumuşak doku, cilt, kemik, kan ve eklemlerde bakteriyel enfeksiyon
  • Suçiçeği sürecinde parklı ilaç kullanan hastalarda görülen Reye Sendromu
  • Dehidrasyon
  • Beyin iltihaplanması
  • Zatürre

Suçiçeği ve zona ilişkisi

Hayatının herhangi bir döneminde suçiçeği geçiren bazı kişilerde VZV virüsü vücudu tamamen terk etmez. Bunun yerine popülasyonu az da olsa döküntülerin iyileşmesinin ardından VZV virüsü sinir hücrelerine yerleşir. Bu dönemde İnaktif olurlar. Ancak bu kişilerin hayatlarının ilerleyen dönemlerinde yüksek stres altında kalmaları, bağışıklıklarının herhangi bir sebeple baskılanması ya da çökmesi ve ileri yaşta olmaları gibi sebeplerin ortaya çıkması durumunda zona hastalığı görülür. Bu hastalarda da içi su dolu olan kabarcıklar görülür. Ancak suçiçeğinden farklı olarak bu kabarcıklar şiddetli ağrıya neden olmaktadır. 

Suçiçeği hastası ile temas edilmesi halinde ne yapılmalıdır?

Suçiçeği hastası ile temas halinde olduğunu düşünen bir kişi eğer aşılaması yapılmış ya da daha öncesinde suçiçeği geçirmiş ise herhangi bir önlem almasına gerek yoktur. Ancak bu kişinin suçiçeğine karşı bağışıklığı yoksa virüsle karşılaştıktan sonra aşı yaptırması önerilmektedir. Bu süre en fazla 5 gün ile sınırlıdır. Ancak aşı ne kadar hızlı yapılırsa korunma ihtimali o kadar artar.

Doktora Soru Sor