Tüp Bebek Nedir?
Tüp bebek tedavisi, erkeğin vücudunda üretilen spermin kalite açısından yeterli olmaması, yaşın orta yaşların ilerisinde olması vb. nedenlerle çocuk sahibi olamayan çiftler için uzun yıllardır uygulanan etkili bir yardımcı üreme tekniğidir. Özellikle kısırlıktan dolayı mevcut durumda en fazla yapılan tedavi yöntemlerinin arasında tüp bebek gelmektedir.
Tüp Bebek Aşamaları
Tüp bebek tedavisinde kadının yumurtaları ile erkeğin spermleri vücut dışında toplanır ve laboratuvarda yapılan bir dizi işlemin ardından döllenme sağlanır. Tedavinin aşamaları şunlardır:
1. Aşama (Hazırlanma Aşaması)
Çiftin tüp bebek için karar vermesinin ardından sağlık kuruluşuna başvurmasının ardından tedavi için uygun olup olmadığına ilişkin testler yapılır.
2. Aşama (Kadındaki Yumurtaların Büyütülmesi)
Normal koşullarda bir kadının yumurtalığında her ay 1 adet yumurta gelişip büyümektedir. Tüp bebek tedavisinde ise hedef olabildiğince çok yumurtanın üretilmesini sağlamaktır. Bu maksatla kimi minik iğne ve hap tedavilerinden destek alınır. Doktor kontrolünde bu süreç yaklaşık olarak 1-2 hafta arasında devam edip, hazırlık aşamasında verim alınıp alınmadığının kontrolü yapılmaktadır.
3. Aşama (Yumurta Toplama ve Sperm Elde Etme)
Hastane ortamında, ultrasonla büyütülen foliküllerin içerisine iğne ile girilip yumurtalar toplanır. Erkekten ise aynı gün sperm toplanır.
4. Aşama (Spermin Yumurtayı Döllemesi)
Bu aşamada ince bir iğneyle spermin yumurtaya enjekte edilmesi sağlanır. Bu aşamanın ardından embriyolar oluşmuştur ve bunların 3 ila 5 güne yakın sürede takibi gerçekleştirilir.
5. Aşama (Embriyo Transferi)
Bu aşamada embriyo ince bir kanül ile rahim içine yerleştirilir.
6. Aşama (Bekleme Süreci ve Gebelik Testi Yapma)
Tüm bu adımların ardından bekleme dönemi başlar ve 10-12 gün arası bir sürede beklenerek kanda gebelik testi gerçekleştirilir ve sonuç belli olur.
Tedavi başından embriyo transferine kadar yaklaşık 3 haftalık bir zaman dilimi, tedavinin tüm aşamalarının tamamlanıp sonucun alınması ise 1 ay kadar sürmektedir. Kimi istisnai durumlar olduğunda 30 günlük süre daha da artabilmektedir.
Tüp Bebek Tedavisi Hangi Durumlarda Yapılır?
Tüp bebek tedavi temel olarak bir kadının hamile kalmasına yardımcı olmak için gerçekleştirilen bir işlemdir. Kısırlığının birçok sebebinin tedavisinde yararlanılmaktadır. Kısırlığı nedenleri içerisinde ise şunlar yer almaktadır.
- Kadının ileri yaşta olması
- Hasarlı ya da tıkalı fallop tüpleri (pelvik inflamatuar hastalık veya daha öncesinde geçirilmiş üreme cerrahisi nedeniyle oluşabilir.
- Endometriozis
- Sperm sayısının az olması
- Sperm yolunda tıkanıklık
- Açıklanamayan kısırlık
- Polikistik over sendromu
Tüp Bebek Tedavisinin Riskleri
Tüp bebek tedavisi büyük miktarda fiziksel, duygusal, zaman ve para gerektiren bir tedavi olmaktadır. Bunun yanında kısırlık problemi ile uğraşan birçok kişide stres ve depresyon görülmektedir.
Doğurganlık ilaçları kullanımının neden olabileceği yan etkiler içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Şişkinlik
- Karın ağrısı
- Ruh hali değişiklikleri
- Morarma
Nadir durumlarda görülebilecek yan etkiler içerisinde ise hiperstimülasyon sendromu bulunmaktadır. OHSS olarak da adlandırılan bu durum hafif şikayetlere neden olabileceği gibi şiddetli olarak da görülebilmektedir. Şiddetli vakalarda sıvının iğne ile boşaltılması ve muhtemelen hastane yatışı gerekmektedir. OHSS belirtileri içerisinde ise şunlar yer almaktadır.
- Karın ve göğüste sıvı birikmesi
- Karın ağrısı
- Şişkinlik
- Hızlı kilo alımı
- Bol sıvı tüketilmesine rağmen idrarda azalma
- Mide bulantısı
- Kusma
- Nefes darlığı
Yumurtlama ilaçları ve kanser arasındaki ilişkiye yönelik yapılan araştırmalarda ise şimdiye kadar bu ilaçların kanser ile bir ilişkisi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Yumurta toplama işleminin neden olabileceği yan etkiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.
- Anesteziye karşı reaksiyon
- Kanama
- Enfeksiyon
- Mesane ve bağırsak gibi yumurtalıkları çevreleyen yapıların hasar görmesi
Bunun yanında tüp bebek tedavisinin riskleri içerisinde şunlar da yer almaktadır.
- Rahim içerisinde birden fazla embriyo yerleştirildiğinde çoğul gebelik ihtimalinin bulunması
- Aynı anda birden fazla bebek taşınması ise erken doğum ve düşük doğum ağırlığına neden olabilir.
- Düşük riski artar
Tüp Bebek ile Normal Gebelik Arasındaki Farklar
Tüp bebek tedavisi normal gebeliğin aksine laboratuvar ortamında erkeğin spermi ve kadının yumurtası döllenerek oluşturulmaktadır. Normal yolla dünyaya gelen bebekler ile tüp bebek ile dünyaya gelen bebekler arasında hiçbir fark yoktur. Üstelik genetik kimi daha sonradan oluşabilecek problemler de tüp bebek esnasında tespit edilebilmektedir.
Bu açıdan tüp bebek tedavisinin kendi içinde önemli artıları da bulunmaktadır. Bununla beraber tüp bebek tedavisinde kadının yumurtalarının geliştirilmesi amacıyla doğal gebelikten farklı olarak (istisnai durumlar dışında) doktor gözetiminde ilaç kullandırılır.
Tüp Bebek Tedavisinde Beslenme
Tüp bebek tedavisinin başarıya ulaşabilme ihtimalini artırmak için ideal kiloya yakın olmak önemlidir. Bunun için tedaviye başlamadan diyetisyenden destek alınabilir.
- Tüp bebek tedavisi döneminde fazlaca sıvı almak gerekmektedir. Günlük yaklaşık olarak 2-3 litre civarında su tüketimi gerçekleştirilmelidir.
- Tedavi esnasında sofradan kuru fasulye, nohut gibi bakliyatlar eksik bırakılmamalı ve haftada en az 2 gün bu besinler tüketilmelidir.
- Yine protein miktarını da iyi düzeyde tutmak tedavinin başarısını artırır. Bu yüzden omega3, protein ve mineral olarak zengin balık gibi besinleri haftada birkaç kez tüketmek de tedavinin başarıyla sonuçlanmasına yardımcı olacaktır.
- Yemekler pişirilirken kızartılmamalı, haşlanmalıdır. Ancak özellikle sebze ve makarnaların da haşlama sürelerinin uzun olmamasına dikkat edilmelidir.
- İçeriğinde folik asit barındıran sebze gruplarıyla, zengin yağlar içeren badem, fındık gibi kuruyemişlerin daha sık tüketilmesine bu dönemde özen gösterilmelidir.
- Sigara kullanılıyorsa bırakılmalı ve bu ortamlara girilmemelidir.
Kişi şeker kullanmayıp tatlandırıcılar kullanıyorsa, bu süreçte tatlandırıcı kullanımını da bırakması gerekmektedir.
Tüp Bebek Tedavisinde Yenmemesi Gerekenler Besinler
Anne adayları, tüp bebek tedavisi sırasında beslenme konusuna çok daha fazla dikkat etmelidir. Tedavi esnasında ve bekleme döneminde beslenme programından kimi besinleri çıkarmaları, tedavinin olumlu sonuçlanması için önem taşımaktadır. Anne adayları bu süreçte;
- Aşırı şekilde yağlı gıdalardan,
- Çok az pişmiş veya hiç pişmemiş besinlerden,
- İçerisinde gıda katkı maddeleri olan yiyeceklerden,
- İçeriğinde kafein bulunan çay,
- Çikolata, kahve gibi ürünlerden,
- İçinde gıda boyası ve yapay tatlandırıcı olan besinlerden,
- Ve en önemlisi sigara ve alkol tüketiminden kesinlikle uzak durması gerekmektedir.
Tüp Bebek ve Tutunma
Tüp bebek tedavisinin belki de en zor kısmı embriyo transferinden sonra tutunmanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin kesin olmadığı 2 haftalık süreçtir. Bu süre içerisinde kadınlarda bazı fiziksel ve duygusal değişiklikler görülebilir. Ancak bu değişiklikler tutunmanın gerçekleştiğinin kesin kanıtı olmamaktadır.
Bazı kişiler işlemden psikolojik olarak etkilenir ve tutunmada görülebilecek belirtilere benzer belirtiler gösterebilir. Bunun yanında tutunma sürecinde her kadında farklı belirtilerin görülmesi de mümkün olmaktadır. Bu sebeple de gebelik testinin sonuçları alınana kadar tutunmanın olup olmadığının kesin olarak bilinmesi mümkün değildir.
Embriyo transferinden sonra tutunma gerçekleşmesi halinde görülebilecek belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.
- Karın ağrısı
- Hafif kanama ya da lekelenme
- Karında kramp
- Yorgunluk
- Bazal vücut sıcaklığında değişiklikler
- Halsizlik
- Sindirim problemleri
- Sık idrara çıkma
- Baş ağrısı
- Baş dönmesi
Tüp Bebek Transfer Sonrası Tutunma Ne Zaman Olur?
Tüp bebek tedavisinde embriyo transferinin yapılmasından sonraki dönemde embriyonun rahim duvarına tutunması için bir süre beklenmesi gerekmektedir. Beklenmesi gereken süre 9 ila 11 gün arasında değişiklik göstermektedir. Bu süre içerisinde doktorun tavsiyelerine azami özen gösterilmesi tutunmanın başarılı olması açısından son derece büyük önem taşımaktadır.
Tüp Bebek Tutmama Nedenleri
Tüp bebek tedavisindeki aşamaların herhangi birinde sorun olmasa dahi sonucun olumsuz neticelenmesi durumu her zaman vardır. Bunun nedenleri belirgin bir şekilde tek bir unsura bağlı olmayabilmekle birlikte tedavinin olumsuz sonuçlanmasına sebep olabilecek çeşitli faktörlerden söz edilebilir.
- Anne adayı kişinin yaşının ilerlemiş olması ve bu sebeple yumurtalarında gerçekleşebilecek olan genetik faktörler
- Tüp bebek tedavisi aşamasında yumurtalıklarının alınan ilaçlara yanıt vermemesi
- Yumurtalarda yaşanan çeşitli yapısal bozukluklar
- Baba adayının sperm yapısındaki bozukluklar
- Kadının rahim duvarının yeterince kalın olmaması
- Doktorun tavsiye ettiği ilaçların uygun şekilde kullanılmaması
- Transfer sonrasında uyulması gereken kurallara dikkat edilmemesi gibi sebepler tüp bebek tedavisinin başarılı bir şekilde sonuçlanmasının önüne geçebilir.
PRP Destekli Tüp Bebek Tedavisi
PRP tedavisi, büyüme faktörleri açısından zengin olan plazma ile trombositin tedavi için organ ve dokulara uygulanması şeklinde açıklanabilir. Uzun bir zamandır estetik cerrahi, ortopedi, medikal estetik gibi alanlarda çeşitli hasarları tedavi etmek ve organ ve dokuların tamirine yardımcı olması için kullanılan bu yöntemde hastadan alınmış olan kan, yapılan özel bir işlem yardımıyla önce ayrıştırılır ve plazma elde edilir.
Bu plazma vücutta ana işlevi kanın pıhtılaşması olan platetler açısından zengindir. Elde edilen plazma enjeksiyon ile hastanın kendisine geri verilir. Platetler içeriğindeki büyüme faktörleri ile hücreleri yenilerler. PRP destekli tüp bebek tedavisi ise gebelik için çeşitli sayıdaki denemelerin ardından istenilen başarının yakalanamaması durumunda uygulanır.
Tedavi özellikle son yıllarda yumurtalık gençleştirme, kısırlık, rahim içi zarı sorunlarının giderilmesi gibi problemlerin çözümü için kullanılmaktadır. Bu uygulamayla gebelik imkanı normalde düşük olan çiftlerin çocuk sahibi olabilmesi ihtimali de artmaktadır. Yine PRP tedavisinde hastanın kendi kanının ayrıştırılarak elde edilen trombositler açısından zengin olan kanın anne adayının rahmine geri verilmesi işlemi yapılır.
Tüp Bebek ve Gebelik Hesaplama
Tüp bebek gebelik hesaplaması, tüp bebek yolu ile gebe kalınması durumunda bebeğin gelişiminin tahminlemesini yapmaktadır. Bu tarihi hesaplamada önemli olan IVF embriyo transfer tarihidir.
Embriyo transferleri genellikle yumurta toplama ve döllemeden üç veya beş gün sonra dondurulmuş ya da yeni alınan embriyolar kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Dondurulmuş embriyo transferi, FET olarak da adlandırılmaktadır.
3 Günlük Embriyo Transferi
Üç günlük IVF transferi varsa, tahmini doğum tarihinin hesaplanması için transfer tarihine 263 gün eklenerek doğum tarihi hesaplanabilir. Bunun yerine transfer tarihine 266 gün (38 hafta) ekleyip 3 gün çıkarmak da mümkün olmaktadır.
5 Günlük Embriyo Transferi
5 günlük embriyo transferinin bulunması durumunda doğum tarihinin hesaplanması için transfer tarihinden itibaren 261 gün eklenmesi gerekmektedir. Bunun yerine transfer tarihine 266 gün eklenip 5 gün de çıkarılabilir.
5 Günden Fazla Embriyo Transferi
Embriyo transferinin 5 günden fazla olması durumunda ise öncelikle 266’dan döllenme süresinin çıkarılması ve daha sonrasında elde edilen sayının transfer tarihine eklenmesi gerekmektedir. Özellikle yumurta bağışı ya da donör embriyo döngülerinde kullanılan bir hesaplamadır.
Donör yumurtanın kullanılması durumunda tahmini doğum tarihinin hesaplanması için yumurta toplama tarihine 266 gün eklenmesi gerekmektedir.
Tüp Bebek Tedavisinde Embriyo Transferi Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Tüp bebek tedavisinin başarısı embriyo transferinden sonra embriyonun rahim duvarına yerleşip yerleşmemesine bağlı olarak değişmektedir. Başarılı bir gebeliğin ilk adımı olan tutunma sırasında hastaların doktorlarının önerilerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Bunun yanında bu süreç içerisinde genel olarak dikkat edilmesi gereken noktalar içerisinde şunlar da yer almaktadır.
İlaç Kullanımı
Embriyo transferinden sonra genellikle kan sulandırıcı ve hormon ilaçları kullanılmaktadır. Bu ilaçları doktorun reçete etmesi gerekir ve doktorun belirttiği şekilde titizlikle kullanılmalıdır. Doktorun reçete etmediği ilaçları kullanmak ise işlemin başarısız olmasına neden olabileceği gibi hastanın genel sağlığının olumsuz bir şekilde etkilenmesine de neden olmaktadır.
Embriyo transferinden sonra genellikle östrojen ve progesteron içerikli ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak kullanılacak ilaçların türü ve dozu hastaya özel olarak belirlenmektedir. Ayrıca taze ya da dondurulmuş embriyonun kullanılması da kullanılacak ilaçların tercihinde etkili olmaktadır.
İğne
Transfer işleminden sonra reçete edilen iğneler progesteron iğneleri olmaktadır. Bu iğneler göbek çevresinden ya da kalçadan uygulanmaktadır. İğnelerin kullanım yerine göre uygulama sıklığı, ilacın türü ve dozu değişiklik gösterir. Bu iğnelerin kullanım amacı gebelik için gerekli olan progesteron hormonu seviyesinin arttırılmasıdır. Çünkü bu aşamada vajinal yolla alınana hormon yeterli olmamaktadır.
Transferden sonra uygulanan iğneler sebebi ile hastaların ateşlerinin bir miktar yükselmesi mümkündür. Ancak ateşin düşmemesi ya da farklı şikayetlerin ortaya çıkması halinde doktora başvurulması gerekir.
İşlemden sonra uygulanan iğneler içerisinde kan sulandırıcılar da yer alabilmektedir. Bu iğnelerin reçete edilmeden kullanılması hastanın sağlığının tehlikeye girmesine neden olabilmektedir.
Progestan Ne Zaman Bırakılır
Embriyo transferinden sonra progesteron kullanımının devam etmesinin amacı düşüğü engellemek ve gebeliğin devam etmesini sağlamaktır. Özellikle dondurulmuş embriyo kullanıldığı durumlarda yumurtalıklar bu hormonun salgılanmaması sebebi ile titiz bir şekilde uygulanması gerekir.
Bebeğin eşinin yeterli olgunluğa ermesi ile yumurtalıklar yeterli düzeyde progesteron salgılamaya başlar. Bu aşamadan sonra dışarıdan hormon alınmasına gerek kalmaz. Bu aşama genellikle bebeğin 10. Ya da 12. haftaları arasında gerçekleşmektedir.
Embriyo Transferi Sonrası Dinlenme
Embriyo transferinin gerçekleşmesinden sonra hastaların 20 dakika dinlendirilmeleri ve daha sonrasında ayağa kaldırılmaları gerekmektedir. Bunun yanında işlemden sonra uzun süreli dinlenmenin tedavinin başarısını olumlu yönde etkilediğine dair herhangi bir bulgu bulunmamaktadır. Bu sebeple de işlemden sonra kadınların 1 gün dinlenmeleri genellikle yeterli görülür.
Dinlenme sırasında hastaların yatış pozisyonları da başarı üzerinde etkili değildir. Ancak karın üzerine baskı yapacak şekilde yatmamaları önerilmektedir.
Embriyo Transferinden Sonra Kramp
İşlemden sonra hafif ve kısa süreli karın kramplarının görülmesi beklenen bir durumdur. Bu sebeple de hastaların endişe etmesine gerek yoktur. Ancak ağrıların şiddetlenmesi ya da kramplara kanama, mide bulantısı ve ateş gibi durumların eşlik etmesi durumunda doktora başvurulması gerekir.
Embriyo Transferi Sonrası Kanama
Transfer işleminden sonra lekelenme ya da hafifi kanama görülmesi mümkündür. Bu durum embriyonun tutunma sürecinde olduğunu göstermesinin yanı sıra işlem sırasında rahim duvarının işlem sebebi ile tahriş olmasından da kaynaklanabilmektedir.
Transfer sonrasında ilk 6. günde embriyo rahim iç zarına ilk tutunma sürecini tamamlar. Bu sebeple de bu dönemde kanamalar ya da lekelenmeler olabilir. Tutunma kanamaları lekelenme şeklinde olmaktadır. Bu sebeple hafif düzeyde ve kısa sürelidir. Ancak kanın kırmızı renkte olması, miktarının artması ya da kanama süresinin uzaması halinde doktora başvurulması gerekir.
Embriyo Transferi Sonrası Banyo
Transfer işleminden 2 gün sonra banyo yapılabilir. Ancak sıcak su kullanılmalıdır. Bunun yanında bir süre sauna ve hamam gibi çok sıcak yerlere de gidilmemelidir.
Embriyo Transferi Sonrası Yolculuk
Embriyo transferinden sonra hastaların seyahat etmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak transferden sonra 1 gün dinlenmeleri gerekir. Kullanılan ulaşım aracının da tedavinin başarısı üzerinde herhangi bir etkisinin bulunduğu gözlemlenmemiştir. Bununla beraber uzun yolculuklarda 2- 3 saatte bir ara verilmeli ve 10- 15 dakika yürüyüş yapılmalıdır.
Embriyo Transferi Sonrası İşe Dönüş
Embriyo transferinden sonra 1 gün dinlenip işe geri dönmede herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Hatta kadınların günlük rutinlerine en kısa süre içerisinde geri dönemleri sayesinde gebe kalma endişesi ve stresi önemli ölçüde azalarak başarı şansının artmasına yardımcı olmaktadır.
Embriyo Transferinden Sonra Tuvalet
İşlemden sonra hastalar yatağa alınır ve 20- 30 dakika dinlenmeleri gerekir. Bu süre içerisinde tuvalet ihtiyacı gidermek için dahi ayağa kalkılmaması gerekir. Bu aşamada kişinin çok fazla tuvalet ihtiyacının bulunması durumunda yataktan kalkmadan sürgü kullanılarak tuvalet ihtiyacını giderebilir. Dinlenme süresini tamamlamasının ardından tuvaleti kullanmalarında herhangi bir sakınca yoktur.
Embriyo Transferi Sonrasında Cinsel İlişki
İşlemden sonra cinsel ilişkiye girmenin başarı üzerinde olumsuz bir etki göstereceğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak cinsel ilişki sırasında rahim duvarının kasılması durumunda embriyonun tutunma ihtimalinin azalacağı düşünülmektedir. Bu sebeple de işlemden sonraki ilk 3 gün cinsel ilişkiye girilmemesi gerekir.
Embriyo Transferi Sonrasında Beslenme
Tüketilmemesi Gereken Besinler
Embriyo transferinden sonra kadınların tüketmemesi gereken besinlerin başında kabızlığa neden olabilecek besinler gelmektedir. Bu sebeple de karbonhidrat içeriği yüksek besinlerden ve hamur işi tüketiminden kaçınılması gerekmektedir.
Bunun yanında başta yeşil çay olmak üzere bitki çayı tüketiminden de uzak durulması gerekmektedir. Çünkü bitki çayları tüp bebek tedavisi sürecinde tedavinin başarısız olma ihtimalini yükseltmektedir. Ayrıca kahvede olduğu gibi bitki çaylarında da yüksek oranda kafein bulunabilmektedir. Kafein ise tedavinin başarısız olmasına neden olabileceği gibi düşük riskinin artmasına da neden olmaktadır.
Transfer işleminden sonra kadınların işlenmiş et ürünlerini, deniz ürünlerini, az pişmiş etleri ve pastörize edilmemiş süt ürünlerini de tüketmemeleri gerekmektedir.
Tüp Bebekte Embriyonun Tutulması İçin Neler Yenmeli
Tüp bebek tedavisinde ve embriyo transferinden sonra kadınların taze meyve ve sebze açısından zengin bir beslenme düzenini belirlemeleri gerekmektedir. Bunun yanında protein açısından zengin olan besinlere de günlük diyetlerinde bolca yer vermeleri gerekmektedir. Süt ürünleri tüketiminde ise düşük yağ oranına sahip olan ürünleri tercih etmeleri gerekmektedir.