Ankilozan Spondilit (Kamburluk)

Onaylayan Doktor (-lar) ; Ender Sarıoğlu , Devrim Akseki • Şub 27, 2022

KISA YOL

30 Saniyelik Özet

  • Omurga ve eklemleri etkileyen, kronik bir iltihaplı romatizma hastalığıdır.
  • Bel ağrısı, sabahları sertlik ve hareket kısıtlılığı, sırt ve boyun ağrısı, kaburga ağrısı, ateş, yorgunluk, kilo kaybı ve iştahsızlık gibi belirtilerle kendini gösterir.
  • Erkeklerde kadınlara göre daha yaygındır. 15-30 yaşları arasında görülür.
  • Ankilozan spondilit, tedavi edilmezse omurgada kireçlenme ve kamburluğa neden olabilir.

Ankilozan Spondilit Nedir?

İltihaplı romatizma hastalıklarından birisi olan ankilozan spondilit, eklemleri etkilemektedir. En karakteristik belirtileri içerisinde sabahları bel ağrısı ile uyanma, sırt ve boyun tutulmaları olmaktadır.

Bazı hastalarda ise hastalık omurganın tamamen pasifleşmesine neden olduğu için hastaların başlarını çevirmede zorluk yaşadığı görülmektedir. Tedavi edilmemesi durumunda ise hastalık kamburluğa doğru evrilmektedir ve son aşamada boyun deformasyonları söz konusu olur.

Omuriliği etkileyen bir artrit türü olan ankilozan spondilit omurga eklemlerinin iltihaplanmasına neden olduğu için hastaların şiddetli ağrı yaşamasına neden olmaktadır. İlerleyen evrelerinde ise hastaların omurgalarında yenik kemik oluşumuna da sebep olmaktadır. 

Diğer bir yandan ankilozan spondilit omuz ve kalça gibi alanlarda da sertlik ve ağrılara neden olabilmektedir. Akciğerleri, gözleri ve kalbi de etkileyebilen ankilozan spondilitin tedavisine bir süreç olarak bakılması gerekir.

Ankilozan Spondilit İle Kireçlenme Arasındaki Farklar Nelerdir?

Sıklıkla kireçlenme ile karıştırılan ankilozan spondilit kronik olarak eklemlerde ortaya çıkan iltihaplı bir hastalıktır. Hastalığın çok ilerlemesi durumunda ise hastaların hareket kabiliyetlerini kaybetmelerine neden olmaktadır. Hastalığın kireçlenme ile karıştırılmasının sebebi ise omurgada kireçlenmeye sebep olmasıdır. Ancak kireçlenme her yaştan insan da ve bütün organlarda görülebilen bir hastalık olurken, ankilozan spondilit sadece omurgayı etkilemektedir.

Ankilozan Hastalığı Belirtileri

Ankilozan spondilit tanısını konulabilmesinde belirtilerin önemli bir yeri bulunmaktadır. Çok çeşitli olarak görülen bu belirtilerin erken fark edilmesi de doğal olarak erken tanı almasının yolunu açmaktadır.

  • İlk belirti bel ağrıları olmaktadır.
  • Bel ağrılarının şiddetinin gittikçe artması.
  • Kalça, sırt, boyun, omuz ve kaburgalarda ağrı görülmesi.
  • Kamburlaşma,
  • Sabahları yaşanılan ciddi bel ağrıları,
  • Özellikle sabahları görülen hareket kısıtlılığı ve sertleşme,
  • Kaburga eklemlerinin etkilenmesi durumunda ise nefes alıp vermede rahatsızlık hissi yaşanır. 
  • Hareket ederken ağrı hissedilmesi,
  • Yürümede zorlanma,
  • Yorgunluk,
  • Fiziksel aktivite ya da egzersiz ile ağrıların hafiflemesi ve geçmesi.

Ankilozan Hastalığı Nedenleri

Günümüzde hala ankilozan spondilitin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Kalıtsal faktörlerin etkili olduğu bilinmekle birlikte Reiter sendromunun bulunması, mikroplar ve çevre faktörünün de hastalığın oluşmasında etkili olduğu düşünülmektedir.

Ankilozan Spondilit Hastalığının Evreleri

Diğer birçok hastalıkta da olduğu gibi ankilozan spondilitin de evreleri bulunmaktadır. Bu evreler özellikle tedavinin planlanmasında önemli olmaktadır.

Erken Evre

Ankilozan spondilit omurgayı tutan bir hastalık olmakla birlikte hastaların ilk şikayeti geçmeyen ve şiddetlenen bel ağrıları olmaktadır. Bu sebeple de bel fıtığı gibi yanlış teşhisler ile karşılaşılmaktadır. Eğer bel ağrıları 40 yaşından önce görülüyor ve egzersiz ile hafifliyorsa o zaman ankilozan spondilitin erken evresi olma ihtimali yüksektir. Bu aşamada yakalanması durumunda ise hastalık ilerlemeden durdurulmaktadır.

İleri Evre

Erken evrede tanı almayan ve belirtilerin artması ile sonuçlanan evreye ileri evre denmektedir. Bel ağrılarının yanlış teşhis edilmesi ve hastalığın tedavi edilmemesi sonucunda ortaya çıkmaktadır.

Ankilozan spondilit alevlenme dönemi

Ankilozan spondilit hastaları hayatları boyunca sık sık alevlenme dönemi yaşamaktadır. Bu konu hakkında yapılan araştırmalar hastaların 3 aylık periyodlarda 2 haftaya kadar devam edebilen 3 alevlenme dönemine girdikleri tespit edilmiştir. 

Ankilozan spondilit hastalığında iki farklı alevlenme türü bulunmaktadır. Bu türlerden ilki lokalize alevlenmeler olmaktadır. Bu alevlenme türünde vücudun sadece bir noktasında etkilenme olur. Bu bölgede hastalar ağrının yanı sıra hareketsizlik ve yorgunluk hissederler.

Ankilozan spondilit hastalarında görülen bir diğer alevlenme türü ise genelleştirilmiş alevlenme olmaktadır. Lokalize türüne göre daha şiddetli olan bu nöbet türünde hastaların çeşitli eklemlerinde ağrı hisseder. Bunun yanında hastalarda grip benzeri semptomlar, hassasiyet ve kas spazmları da görülmektedir. 

Alevlenme döneminde görülen belirtilerin bir kısmı dönem sonrasında da devam edebilmektedir. Alevlenme döneminin uzun vadeli belirtileri içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Çene ağrısı ve sertliği
  • Devam eden sırt ağrısı
  • Tükenmişlik
  • Diğer eklemlerde ağrı ve sertlik
  • Nefes almada zorluk
  • Hareket etmede zorluk
  • Esnekliğin kaybolması
  • Sindirim sistemi sorunları
  • Gözün orta tabakasında iltihap olarak tanımlanan üveit

Ankilozan Spondilit Risk Faktörleri Nelerdir?

Bazı hasta grupları ankilozan spondilitin görülmesi açısından daha riskli olarak görülmektedir. Bu riskleri ise şu başlıklar altında toplamak mümkündür.

Genetik

Ankilozan spondilitin kalıtsal bir hastalık olduğu bilinmektedir. HLA-B27 geni ile ilişki içinde olan hastalığın teşhisi için yapılan genetik testlerin hemen hemen hepsinde pozitif çıkmaktadır. Bu genin bağışıklık sistemine saldırdığı ve omurgaya zarar verdiği düşünülmektedir. Bunların yanında hastalarının çocuklarında da %20 oranında ankilozan spondilit görülmektedir.

Yaş

Ankilozan spondilit 40 yaş öncesinde görülmektedir. Bu sebeple bu yaştan önce yaşanılan bel ağrılarında ankilozan spondilitin ihtimaller arasında bulunması gerekmektedir.

Cinsiyet

Ankilozan spondilit erkeklerde kadınlara oranla 3 kat daha fazla görülmektedir. Bu sebeple de erkekler daha fazla risk altındadır.

Reiter Sendromu

Vücudun herhangi bir bölgesinde genişleyen bir enfeksiyon sonucunda eklemlerde deformasyona sebep olan bu hastalık aynı zamanda ankilozan spondilit riskini de artırmaktadır.

Bağırsak Hastalıkları

Çeşitli bağırsak hastalıklarının görüldüğü bireylerin büyük bir kısmında aynı zamanda ankilozan spondilite de rastlanmaktadır.

Ankilozan Spondilitin Komplikasyonları Nelerdir?

Ankilozan spondilit sahip olduğu semptomların yanında bazı komplikasyonlara da sebep olabilmektedir.

Sırtta Kamburluk

Omurgada yaşana hasar sebebi ile hastalarda kamburluk görülmesi son derece beklenen bir durum olmaktadır. Kamburluk hem tedavi sonrasında hem de tedavi sırasında görülebilir.

Belde Düzleşme

Bel bölgesinde doğuştan bulunan kavis ankilozan spondilit sebebiyle düzleşebilmektedir.

Kalp Yetmezliği

Omurga eklemlerinde ankilozan spondilit sebebi ile yaşanılan rahatsızlıklar kalp kaslarını da etkileyebilmektedir. Kalp kaslarında görülen bu anomaliler ise hastaların daha çabuk yorulmasına ve mental yönden zayıflamasına neden olmaktadır.

İltihaplı Bağırsak Hastalığı

İltihaplı bağırsak hastalıkları ankilozan spondilitin bir sonucu olabildiği gibi nedeni de olabilmektedir. Bu sebeple bu döngüyü hangisinin başlattığı tam olarak bilinmemektedir.

Kauda Ekuina Sendromu

Kuyruk sokumunda bulunan sinirlerin sıkışması olarak tanımlanan kauda ekuina sendromu son derece ciddi olmaktadır. Şiddetli ağrıya sebep olmasının yanı sıra tedavi edilmemesi durumunda ise felce sebep olabilmektedir.

Ankilozan Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

Ankilozan spondilit hastalığının teşhis edilmesinde testler ve görüntüleme yöntemleri ile birlikte hastanın hikayesi de birlikte değerlendirilmektedir.

Fiziki Muayene

Hastalara yapılan fiziki muayenede öncelikle enfeksiyon bölgeleri kontrol edilmektedir. Muayene sırasında hastaların bel, boyun, topuk, leğen kemiği eklemleri ve göğüs bölgesinde ağrı olup olmadığı kontrol edilmektedir. Bunun yanında hastaların hareketlerinin omurgaları tarafından kısıtlanıp kısıtlanmadığına da bakılmaktadır. Son olarak ise uzmanlar hastaların sindirim sistemlerinde enfeksiyon oluşumunu da değerlendirmesi gerekmektedir.

Röntgen

Röntgen ile hastaların eklemlerinde inflamasyona bağlı değişikliklerin olup olmadığına bakılmaktadır. Özellikle leğen kemiği eklemlerinde herhangi bir değişikliğin olması hastalığın teşhisinde ki kilit noktalardan birisi olmaktadır.

MR

Ankilozan spondilit hastalığının teşhisi aşamasında röntgene ek olarak MR sonuçlarının değerlendirilmesi de gerekebilir.

Laboratuvar Testleri

Teşhis için en çok yardımcı olan testlerin içerisinde kan testleri de bulunmaktadır. Bu testler sayesinde hastalarda HLA-B27 geninde bir bozulma olup olmadığı araştırılmaktadır. Ayrıca kan testleri ile kandaki enfeksiyon seviyesi de ölçülür.

Ankilozan Hastalığı Tedavi Yöntemleri

Ankilozan spondilit hastalığının mutlak suretle tedavi edilmesi gerekmektedir. Aksi halde hastaların hayat kaliteleri ciddi bir şekilde etkilenmektedir. Hastalığın tedavisinde ise farklı yöntemler bulunmaktadır. Hastalara hangi tedavi yöntemlerinin uygulanması gerektiğinin en önemli belirteci ise hastalığın evresi olmaktadır.

İlaç Tedavisi

Ankilozan spondilit tedavisinde en sık kullanılan tedavi seçeneklerinin başında ilaç tedavisi gelmektedir. Özellikle non-steroid anti-inflamatuar ilaç grubu hastaların yaklaşık olarak %65’inde olumlu sonuç vermektedir. Bu ilaç grubu hastalarda görülen tutukluk ve ağrının büyük miktarda giderilmesini sağlamaktadır. non-steroid anti inflamasyon ilaçlar ise kendi içinde üçe ayrılmaktadır.

Naproksen

Naproksen grubu ilaçların çalışma prensibi vücutta ağrı ve inflamasyona neden olan meditörleri azaltılmasıdır. Ayrıca diğer ilaç gruplarına göre kanda daha uzun bir şekilde yapılanmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı da ankilozan spondilit tedavisinde ilk olarak tercih edilen ilaçlardan birisi olmaktadır ve ülkemizde reçetesiz satışı bulunmamaktadır. İlacın araba tutmasına sebep olduğu bilinmektedir. Ancak bunun önlenmesi için ilacın yiyecekler ile birlikte alınması gerekmektedir.

İndometazin

Ankilozan spondilit tedavisinde kullanılan bir başka ilaç türü de indometazin olmaktadır. Bu ilacın nasıl kullanılması gerektiği ve yan etkileri ile ilgili olarak hastaların net bir şekilde bilgilendirilmesi ise önem taşımaktadır.

Diklofenak

Ankilozan spondilit hastalarının ağrılarını ve inflamasyonunu azaltmak için kullanılan bir ilaç olmaktadır. narkotik olmayan ancak en güçlü analjezik etkiye sahip olan bu ilaç ağrı kesici olarak kullanılmaktadır. Enjeksiyon olarak uygulanan bu ilacın iki günden daha fazla kullanılmaması gerekmektedir. Bunların yanında ilacın enfeksiyon belirtilerini maskeleme özelliği de bulunmaktadır.

Tümör Nekroze Edici Faktör Blokerleri

Özellikle ankilozan spondilit ve romatoid artrit hastalıkları başta olmak üzere romatolojik hastalıkların tedavisinde son derece etkili olan bir tedavi yöntemidir. Ülkemizde 4 farklı tümör nekroze edici faktör blokerleri bulunmaktadır ve etkinlikleri kanıtlanmıştır. Bu blokerler ise şunlar olmaktadır.

  • İnfliximab,
  • Adalimumab,
  • Etanercept,
  • Golimumab,

Fizik Tedavi

Ülkemizde her 200 kişiden birinde görülen ankilozan spondilit hastalığında yaşanılan şiddetli ağrıların azaltılmasında fizik tedavinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ankilozan spondilit tedavisinde kullanılan fizik tedavi yöntemleri ise germe, postür, güçlendirme ve solunum bulunmaktadır. 

Ankilozan spondilit tedavisinde fizik tedavinden başarılı sonuçların alınabilmesi için hastaların uyması gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Öncelikle hastaların sigara kullanmaması gerekir. Ayrıca yastıksız yatmaktan kaçınmalı ve egzersizlerini de düzenli olarak devam ettirmeleri gerekmektedir. Bunların yanında uyurken dizlerin karına çekilmemesine dikkat edilmeli ve omurganın korunması için ise yüzüstü yatılması gerekmektedir.

Fizik tedavi egzersizlerinin içinde yüzme de bulunmaktadır. Ayrıca omurganın geriye doğru eğildiği egzersiz türlerine de ağırlık verilmesi gerekir.

Kineziterapi

Fizik tedavinin alt kollarından birisi olan kineziterapi bacak, kol ve gövdedeki çeşitli kısımlara zorla yaptırılan hareketler ile hareket ve destek cihazları ile yapılan tedavi olmaktadır. Kineziterapi için hastaların herhangi bir çaba göstermesine gerek yoktur.

Cerrahi Tedavi

Diğer tedavi yöntemlerinin sonuç vermemesi durumunda cerrahi tedavi yöntemlerinden faydalanılmaktadır. Özellikle ileri evreli hastaların tedavisinde cerrahi bir seçenek olmaktadır. Özellikle omurganı aşırı derecede öne eğildiği hastalarda düzeltme için bu tedavi seçeneğine başvurulmaktadır. Ancak çok riskli ameliyatlar olduğu için her hastaya uygulanması mümkün olmamaktadır.

Ameliyatın Özeti

Ameliyatın Süresi: 2-6 saat

Anestezi Yöntemi: Genel

Hastanede Yatma Süresi: 3-7 gün

İşe Dönme Süresi: 6-8 Hafta

Artroplasti

Fonksiyonunu kaybeden bir eklemin cerrahi müdahale ile yeniden fonksiyon kazandırılması artroplasti olarak tanımlanmaktadır. Bu yöntem ankilozan spondilit hastalarının ameliyat edilebildiği hastalar için geçerli olmaktadır.

Ankilozan Spondilit Nasıl İlerler?

Eğer hastalar ankilozan spondilit tanısı alamaz ya da tedavi edilmezse hastalık ilerleme göstermektedir.

Kamburluk

Tedavi edilmeyen veya ileri evrede tedavisine başlanan hastalarda kamburluk görülmektedir. Ancak erken evrede tedavisi başlanan hastalarda kamburluk görülmemektedir.

Ankilozan Spondilit Hastalarının Beslenmesi

Ankilozan spondilit hastalarının beslenmeleri ile ilgili birçok bilgi bulunmaktadır. Ancak bu bilgilerin önemli bir kısmı birbiri ile çelişmektedir. Bu sebeple çok farklı kaynaklarda yer alan ve birbiri ile bağlantılı olan şu noktalara dikkat edilmesi gerekir.

Öncelikle hastaların süt, süt ürünleri ve glutenden tamamen uzak durması gerekmektedir. Bunun yanında et tüketimini ciddi şekilde azaltmaları önerilmektedir. Et ürünlerinin içinde balık da yer almaktadır. Balık tüketiminin olmaması ise omega 3 açığı yaratacağı için bu yağın takviye olarak alınması önem kazanmaktadır. omega 3 yağının karşılanabilmesi için ise keten tohumu ve ceviz öne çıkan bitkisel kaynaklar olmaktadır. Bunların yanında glutenin her türlüsünden kaçınılması gerekir. Ancak özellikle tam tahıl vücutta hali hazırda var olan enfeksiyonu kötüleştirmektedir. Bu sebeple tam tahıllı ürünlerden bilhassa uzak durulması önerilmektedir.

Beslenmede dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta ise sigara ve alkol tüketimidir. Özellikle sigara kullanan erkeklerde semptomlar çok daha şiddetli olmaktadır.  Sigaranın bırakılması ise ağrı ve tutulmalarda ciddi azalma sağlamaktadır.

Bunu  yanında ankilozan spondilit hastalarının önemli bir kısmında bağırsak sorunları da yaşanmaktadır. Bunun içinde mayalı besinlerden uzak durulması gerekir. Ayrıca paketli gıdalar, ilave şekerler, trans ve doymuş yağlar ve elbette ki koruyucu içeren gıdalardan da uzak durulması gerekmektedir.

Birçok kaynakta bakliyatta son dönemlerde kötülenmektedir. Ancak bakliyatta bulunan lektin suda bekletme gibi işlemlerle arındırılabilmektedir. Bu sebeple bakliyatı tüketmeden önce lektinden arınmasına dikkat edilmesi gerekir.

Bunların yanında çay, kahve ve asitli içeceklerden de uzak durulması gerekmektedir. Çünkü bunlar kalsiyum emilimini olumsuz etkilediği için kemiklere zararlı olmaktadır. 

Bunların yanında hastaların kemik suyu ve paça çorbasını tüketmeleri önerilmektedir. Son olarak hastaların fazla kilolarından kurtulmaları da eklemler üzerindeki baskıyı azaltacağı için daha az ağrı yaşanması sağlamaktadır.

Ankilozan spondilit egzersizleri

Ankilozan spondilit hastaları için genellikle yoga ve plates gibi omurganın esnemesini sağlayacak egzersizler önerilmektedir. Çünkü eklemlerin etkilenmesine neden olan iltihap zaman içerisinde hastaların omurgalarındaki esnekliği ve hareket kabiliyeti kaybetmelerine neden olmaktadır. Bunun önlenmesi için de hastaların düzenli olarak egzersiz yapmaları gerekir. Doğru egzersizlerin yapılması hastalığın ilerlemesinin durdurulmasına yardım edeceği gibi hastaların hareket kabiliyetlerinin korunmasına ve hastalığın neden olduğu şiddetli ağrıların azalmasına da yardımcı olmaktadır. Ilk kez egzersize başlayan hastalar için hareketler acı verici olabilmektedir. Ancak zaman içerisinde kasların gevşemesi ile birlikte hareketler daha konforlu bir şekilde yapılabilir. Omurga esnekliğinin sağlanması için özellikle önerilen egzersizler arasında ise şunlar yer almaktadır:

Kobra duruşu

Sırt kaslarının esnemesi ve omurganın yuvarlanması için en uygun olan egzersizlerin başında kobra duruşu gelmektedir. Bu duruş için hastaların izlemeleri gereken adımlar ise şunlar olmaktadır.

  • Yüz üstü bir şekilde yere yatılmalıdır.
  • Göğsün yukarı kalkmasını sağlamak için hastaların yavaşça dirseklerinin üzerine kalkması gerekir.
  • Hareketi sınırlanmamış hastalar bu hareketi daha sonrasında ellerinin üzerine kalkarak da yapabilir. Bu sayede omurga ve çevresindeki kaslar daha fazla esner.

Hastaların bu egzersizi günde 3- 5 kez tekrarlaması ve pozisyonda 10- 20 saniye durması gerekmektedir.

Duvarda squat

Duruşun daha iyi olmasının sağlanması için uygulanan bu egzersizde hastaların duvara yaslanarak sandalyede oturur pozda durması gerekmektedir. Haftada 3- 5 kez tekrarlanması yeterli olan bu egzersizin 3- 5 set halinde yapılması ve setlerin sürelerinin 5- 10 saniye olması yeterlidir. Egzersizin yapılabilmesi için atılması gereken adımlar ise şunlar olmaktadır.

  • Öncelikle ayakta dururken sırt bir duvara rastlanır.
  • Daha sonrasında ayaklar sabit kalır ve yavaşça aşağı doğru kayılır.
  • Dizler bükük ve uyluklar yere paralel olacak bir pozisyonda durulur. 

Plank

Vücudun merkezinin güçlenmesi için son derece verimli olan plank çalışmasını daha önce hiç yapmamış olan hastaların kolay versiyonunundan başlaması önerilmektedir. Plank egzersizine ilk kez başlayanların öncelikle ayakları geri iken kollarını mutfak tezgahız ya da yüksek bir yere dayayıp bu şekilde 5- 10 saniye durmaları gerekmektedir. Merkez kasların güçlenmesinden sonra ise normal plank hareketine geçilebilir. Plank hareketi için izlenmesi gereken adımlar ise şunlar olmaktadır.

  • Matın üzerine düz bir şekilde yatılır.
  • Kollar öne doğru bakarken dirseklerin üzerine kalkılır.
  • Daha sonrasında parmak uçlarından destek alınacak şekilde bacaklar ve kalça kaldırılır.
  • Baş omurga hizasında tutulur.

Hareketin haftada 3- 5 kez yapılması yeterlidir. Tekrar sayısının ise 3- 5 kez olması önerilir. Kaslar güçlendikçe plankta kalma süresi uzatılabilir.

Ayakta bacak kaldırma

Kalça kaslarının güçlenmesi için uygulanan bu hareketin haftada 3- 5 kez yapılması önerilmektedir. Her iki bacağında ayrı ayrı çalıştırıldığı hareketin tekrar sayısı ise 10- 15 olmaktadır. Egzersiz için izlenmesi gereken adımlar ise şunlar olmaktadır.

  • Öncelikle korkuluk ya da bir sandalyenin arkasına tutunulmalıdır.
  • Daha sonrasında kaldırılacak olan bacaktaki diz hafif bir şekilde bükülür.
  • Daha sonrasında bacak yana doğru kaldırılır. 
  • Bacak başlangıç pozisyonuna getirilir.
  • Yine aynı bacak geri doğru 45 derecelik açı ile kaldırılır. 
  • Başlangıç pozisyonuna geri dönülür.
  • İşlemler her iki bacak için de ayrı ayrı yapılır.

Çene gerdirme

Boyun kaslarının esnetilmesini sağlayan çene gerdirme egzersizinin günde 2 kez ve 3- 5 tekrar yapılması gerekmektedir. Çene germe egzersizi için izlenmesi gereken adımlar ise şunlardır.

  • Sırt üstü yatılır.
  • Baş yerden kaldırılmadan göğse doğru çene indirilir.
  • Bu pozisyonda 5- 10 saniye kalınır.

Çene gerdirme egzersizini ilk kez uygulayan kişilerde boyun sıkışması ve baş ağrısı olabilir. Ancak egzersize devam edilmesi durumunda boyun kaslarının güçlenmesi ve hastalık nedeni ile görülen gerginliğin azalması sağlanabilir.

Omuz çevirme

Bu esneme hareketinin her gün ve 5- 10 tekrar yapılması gerekmektedir. Omuz çevirme hareketinin adımları ise şu şekilde olmaktadır.

  • Öncelikle ayakta ve dik bir şekilde durulması gerekir.
  • Daha sonrasında omuzlar kulaklara doğru yavaşça çekilir.
  • Daha sonrasında ise omuzlar geri ve aşağı doğru hareket ettirilir. 
  • Hareket sırasında kürek kemiklerinin de yuvarlanması gerekmektedir. 

Kalça esnetme

Hastaların bel ağrılarının hafiflemesi için uygulanan kalça esnetme hareketi ile kalçanın ön kısmında bulunan kasların uzaması sağlanır. Her gün uygulanması gereken egzersizlerden birisidir. Kalça esnetme hareketinin adımları ise şunlar olmaktadır.

  • Öncelikle ayakta iken ileri doğru büyük bir adım alınır.
  • Arkada kalan diz yere konur.
  • Sırtın dik pozisyonda olmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.
  • Kalçadan öne doğru eğilmemek de dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır.
  • Bu pozisyonda yerdeki bacağın uyluk kemiğinin ön ve arka kaslarında gerilimin hissedilmesi gerekmektedir.
  • Esnemenin arttırılması için ise kalça öne doğru hafif bir şekilde ittirilir ve bu pozisyonda 20- 30 saniye kalınır. 

Göğüs esnetme

Göğüs kaslarının esnemesini sağlaması sebebi ile önemli olan bir diğer egzersiz olmaktadır. Çünkü hastalığın neden olduğu omurga deformasyonu göğüs kafesinin sıkışması ve küçülmesi söz konusu olmaktadır. Bu durumda hastalarda solunum sorunlarının görülmesine neden olmaktadır. Göğüs esnetme egzersizi için takip edilmesi gereken adımlar ise şunlardır. 

  • Öncelikle bu egzersiz duvarların köşe oluşturduğu bir alanda yapılmalıdır.
  • Köşeye hastaların yüzü gelecek şekilde durulması ve kolların havaya kaldırılarak avuç içlerinin duvara yaslanması gerekir.
  • Daha sonrasında kürek kemikleri birbirine doğru yaklaştırılır. 
  • Pozisyonda 20- 30 saniye kalınması yeterlidir.

Ankilozan spondilit hastalarının yaşamı

Ankilozan spondilit tedavisi hastalığın ilerlemesinin durdurulması ve hastaların hareketliliğinin sağlanması açısından son derece önemlidir. Bunun yanında hastaların aktif bir hayat tarzını belirlemesi de belirtilerin ve hastalığın şiddetinin azalması açısından son derece önemli olmaktadır. 

Aktif yaşam tarzı

Ankilozan spondilit hastaların hastalıklarının kontrol altına alınmasını sağlayan en önemli etken aktif bir yaşamdır. Düzenli egzersiz ile sırtın hareket kabiliyetinin devam ettirilmesi ve omurganın esnekliğini koruyarak sertleşmesinin önlenmesi açısından son derece önemli olmaktadır.

Ankilozan spondilit hastalarının çok fazla dinlenmeleri omurga sertliğinin artmasına neden olmaktadır. Hastaların ağrılarından dolayı egzersiz yapamadıkları durumlarda ise doktorları ya da fizyoterapistleri ile görüşmeleri gerekmektedir. 

Hastaların sıcak bir duşun ardından egzersizlerini yapmaları önerilmektedir. Özellikle sabah katılığının giderilmesi için hastaların zorlanmasına gerek kalmadan kolaylıkla egzersizlerini yapabilmelerini sağlamaktadır. Egzersiz sırasında ağrı yaşayan hastalar reçete edilen ağrı kesici ilaçlarını kullanabilir.

Ankilozan spondilit hastaları için en uygun sporların içerisinde plates, yoga, yüzme, t’ai chi yer almaktadır. Bunun dışında hastaların hareketliliğini sağlayacak birçok egzersiz çeşidi bulunmaktadır. Bu sebeple hastaların yapmaktan hoşlanacakları egzersizleri belirlemeleri egzersizlerin devamlılığı açısından son derece önemli olmaktadır.

İş

Ankilozan spondilit hastalarının önemli bir kısmı işlerine devam edebilir. Ancak fiziksel olarak zorlu olan bir işte çalışan hastaların iş yerlerinde bazı görev değişikliklerine ihtiyaçları olabilmektedir. Bu sebeple hastalık hakkında iş yerindeki yöneticiler ile konuşulması gerekir. Ankilozan spondilit hastaları da diğer engel grubundaki kişiler gibi bazı haklara sahip olmaktadır. Bu hakların öğrenilmesi hastaların iş yerlerinde sağlık açısından zorlanmadan çalışabilmelerinin yollarının bulunmasını sağlayacaktır.

Hamilelik ve cinsel ilişki

Ankilozan spondilit sebebi ile hastaların cinsel ilişki sırasında ağrı hissetmesi normaldir. Bunun önlenmesi için farklı pozisyonlar denenebilir ya da cinsel ilişki öncesinde ağrı kesici kullanılabilir. Bunun yanında ankilozan spondilit yorgunluğa neden olmasından dolayı cinsel isteksizlik söz konusu olabilir. Bu durumda hastaların partnerleri ile açık bir iletişimde olmaları ve bu hastalığın hastaları nasıl etkilediğini açıklamaları gerekir.

Ankilozan spondilit hastaların doğum kontrol hapı kullanmalarında ise herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak bu hapları kullanmadan önce doktora danışılmalı ve doktorun önerdiği ilaçların kullanılması gerekmektedir.

Çocuk sahibi olmak isteyen ve tedavi gören hastaların ise bu planlarını doktorları ile paylaşmaları gerekmektedir. Çünkü tedavide kullanılan metotreksat gibi bazı ilaçlar hem erkek hem de kadın hastaların doğurganlıklarını etkilemektedir.  Bunun yanında biyolojik tedaviler de hamileliğin ilk dönemlerin güvenli kabul edilseler de ilerleyen dönemlerinde tedavinin durdurulması gerekmektedir. 

Hamilelik sırasında ankilozan spondilitin hem bebek hem de anne için herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır. Ancak bu dönemde ağrıların hafiflemesi de söz konusu olmamaktadır. Bunun yanında annenin hastalık nedeni ile omurgasının sertleşmesi söz konusu ise epidural doğum ihtimali ortadan kalkmaktadır. Bunun yanında omurganın durumu sebebi ile bacakları açmak zor ise o zaman sezaryen doğum planının yapılması gerekir.

Çocuklara hastalık aktarılır mı?

Ankilozan spondilit hastalarının bu geni çocuklarına aktarma ihtimali çok düşüktür. Ancak bu konuda endişesi dolan hastalar en doğru bilgiyi doktorlarından alacaklardır. Ankilozan spondilit hastalarının bir kısmı hastalığa neden olan HLA- B27 genin taranmasını istemektedir. Ancak çocuklarda bu genin varlığı hastalığın olacağının kanıtı değildir. Birçok kişide gen bulunsa dahi hastalık gelişmez. 

Uyku

Hastalığın belirtileri içerisinde yer alan yorgun ve ağrılar hastaların kaliteli uyumalarını engellemektedir. Ancak kaliteli uyku hastanın belirtilerinin daha kolay kontrol altına alınmasını sağlamaktadır. Bu sebeple de hastaların uyku kalitelerini arttırmasına yönelik adımlar atılması gerekir. Bu adımların içerisinde şunlar yer alır.

  • Uyumadan önce sıcak banyo yapmak
  • Sıcak su torbası ya da elektrikli battaniye kullanmak
  • Öğlenden itibaren çay, kahve ve kola gibi uyku kalitesini etkileyen içecekleri tüketmemek. Ayrıca belirtilen süreden sonra kafein içeren ilaçları kullanmamak.
  • Her akşam aynı saatte yatmak ve her sabah aynı saatte kalkmak
  • Gün içerisinde uyumamak
  • Yatak odasının temiz ve düzenli tutulması
  • Yatmadan önceki 1 saat ekrana maruz kalmamak
  • Uyumadan önceki 2 saat hiçbir şey yememek
  • Düzenli egzersiz yapmak
  • Orta sertlikte bir yatakta yatmak

Ayakkabı seçimi

Ankilozan spondilit hastalarının bir kısmında topukların ve ayak kemiklerinin etkilenmesine neden olan plantar fasit gelişmektedir. Ayaklarda ağrıya neden olan bu durumun yaşanması durumunda hastaların ayaklarının daha fazla desteklenmesi için ayakkabının içerisinde ortez adı verilen tabanlıkları etkilemeleri gerekmektedir. Bu sayede hastaların alt uzuvları doğru pozisyonda kalır ve hastalar daha az ağrı hisseder.

Bunun yanında ayak hastalıkları uzmanı ile de görüşülmesi gerekmektedir. Çünkü bazı hastaların özel yapım tabanlıklara ihtiyacı olmaktadır. 

Duruş

Ciddi ankilozan spondilit vakalarında hastaların duruşlarında ciddi bir bozulma görülmektedir. Bu durum da omurganın çok fazla bükülmesi omurgaya ekstra yük binmesine neden olmaktadır. Bu sebeple de hastaların duruşlarına her zaman dikkat etmeleri gerekir. Ankilozan spondilit hastalarının ayakta iken omuzların gevşek ve arkaya doğru olmasına ve çenenin yukarıda olmasına dikkat etmesi gerekmektedir. Bunun yanında hastaların oturur pozisyonda dikkat etmeleri gereken noktalar içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Dirseklerin üzerine yaslanılmamalı
  • Sert sırtlı ya da düz sırtlı sandalyeler tercih edilmelidir.
  • Sandalyede otururken kalçanın sandalyenin arka kısına değmesi gerekir.
  • Ekstra destek için bel kısmına yastık konulabilir.
  • Koltuğun doğru yükseklikte olması gerekir.
  • Dizlerin dik açıda olması ve ayakların yere tam olarak basması gerekir.
  • Uzun süre aynı pozisyonda kalınmamalıdır.  

Duruş kontrolü

Hastaların ayda bir ez duruşlarını kontrol etmeleri ve olası değişiklikleri doktorları ile paylaşmaları gerekmektedir. Bu kontrol sırasında fotoğraf çekilmesi ise farklılıkların daha net görünmesini sağlayacaktır. Duruş kontrolünde yapılması gerekenler ise şunlardır.

  • Topuklar, kalça ve omuzlar mümkün olduğunca duvara yaslanır.
  • Bu pozisyonda 5 saniye durduktan sonra rahatlamalı ve tekrar yapılmalıdır. 
  • Hareketin 3 kez tekrarlanması gerekir. 

Araç kullanımı

Ankilozan spondilit hastalarının araba kullanmalarında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak araç kullanırken aşağıdaki noktalara dikkat etmeleri önerilmektedir.

  • Uzun süren yolculuklarda ara vererek esneme hareketlerinin yapılması ve yürünmesi gerekir.

  • Boyun ya da sırtında ciddi ağrı yaşayan hastaların araçlarını park etmelerini kolaylaştırmak için özel ayna, sensör ve kamera kullanımına gerek duyabilir. 

  • Boyun sertliği olan hastalar yaralanmalara daha açık olmaktadır. Bu sebeple sürüş sırasında başın arkaya yaslanması gerekir. Bunun yanında boyun desteğinin de doğru pozisyonda olmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Tamamlayıcı tıp

Genel olarak alternatif tıp tedavileri güvenlidir. Ancak bazı belirtileri tetikleyebilecek olmalarından dolayı tedaviye başlamadan önce doktor ile görüşülmesi gerekmektedir. Bunun yanında tamamlayıcı tıp uygulaması yapacak hekimlerin lisanslı olması da önemli noktalardan birisidir.

Tamamlayıcı tıp tedavisine karar verilmesi durumunda tedavinin fayda sağlayıp sağlamadığı yakından takip edilmelidir. Herhangi bir fayda sağlanmaması durumunda hastaların tedaviyi durdurmaları önerilir.

Ankilozan spondilit hastalarının en sık tercih ettiği tamamlayıcı tıp tekniklerinin başında akupunktur gelmektedir. Akupunktur tedavisi ağrıların kontrol altına alınmasını sağlamakla birlikte hastalığın ilerleyişini durdurmaz. 

Bunu yanında vücudun bazı kısımlarındaki kasların ve eklemlerin hareketliliğini geri kazanması için uygulanan manipülasyon teknikleri de omurga yaralanmalarına neden olabileceği için ankilozan spondilit hastalarına tavsiye edilmemektedir. 

Doktora Soru Sor