Topuk Dikeni

Onaylayan Doktor (-lar) ; Semih Gür , Onat Üzümcügil • Haz 10, 2022

KISA YOL

30 Saniyelik Özet

  • Topuk dikeni, ayak tabanı kemiği ve bağ dokusunun birleştiği yerde oluşan bir kemik çıkıntısıdır.
  • Ayakta aşırı baskı veya travma nedeniyle oluşabilir.
  • Sabahları ilk adım attığınızda ve uzun süre ayakta kaldıktan sonra ağrıya neden olur.
  • Topuk dikeni tedavisinde, istirahat, buz tedavisi, ortez kullanımı, darbe emici ayakkabılar giymek, anti-inflamatuar ilaçlar almak, ekstrakorporeal şok dalgası tedavisi (ESWT), proloterapi, PRP, akupunktur, steroid enjeksiyonları ve ameliyat gibi yöntemler kullanılabilir.
  • Topuk dikeni için evde yapabileceğiniz bazı egzersizler de vardır. Bu egzersizler, ayak kaslarını güçlendirmeye ve esnetmeye yardımcı olur.

Genellikle topuğun önünde başlayan ve daha sonrasında ayağın diğer bölümlerine de yayılan topuk dikeni tıp literatüründe osteofit olarak isimlendirilmektedir 0,5 santim boyutunda olan topuk dikenleri her zaman dışarıdan gözle görülmezler. Genellikle sabahları kalkar kalkmaz ya da oturduğunuz yerden kalkarken ortaya çıkan ağırı şeklinde görülen topuk dikenleri hastaların ayaklarının üzerine basamaması gibi problemlere neden olabilmektedir.

Topuk Dikeni Nedir?

Topuk kemiğinde gelişen sivri uçlu kemik büyümelerini topuk dikeni denmektedir. Kalkaneus olarak da adlandırılan topuk kemiğinin altında kalsiyum birikmesi sebebiyle oluşan yapılardır. Röntgen ile görüntüleyebilen bu yapılar genellikle topuktan bir, bir buçuk santim kadar çıkıntı şeklinde görülebilirler. Röntgende görülmemesi durumunda ise topuk dikeni sendromu olarak isimlendirilirler.

Topuk dikeninin oluşmasına neden olan sağlık sorunları oluşabileceği gibi bağımsız olarak da görülebilmektedir. Topuğun ön kısmında  ayak kemerinin hemen altında ya da arkasında görülebilir. Topuk arkasında görülen topuk dikenleri genellikle Aşil tendonunun iltihaplanması ile ilgili olmaktadır. Aşil tendonunun iltihaplanmasına aşil tendiniti denmektedir ve ön kısma basınç uygulanması durumunda topuk ağrısı ortaya çıkar. Topuğun ön kısmında görülen topuk dikenleri ise genellikle plantar fasiit ile ilişkilendirilmektedir. Plantar fasiit ayak altından geçen, topuk ile ayak parmaklarını birbirine bağlayan plantar fasya adındaki bağ dokularda görülen iltihaplanmadır.

Topuk Dikeninin Nedenleri Nelerdir?

Topuk dikeni topuk kemiğinin altında kalsiyum birikmesi ile oluşmaktadır. Kalsiyum birikmesine neden olan etmenlerin içinde ise kaslar, yumuşak doku tendonları ya da plantar fasyanın kronikleşmiş bir şekilde gerilmesi ve sürekli olarak yırtılması sonucunda olan lokal iltihaplar sebebiyle oluşmaktadır.

Topuk Dikeni Riskini Artıran Faktörler Şunlardır

  • Aşırı kilolu olmak,
  • Ayak anatomisine uygun olmayan ayakkabılar giymek,
  • Ayak kemerini desteklemeyen ayakkabılar giymek,
  • Sert yüzeylerde tempolu yürüyüş ya da koşu yapmak,
  • Topuk kemiğine, topuk ya da bağlara uygulanan aşırı stres uygulayan yürüyüş anormalileri,

Plantar Fasiit İle İlişkili Diğer Risk Faktörleri

Yaşın ilerlemesi ile birlikte plantar fasyanın esnekliği azalmaktadır. Bu durum topuğun korunmasını sağlayan yastık dokusunda da incelmeler meydana gelmektedir. Bu değişimler topuk dikeni riskinin artmasına neden olur.

Kadınlarda daha sık rastlanılan topuk dikeninin artmasına neden olan bir diğer faktör ise topuğa alınan darbeler ya da burkulmalar sebebiyle yumuşak dokunun zarar görmesidir.

Günün önemli bir kısmını ayakta geçiren insanlar da topuk dikeni açısından daha fazla risk altında olmakla birlikte şeker hastalarında da topuk dikenine sıklıkla rastlanır.

Kısa süreli fiziksel aktivitelerin sürekli olarak yapılmasının yanı sıra yüksek ayak kemerine ya da düz tabana sahip olan kişilerde de daha sık görülmektedir.

Topuk dikeni riskini artıran tıbbi durumlar içinde yer alan hastalıklar ise şunlardır.

  • Aşil tendiniti,
  • Plantar fasiit,
  • Diffüz idiopatik iskelet hiperostozu,
  • Ankilozan spondilit,
  • Reaktif artrit,

Topuk Dikeni Belirtileri Nelerdir?

Topuk dikeni genellikle belirti vermeyen sağlık sorunlarından birisi olmaktadır. Bazı hastalarda ise araklı ya da kronik olarak görülen kronik ağrılar olmaktadır. Bu ağrılar özellikle topuk dikeni olan noktada oluşan iltihaplanmalar nedeniyle oluşmaktadır. Ağrıların özellikle yürürken ya da koşarken görülmesi ise topuk dikeni sebepli değil topuk dikeni etrafındaki iltihaplardır.

Topuk dikeni sebebi ile yaşanılan ağrı genellikle iğne batması ya da bıçak saplanması şeklinde ifade edilmekle birlikte sabahları yataktan ilk kalkıldığında ya da uzun süreli oturmalardan sonra ayağa ilk kalkıldığında ortaya çıkmaktadır. Topuk dikeni belirtileri içinde ayrıca şunlar da bulunmaktadır.

  • Çıplak ayakla yürürken topukta hassasiyet oluşması,
  • Topuk altında oluşan küçük ve gözle görülebilen çıkıntının oluşması,
  • Etkilenen bölgenin etrafında ısı artışı,
  • Topuk önünde şişlik veya enflamasyon,

Topuk Dikeni Nasıl Teşhis Edilir?

Topuk dikeni varlığından emin olmanın tek yolu röntgen çekmektir. Kemik çıkıntısını röntgende görülmesi ile topuk dikeni tanısı da konulmuş olur. genellikle hiçbir belirti vermeyen topuk dikeni başka sebepler ile röntgen çekilmesi sonucunda tanı alır.

Topuk Dikeni Tedavisi

Topuk dikeni tedavisinin temel amacı ayağa binen basıncın azalmasını sağlamaktır. Bunun yanında hastaların hissettikleri ağrıyı azaltmak ve varsa inflamasyonun da tedavi edilmesini sağlamak da tedavinin amaçları arasında yer almaktadır.

İstirahat

Hastalara verilen istirahat topuk dikeni üzerindeki baskının azaltılmasını sağlayarak etkilenen bölgedeki şişliğin giderilmesini ve enfeksiyonun azalmasını sağlamaktadır.

Buz Uygulaması

Hastaların buz uygulaması topuk dikeninin olduğu bölgenin şişliğinin ve ağrının azalmasına yardımcı olmaktadır.

Ortez Kullanımı

Ayakkabının içinde kullanılan halka şeklindeki bir aparat olan ortez topukta oluşan baskıyı azaltmak için kullanılmaktadır.

Darbe Emici Spor Ayakkabı Giymek

Spor sırasında ayakta bulunan yumuşak dokuya uygulanan basıncı hafifletir ve ağrıyı azaltır.

Antienflamatuar İlaçlar

Topuk dikenine neden olan iltihabın bastırılması için kullanılır.

Ekstrakorporeal Şok Dalgası Tedavisi (ESWT)

Plantar fasyadaki hasarın iyileşmesi için yüksek enerjili ses dalgaları ilgili bölgeye yönlendirilmektedir. Ses dalgaları iyileşmeyi teşvik eder.

Topuk dikeni iğne tedavisi

Topuk dikeni hastalarının iğne tedavisine başvurmadan önce birinci basamak tedavinin başarısız olması gerekmektedir. Birinci aşamada uygulanan yöntemlerin yetersiz kalması ile birlikte kortizon ya da PRP enjeksiyonları uygulanmaktadır. Sıklıkla kortizon enjeksiyonları tercih edilir. İlk uygulamadan sonra ağrının devam ettiği durumlarda tekrar enjeksiyon yapılması söz konusu olabilmektedir. İkinci enjeksiyonun yapılması için hastaların ilk enjeksiyonsan sonra 10- 15 gün beklemeleri önerilmektedir. 

Proloterapi

Hasar görmüş olan yumuşak dokuya dekstroz gibi tahriş eden bir ajan enjekte edilir. Bu ajan dokunun hızlandırılmasını sağlar.

PRP

Hastaların kendi kanlarından elde edilen doğal bir madde topuk bölgesine enjekte edilerek iyileşmenin hızlanmasını sağlar.

Steroid Enjeksiyonları

Topuk dikeni olan bölgede oluşan ağrıları ve şişliği azaltmak için kullanılmaktadır. Antienflamatuar ilaçlarının tedavide yeterli olmaması durumunda kullanılmaktadır.

Topuk dikeni iğnesinin zararları

Topuk dikeni tedavisinde kullanılan enjeksiyonların en fazla 2- 3 kez uygulanması önerilmektedir. Kortizon enjeksiyonunun daha fazla tekrarlaması durumunda ise topuk dikeninde yırtılmalar olabilmektedir. 

Akupunktur

Vücudun bazı bölgelerine batırılan steril iğneler vücudun iyileşme mekanizmasını harekete geçirerek zarar gören bölgenin iyileşmesini sağlar.

Ameliyat

Topuk dikenine nadir olarak ameliyat ile müdahale edilir. hastaların şikayetleri 9 ile 12 ay arasında tedavisi sürmesine rağmen sonuç elde edilmediyse ameliyata başvurulur. Bu operasyonlarda plantar fasyasının serbest bırakılması ya da topuk dikeninin çıkarılması işlemleri uygulanır.

Ameliyatın Özeti

Ameliyatın Süresi: 30 dakika -1 saat

Anestezi Yöntemi: Lokal, Genel

Hastanede Yatma Süresi: 1 Gün

İşe Dönme Süresi: 2-6 Hafta

 

Topuk Dikeni Egzersizleri

Topuk dikeninin oluşmasının sebeplerinden birisi olan ayak ve baldırdaki kasların kısa olmasından dolayı sürekli olarak kasılmaya maruz kalması sebebiyle oluşmaktadır. Bu sebeple de bölgede yer alan yumuşak dokuların uzamasını ve esnemesini sağlayacak egzersizler şikayetlerin azalmasına yardımcı olmaktadır.

Topuk Dikeni Tedavisinde Kullanılan Diğer Yöntemler

Topuk dikeni tedavisine yardımcı olmak için epsom tuzundan yararlanılabilir. Magnezyum sülfat içeren epsom tuzu topuk dikeninin doğal tedavi edicilerinden birisidir. Bunun için ayağın epsom tuzu ilave edilmiş suyun içinde bekletilmesi yeterli olur.

Lavanta ya da biberiye yağı ile yapılan ayak masajları antienflamatuar özelliklerinden dolayı ağrının azalmasına yardımcı olur.

Kemiklerde bulunan fazla kalsiyumu çıkarması ile bilinen elma sirkesi de topuk dikeninde kullanılan bir diğer yardımcı tedavi yöntemi olmaktadır. Elma sirkesinin uygulanması için elma sirkesi ilave edilmiş suyun içinde ayak bekletilir ya da elma sirkesi ile ıslatılmış havlu topuk dikenin üzerinde bekletilir.

Son olarak topuk dikeni tedavisinde karbonattan da yardım alınabilir. Bunun için yarım ölçü karbonat ile bir ölçü su karıştırılarak macun elde edilir. Bu macun masaj ile topuk dikeninin olduğu bölgeye uygulanır.

Topuk dikeni terliği

Topukta ağrıya neden olan topuk dikeni ile yürümenin ya da ayakta durmanın daha konforlu hale getirilmesi için topuk dikeni terliği giyilebilir. Bu terliklerin farklı destek noktalarının bulunmasından dolayı ayağın anatomisi desteklenir ve topukta hissedilen ağrının azaltılması sağlanır. Bu sayede hastaların daha rahat hareket etmesi mümkün olabilmektedir.

Topuk dikeni ağrısı nerelere vurur?

Topuk dikeni hastalarının hissettikleri ağrı saplanıcı tarzda olmaktadır. Bazı hastalar ise ağrıyı sızı şeklinde hissedebilmektedir. Bu hastalar aynı zamanda sızı ile birlikte yanma hissi de görülebilmektedir. Farklı tarzlarda ağrıya neden olsa da topuk dikeni ağrısının görüldüğü bölge topuk bölgesi olmaktadır. Bazı vakalarda ağrı ayağında orta kısmına doğru yayılabilmektedir.

Doktora Soru Sor