Hipofiz Bezi

Haz 06, 2024

KISA YOL

Hipofiz bezi nedir?

Beyin tabanında hipotalamusun altında yer alan hipofiz bezi, bezelye büyüklüğünde bir yapıdır. Sella Turcica adı verilen özel bir odacıkta konumlanır. Endokrin sisteminin ana bez olarak da adlandırılmaktadır. Çünkü hipofiz bezi diğer endokrin sistem bezlerine hormon salgılamalarını söylemektedir. 

Bezler sindirim sıvıları, hormonlar, gözyaşı ya da ter gibi bir veya birden fazla maddenin üretilmesini sağlayan organlardır. Endokrin bezleri hormonları doğrudan kan dolaşımına salmakla görevlidir. Hormonlar mesajları kandan çeşitli organlara, dokulara, kaslara ve cilde taşıyarak vücudun farklı işlevlerini koordine eden kimyasallara verilen isimdir. Bu sinyaller vücudun ne yapacağını ve ne zaman yapacağını söyler. 

Hipofiz bezi 2 ana bölüme ayrılmaktadır. Ön hipofiz aynı zamanda ön lob olarak adlandırılır. Diğer bölümü ise arka lop olarak da adlandırılan arka hipofizdir. Hipofiz bezi, hipofiz sapı ile hipotalamusa bağlanmaktadır. Hipofiz sapı kan damarları ve sinir ağları ile oluşmaktadır.

Hipofiz bezi nerede bulunur?

Hipofiz bezi kafatasının tabanında ve beyninin altında yer almaktadır. Bu nokta burun köprüsünün arkasında bulunan ve Türk eyeri olarak da adlandırılan bir oyuğun üzerinde yer almaktadır. Sella tuccia olarak da adlandırılan Türk eyeri odacık şeklinde hipofiz bezinin yerleşim gösterdiği noktadır.

Hipofiz bezi hormonları

Hipofiz bezindeki bölümlerinin bulunmasından dolayı salgıladığı hormonlar loblara göre değişiklik göstermektedir. Hipofiz bezinin ön lobundan salgılanan hormonlar içerisinde şunlar yer almaktadır. 

Adreno kortikotropik hormon (ACTH veya kortikotropik)

Bu hormon genel olarak vücudun strese nasıl tepkiyi vereceğini belirlemektedir. Hormonun diğer görevleri içerisinde şunlar yer alır. 

  • Adrenal bezlerini stres hormonu üretmesi için uyarır 
  • Stres hormonu metabolizmayı düzenleyerek kan basıncını korumak, kan şekeri düzeylerini düzenlemek ve inflamasyonu azaltmak gibi birçok görevi üstlenir. 

Folikül uyarıcı hormon (FSH)

Gonadotropik hormon olarak da adlandırılan bu hormon erkeklerde sperm üretiminde, kadınlarda ise yumurta gelişiminde rol oynamaktadır. 

Büyüme hormonu (GH)

Büyüme hormonu çocuklarda büyümeyi sağlamaktadır. Bu sebeple de boylarının uzamasına yardımcı olur. Yetişkinlerde ise büyüme hormonu sağlıklı kas ve kemiklerin korunmasına yardımcı olurken yağ dağılımının da etkilemektedir. Büyüme hormonu ayrıca metabolizmanın da etkilenmesine neden olmaktadır. Bu sayede vücut yediği yemeği enerjiye nasıl dönüştüreceğini anlar. 

Luteinize edici hormon (LH)

Gonadotropik hormonlar içerisinde yer almasından dolayı kadınlarda yumurtlamayı ve erkeklerde testosteron üretimini uyarmaktadır. 

Prolaktin

Doğumdan sonra anne sütü üretiminde görevli olan prolaktin yetişkinlerde doğurganlığı ve cinsel işlevleri de etkileyebilmektedir. 

Tiroid uyarıcı hormon (TSH)

Sinir sistemini, enerji seviyesini ve metabolizmayı yöneten tiroid hormonlarının üretilmesi için tiroidi uyaran hormondur. 

Hipofiz bezinin arka lobu çeşitli hormonları depolamak ve salgılamakla görevlidir. Burada depolanan ve salgılanan hormonlar hipotalamus tarafından üretilir. 

Antidiüretik hormon (ADH veya vazopressin)

Vücuttaki su dengesinin ve sodyum seviyelerinin düzenlenmesini sağlayan hormondur. 

Oksitosin

Kadınların doğum sırasında rahimlerinin kasılması için sinyaller göndererek doğumun ilerlemesine yardımcı olan oksitosin aynı zamanda anne sütünün akmasında sağlamaktadır. Anne ile bebek arasındaki bağı etkileyen bu hormon doğumda erkek olarak atanan kişilerde sperm hareketliliğinde rol oynamaktadır.

Hipofiz bezi hastalıkları nelerdir?

 Hipofiz bezinin doğrudan etkilenmesine neden olan koşullar 3 ana kategoriye ayrılmaktadır. 

  • Hipofiz bezinin bir veya daha fazla hormondan daha çok üretmesine neden olan durumlar 
  • Hipofiz bezinin bir veya daha fazla hormonundan çok az üretmesine neden olan durumlar 
  • Hipofiz bezinin boyutunun veya şeklinin değişmesine neden olan durumlar 

Hipofiz bezinde çeşitli sağlık sorunlarının görülmesi temel olarak yukarıda belirtildiği gibi 3 şekli ayrılmaktadır. Hipofiz bezinde görülebilecek sağlık sorunları içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

Hipofiz bezi adenomları

Hipofiz bezinde iyi huylu büyümelere hipofiz adenomları adı verilmektedir. Kafatasında gelişen tümörlerin yaklaşık %10 ila %15'inin oluştururlar. Hipofiz adenomları genellikle yavaş büyüme eğiliminde olmaktadır. Ancak boyutlarının artması yakındaki yapılara baskı uygulayarak çeşitli belirtilere neden olabilmektedir. Bunun yanında optik sinirin sıkışmasına neden olarak görme bozukluklarına da yol açabilirler. Nadir olarak görülse de büyük hipofiz adenomları iç kanamaya da neden olabilmektedir. 

Bazı hipofiz adenomları aşırı hipofiz hormonu salgılanmasına neden olmaktadır. Bunlara işleyen adenom adı verilmektedir. Diğerleri herhangi bir hormon salgılamazlar. Bu sebeple de bu adenomlara çalışmayan adenom adı verilmektedir. 

Hangi hormonu salgıladıklarına bağlı olarak işleyen hipofiz adenomları birkaç farklı türe ayrılmaktadır. En yaygın görülen işleyen adenom aşırı prolaktin salgılayan bir prolaktinomadır. Bunlar tipik olarak ilaçla tedavi edilebilirler. Ancak çok büyüyen ya da hormon salgılayan hipofiz tümörleri genellikle ameliyat içeren tedavi ile tedavi edilmektedir.

Hipofiz benzinin fazla salgılanması

Hiperpituitarizm olarak da adlandırılan bu durum hipofiz bezinin bir veya daha fazla hormondan çok fazla üretmesi halinde ortaya çıkmaktadır. Genellikle işleyen hipofiz adenomları sebebiyle görülmektedir. Hipofiz hormonu fazlalığı içeren spesifik koşullar içerisinde şunlar yer almaktadır. 

Akromegali 

Yetişkinlerde çok fazla büyüme hormonunun salgılanması durumunda akromegalin meydana gelmektedir. Bu sebeple ellerin, ayakların ve organların belirli bölümlerinin genişlemesi ve metabolik sorunların görülmesine neden olmaktadır. 

Devlik 

Çocuk ya da ergenlik döneminde çok fazla büyüme hormonunu salgılanması durumunda devlik ortaya çıkmaktadır. Hızla büyümeye ve boyun çok uzun olmasına neden olur. 

Cushing hastalığı 

Cushing hastalığı, hipofiz bezinin çok fazla ACHT hormonu salgılaması durumunda ortaya çıkan bu hastalık adrenal bezinin çok fazla kortizol üretmesine neden olmaktadır. Bu sebeple de vücudun belirli bölgelerinde hızlı kilo alımı ya da tip 2 diyabete dönüşebilecek yüksek kan şekeri görülmektedir. 

Hiperprolaktinemi

Hipofiz bezinin çok fazla prolaktin hormonu salgılaması durumunda ortaya çıkan bu sorun kısırlığa ve meme ucundan sütlü akıntıya neden olmaktadır.

Hipofiz bezi yetmezliği

Hipopitüitarizm olarak da adlandırılan bu durumda hipofiz bezinin ürettiği hormonlardan birinin ya da birden fazlasının veya tamamının eksik olduğu durumdur. İki veya daha fazla hipofiz hormonunun eksik olması durumunda panhipopituitarizm adını alır. Bu genellikle hipofiz ameliyatlarından sonra veya beyin radyasyonu alınmasından sonra görülmektedir. 

Hipofiz hormonlarının az salgılanması genellikle hipofiz bezinde ya da hipotalamusta meydana gelen bir tür hasardan kaynaklanmaktadır. Hipofiz hormonu eksikliği içeren spesifik durumlar içerisinde şunlar yer almaktadır. 

Büyüme hormonu eksikliği 

Bu durum hipofiz bezinin yeterli miktarda büyüme hormonu salgılamadığı durumlarda ortaya çıkmaktadır. Çocuklarda büyüme ve gelişme geriliğine ve ergenliğin gecikmesine neden olurken yetişkinlerde metabolik sorunlar görülmesine neden olmaktadır. 

Merkezi diyabet insipidus

Bu durum hipofiz bezinin yeterli miktarda antidiüretik hormon üretmemesi halinde meydana gelmektedir. Bu hormonun eksikliği vücuttan çok fazla idrar atılmasına ve vücudun yeterince su tutmamasına neden olmaktadır. 

Merkezi hipogonadizm

Hipofiz bezinin yeterince luteinize edici hormon ve folikül uyarıcı hormon salgılamaması halinde merkezi hipogonadizm ortaya çıkmaktadır. Bu durum cinsel işlev gelişme ve doğurganlıkla ilgili sorunların görülmesine neden olmaktadır. 

Merkezi adrenal yetmezlik 

Hipofiz bezinin yeterince ACHT salgılamaması durumunda ortaya çıkan merkezi adrenal yetmezlik vücudun adrenalin salgılayamamasına neden olmaktadır. 

Merkezi hipotiroidizm 

Hipofiz bezinin yeterli miktarda tiroid uyarıcı hormon salgılamadığı durumlarda ortaya çıkan merkezi hipotiroidizm düşük tiroid hormonu düzeylerine neden olmaktadır. 

Düşük hipofiz bezi hormonu salgılanmasından dolayı ortaya çıkan bu durumların tedavisinde eksik olan hormonların yerine replasman tedavisi uygulanmaktadır. Tedavi süresince hastalar kan testleri ile izlenmektedir.

Boş Türk eyeri sendromu 

ESS olarak da adlandırılan bu durum hipofiz bezinin çevreleyen ve koruyan beynin alt tabanında yer alan kemikli bir yapı olan sella turccia ile ilgili sorunlar nedeniyle hipofiz bezi düzensizlikleri veya küçülmesi durumudur. Nadir görülen bir durum olmakla birlikte çoğu zaman gerçek bir tıbbi duruma dönüşmez ve sıklıkla görüntüleme sırasında ve tesadüfen bulunur. 

Bazı durumlarda ise ESS hormon dengesizlikleri, görme değişiklikleri ve baş ağrısı gibi belirtileri neden olabilmektedir. Ancak hipofiz hormonu düzeyleri normal ağırlıkta ise bu endişe edilecek bir durum olmamaktadır.

Hipofiz bezi sorunlarının neden olduğu belirtiler 

Hipofiz bezinde gelişen ve kanserli olmayan tümörler ve büyük boyutlarda olanları yakındaki dokulara baskı yaparak zarar verebilir. Bu sebeple aşağıdaki belirtiler görülür. 

  • Görme sorunları 
  • Baş ağrıları 
  • Hipofiz hormonu fazlalığı ya da eksikliğinden kaynaklanan hormonal dengesizlikler 

Hipofiz hormonu dengesizlikleri hangi hormonun etkilendiğine bağlı olarak birçok farklı belirtiye neden olabilmektedir. Bunlar içerisinde şunlar yer alır. 

  • Çocuklarda büyüme eksikliği veya aşırı büyüme 
  • Kısırlık 
  • Düzensiz adet dönemleri 
  • Açıklanamayan kilo alma veya kilo kaybı 
  • Depresyon 
  • Anksiyete

Hipofiz bezi nasıl güçlendirilir?

Hipofiz bezinde oluşabilecek herhangi bir durumda öncelikli olarak tıbbi yardım alınması gerekmektedir. Hipofiz bezi ile ilgili bir sorundan şüphelenmesi halinde öncelikle doktorla görüşülmeli ve var ise altta yatan hastalıkların tedavi edilmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda hormon replasmanı tedavisi uygulanırken bazı durumlarda ise ameliyat ya da radyoterapi uygulanması gerekmektedir. Ancak vakaların önemli bir kısmı da herhangi tıbbi bir müdahaleye gerek bulunmaz. Bunun için diyet alışkanlıklarının değiştirilmesi yeterli olmaktadır. Diyette yapılabilecek değişiklikler içerisinde şunlar yer almak. 

Şeker tüketiminin azaltılması 

Hipofiz bezini dengelenmesi için şekerli yiyeceklerin diyetten çıkarılması gerekmektedir. İşlenmiş gıdalar yerine taze doğal ürünlerin tercih edilmesi ve etiketlerin dikkatlice okunması önerilmektedir. Mısır fruktozu gibi gizli şeker içeren besinlerin tüketilmemesi gerekmektedir. Çünkü çok fazla şeker ve rafine karbonhidrat tüketimi büyüme hormonu üretiminin bozularak sinir sisteminde iltihaba neden olmaktadır. 

Protein alınımının arttırılması

Proteinle alımı günlük toplam kalorinin %10 ile 35'ini oluşturmalıdır. Alınan miktarı hesaplamasının yapılması gerekmektedir. Bu sayede yeterince protein alınıp alınmadığı belirlenebilir. Çünkü hipofiz bezi hormon üretimi için protein kullanmaktadır. 

Uyumadan önce büyük öğünler tüketilmemelidir 

Uyku sırasında hipofiz bezi harekete geçerek yüksek miktarda yararlı hormon salgılamaktadır. Bu sebeple de yatmadan 2 saat önce ağır yemeklerden ve özellikle bol miktarda karbonhidrat içeren besinlerden kaçınmak gerekmektedir. 

Daha fazla D, E ve A vitamini tüketimi 

Serbest radikalleri ve zararlı kimyasalları benzerlerden uzaklaştıran bu vitaminler hormon üretiminin teşvik etmektedir. Ben bu vitaminler takviye olarak alınabileceği gibi doğal besinler yoluyla da alınabilmektedir. 

Manganez alımı 

Baklagiller ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunan manganez sayesinde minerallerin bir kısmı hipofiz bezi tarafından depolanır. Manganez açısından zengin gıdalar hipofiz bezinin kapasitesinde tutularak önemli antioksidan faydalar sağlar. 

Diyetin düzenlenmesinin ardından yaşam tarzı değişiklikleri yapmak da hipofiz bezinin daha verimli çalışmasının sağlamaktadır. Yapılabilecek yaşam tarzı değişiklikleri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

Stresin azaltılması 

Stresli durumlarda vücut kortizol üretir. Çok fazla kortizol tüm hormonal dengenin bozulmasına ve hipofiz ile adrenal bezlerinin zarar görmesine neden olabilir. Bu sebeple de stres seviyesinin azaltılması önemlidir. 

Yeterince uyumak 

Hipofiz bezi geceleri ve uyku sırasında maksimum seviyede çalışmaktadır. Bu sebeple de uyku süresine özen gösterilmesi gerekir. Günün geç saatlerinde kafein tüketmekten kaçınmak ya da yatmadan hemen önce telefon gibi mavi ekrana bakmamak kaliteli bir uyku uyumaya yardımcı olacaktır. 

Egzersiz yapmak 

Egzersiz yaparak kalp atış hızının arttırılması vücudun daha verimli çalışmasına ve hormon üretimini dengelemesine yardımcı olmaktadır. Yüksek yoğunluklu egzersiz yapılmasına gerek olmamakla birlikte haftada en az 3 kez kalp atış hızının 30 dakika boyunca arttırılması yeterli olmaktadır. 

Sağlıklı kilonu korunması 

Fazla kilolu olmak hipofiz bezinin üretimini durdurabilir. Bunun yanında büyüme hormonu gibi bazı hormonları daha fazla üretmeye ve diğerlerini ise yeterince üretmemeye neden olabilir. Bu sebeple de ideal kurumun korunmasına özen gösterilmelidir.

Hipofiz bezi ve Hipotalamus

Hipofiz bezi ve hipotalamus birlikte hayatımızın fonksiyonlarını kontrol etmek için beynin merkezi komuta merkezi olarak hizmet eden bir kompleks oluşturmaktadır. Hipotalamus vücudun bazı temel operasyonlarından sorumlu olan kısmıdır.

Bu operasyonlar içerisinde kan basıncı, kalp atış hızı ve nefes almayı kontrol eden otonom sinir sistemi bulunmaktadır. Otonom sinir sistemine çeşitli mesajlar gönderen hipotalamus aynı zamanda hipofiz bezine vücudun diğer bölgelerini etkileyen hormonları üretip salgılamasında söylemektedir. 

Hipofiz bezinin hipotalamusa kan damarları ve sinirlerden oluşan bir sap bağlamaktadır. Bu sap aracılığıyla hipotalamusun hormonlar aracılığıyla ön hipofiz lobuyla ve sinir uyarıları yoluyla arka lopla iletişim kurar. Hipotalamus ayrıca oksitosin ve antidiüretik hormonlarını üreterek arka hipofize bu hormonları ne zaman depolayıp ne zaman salması gerektiğini bildirir.

Hipotalamus aşağıdaki hormonların hipofiz bezinin iletişim kurmasını ve uyarmasını sağlar. 

  • Kortikotropin salgılayan hormon 
  • Dopamin 
  • Gonadotropin 
  • Büyüme hormonu salgılayan hormon 
  • Somatostatin
  • Tirotropik salgılayan hormon 

Hipofiz bezi ve hipotalamusun çok yakın çalışmasından dolayı bunlardan birinin hasar görmesi diğerlerinin hormonal fonksiyonlarının da etkilenmesine neden olmaktadır.

Doktora Soru Sor