Uyku Apnesi

Onaylayan Doktor (-lar) ; Pınar Yalınay Dikmen , Hatice Hale Tüzün • Nis 13, 2023

KISA YOL

30 Saniyelik Özet

  • Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun durmasıdır.
  • Santral ve obstrüktif olmak üzere iki tiptir.
  • Horlama, gündüz yorgunluğu, konsantrasyon bozukluğu, hafıza sorunları gibi belirtilere neden olabilir.
  • Tedavisi, CPAP cihazı kullanımı, yaşam tarzı değişiklikleri ve cerrahi müdahale gibi yöntemlerle yapılır.

Uyku Apnesi Nedir?

Uyku sorunları içerisinde en sık görülenlerden birisi olan uyku apnesini kısaca uykuda solunum durması olarak tanımlayabiliriz. Uyku apnesi olan hastalarda uyku sırasında birkaç saniye süren boğulmalar görülebilmektedir. Bu solunum durmaları sırasında kandaki oksijen miktarı düşer ve bu sebeple de beyin uyarılır. Beyin de solunum fonksiyonlarının durduğunu ve yeniden solunum yapması için vücudu uyandırır. Bu sebeple de uyku apnesi hastaları uyku süreleri içerisinde defalarca uyanmaktadır.

Hastaların uykuları sık sık bölünmesine rağmen hastaların önemli bir kısmı bu süreci uyandıklarında hatırlamazlar. Ancak yaşanılan bu durumun uzun süre devam etmesi durumunda hastalarda kronik yorgunluk ve halsizlik görülmektedir. Bu sebeple de yeterli ve düzenli bir şekilde uyuyan kişilerin sabahları yorgun olarak uyanması durumunda uyku apnesi ihtimalinin düşünülmesi gerekmektedir.

Uyku apnesi üçe ayrılmaktadır. Uyku apnesinin çeşitleri içerisinde santral (merkezi), obstrüktif (tıkayıcı) ve karma adı verilen tipleri bulunmaktadır. Santral uyku apnesinin görüldüğü hastaların beyinleri nefes al komutunu vermemektedir. Buna bağlı olarak da solunum durur.

Tıkayıcı uyku apnesinde ise hastalarda solunum durmasına neden olan fiziksel bir problem bulunmaktadır. Bu problemlerin içerisinde şişmiş bademcikler, hastaların kilo alması ve yumuşak damak sarkması gibi sebepler bulunmaktadır. Tıkayıcı uyku apnesi erkeklerde daha sık görülmektedir. Kadınlarda ise özellikle menopoz sonrası dönemde daha sık olmaktadır.

Bunların yanında uyku apnesi yüksek kilolu, tansiyon hastası, burun ve boğaz bozukluğu olan kişilerde daha sık görülmektedir. Bunun yanında burunda başlayan ve ağız içerisine kadar uzanan tüm hastalıklar uyku apnesine neden olmaktadır.

Uyku Apnesi İndeksi

Apne indeksi kişide bir saat içerisinde görülen nefes durma sayısı olmaktadır. Nefes almanın 10 saniyeden daha uzun süre durması ise oksijen satürasyonunun düşmesine ve bu sebeple de kişilerin uyanmasına neden olmaktadır. Bu duruma ise hipopne adı verilir. Hastalarda uyku apnesi ile birlikte hipopnenin de görülmesi halinde Apne Hipopne İndeksi (AHİ) kullanılmaktadır. Bu indeks belirli süreler içerisinde güncellenmektedir. Güncel verilere göre ise indeksin 5 ila 15 arasında olması hafif, 15 ila 30 arasında olması orta ve 30’un üzerinde olması durumunda ise ağır uyku apnesi olarak sınıflandırılmaktadır. 

Uyku Apnesi Belirtileri

Uyku apnesinin ayırt edici belirtisi uyku sırasında hastaların solunumlarının durmasıdır. Ancak hastaların birçoğu uyku sırasında yaşadıkları bu sorunu fark etmezler. Bunun dışında hastalarda görülebilecek olan diğer belirtiler şunlar olmaktadır.

Uyku Apnesi Nedenleri

Uyku apnesinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak düzensiz kalp atışı, yüksek tansiyon, kalp krizi, gündüz uyku hali ve inme sebebiyle ortaya çıkabilmektedir. Uyku apnesinin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte uyku apnesine neden olabilecek etmenler şunlar olmaktadır.

  • Büyümüş geniz eti
  • Aşırı kilolu olmak
  • Madde bağımlılığı
  • İlaç kullanımı
  • Üst solunum yolları hastalıkları
  • Başka uyku bozukluğu hastalıkları

Uyku Apnesi Tanı Yöntemleri

Uzun süreli uyku problemleri yaşayan hastaların en kısa sürede uzmana başvurmaları gerekmektedir. Doktor muayenelerinde öncelikle hekim hastanın tıbbi öyküsüne başvurmaktadır. Ardından da fiziki muayene yapılır.

Uyku apnesinden şüphelenilmesi durumunda polisomnografi testi uygulanmaktadır. Polisomnografi testi halk arasında uyku testi olarak da bilinmektedir. Uyku laboratuvarlarında gerçekleştirilen bu testte hastaların vücutlarına elektrotlar yerleştirilmektedir. Bu elektrotlar ile hastaların uyku verileri takip edilir. Bu test sadece uyku apnesi ispatı için değil aynı zamanda uyku apnesinin tipinin belirlenmesi için de kullanılmaktadır.

Uyku testleri sadece laboratuvarlarda değil aynı zamanda hekiminde uygun görmesi ile evde de uygulanabilmektedir. Hastaların vücutlarına uyumadan bir saat önce yerleştirilen elektrotlar 6- 7 saat boyunca veri alabilmektedir. Teşhisin koyulması için ise 4 saatlik uyku yeterli olmaktadır.

Apnenin yanı sıra uykuda solunum yavaşlaması olan hipoapnenin teşhisinde de kullanılan uyku testinin pozitif olabilmesi için hastaların solunumları bir saat içerisinde beşten fazla durması gerekmektedir.

Uyku Apnesi Tedavi Yöntemleri

Ciddi uyku hastalıklarından birisi olan uyku apnesinin mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Uygulanacak tedavi ise apnenin derinliğine, tipine ve kişinin solunum yollarının özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. Uyku apnesi tedavisinde kullanılan yöntemler ise şunlar olmaktadır.

CRAP

Uyku apnesinde kullanılan tedavi yöntemlerinin başında CRAP gelmektedir. Bir tür hava makinası olan CRAP, hava maskesi ile birlikte kullanılmaktadır. Gece boyunca kullanılması gereken bu maskenin hava basıncı ise doktor tarafından belirlenmektedir.

CRAP tedavisinde basınçlı hava solunumun durmasını engellemektedir. Bu sayede hastaların gece boyunca solunum yolları açık olur ve uyku apnesi yaşamazlar. Hastaların uykuları düzene girdiği için daha kaliteli bir uyku uyurlar.

Yaşam Tarzının Değiştirilmesi

Uyku apnesi bulunan hastaların yaşam tarzlarını olumlu yönde değiştirmesi uyku apnesi sorunun daha az yaşanmasını ya da hiç yaşanmamasını sağlamaktadır. Yaşam tarzı değişikliklerinin içerisinde öncelikle sigara ve alkol kullanımının bırakılması bulunmaktadır. Bunun yanında hastaların düzenli olarak spor yapmaları, uykudan önce ağır yemekler yememeleri ve yan pozisyonda uyumaları gerekmektedir. Ayrıca bu hastaların ideal kilolarını korumaları da uyku apnesi problemini önleyecektir.

Doku Eksizyonu

UPPP adı verilen bu operasyonda cerrahlar hastaların küçük dillerinden ve damak yumuşak dokuların bir parça çıkarmaktadır. Bu sayede hastaların hava yolları genişler. Bu yöntem aynı zamanda horlama görülen hastaların tedavisinde de kullanılmaktadır. Horlama görülen hastalar için kalıcı bir çözüm sunan UPPP yöntemi uygulanırken hastalardaki geniz eti ve bademcik gibi dokuların çıkarılması da gerçekleştirilir. CRAP tedavisine göre etkisinin daha az olmasından dolayı obstrüktif uyku apnesi olan tüm hastalar önerilebilecek bir tedavi yöntemi olmamaktadır.

Doku Küçültme

Bu yöntemde hastalara radyo frekans verilerek boğaz bölgesinde dokuların küçültülmesi sağlanmaktadır. Bu sebeple de adı radyofrekans ablasyon olmaktadır.

Çene Düzeltme Operasyonu

Bu operasyonda hastaların alt çene kemikleri yüzün diğer kemiklerinin önünde olacak şekilde yerinin değiştirilmesi gerçekleştirilir. Çenenin daha önde olması da dilin arka tarafında daha fazla alan kalmasını sağlamaktadır.

Sinir Stimülasyonu

Bu yöntemde cerrahi yöntemler ile dilin hareketlerini kontrol eden hipoglossal sinirinin üzerine uyarıcı yerleştirilmektedir. Bu uyarıcı dilin hastanın hava yollarını kapamasının önüne geçecek pozisyonda durmasını sağlar.

Trakeostomi

Trakeostomi uyku apnesinin uç vakalarında uygulanmaktadır. Hasta eğer diğer tedavilere yanıt vermediyse veya ağrılı seyreden uyku apnesi problemi varsa son çözüm olarak bu yöntem uygulanmaktadır. Trakeostomi tekniğinde hastaların boğazlarına bir delik açılır ve bu deliğin içerisinde plastik ya da metal bir tüp yerleştirilir. Bu sayede hastalar direkt olarak boğazlarından nefes alabilirler.

Uyku Apnesi Hastaları İçin Yaşam

Uyku apnesi hastalarının en belirgin özellikleri horlamalarıdır. Bu horlamalar bazen komşuların duyabileceği yükseklikte olabilmektedir. Bunun yanında solunum durması anlarında horlama duru ve sonrasında kükreme benzeri iç çekişler görülür.

Bunun yanında gece uykularında hastaların baş, boyu ve göğüs bölgelerinde aşırı derecede terleme görülmektedir. Uyku apnesi hastaların gece idrara çıkma sıklığı ise daha fazla olmaktadır. Bunun yanında uyku apnesi hastaları gün içerisinde kendilerini yorgun ve bitkin hissederler. Bu sebeple de iş veriminin ve konsantrasyonunun azalması söz konusu olmaktadır. Bunun yanında uyku apnesi hastalarının cinsel isteklerinde ve güçlerinde azalma da söz konusu olmaktadır.

Bu problemlerin yanında uyku apnesi hastaları gün içerisinde karşı konulmaz uyku atakları yaşamaktadır. Ayrıca gün içerisinde daha gergin ve sinirli olurlar. Kilo verme konusunda da sorunlar yaşan uyku apnesi hastalarının bu sorunun üzerinden gelebilmesi için mutlaka kilo vermeleri gerekmektedir.

Özellikle fazla kilolu ve kalın enseli olan kişilerde görülen uyku apnesinin tedavi edilebilmesi için hastaların tıbbi tedavilerin yanı sıra yaşam tarzlarını da değiştirmeleri gerekmektedir. Bunların içerisinde ilk sırada ise ideal kiloyu korumak bulunmaktadır.

Uyku Apnesi Olan Hastalar Nasıl Yatmalı?

Ayakta dururken ya da otururken nefes alma sistemi normal olarak çalışmaktadır. Yer çekimi etkisi de nefes almanın kolay bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Ancak yatar pozisyonda nefes alma sisteminde değişiklikler meydana gelir. Özellikle sırt üstü ya da yüz üstü yatma pozisyonlarında burun ve hava yollarındaki dokular yer çekimi sebebi ile hava yollarının tıkanmasına ya da daralmasına neden olmaktadır. Bu sebeple de uyku apnesi hastalarının sırtüstü ya da yüz üstü yatmaması gerekmektedir. 

Yan Pozisyonda Yatma

Uyku apnesi hastalarına sıklıkla önerilen yatma pozisyonu yandır. Hastalara özellikle sol taraflarına doğru yatmaları önerilir. Çünkü sol tarafa yatmak uykusuzluk ve GERD gibi sorunlar için de bir çözüm olmaktadır. Her iki sorun da uyku apnesinin neden olduğu belirtilerin artmasına neden olmaktadır. 

Sol tarafa yatarak uyumak aynı zamanda kan akışının daha iyi olmasına ve neredeyse hiç solunum direncinin oluşmasına imkan sağlamaktadır. Bu sebeple de hastaların sol tarafa yatmaları önerilmektedir. 

Sol tarafa yatarak uyuyamayan kişilerin ise sağ tarafa yatarak uyumaları önerilmektedir. Bu şekilde yatmak da daha iyi kan ve hava akışının sağlanmasına yardımcı olmaktadır. 

Dik Pozisyonda Uyumak

Uyku apnesi hastalarına dik uyumada önerilmektedir. Çünkü dik uyumak da hava akışının daha iyi olmasını sağlar. Dik uyumak, uykunun bozulmasına neden olabilecek diğer semptomların da azalmasını sağlamaktadır. Bunun için yatağın baş kısmının yastıklarla desteklenerek yükseltilmesi önerilmektedir. 

Soru: Uyku ilacı kullanmama rağmen çok uyanıyorum ve çok rüya goruyorum bu nedenle sabah kalktığımda başım çok ağrıyor. Kendimi çok yorgun hissediyorum uyku ilacını içmediğimde uyuyamıyorum kullandığım ilaçlar; Paxera, Dideral, Deysrel.

M** M** | 03 Tem 2023

Uzm. Dr. Afitap Gülçin Bak cevabı | 537 gün içinde cevaplandı
Kullandığınız ilaçların yan etkilerinden dolayı uyuyamıyor, uykunuzu alamıyor olabilirsiniz. İlaçları kullanırken böyle bir sorun var mıydı? Yoksa yeni mi olmaya başladı? Eğer ilaçları 3-4 aydır kullanıyorsanız ve ama bu sorunu son 1 aydır yaşıyorsanız, tahlil yaptırmakta fayda var.
Doktora Soru Sor