Aşırı Tüylenme (Hirsutizm)

Kas 26, 2024

KISA YOL

30 Saniyelik Özet

  • Genellikle ağız ve çene çevresinde görülen aşırı kıllanma durumuna hirsutizm adı verilmektedir. Erkeklik hormonu olarak bilinen androjenlerden kaynaklanmaktadır.
  • Kadınların üst dudağını, çenesini, göğsü, kanı ve sırtı etkileyen bu durumun PCOS gibi hastalıklara sahip olunması durumunda daha sık görüldüğü bilinmektedir.
  • Bazı ilaçların aşırı kıllanmaya neden olduğu bilinmektedir.
  • Aşırı tüylenmenin tedavi edilebilmesi için altta yatan sebebin teşhis edilmesi gerekmektedir. Daha sonrasında bu sebebe uygun tedavi prosedürleri uygulanır.

Aşırı Tüylenme (Hirsutizm) Nedir?

Genellikle ağız ve çene çevresinde görülen aşırı kıllanma durumuna hirsutizm adı verilmektedir. Erkeklik hormonu olarak bilinen androjenlerden kaynaklanmaktadır. Yaygın olarak görülen bu durum esas olarak kadınları etkileyen bir durumdur. Erkeklerin de etkilenmesi mümkün olmaktadır. Ancak hirsutizm ile tipik, kalın uzun kıl büyümesi (terminal saç) arasındaki farkın anlaşılması son derece zordur. 

Kadınların üst dudağını, çenesini, göğsü, kanı ve sırtı etkileyen bu durumun PCOS gibi hastalıklara sahip olunması durumunda daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bunun yanında Akdeniz, Hispanik, Güney Asyalı ya da Orta Doğulu olan kadınlarda daha sık görülmektedir. 

Aşırı Tüylenme (Hirsutizm) Nedenleri

Genellikle aşırı tüylenmenin neden görüldüğü bilinmemektedir. Ancak aşağıdaki sebeplerden kaynaklandığı düşünülür.

Polikistik Over Sendromu (PCOS)

Genellikle ergenlikte başlayan bu durum, seks hormonlarının dengesizliğine neden olmaktadır. Yıllar içerisinde PCOS yavaş yavaş aşırı kıl büyümesine, adet düzensizliğine, obeziteye, kısırlığa ve bazı durumlarda yumurtalıklarda birden fazla kist oluşmasına neden olabilir.

Cushing Sendromu

Vücudun yüksek seviyede kortizol hormonuna maruz kalması durumunda görülen cushing sendromu böbrek üstü bezlerinin aşırı kortizol üretmesinden ya da bazı ilaçları kullanımından dolayı görülmektedir.

Doğuştan Adrenal Hiperplazi

Kalıtsal olan bu durum, adrenal bezleri tarafından kortizol ve androjen de dahil olmak üzere steroid hormonlarının anormal üretimi ile karakterize olmaktadır.

Tümör

Nadir olarak görülmekle birlikte yumurtalıklarda ya da böbrek üstü bezlerindeki androjen sağlayan bir tümör aşırı kıllanmaya neden olabilmektedir.

İlaçlar

Bazı ilaçların aşırı kıllanmaya neden olduğu bilinmektedir. Bunların içeresinde minoksidil, endomeriozsili kadınların tedavisinde kullanılan danazol, testosteron ve dehidroepiandrosteron bulunmaktadır. Bunun yanında partnerin androjen içeren topikal ürünler kullanması durumunda da cilt teması yolu ise etkilenilmesi mümkün olmaktadır. 

Postmenopoz

Menopozdan sonra vücutta meydana gelen hormonal değişiklikler, bıyık veya favorilerde dahil olmak üzere yüz kıllarının artmasına neden olabilmektedir. 

Diğer Durumlar

Hirsutizmin daha derin ses, akne veya artan kas gelişi gibi belirtiler ile birlikte ve aniden ortaya çıkması durumunda ise daha ciddi bir sağlık sorunu mümkün olabilmektedir. Bu ciddi durumlar içerisinde konjenital adrenal hiperplazi veya androjen üreten adrenal bezlerinde ya da yumurtalıklarda tümör gibi adrenal bez bozukluğuna neden olabilecek durumlar yer almaktadır.

Aşırı Tüylenme (Hirsutizm) Belirtileri

Hirsutizmin karakteristik belirtisi sert ve koyu vücut kıllarının kıl olmayan vücu bölgelerinde görülmesidir. Bu bölgeler içerisinde özellikle yüz, göğüs, alt karın, iç uyluklar ve sırt yer almaktadır. 

Tüksek androjen seviyesi sebebi ile aşırı kıllanma görülmesi durumunda ise farklı belirtilerin de görülmesi mümkün olmaktadır. Bu belirtilerin içerisinde ise şunlar yer alır.

  • Sesin derinleşmesi
  • Kellik
  • Akne
  • Göğüs boyutunda azalma
  • Kas kütlesinin artması
  • Klitorisin büyümesi
  • Cinsel isteğin artması

Aşırı Tüylenme (Hirsutizm) Tanı Kriterleri

Uzmanlar hirsutizm tanısında öncelikli olarak fiziki muayene uygulamaktadır. Bunun yanında sivilce gibi diğer belirtilerin varlığının da not edilmesi gerekir. Hirsutizmin androjen kaynaklı olup olmadığının anlaşılması için ise hormon testleri uygulanmaktadır.

Aşırı kıllanma tanısının alınmasının ardından derecelendirilmenin yapılması gerekir. Ferriman gallway ölçeği olarak adlandırılan bir ölçek ile kıllanmanın derecesi belirlenmektedir. Durumun şiddetinin belirlenmesi için aşırı kıllanmanın görüldüğü bölgeler incelenir ve 0 ile 4 arasında bir değer verilir. Derecenin düşük olması durumun hafif olduğunu belirtirken derecenin yüksek olması durumun şiddetli olduğunu belirtir. 

Hirsutizm teşhisinde kullanılan diğer testler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Yumurtalıkların ve rahmin görüntülenmesi için ultrason
  • Yumurtalıkların ve böbrek üstü bezlerinin değerlendirilmesi ve diğer hastalıkların teşhisi için röntgen

Aşırı Tüylenme (Hirsutizm) Tedavi Yöntemleri

Aşırı tüylenmenin tedavi edilebilmesi için altta yatan sebebin teşhis edilmesi gerekmektedir. Daha sonrasında bu sebebe uygun tedavi prosedürleri uygulanır. Bunun yanında aşırı kıllanmanın giderilmesi için de bazı tedavi yöntemlerinden yararlanılabilir. Bu yöntemlerin içerisinde şunlar yer almaktadır.

Kilo Kaybı

Aşırı kıllanmanın ilk tedavisi genellikle kilo kaybıdır. Vücut ağırlığının %5’nin bile kaybedilmesi androjen seviyesinin düşürülmesine yardımcı olarak aşırı kıl büyümesini durdurabilir.

İlaçlar

Aşırı kıllanmanın tedavisinde kullanılabilecek ilaç türleri içerisinde şunlar yer almaktadır.

Doğum Kontrol Hapları

Hirsutizm tedavisinde en yaygın kullanılan yöntem doğum kontrol haplarıdır. Androjen seviyesinin düşmesini sağlayan bu ilaçlar aynı zamanda adetin düzenlenmesini ve hamileliğin önlenmesini de sağlamaktadır. Bu ilaçların yan etkileri içerisinde göğüslerde hassasiyet veya şişlik, baş ağrısı, sinirlilik veya ruh hali değişimleri yer almaktadır.

Androjen Baskılayıcı İlaçlar

Vücudun ürettiği androjen miktarını azaltarak hafif hirsutizm vakalarının etkili bir şekilde tedavi edilmesini sağlamaktadır. Bu ilaçların yan etkilerinin içerisinde cilt kuruluğu, mide ekşimesi, adet dönemleri arasında lekelenme, baş dönmesi, yorgunluk ve karaciğer hasarı yer almaktadır.

Düşük Doz Steroid İlaçlar

Aşırı aktif böbrek üstü bezleri hirsutizme neden olması durumunda düşük doz steroid ilaçlar reçete edilebilir. Bu ilaçların yan etkileri arasında iştah artışı, kilo alımı, ruh halinde değişiklikler ve bulanık görme yer almaktadır.

İnsülin Düşürücü İlaçlar

Kanseki insülin ve androjen seviyesinin düşürülmesini sağlar. Bu ilaçların kullanılması halen tartışmalı bir konu olmakla birlikte birinci basamak tedavi için kullanılmazlar. Bu ilaçların yan etkileri içerisinde alerjik reaksiyonlar, solunum sorunları, yavaş ya da düzensiz kalp atışı ve düşük kan şekeri belirtileri yer almaktadır.

Gonadotropin Salgılatıcı Hormon Agonistleri

Bu maddeler yumurtalıklarından salgılanan androjen üretiminin azalmasını sağlamaktadır. Bu tedavi enjeksiyon gerektirmekle birlikte oldukça maliyetlidir. Bunun yanında doğum kontrol haplarından daha fazla etki de sağlamaz. Yan etkileri içerisinde ateş basması, kilo alımı, sıvı tutulumu ve libido azalması bulunmaktadır.

Eflornitin Cilt Kremi

Etkilenen bölgelere uygulanan bu ürün tüyleri yok etmez. Ancak tüylerin uzama hızını yavaşlatır. Fark edilir sonuçların elde edilmesi için 6- 8 hafta geçmesi gerekir. Kremin kullanımının bırakılması durumunda kıllar eski hızında uzamaya başlar. Yan etkileri içerisinde alerjik reaksiyon, tüy yumruları, renk değişikliği, batma ve yanma yer almaktadır.

Kıl Giderme Seçenekleri

Kılların köklerinden dökülmesini sağlayan yöntemler de aşırı kıllanma durumunda kullanılan tedavi seçeneklerinden birisi olmaktadır. Bu yöntemlerin içerisinde şunlar yer almaktadır.

Elektroliz

Bu teknik ile kıl köklerinin tek tek yok edilmesini sağlamak için küçük bir iğne ve hafif bir elektrik şoku kullanmaktadır. Her kıl folikülünün tedavi edilmesi gerekir. Bu sebeple de vücudun geniş bölgelerinde bu tekniğin kullanılması pratik olmamaktadır. Yan etkileri nadir olarak görülmekle birlikte yan etkilerinin içerisinde hafif renk değişikliği, geçici koyu lekeler ve hafif bir karıncalanma hissi bulunmaktadır.

Lazer Epilasyon

Bu teknik ise lazerden gelen ısı çok fazla pigment içeren hücreleri yok eder. Koyu renk kıllar çok fazla pigment içermektedir. Bu sebeple de en fazla ısıyı emer. Isıyı emen kıllar, ısıyı kıl köklerine iletir ve onları yok eder. Bu sebeple de kıllar uzamaz. Yan etkileri içerisinde kabarcıklar, yanıklar, yara izleri, koyu cilt bölgeleri ve açık cilt bölgeleri yer almaktadır. 

Diğer yöntemler

Yukarıda belirtilen yöntemlerin yanı sıra evde uygulanabilecek ve kıllardan geçici bir süre kurtulmayı sağlayabilecek yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemlerin içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

Tıraş

En yaygın kıl alma yöntemlerinden birisi olan tıraş basit ve güvenilir bir yöntemdir. Ancak kılların çıkmasının engellenmesi için düzenli tıraş olunması gerekmektedir. Tıraşın yan etkileri içerisinde ise kesikler ve batık kıllar yer almaktadır.

Sarartma

Sarartma ürünleri kılların renklerinin açılmasını sağlamaktadır. Bazı sarartma ürünlerinin çok uzun süre ciltte kalması tahrişe neden olmaktadır.

Ağda ve cımbız

Kılların kökünden alınmasını sağlayan ağda ve cımbız, etkili olmakla birlikte acı vericidir. Yan etkileri içerisinde cilt tahrişi ve batık kıllar olabilir.

Aşırı Tüylenme (Hirsutizme) Yol Açan Hormonal Dengesizlikler

Aşırı tüylenme androjen adı verilen hormonlar ile bağlantılı olarak görülen bir durumdur. Bu hormonların seviyesinin normalden daha yüksek olması ya da vücudun androjen hormonlarına hassas hale gelmesi durumunda aşırı kıllanma ortaya çıkabilir. Androjen hormonları içerisinde özellikle testosteron hormonunun etkileri görülmektedir. Hormon dengesizliklerinin en yaygın görülen sebebi polikistik over sendromu olmaktadır. 

Aşırı Tüylenme (Hirsutizm) ile İlişkili Psikolojik Etkiler

Aşırı tüylenme sorunu ile mücadele eden kadınlar önemli duygusal sıkıntılar ve sosyal utanç yaşandığı bilinmektedir. Hirsutizmin neden olduğu kozmetik ve psikolojik sorunlar ise kadınların öz saygısının ve güveninin azalmasına neden olmaktadır. Bu sorunun giderilmesi için ağda ya da lazer epilasyon gibi yöntemlerin kullanılması maddi yük de getirmektedir. Bunların yanında tedavi yöntemlerinin önemli bir kısmının sonuçları geçicidir. Bu sebeple de aşırı kıllanma sorunu maliyetli olduğu kadar zaman harcanması gereken bir durumdur. 

Bu konu üzerinde yapılan araştırmalar özellikle istenmeyen yüz tüylerinin kadınların psikolojileri üzerinde önemli bir yük oluşturduğunu göstermektedir. hirsutizm kişilerinin psikolojilerini etkilemesinin yanı sıra psikososyal olarak da etkilemektedir. Bu sebeple de stres, kaygı ve depresyon görülebilir.

Aşırı Tüylenmenin (Hirsutizm) Görüldüğü Bölgeler

Hirsutizm, kadın vücudunda normalde kıl görülmeyen yerlerde kılların büyümeye başlamasıdır. Bu sebeple de aşırı tüylenme söz konusu olduğunda kıllanma görülecek yerlerin içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Dudak üstü
  • Yanaklar
  • Favori bölgesi
  • Göğüs
  • Sırt
  • İç uyluk
  • Göbek
  • Kalça

Aşırı Tüylenme (Hirsutizm) ile Beslenme İlişkisi

Aşırı tüylenme üzerine yapılan çalışmalar özellikle PCOS ile birlikte görülmesi halinde normal kilosunun üzerinde olan kişilerde daha sık oluştuğunu göstermektedir. bu ilişkinin bulunmasının sebebinin ise yüksek yağ ve şeker içerikli besinler ile beslenmenin bağırsak geçirgenliğini artırması ve bu durumda negatif bakterilerin bağışıklık sistemini uyararak vücutta hafif bir inflamasyona neden olmasıdır.

Bu durum şeker hastalığının ortaya çıkmasına neden olabileceği gibi yumurtalıkların aşırı derecede uyarılarak daha fazla androjen içermesine neden olmasıdır. 
Yukarıda belirtilen bağlantı aynı zamanda bağırsak florasını da önemli hale getirmektedir. Bağırsak florasının geliştirilmesi için ise probiyotik ve simbiyotik içerikli besinlerin tüketilmesi önemli hale gelmektedir.

Bunun yanında lif açısından zengin bir beslenme düzeninin belirlenmesi de bağırsaklardaki iyi bakterilerin çoğalmasına ve bağırsak geçirgenliğinin azalmasına yardımcı olmaktadır. Son olarak obez olan kişilerin normal kilolarına geri dönmesi aşırı kıllanma sorunun büyük ölçüde çözülmesini sağlamaktadır. Bu sebeple de kalori kısıtlanmasına gidilmesinin yanı sıra sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerekir.

Doktora Soru Sor