30 Saniyelik Özet
- Migren, şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, ışığa ve sese duyarlılık gibi belirtilerle karakterize bir nörolojik hastalıktır.
- Migrenin kesin nedeni bilinmemektedir, ancak genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.
- Migrenin tedavisi yoktur.
- Belirtileri kontrol altına almak için ilaç tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri ve alerji aşıları gibi çeşitli yöntemler kullanılabilir.
Toplumun %90’nı hayatında en az bir kez baş ağrısı deneyimi yaşamıştır. Ancak söz konusu migren olduğunda sıradan bir baş ağrısından bahsetme mümkün olmamaktadır. Nörolojik bir hastalık olan migren hekim başvuruları sırasında üst sıralarda yer almaktadır. Migren özellikle hormonların aktif olduğu genç yetişkinlerde kadınlarda erkeklere göre yaklaşık olarak 3 kat daha fazla görülmektedir. Kadınların %20’sini etkileyen migren erkeklerin ise %8’ini etkilemektedir.
Migren nedir?
Ataklar halinde kendisini gösteren migren aynı zamanda hastaların yaşam kaliteleri üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmaktadır. Yılda en az 1- 2 kez görülen migren atakları bazı hastalarda ise bir ay içerisinde defalarca görülebilmektedir. Şiddetli baş ağrısı ile kendini gösteren migren aynı zamanda mide bulantısı, ışığa ve sese duyarlılık ortaya çıkmaktadır. Bu yaşanan belirtiler hastaların günlük hayatlarını ciddi şekilde etkilemektedir. Ancak migren tanısının konulabilmesi için uzun ve ayrıntılı muayene gerekmektedir.
Migren çeşitleri
Kendisini şiddetli baş ağrısı ile gösteren migren farklı özellikler ile çeşitlenmektedir. Çeşitlenmesinde nörolojik belirtiler ve süresi önemli rol oynamaktadır.
Aurasız Migren
En sık görülen migren türü olan aurasız migrende atak başlamadan önce herhangi bir nörolojik belirti görülmemektedir. Bu sebeple de hastalar atağın başlamasına dair herhangi bir belirtisi olmaz. Aurasız migrenin tedavi edilmemesi durumunda ataklar 4 saat ile 3 gün arasında sürmektedir. Atakların sıklıkları ise yılda birkaç kez ile haftada birkaç kez arasında değişiklik göstermektedir. Aurasız migren ayrıca sıradan migren ya da hemikrania simpleks olarak da adlandırılmaktadır.
Aurasız Migren Nedenleri
Aurasız migrenin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak bazı tetikleyiciler bulunmaktadır. Bu tetikleyiciler içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Stres
- Yorgunluk
- Alkol
- Uykusuzluk
- Bazı yiyecek ve içecekler
Aurasız Migren Belirtileri
Birden bire başlayan ağrı atakları ile karakterize olan aurasız migrenin diğer semptomları arasında şunlar bulunmaktadır.
- Baş ağrısı genellikle başın tek tarafında görülür.
- Zonklayan ağrı hissedilmesi
- Ağrı yürürken ya da merdiven çıkarken artar
- Baş ağrısının şiddetli günlük aktiviteleri yürütemeyecek kadar şiddetli olur.
- Mide bulantısı
- Kusma
- Işığa, kokulara ve sese duyarlı olmak
Aurasız Migren Tedavisi
Aurasız migren tedavisinde atakların şiddetine ve sıklığına bağlı olmaktadır. Bunun yanında hastaların genel sağlık durumu da tedaviyi etkilemektedir.
- Reçetesiz olarak satılan ağrı kesiciler
- Migrene özel tedaviler (triptanlar)
- Atak önleyici tedavi
Aurasız migren ataklarının engellenmesine yönelik olarak alınacak ilaçlar ya da akut tedavi için alınacak ilaçların dikkatli bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Örneğin triptanların kullanımı ayda 8 ya da 10 defadan fazla olmaması gerekmektedir.
- Beta brokerler
- Trisiklik antidepresanlar
- Anti epilepsi ilaçları
Bunun yanında aurasız migren hastalarının yaşam tarzı değişikliklerine de gitmesi gerekmektedir. Yapılacak bu değişiklikler migren ataklarının azalmasına yardımcı olmaktadır. Her gün aynı saatte uyumak
- Her gün düzenli saatlerde yemek
- Yeterince su tüketmek
- Egzersiz yapmak
- Alkol ve uykusuzluktan uzak durmak
Auralı Migren
Aura terimi migren ataklarından önce ya da migren ataklarında görülen nörolojik belirtileri açıklamak için kullanılan bir terim olmaktadır. Migren hastalarının yaklaşık olarak %30’unu etkileyen auralı migren atak öncesinde nörolojik belirtiler göstermektedir. Bu belirtiler uyarı işareti olarak migren ataklarından öne gelen belirtiler genellikle 5 ila 20 dakika öncesinde kendisini göstermektedir. Atakların tedavi edilmemesi durumunda ataklar 4 saat ile 3 gün arasında sürmektedir.
Auralı migrenin aurasında hastaların yaşadıkları belirtiler karmaşık bir tablo oluşturmaktadır. Bazı durumlarda hasta açısından aurayı hatırlamak korkutucu olabilir. Bazı auralı migren hastaları auradan sonra şiddetli baş ağrıları yaşamaktadır. Bazı hastalarda ise auradan sonra baş ağrısı görülmez. Auralı hastalarda da bazı dönemlerde aura olmadan baş ağrıları görülebilmektedir.
Auralı Migren Nedenleri
Auralı migrenin temel sebebi bilinmemekle birlikte, tetikleyiciler içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Kafein tüketimi
- Parlak ışıklara maruz kalma
- Parlak güneş ışığına maruz kalma
- Eskitilmiş peynirler
- Alkol tüketimi
- İşlenmiş gıdalar
- Parfüm
- MSG ve gıda katkı maddeleri
- Kadınlarda hormonal dalgalanmalar
- Yoğun fiziksel aktivite
- Aşırı zorlanma
- Uyku eksikliği
- Gereğinden fazla uyumak
- İlaçlar
- Stres
- Duman
- Benzin kokucu
- Cinsiyet
- 18- 44 yaş aralığında olmak
- Genetik geçmiş
Auralı Migren Belirtileri
Auralar üç farklı formda görülmektedir. Bunlar kendi içerisinde fiziksel duyumlar, konuşma ve görme bozuklukları bulunmaktadır.
Görsel auralı migrenin belirtileri göz kapatıldığında da devam etmektedir. Bunun yanında hastaların atak sırasında geçici görme kaybı veya körlük yaşayabilmektedir. Diğer semptomları içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Zig zag hatları
- Parlak yıldızlar
- Tünel görüşü
- Görme alanında kör noktalar
- Gözlerin önünde yanıp sönen ışıklar
- Renkli lekeler
Bazı auralı migren ataklarında ya da atak öncesinde başka insanlarla konuşmalarda bozukluk ya da iletişim zorluğu yaşayabilmektedir. Özellikle doğru kelimelerin bulunmasında ve söylenmesinde zorluk yaşanmaktadır. Auralı migrenin fiziksel duyum auralarının vücudun bir tarafında başlayıp diğer taraflara dağılmaktadır ve belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Konuşma ve dil zorluğu
- Bir tarafta kas zayıflığı
- Baş dönmesi
- Uyuşma ve karıncalanma hissi
- Kollarda ve bacaklarda iğneleme hissi
Diğer semptomları ise şu şekilde sıralamak mümkün olmaktadır.
- Nadiren kısmi felç ya da bayılma
- Karışıklık
- Korku duyguları
- Hafıza değişiklikleri
Auralı Migren Tedavisi
Auralı migren tedavisi diğer migren türleri ile benzerlik göstermektedir. Bu sebeple de tedavinin planlanması atakların şiddetine ve sıklığına bağılı olarak değişiklik göstermektedir. Migren hastaları genellikle ilaç kullanımını istememektedir. Bu sebeple de kuru iğne ya da oksipital sinir blokajı gibi tedavi seçenekleri daha fazla tercih edilmektedir.
Kuru iğne tedavisi atak sayısının azalmasına ve şiddetinin azalmasına yardımı olmaktadır. Ancak ağrıların tamamen geçebilmesi ve kalıcı değişikliklerin yaşanabilmesi için seansların tekrarlanması gerekmektedir.
Oksipital sinir blokajları küme baş ağrıları ve migren tedavisinde kullanılmaktadır. Kronik baş ağrısı hastaların önemli bir kısmı ağrıların boyundan ve kafatası tabanından kaynaklanmaktadır. Oksipital sinir blokajları bu sebeple de başarılı sonuçlar vermektedir.
Auralı migren tedavisinde kullanılan ilaçlar ağrıların şiddetinin azaltılmasında ve baş ağrısına eşlik eden şikayetlerin giderilmesi için kullanılmaktadır.
Kronik Migren
Baş ağrılarının ataklar halinde ve tekrarlayan nitelikte olması kronik migren olarak adlandırılmaktadır. Kronik migreni diğer baş ağrılarından ayıran en büyük özelliği ise baş ağrısına ek olarak mide bulantısı ve kusma gibi şikayetlere neden olmaktadır. Bu sebeple de kronik migrenin sebep olduğu şikayetler hastaların günlük hayatlarını ciddi şekilde etkilemektedir.
Kronik Migren Nedenleri
Kronik migrenin en büyük nedeni genetik geçişli olmasıdır. Bu sebeple de aile üyelerinde migren olması riski arttırmaktadır. Bunun yanında hormonal değişiklikler de kronik migrene neden olmaktadır. Kronik migren diğer migren türlerinde olduğu gibi kadınlarda daha sık görülmektedir. Bu sebeple de özellikle regl dönemlerinde ataklar daha da sıklaşır.
Kronik Migren Belirtileri
Kronik migrenin sebep olduğu belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Karakteristik belirtisi baş ağrısıdır. Ancak bu baş ağrıları normal baş ağrılarından çok daha şiddetli olmaktadır.
- Baş ağrıları sebebiyle günlük yaşam etkilenmektedir.
- Tek taraflı olarak baş ağrısı görülür.
- Ağrılar şakaklarda, alın ve başın arka kısmında görülmektedir.
Kronik Migren Tedavisi
Kronik migren teşhisi konulan hastalara tomografi çekilmesi gerekmektedir. Daha sonrasında ilaç tedavisi ile tamamen iyileşmektedir. Kronik migren tedavisinde reçete edilen ilaçların günde bir kez kullanılması yeterli olmaktadır.
Migren Evreleri Nelerdir?
Migren hastalarının yaşamış olduğu ataklar 4 aşamada yaşanmaktadır. Bu evreler bazı zamanlarda birbirini takip eder. Ancak bazı zamanlar sadece bir tanesi ortaya çıkar. Bu sebeple de her migren atağı aynıdır diyemeyiz.
Prodrom Evresi (prodromal dönem)
İlk evre olan Prodrom evresi aynı zamanda migren atağının geleceğinin belirtilerinin yaşandığı dönemdir. Birçok migren hastasında görülen bir evre olmasının yanı sıra migren atağından birkaç saat ya da gün öncesinde ortaya çıkmaktadır.
Prodrom evresinde hastalarda görülen şikayetler şunlar olmaktadır.
- Depresif ruh hali
- Ruh halinde çalkantılar
- Esneme
- Kabızlık
- Aşırı yemek yeme isteği
- Işık ve sese karşı hassasiyet
Aura Evresi
İkinci evrede aura evresi gelmektedir. Diğer evrelere göre daha kısa olan bu evre migren hastalarının yaklaşık olarak %20- 30’unu etkilemektedir. 20-25 dakika süren bu evrede hastalar nörolojik bozukluklar yaşayabilmektedir. Yaşanılan bu nörolojik bozukluklar migren atağı sona erene kadar devam edebilir.
Aura evresinin en karakteristik belirtisi ise görme bozukluklarıdır. Yaşanılan görme bozukları atak sona erene kadar devam etmektedir bunun yanında yüzün tek tarafında uyuşma, karıncalanma, konuşma bozukluğu, dokunurken hissizlik ve uyuşma gibi belirtileri de bulunmaktadır.
Atak Evresi
Atak evresinde hastalar şiddetli ağrılar yaşamaktadır. Bu ağrılar özellikle ense, göz ve genel olarak baş çevresinde görülebilir. Migren ataklarında baş ağrısına zonklama da eşlik eder. Birçok hastada hareketliliğin artması baş ağrıların şiddetlenmesine neden olmaktadır. 4 ile 72 saat arasında süren ataklar sırasında hastalar genellikle karanlık bir ortamda yatmak isterler.
Migren ataklarında şiddetli baş ağrılarına ek olarak baygınlık, kusma, bulanık görme, mide bulantısı, görüş bozuklukları, ışığa hassasiyet ve baş ağrısı gibi semptomlar da görülmektedir.
Atak Sonrası Evre
Postdrome evre olarak da adlandırılan bu evrede hastaların migren atakları geçmiştir. Ancak hastalar kendilerini yorgun ve hasta hissederler. Baş ağrısı devam etse de şiddeti azalır. Bazı hastalarda bu evrede ağrı tamamen geçer. Ancak baş dönmesi, ışık ve ses hassasiyet, çalkantılı ruh hali gibi belirtiler devam etmektedir.
Atak sonrası evrede hastalarda görülen belirtiler içerisinde iştahsızlık, güçsüzlük, sinirlilik ve konsantrasyon eksikliği görülmektedir.
Migren Tedavisinde İlaç Dışı Girişimler
Özellikle ilaç tedavilerine ve yaşam tarzı değişikliklerine cevap vermeyen migren hastaları ilaç dışı girişimsel tedavi seçeneklerine yönelmektedir. Birçok girişimsel tedavi bulunmasına rağmen başarı açısından öne çıkan tedaviler içerisinde nörotoksin uygulamaları, sinir blokajları, nörostimülasyon yöntemleri, akupunktur ve tetik nokta tedavileri bulunmaktadır.
Sinir Blokaj Tedavisi
Özellikle ilaç tedavisine dirençli migren hastalarına önerilen bir tedavi türü olmaktadır. Bu sebeple de kronik migren hastaları tarafından son yıllarda en fazla tercih ettiği tedavi yöntemlerinden birisi olmaktadır. Girişimsel bir tedavi olan sinir blokaj tedavisi migren ataklarından korunmak için uygulanmasının yanı sıra migren ataklarında da kullanılan bilen bir tedavi yöntemi olmaktadır.
Sinir blokaj tedavisinde migren ataklarından sorumlu olan beyin merkezine ve migren ataklarıyla ilgili olduğu düşünülen sinirlere özel ilaç enjeksiyonu uygulanmaktadır. Bu sayede sinirler blokaj edilmiş olur.
Baş ağrısına neden olan birçok sinire aynı anda enjekte edilebilir. Ancak uygulamada sıklıkla büyük oksipital sinire uygulanmaktadır. Bu sebeple de GON blokajı olarak da adlandırılır. Bunun sebebi ise GON sinirinin migren ataklarından sorumlu olan sistemle doğrudan ilişkili olmasıdır.
GON blokajı 1940’lı yıllardan bu yana kullanılan bir yöntem olmaktadır. Uygulama sayesinde migren ataklarının sıklığı ve şiddeti azalmaktadır. Özellikle gebelik sebebiyle ilaç kullanamayan migren hastaları için en uygun seçeneklerden birisi olmaktadır.
Botulinum Toksini ile Tedavi
Uygun doz ve sürede koruyucu ilaçların kullanılmasına rağmen sonuç alınamayan migren hastalarında kullanılan bir yöntem olmaktadır. Bilimsel etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış yöntemlerden birisi olmaktadır. Yaşam kalitesini arttırmasının yanı sıra migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmasını yanı sıra ağrı kesici ilaç kullanımını da arttırmaktadır.
Nöromodülasyon Yöntemleri
Nörostimülasyon yönteminde migren ataklarına neden olan sinirlere özel olarak geliştirilmiş cihazlar ile elektrik akımı, doğru akım ya da manyetik akım verilmektedir. Bu sayede sinirler uyarılır. Uygulama baş çevresinden yapılabileceği gibi bazı özel cihazlar ile sinirlerin yakınına invaziv yöntemlerle de yapılabilmektedir.
STS, TMS, VSS ve TDAU adlı cihazlar ile uygulanan bu yöntemde tedavi onayı alabilen ve etkinliği kanıtlanan cihazlar VSS ve STS yöntemleri olabilmektedir. TMS’nin ise kronik migren tedavisinde etkinliği kanıtlanamamıştır.
Tetik Nokta Tedavisi
Migren hastalarının önemli bir kısmında boyunda, baş çevresinde, sırtın üst kısmında ve omuz bölgesinde pek çok tetik noktası bulunmaktadır. Burada bulunan kasların uzun süre kasılı kalmaları migrenin tetiklenmesine neden olmaktadır. Bu sebeple de tetik noktalarının enjeksiyon ile giderilmesi migren tedavisine de yardımcı olmaktadır. Bu noktaların giderilmesinde lokal anestezi, botoks ve kortizon kullanılmaktadır.
Kuru İğne
Vücudun çeşitli bölgelerinde ağrını oluşmasına neden olan kaslara uygulanan bir teknik olmaktadır. Bu noktaların çeşitli boylardaki iğneler kullanılarak uyarılması sağlanır. En güvenli tedavi yöntemlerinden birisi olmasının yanı sıra ilaçsız bir yöntem olmaktadır.
Migren Ağrısına Ne İyi Gelir?
Migren ataklarının sıklığının azalması için öncelikle hastaların iyi bir uyuma düzeni oturtmaları ve beslenmelerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Bunun yanında hastaların yaşadığı migren ataklarının neden olduğu tahribatı azaltmak için B2, magnezyum ve folik asit gibi vitamin ve minerallerin yeterince alınması gerekmektedir. Bu sebeple de kırmızı et, maydanoz, karaciğer, balık ve brokoli gibi besinleri sıklıkla tüketilmeleri gerekir.
Bunların yanında kafein içeren ağrı kesiciler migren ataklarına iyi gelmektedir. Buna rağmen kafein içeren çay, kahve ve çikolata gibi besinler migren ataklarının sıklaşmasına neden olmaktadır. Migren ataklarının sıklıklarının ve şiddetinin azalması için hastaların hafif egzersizler ve yürüyüş yapmaları da gerekmektedir.