Beyin Tümörleri

Onaylayan Doktor (-lar) ; Uğur Oğul , Evren Sandal • Mar 09, 2022

KISA YOL

Beyin Tümörü Nedir?

Beyinin kendi dokusundan kaynaklanan tümörler beyin tümörü denmektedir. Beyin dokusu, kafatası, sinirler, beyin zarı ya da kafatasını çevreleyen kaslarda görülen kansere primer kanser denmektedir. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve daha sonrasında metastaz ile beyne ulaşan ve tümöre neden olan kanserlere ise sekonder kanser denmektedir.

Hücrelerin normal yaşam döngüsünde oluşum, büyüme, yaşlanma ve ölüm bulunur. Ölen hücrelerin yerine ise yenileri çoğalır. Yeni hücrelerin çoğalması ancak ihtiyaç durumunda ortaya çıkar. Ancak söz konusu beyin kanseri olduğunda hücrelerin yıkımı ve çoğalması normal seyrinin dışına çıkmaktadır. Bu sebeple de ihtiyaç duyulmayan hücrelerin üretilmesi ve zamanı geldiği halde hücrelerin ölmemesi sonucunda hücre birikimi ortaya çıkar. Bu da tümörlerin oluşumuna neden olur. Ancak her tümöre kanser denmemektedir. Bu sebeple de beyinde oluşan tümörlere beyin tümörü denilir.

Beyin Tümörü Türleri

Beyin tümörleri genel olarak iyi ve kötü huylu olmak üzere ikiye ayrılırlar.

İyi huylu beyin tümörleri

Beyin tümörleri genel olarak iyi ve kötü huylu olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İyi huylu beyin tümörleri de kendi içerisinde çeşitli alt başlıklara ayrılmaktadır.

Menengioma

Beyni ve omuriliği çevreleyen meninks adı verilen zarda büyüyen tümörlere menengioma adı verilmektedir. Her ne kadar beyin tümörlerinden biri olmasa da yakındaki beyin dokularına, sinirlere ve damarlara baskı yapabilmektedir. Kafada tasında oluşan en yaygın tümör türü olan menengiomalar genellikle yavaş büyüme gösterir.

Bu sebeple uzun yıllar boyunca herhangi bir belirtiye neden olmadan büyümelerini sürdürebilirler. Ancak bazen yakındaki beyin dokusuna, sinirlere ya da damarlara baskı yapmasından dolayı etkileri ciddi sakatlıkların yaşanmasına neden olmaktadır. Beyin tümörlerinin bu türü kadınlarda daha sık görülmekle birlikte genellikle ileri yaşlarda oluşturur. Bazı vakalarda genç yaştaki hastalarda da görünmektedir.

Yavaş büyüme göstermesi ve genellikle belirtiye neden olmamasından dolayı her zaman tedaviye ihtiyaç duymazlar. Belirtiye neden olmaları durumunda ise hastalarda görülebilecek semptomlar içerisinde şunlar yer olmaktadır. Bu belirtiler nadiren omurgada da görülebilir. 

  • Çift görme ya da bulanık görme gibi görüş değişiklikler 
  • Konuşma sorunları 
  • Sabahları başta olmak üzere baş ağrısı 
  • Kollarda ya da bacaklarda zayıflık 
  • İşitme kaybı 
  • Kulakta çınlama 
  • Nöbetler 
  • Hafıza kaybı 
  • Koku kaybı

İntrakraniyal Dermoid kist

Dermoid kist, mevcut olan saç, sıvı, diş ya da deri bezleri gibi yapıları içeren kese benzeri büyümelere verilen isimdir. İntrakradial dermoid kistler ise kafatasının herhangi bir yerinde gelişen dermoid kistlere verilen isimlerdir. Bu kistlerin oluşumunda, bebek rahimde gelişirken cilt ve cilt yapıları sıkıştıması hamileliğin erken dönemlerinde oluşmaktadır. Bu kistler önlenemez. Bunun yani sırasında yapılan ya da yapılmayan hiçbir şey bu kistlere neden olamaz. 

Genellikle herhangi bir belirtisi bulunmayan dermoid kistler genellikle tesadüfen keşfedilir. Yavaş büyüme eğiliminde olmalarının yanı sıra bazı vakalarda beyine ve yakında yapılara baskı uygulaması sebebiyle baş ağrısı gibi çeşitli nörolojik belirtileri neden olur.

Epidermoid

Nadir görülen epidermoid kistler beyin yüzeyi boyunca çok katmanlı skuamöz epitelden kaynaklanmaktadır. Sıklıkla beyin sapı çevresi, hipofiz bezi ve beyincik kenarları boyunca görülür.

Kolloid kist

Beynin 3. ventrikül olarak adlandırılan bölgesinde ortaya çıkan iyi huylu sıvı dolu keselere kolloid kist adı verilmektedir. Kolloid kist yaygın cerrahi tedavisinde şant yerleştirme, kraniyotomi ve endoskopik kraniyotomi bu bulunmaktadır. Bazı vakalarda sadece gözlem yeterli olmaktadır. 

Proteinli bir sıvı dolu olan bu kistler gerçek beyin tümörleri olmamakla birlikte kist olarak kabul edilmektedirler. Buna rağmen intraventriküler tümörler olarak sınıflandırılırlar ve müdahale gerektiren belirtilere neden olabilirler. 

Genellikle kist olmadığında beyin olmalı sıvısı beynin ventriküller sisteminde dolaşarak beyni ve omuriliği besler ve tamponlar kolloid kistler vücudun bu sıvının uygun dengesini ve dolaşımını sürdürme kabiliyetine müdahale edebilmektedir. 

3. ventiküller beyninin derinliklerinde, başın ortasına yakın bir yerde yer almaktadır. Kolloid kitler en yaygın olarak 3. ventrikülün çatısında veya 3 ventiküllün merkezindeki bir yapı olan Kolloid pleksusa bağlanır. Bu konumların her ikisi de sıvı ve kan dolaşımı için önemli yollara yakındır. 

Yakınlarında monoformenleri 3 ventiküllün çatısının lateral ventriküllere bağlar. Bir kist beyin omurilik sıvısının monoformeni yoluyla sıkarsa hidrosefali ve kafa içi basıncının artması potansiyel olarak ciddi ve nadir durumlarda yaşamını tehdit eden sonuçlara yol açabilmektedir.

Hipofiz adenomları

Hipofiz bezindeki iyi huylu büyümelere hipofiz adenomu adı verilmektedir. Kanserden farklı olarak vücudun diğer bölgelerine yayılım göstermez. Bunun yanında hipofiz adenomları büyüdükçe yakındaki yapılara baskı uygulayarak çeşitli belirtileri neden olabilmektedir. Hipofiz adenomlarının neden olduğu belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır. 

  • Baş ağrısı 
  • Hormonal eksiklik 
  • Aşırı prolaktin salgılanmasına bağlı olarak erkek ve kadın kısırlığı 
  • Aşırı prolaktin salgılanmasına bağlı olarak hamile ya da emziren anne olmayan kişilerde meme uçlarında sütlü akıntı 
  • Büyüme hormonunun aşırı derecede salgılanması 
  • Steroid hormonlarının aşırı derecede salgılanması 
  • TSH aşırı derecede salgılanması

Norinomlar

Akustik nöroma olarak da adlandırılan bu büyümeler iç kulaktan beyne giden ana sinir üzerinde gelişir. Bu sinirlere vestibüler sinir adı verilir. İşitmeyi ve dengeyi doğrudan etkileyen bu sinirlerde oluşan tümörler işitme kaybına, denge sorunlarına ve kulak çınlamasına neden olabilir.

Hemanjioblastom

Kanserli olmayan iyi huylu tümörler genellikle beyinde, omurilikte ya da gözün arkasındaki dokulardaki kan damarlarının astarlarındaki hücrelerde büyüme göstermektedir. Hemanjioblastom büyüdüğünde çevre dokulara baskı yaparak belirtilere neden olabilir. Hemanjiyoblastom neden olduğu belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Denge sorunları 
  • Baş ağrıları 
  • Mide bulantısı 
  • Kusma

Kordomalar

Yavaş büyüyen tümörlerden birisi olan kordomalalar tipik olarak kafatasının tabanında ve omurganın alt kısmından oluşmaya başlamaktadır. 

Gangliositomalar

Sinir hücrelerinde oluşan ve nadir görülen tümörlerden biri olan gangliositomalar; anaplastik gangliositomalar ve gangliositomalar olmak üzere 2'ye ayrılmaktadır. 

Glomus jugulare

Bu beyin tümörü tipik olarak kafatası tabanının hemen altında, şah damarının üst kısmında yer almaktadır. En yaygın görülen türü glomus tümörleri olmaktadır. 

Pinneositomalar

Yavaş büyüme eğiliminde olan bu tümörler beynin derinliklerindeki melatonin hormonu salgılayan epifiz bezinde oluşmaktadır. 

Schwannomlar

Yetişkinlerde en sık görülen iyi huylu ve beyin tümörü türü schwannomalar olmaktadır. Periferik sinir sistemi veya kranal sinirlerdeki schwannom hücrelerinde gelişirler. Bu hücreler sinir uyarılarının iletilmesine yardımcı olurlar. En sık görülen türü ofislik nöromlar olmaktadır.

İyi huylu beyin tümörü belirtileri

İyi huylu beyin tümörü belirtileri büyüklüğüne ve beyindeki konumuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Yavaş büyüyen bazı tümörler ilk başta herhangi bir belirtiye neden olmayabilir. Belirtiler ortaya çıktığında bunun nedeni tümünün beyine baskı yapması ve beynin belirli bir bölgesini düzgün çalışmasını engellemesidir. 

Beyin üzerinde artan baskı 

Kafatasındaki artan basıncın yaygın belirtileri içerisinde şunlar yer almak 

  • Kalıcı baş ağrıları 
  • Sabah uyanıldığında, eğilirken veya öksürürken daha da kötüleşen baş ağrıları 
  • Sürekli hasta hissetmek 
  • Uyuşukluk 
  • Çift görme, bulanık görme, görme alanının bir kısmının kaybı ve geçici görme kaybı gibi görme sorunları 
  • Tüm vücuda etkileyebilen veya yalnızca bir bölgede seğirmeye neden olabilen nöbetler 

Tümörün yeri 

Beynin farklı bölgeleri, farklı işlevleri kontrol eder. Dolayısıyla beyin tümörünün belirtileri bulunduğu yere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Genel olarak tümörün bulunduğu yer ve görülebilecek belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Tümörün ön nokta oluşması halinde kişiliğin değişmesi, vücudun bir tarafında zayıflaması ve koku kaybı görülebilir. 
  • Tümörün temporal lobda görülmesi halinde dil problemleri, hafıza kaybı ve nöbetler görülebilmektedir. 
  • Parietal lob da oluşan tümörleri neden olduğu belirtiler içerisinde vücudun bir tarafında apezi, uyuşukluk veya zayıflık gibi sorunlar yer almaktadır. 
  • Oksipital lop'da tümör oluşması halinde görme alanının bir tarafında görme kaybı gibi belirtiler görülmektedir. 
  • Tümörün beyincikte oluşması halinde denge sorunları, gözlerin titremesi ve kusma görülebilir. 
  • Tümörün beyin sapında görülmesi halinde ise dengesizlik ve yürüme zorluğu, yüz seğirmesi, çift görme ve konuşma güçlüğü ile yutma güçlüğü görülebilmektedir. 

Kötü Huylu Beyin Tümörleri

Kötü huylu beyin tümörleri aynı zamanda beyin kanseri olarak da adlandırılmaktadır. Kendi içerisinde çeşitli alt türlere ayrılmaktadır.

Glioma

Glial adı verilen sağlıklı beyin hücrelerine benzeyen hücrelere sahip olan glioma beyinde ve omurilikte başlamaktadır. Glial hücreler sinir hücrelerini çevreler ve onların çalışmasına yardımcı olur. Bu değişikliğin büyümesi durumunda tümör adı verilir ve bir hücre kütlesi oluşturur.

Tümör büyüyerek beyin veya omurilik dokusunda baskı yapabilir ve bu durum belirtileri neden olabilir. Görülen belirtiler beynin ya da omuriliğin hangi bölümünü etkilendiğine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Birçok farklı Glioma türü bulunmaktadır. Bu türlerin bazıları yavaş büyür ve kanser olarak kabul edilemezken, bazıları ise kanserli olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında bazı glioma türleri genellikle yetişkinlerde görülürken bazılarını ise çocuklarda daha yaygın olarak görülmektedir. 

Gliomanın türleri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Ependimom
  • Adtrasitom
  • Glioblastoma
  • Oligodendroglioma

Glioma sebebiyle görülen belirtiler içerisinde şunlar yer alabilmektedir. 

  • Özellikle sabahları olmak üzere şiddetli baş ağrısı 
  • Mide bulantısı ve kusma 
  • Hafıza kaybı 
  • Kişilik değişiklikleri 
  • Düşünme ve bilgiyi anlama sorunları gibi beyin fonksiyonlarında karışıklık veya azalma 
  • Sinirlilik 
  • Görme ile ilgili sorunlar
  • Konuşma zorlukları 
  • Nöbetler

Ependimomlar

Beyindeki ya da omurilikteki ependimomo ependimel hücrelerde başlayan ependimomlar, beyin omurilik sıvısını taşıyan geçiş yollarını kaplamaktadır. Bu sıvı beyni ve omuriliği çevreleyerek korur. Ependimomların farklı türleri bulunmaktadır. Bu türlerin bazıları yavaş büyür ve genel olarak kanser sayılmaz.

Ancak iyi huylu ependimomlar dokuya baskı yapabilir. Kötü huylu olan ependimomlar ise büyüyerek yakındaki dokuyu istila edebilir ya da yok edebilir. Bunun yanında beyin içinde parçalanıp yayılabilir. 

Her yaşta ortaya çıkan bu beyin tümörü türü genellikle küçük çocuklarda görülmektedir. Çocuklarda baş ağrısı ve nöbetlere neden olmasının yanı sıra yetişkinlerde omurilikte görülmeye daha eğilimli olmaktadır. En önemli belirtileri içerisinde tümörlerin etkilediği sinirler tarafından kontrol edilen kısımda zayıflığa neden olmasıdır.

Oligodendrogliomlar

Beyindeki oligodendrositler adı verilen hücrelerde başlayan bu beyin tümörü türü yetişkinlerde en yaygın görülen beyin tümörü türüdür. Bu hücreler sinir hücrelerinin korunması ve beyinle omurilik arasındaki elektrik sinyallerinin akışına yardımcı olacak bir madde üretmesi ile bilinirler. Bu beyin tümörünün neden olduğu belirtiler içerisinde nöbetler, başın ve vücudun belirli bir bölümünde zayıflık ya da sakatlık yer almaktadır. Bunun yanında görülebilecek belirtiler içerisinde tümörün meydana geldiği bölüm etkili olmaktadır. 

Astrositom

Beyindeki astrosit adı verilen hücrelerde başlayan Astrositomun bazı türleri yavaş büyüme gösterdiği için kanser olarak kabul edilmez. Astrosit hücreleri beyin ve omurilikteki sinir hücrelerini destekleyerek birbirlerine bağlamaktadır. Astrositomların önemli bir kısmı kötü huylu olmaktadır. Bunlar hızlı büyüme gösterirler. 

Glioblastoma

Sinir hücrelerini destekleyen astrosit adı verilen hücrelerde başlayan glioblastoma hızlı büyüyerek sağlıklı dokuyu istila ve yok eder. Her ne kadar her yaşta ortaya çıkmaya ihtimali bulunsa da özellikle yaşlı yetişkinleri etkilemektedir.

Bu beyin tümörünün belirtileri arasında giderek kötüleşen baş ağrıları, mide bulantısı ve kusma, bulanık görme, çift görme, konuşma güçlüğü, dokunma duyusuna değişiklik ve nöbetler yer alabilmektedir. Bunun yanında denge koordinasyon ve yüz ya da vücudun hareket eden kısımlarında da sorunlar görülebilir. Bu beyin tümörü içine herhangi bir tedavi bulunmamakla birlikte kanserin büyümesi yavaşlatılabilir ve semptomların etkileri azaltılabilir.

Medulloblasma

Kafatasının tabanında oluşan bu kötü huylu tümör türü hızlı büyüme göstermekle birlikte çocuklarda en sık görülen beyin kanseri türüdür. 

Embriyonel tümörler

Embriyonel tümörler fetal gelişimden artakalan hücrelerde başlamaktadır. Embriyonel hücreler adı verilen bu hücreler doğumdan sonra beyinde kalır. Embriyonel tümörler çoğunlukla bebeklerde ve küçük çocuklarda görülen kötü huylu beyin tümörleridir. Genellikle beynin beyincik adı verilen alt arka kısmında görülürler.

Kötü huylu beyin tümörü belirtileri

Kötü huylu beyin tümörleri genelde beyin kanseri olarak adlandırılırlar. Neden olduğu belirtiler tümör görülen bölgesine göre değişiklik göstermektedir. Ancak hastalarda görülen yaygın belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Genellikle sabahları, öksürürken veya ıkınırken daha da kötüleşen baş ağrıları 
  • Nöbetler 
  • Sürekli olarak hasta hissetmek 
  • Kusma 
  • Kişilik değişiklikleri 
  • Zayıflık 
  • Görme sorunları 
  • Kötüleşen konuşma sorunları

Beyin Tümörü Evreleri

Her kanser türünde olduğu gibi beyin kanserinde de evreler bulunmaktadır. Bu evrelerin doğru bir şekilde tespit edilmesi ise tedavinin başarılı bir şekilde planlanması için önemlidir.

1. Derece Beyin Tümörü

Kötü huylu beyin tümörleri içinde en az kötü huylu olan bu evrede, hücreler mikroskop incelemesinde neredeyse normal olarak görülmektedir.

1.evre beyin tümörü belirtileri

Baş ağrılarının görülmeye başladığı ilk evre belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • En az agresif beyin kanseri türüdür. 
  • Lokalizedir. 
  • İyi tanımlanmış sınırlara sahiptir. 
  • Nörolojik işlevler üzerinde potansiyel etkilere sahiptir.

2. Derece Beyin Tümörü

İkinci derece beyin kanserlerinde kanserli hücrelerin mikroskop altındaki görüntüsü daha ayırt edicidir. Az miktarda da olsa hücrelerde anormallikler görülmeye başlar. Bu evrede kanserli hücreler nispeten daha yavaş büyürler. Bu aşama da tümörün sınırları daha belirgin olduğu için daha kolay tanınırlar.

2.evre beyin tümörü belirtileri

1. evre beyin tümörüne kıyasla az hızlı büyüme gösteren 2. evre beyin tümörlerinin belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Potansiyel olarak çevre dokulara yayılma ihtimali bulunmaktadır. 
  • Tedaviden sonra tekrarlama ihtimali bulunur.
  • Bazı türlerinde tümörlerin yavaş büyümesi ve önemli semptomlara neden olmaması mümkün olmaktadır.

3. Derece Beyin Tümörü

İkinci aşama ile benzerlik göstermekle birlikte bu evrede kanser hücreleri daha hızlı ve aktif bir şekilde yayılma gösterir. Tekrarlaması da söz konusu olmaktadır.

3.evre beyin tümörü belirtileri

1. ve 2. derece beyin tümörlerine oranla daha hızlı büyüme gösteren 3. evre beyin tümörlerini belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • İnvazif özellikleri sahip anormal hücrelere sahiptir. 
  • Kötü huylu olarak kabul edilirler. 
  • Potansiyel olarak çevre dokulara agresif bir şekilde yayılma ihtimali bulunmaktadır. 
  • Ulaşılması zor olan yerlerde bulunabilmeleri sebebiyle tam olarak çıkarılmaları zor olmaktadır.

4. Derece Beyin Kanseri

En kötü huylu ve en ilerlemiş beyin kanseri evresidir. Mikroskobik incelemelerinde hücrelerde şekil bozuklukları gözlenir. Çok hızlı bir şekilde çoğalarak çevresinde yer alan normal beyin dokularına da zarar verir. Merkezinde ise ölü hücreler yer alır.

4.evre beyin tümörü belirtileri

Beyin kanseri türünün en kötü evresi olan evresi 4 evrede nokta hızlı büyüme ve invazif davranış göstermesinin yanı sıra sahip olduğu belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Çevredeki beyin dokularına sızan oldukça anormal hücrelere sahiptir. 
  • Hızlı büyümelerini desteklemek için kedi kan damarlarını oluştururlar. 
  • Agresif yapıları sebebiyle tam bir iyileşme elde etmek zor olabilir.

Beyin Tümörünün Belirtileri

Beyin tümörünün karakteristik bazı belirtileri görülmektedir. Bu belirtiler hemen hemen tüm hastalarda görülür. Bunlar:

  • Unutkanlık,
  • Kişilik bozuklukları,
  • Konuşma bozuklukları,
  • Kollarda ve bacaklarda görülen halsizlik ve güç kaybı,
  • Kollarda ve bacaklarda karıncalanma hissi,
  • Bayılma ya da sara nöbetleri,
  • Bulantı,
  • Kusma,
  • Çift görme,
  • Bulanık görme,
  • Özellikle geceleri görülen baş ağrısı

Çocuklarda beyin tümörü belirtileri

Çocuklarda beyin tümörünün oluşması durumunda görülecek belirtiler yetişkinlerde görülen beyin tümörü belirtilerinden farklılık göstermektedir. Bunun yanında çocuklarda görülen belirtiler tümörün büyüme hızına ve tipine bağlı olmaktadır. Bunların yanında çocuklarda görülen bazı belirtilerin diğer hastalıklar ile benzerlik göstermesi çocuklarda beyin tümörünün teşhis edilmesini zorlaştırmaktadır. Çocuklarda beyin tümörünün neden olduğu genel belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Şiddetli ve sık sık gerçekleşen baş ağrıları
  • Kafada artan basınç hissi
  • Açıklanamayan mide bulantısı ve kusma
  • Ani bir şekilde başlayan görme problemleri

Bu belirtilerin yanında tümörün oluştuğu bölgeye bağlı olarak farklı belirtiler de görülebilmektedir. Bu belirtiler şunları içermektedir:

  • Bebeklerin bıngıldaklarının daha dolgun olması
  • Nöbet geçmişi olmayan çocuklarda nöbet görülmeye başlanması
  • Anormal göz hareketleri
  • Konuşma bozukluğu
  • İştah kaybı
  • Bebeklerde beslenme zorluğu
  • Yutma güçlüğü
  • Denge zorluğu
  • Yürüme güçlüğü
  • Kollarda ve bacaklarda zayıflık hissi ve his kaybı
  • İşitme sorunları
  • Kişilik ve davranış değişiklikleri
  • Bellek sorunları
  • Sinirlilik
  • Yüzün bir tarafında sarkma ya da zayıflık

Beyin Tümörünün Nedenleri

Beyin tümörlerinin neden oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak Von Hippel lindau gibi bazı beyin kanserlerinin genetik geçişli olduğu kanıtlanmıştır. Bunun yanında beyin kanserlerinin oluşumunu tetikleyen bazı risk faktörleri bulunmaktadır. Bu risk faktörlerinden ilki cinsiyettir. Çünkü beyin kanserleri kadınlara göre erkeklerde daha sık görülür. Ancak meningiomlar kadınlarda daha sık görülmektedir.

Risk faktörlerinden bir diğeri ırk olmaktadır. Beyaz ırkta beyin kanseri daha sık görülür. Yaş da beyin kanseri riskini arttırır. Beyin kanserlerinin 70 yaşın üzerinde görülme ihtimali daha fazla iken, 10 yaşın altındaki kişilerde ise beyincik tümörleri daha sık görülür. Beyin kanseri riskini artıran son etmen ise aile öyküsüdür. Ailesinde beyin glioması olan kişilerin beyin kanserine yakalanma ihtimali daha yüksektir. Bunların yanında kafa travması, radyasyon, bazı virüsler,  bazı hormonlar ve bazı azo kimyasal boyaları da beyin kanserini arttıran faktörler içinde yer alır.

Beyin Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Beyin kanseri kolaylıkla teşhis edilebilen bir hastalıktır. Tanı konulabilmesi için üç yöntem uygulanır. Bu yöntemlerden ilki klinik muayenedir. Teşhisin konulmasında hastanın şikayetlerinin ve öyküsünün dinlenmesi ve ardından nörolojik muayenesinin gerçekleşmesi tanı için önemli bir adımdır.

Daha sonrasında görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır. Bt ve MRG kullanılarak tümörün yerini, büyüklüğünü ve cinsi hakkında ayrıntılı bilgiler elde edilir. Son olarak ise bazı beyin kanserlerinde biyopsi yapılması gerekir.

Beyin Kanseri Tedavisi

Beyin kanserinin tedavisinin planlanmasında tümörün büyüklüğü, yerleşimi ve tipi gibi etmenler etki etmektedir. Bunlara bağlı olarak uygulanabilecek üç farklı tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu tedaviler ayrı ayrı uygulanabileceği gibi birlikte de uygulanabilir.

Beyin Tümörü Ameliyatı

Söz konusu özellikle iyi huylu beyin tümörleri olduğunda ve yerleşimi ameliyat için uygun olduğunda kullanılan ilk tedavi yöntemi olarak cerrahi girişim seçilmektedir. Beyin kanserinin tedavisinde ki altın kurallardan birisidir. Eğer kanserin türü habis ise o zaman cerrahi işlemden sonra radyasyon tedavisinin de uygulanması gerekir.

İyi huylu tümörlere uygulanan cerrahi işlemin başarısı cerrahi ekibin tecrübesi ile doğru orantılı olmaktadır. Tümörün alınması uygun olan hastalarda en başarılı tedavi yöntemidir. Kötü huylu tümörlerde ise tam olarak temizlenebilmesi için sonrasında radyasyon tedavisine ihtiyaç duyulur.

Ancak bazı beyin tümörü türlerinde cerrahi işlem yapılmadan önce takibinin yapılması yeterli olmaktadır. Özellikle doğuştan gelen ve iyi huylu olan bu tümörlerin alınmasına genellikle gerek bulunmamaktadır.

Beyin tümör ameliyatı sonrası yaşanabilecek komplikasyonlar

Ameliyattan sonra görülen bu komplikasyonların önemli bir kısmı önemsiz olmakla birlikte bazı komplikasyonların hayatı tehdit etmesi de mümkün olmaktadır. Bu ciddi komplikasyonlara en kısa süre içerisinde müdahale edilmesi gerekmektedir.

Cerrahi prosedürlerden sonra görülebilecek genel komplikasyonların içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Enfeksiyon
  • İlaca ya da kan ürünlerine alerji geliştirme
  • Kan pıhtısı oluşumu
  • Cerrahi yaranın açılması
  • Göğüs ve solunum problemleri
  • Kanama

Beyin ameliyatlarından sonra hastaların kendilerini daha kötü hissetmeleri mümkün olmaktadır. Çünkü beyin tümörünün alınması için uygulanan operasyonlar büyük cerrahi prosedürlerdir. Bu sebeple ameliyatın faydalarının hissedilmesi zaman alabilmektedir. Ancak ameliyattan sonra görülebilecek beynin ödemden dolayı şişmesi acil müdahale gerekmektedir. Bu komplikasyonun oluşması durumunda hastada görülebilecek belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Baş ağrısı
  • Bulanık görüş
  • Zayıflık
  • Nöbet
  • Baş dönmesi
  • Konuşma ile ilgili sorunlar
  • Zayıf denge
  • Koordinasyon kaybı
  • Bilinç bulanıklığı
  • Kişilik değişiklikleri
  • Davranış değişiklikleri

Bazı hastalar beyin ameliyatlarından sonra iyi bir şekilde iyileşebilirken bazı hastalarda uzun vadeli komplikasyonlar görülebilmektedir. Uzun vadede görülebilecek sorunlar tümörün çıkarıldığı bölgeye göre değişiklik göstermektedir. Ayrıca tümörün tamamen çıkarılmaması da uzun vadeli komplikasyonların görülmesine neden olmaktadır. beyin ameliyatından sonra görülebilecek uzun vadeli komplikasyonlar içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Epilepsi
  • Yürüme zorluğu
  • Yorgunluk
  • Kol ve bacaklarda zayıflık
  • Konuşma sorunları
  • Konsantre olamama
  • Hafıza sorunları
    Davranış değişiklikleri

Beyin tümörü ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmeli?

Beyin tümörü ameliyatları son derece büyük kapsamlı ameliyatlar olabilmektedir. Bu sebeple de ameliyat sonrasında hastaların dikkatli bir şekilde izlenmesi gerekir. Hastalarının önemli bir kısmını ameliyattan sonraki birkaç gün içerisinde taburcu edilmektedir. Ameliyattan hemen sonra ya da taburcu olunduğunda dikkat edilmesi gereken noktalar içerisindeki de şunlar yer almaktadır. 

  • Hasta tamamen uyandığında yutma sorunu yaşanmadığından emin olmak için suyun hemşireler tarafından verilmesi gerekmektedir. 

  • Normal beslenmeye ancak suyu doğru bir şekilde içmeye başlanmasının ardından başlanılmaktadır. 

  • Büyük ameliyatlardan birisi olması dolayısıyla ameliyattan sonraki birkaç gün hastaların kendini zorlamadan dinlenmesi gerekmektedir. 

  • Yapılan ameliyatın türüne bağlı olarak bazı hastaların yatay bir şekilde dinlenmesi gerekirken, bazı hastaların ise baş kısımlarının yükseltilmesi gerekmektedir. 

  • Hastalar yataktayken kollarını ve bacaklarını düzenli olarak hareket ettirilmesi gerekmektedir. Bu kas tonusunu korunurken aynı zamanda pıhtı oluşumunu da önlenmektedir. 

  • Ameliyattan sonra hastanedeyken hastaların her saat başın derin bir nefes alması gerekir. 

  • Ayağa kalkmak güvenli hale gelir gelmez yataktan kalkılması ve hareket etmeye başlanması gerekir.

  • Beyin ameliyatlarından sonra araba sürmeye başlamak için doktorunun izininin beklenmesi gerekmektedir.
     
  • Normal şartlarda beyin ameliyatlarından 6 hafta sonra uçuş serbest olmaktadır. Hastaların daha erken uçma gereksiniminin bulunması halinde doktorları ile görüşmeleri gerekmektedir.
     
  • İyileşme sürecini tamamlanmasının ardından hastalar tekrar spor yapabilir. Ancak boks gibi çok fazla temas gerektiren sporlardan kaçınılması gerekmektedir. 

  • Hastaların işe dönme süresinin belirlenmesinde işlerinin özellikleri ve ameliyatlarını hangi bölgeyi etkilediğine bağlı olarak karar verilmelidir. 

  • Beyin ameliyatından sonra hastalar alkolden daha fazla etkilenmektedir. Bu sebeple de ameliyat sonrası bir sürü alkolden kaçınılması gerekir. Alkol tüketim limitleri hakkında ise doktorla görüşülmesi gerekmektedir.
     
  • Beyin ameliyatı sonrasında sağlık açısından cinsel ilişkiden kaçınma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak yorgunluk veya cinsel dürtülerdeki değişiklik nedeniyle cinsel ilişkiye daha az bilgi duyulabilir.

Beyin tümörü ameliyatı sonrası iyileşme süreci

Beyin tümörlerinden sonra iyileşme süreci tümörün çeşidine göre değişiklik göstermektedir. Ancak genel olarak ameliyatlardan sonra geceyi nöro-kritik bakım ünitesinde geçirilmesi gerekmektedir. Bu süreçte hastalar kalp monitörüne, IV’lere, oksijene ve katetere bağlı olacaktır.

Ameliyattan sonraki 1- 2 gün boyunca bandaj uygulanacaktır. İlk geceden sonra hastalar beyin cerrahisi bölümünde yakından takip edilmektedir. Ameliyattan sonra hastaların yataktan kalkmaları, kısa yürüyüşler yapmaları ve beslenmeye başlanmaları gerekmektedir. Ameliyattan sonra hastaların ağrılarının yönetilebilmesi için asetaminofen kullanılmaktadır. Bunu yanında şiddetli ağrısı olan hastalar için daha güçlü ağrı kesiciler uygulanabilmektedir.

Beyin tümörü ameliyatlarından sonra hastaların genel olarak hastane yatış süresi 2 ile 5 gün arasında değişiklik göstermektedir. Bu süre içerisinde ameliyatın başarısının ölçülmesi için BT ve MRI taramaları yapılmaktadır.

Ameliyatın Özeti

Ameliyatın Süresi: 3-7 Saat

Anestezi Yöntemi: Genel

Hastanede Yatma Süresi: 3-7 Gün

İşe Dönme Süresi: 4-8 Hafta

Radyasyon Tedavisi

Kötü huylu tümör ameliyatlarından sonra veya yerleşimi nedeniyle ameliyat edilemeyen hastalara radyasyon tedavisi uygulanmaktadır. Bu tedavide yüksek enerjili ışınlar uygulanmaktadır. Radyoterapinin uygulanma planı tümörün büyüklüğüne, cinsine, hasta yaşına ve nörolojik bulgulara göre planlanır. Tümör hücrelerini öldürmek ya da baskılamak için uygulanan bu tedavide önemli olan tümörün etrafında yer alan sağlam dokuların korunmasıdır.

Kemoterapi

Kemoterapi ile hastalara verilen ilaçların kanser hücrelerinin çoğalmalarının önüne geçilmesi hedeflenir. Özellikle kötü huylu olan beyin kanserlerine uygulanan bir tedavi yöntemi olmaktadır. Genel olarak hastaların daha uzun süre yaşamasını sağlamaktadır.

Beyin Tümörü ve Beslenme

Farklı diyetlerin kanser riskini azalttığı birçok çalışma ile kanıtlanmıştır. Ancak kanser hastaları üzerinde beslenmenin etkilerini kanıtlayacak yeterli çalışma yapılmamıştır. Bu alandaki çalışmalar halen devam etmektedir. 

Kanserli hücrelerin farklı diyetlere verdikleri tepkiler üzerine yapılan araştırmalar laboratuvar ortamında ve hasta katılımları ile gerçekleşmektedir. Şimdiye kadar yapılan laboratuvar çalışmalarında kalori kısıtlamalı ve ketojenik gibi sınırlı karbonhidrat tüketimi olan diyetlerin kanser hücrelerinin gelişimlerini durdurduğun göstermiştir. Alınan karbonhidrat miktarının %30- %40 azaltılması ile birçok kanser türünün gelişimini yavaşlatmak mümkün olmaktadır. Diğer bir yandan yüksek karbonhidrat ve yağ tüketimi olan kanser hücrelerinin daha hızlı bir şekilde büyüdüğü gözlemlenmiştir. 

Bunların yanında glioblastoma gibi son derece agresif beyin tümörleri üzerinde yapılan hasta çalışmaları da beslenmenin hastalığın kontrolünde önemli bir yeri olduğunu göstermektedir. Doğru beslenme düzeni ile son evre glioblastoma hastalarının yaşam süresinin 3- 5 yıl uzayabildiği kanıtlanmıştır. 

İleri evre beyin tümörü olan hastaların beslenmesinden çıkarmaları gereken ilk besin grubu ise şeker olmaktadır. Şeker de karbonhidrat grubu içerisinde yer aldığı için düşük karbonhidratlı beslenme hakkında yapılan çalışmalar beyin tümörü üzerinde yapılan bu çalışmaları da desteklemektedir.

Beyin tümörü hastalarının beslenmelerin eklemeleri gereken makro besin ise sağlıklı yağlar olmaktadır. Vücudun ihtiyacı duyduğu enerjinin sağlıklı yağlardan alınmasını sağlamaktadır. Bunun yanında beslenmeye hücre yenilenmesini destekleyen vitamin ve minerallerin de eklenmesi gerektiği yapılan çalışmalarda görülmüştür. 

Beyin kanseri olan hastaların hem genel sağlıklarını iyileştirmek hem de kanserli hücrelerin baskılanması için uygulayacağı diyetlere harfiyen uyması gerekmektedir. Bu süreç içerisinde doktorları ile sürekli olarak iletişim içerisinde olmaları da önemli olan bir diğer noktadır. Hastaların karaciğer ve böbreklerinin diyetten nasıl etkilendiğinin takip edilebilmesi için de düzenli tetkiklerin yapılması önemli olan bir diğer konudur. 

İleri evre beyin kanseri olan hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda hastaların beslenmeleri hakkında dikkat etmesi gereken noktaların ise şunlar olduğu belirlendi.

  • Paketli gıdaların tüketilmemesi
  • İçerisinde tatlandırıcı ve yapay katkı maddesi bulunan besinlerin tüketilmemesi
  • Kullanılan unların içerisinde bron bulunmaması
  • Glutensiz besinlerin tüketilmesi
  • Süt ürünlerinde kazein bulunmayan ürünlerin tercih edilmesi
  • Kefir gibi fermente süt ürünlerinin tüketilmesi
  • Fabrikasyon şeker tüketilmemesi
  • Tatlı olarak kuru kayısı ve hurma tüketilmelidir.
  • Sebze, meyve ve etler güvenli üretim yapılan yerlerden temin edilmelidir
  • Klorsuz su tüketilmesi gerekir
  • Mineral değeri yüksek olan suların tüketilmesi gerekir
  • Gereklilik halinde iyot takviyesinin yapılması gerekir.
  • Bağırsak florasının yakından takip edilmesi gerekir

Bunların yanında hastaların ağız hijyenlerine de özen göstermeleri gerekmektedir. Çünkü ağız içerisinde biriken toksinler hastaların olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. bunun için hastaların sabah kalktıklarında Hindistan cevizi yağı ile yağ çekme yapması önerilmektedir. Bunun yanında kullanılan diş macunlarının da flor ve bron içermemesine dikkat edilmesi gerekmektedir. 

Beslenmede yapılan bu değişiklikler sadece kanser hücrelerinin baskılanmasını değil aynı zamanda psikolojilerinin de belirgin bir şekilde düzelerek motivasyonlarının arttığı bilinmektedir. Bunun yanında tedavi sürecinde kullanılan ilaçların yan etkilerinin de azalmasını sağlamaktadır. Diyet sonucunda hastaların tat alma duyularının iyileşmesini ve yaşam sürelerinin uzamasını sağlamaktadır.

Beyin tümörü ölüm belirtileri

Beyin tümörünün son evrelerinde hastaların olabildiğince rahat ettirilmesi son derece önemlidir. Son dönemlerinde olan hastalarda görülen karakteristik belirti uyuşukluk olmaktadır. Bunun yanında hastalarda görülebilecek belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Baş ağrısı sıklıklarının artması
  • İştah kaybı
  • Ajitasyon
  • Deliryum
  • Halüsilasyonlar
  • Agonal solunum
  • Artan ağrı
  • Azalmış mesane fonksiyonu
  • Cildin soğuması
  • İstemsiz hareketler

Beyin tümörü olan hastalar ne kadar yaşar?

Beyin tümörü hastalarının hayatta kalma süresi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Özellikle tümörün derecesi ve prognostik faktörler ile hastanın genel sağlığı etkili olmaktadır. Bunun yanında sağkalım oranları istatistiksel sayılar olduğu ve hastaların yaşam sürelerinin değişkenlik göstermesi mümkün olmaktadır. Beyin tümörlerinde hastaların yaşlara göre beklenen sağkalım oranları ise şunlar olmaktadır.

  • 15 yaşın altında olan hastaların 5 yıllık sağkalım oranı %75 olmaktadır.
  • 15 ile 39 yaş aralığındaki hastaların 5 yıllık sağkalım oranları %72 olmaktadır.
  • 40 yaşın üzerindeki kişilerin 5 yıllık sağkalım oranı ise 521 olmaktadır. 

Bunların yanında genel olarak beyin kanseri hastaların 5 yıllık sağkalım oranı %36 olmaktadır. Hastaların 10 yıllık sağkalım oranı ise %30’un üzerinde olmaktadır.

Beyin tümörü ve göz ilişkisi

Beyin tümörünün göz merkezine baskı oluşturması hastalarda görme ile ilgili problemlerin yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sorunlar hastalarda kademeli olarak ilerler. Tümörün büyümesi ise optik sinirlerin üzerinde daha fazla baskı oluşturur ve hastalarda görme kaybı yaşanabilir. 

Gözün etkilenmesine neden olan tümörler gözü tutan yuvanın yanı sıra göz hareketlerini kontrol eden sinirler, kaslar ve bağ dokularında büyüme gösterirler. Görme kusurlarına neden olan beyin kanseri türleri içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Fibröz histiyositomlar
  • Sarkomlar
  • Metastatik kanser
  • Paranazal sinüs tümörleri
  • Osteomlar

Beyin tümörü nöbeti 

Beyin tümörü olan herkes de nöbet olarak adlandırılan anormal elektriksel aktivite görülmez. Ancak nöbet geçirenler için nöbet genellikle beyin tümörünün ilk belirtisidir ve tümör tanısına giden sürecin hızlı bir şekilde başlatır. Beyin tümörünün türü ve konumu bazı kişilerin ilgili nöbet geçirmeye karşı diğerlerine göre neden daha savunmasız olduğunu belirleyen faktördür. 

Beyin tümöründe görülen nöbetler sık sık gerçekleşebilir ve beyin tümörü tedavisi boyunca devam edebilir. Nöbetler diğer birçok şeyin yanı sıra bağımsızlığı ve genel yaşam kalitesini tehlikeye atabilir. Bazı durumlarda nöbetler ek ve önemli sağlık tehlikeleri oluşturabilmektedir. 

Beyindeki anormal elektriksel uyarı aktivitesine nöbet adı verilmektedir. Tümörle ilişkili nöbetler tümörün içindeki ve çevresindeki nöronların aşırı ateşlenmesi nedeniyle meydana gelir. Bazı tümör tiplerinin neden nöbetlerine neden olduğu bilinmemekten birlikte bazı faktörler, konumu tümörün tipi,
genetik faktörler ve kan beyin bariyerinin bütünlüğünü içerebilmektedir.

Nöbetlerin sıklığı, beyin tümörünün birincil veya metastaz olmasına bağlı olabilir. Düşük dereceli beyin tümörü olan kişilerde nöbet daha sık görülmekle birlikte yüksek derecede türlerinde daha nadir görülmektedir. Tümörün görüldüğü yer başka önemli bir faktör olmaktadır. Genel olarak beyin yüzeyine yakın beyin tümörlerinin nöbetleri neden olasılığının daha yüksek olduğu bilinmektedir. 

Beyin tümörünün çeşitli özelliklerine ve tipini ve sıklığını etkileyebilmektedir. Bu özelliklerden biri de beyin tümörünün türüdür. Tümör türleri ve nöbetleri neden olmaz ihtimalleri şu şekilde olmaktadır. 

  • Nörogliamalar ve gangliogliomalar da nöbet görülme ihtimali %80 ila %100 arasında değişiklik göstermektedir. 
  • Oligodendrogliomalar da ise nöbet görünümü sıklığı %70 ile %90 arasında değişiklik gösterir. 
  • Yaygın düşük derecede gliomalar 160 ile %85 oranında nöbete neden olmaktadır. 
  • Glioblastoma olan kişilerin %40'ında epilepsi ve %20'sinde daha sonrasında nöbetler görülür. 

Beyin tümörü sebebiyle görülen nöbetler farklı semptomlara neden olabilmektedir. Genel olarak bir nöbet aşağıdaki fiziksel değişikliklere neden olabilir. 

  • Seğirme ve kasılmalar 
  • Göz dalması 
  • Anlık bağırsak kontrolü kaybı ve idrar kaçırma 
  • Bilinç kaybı 

Beyin tümörü ile alakalı olarak görülen nöbetlerde oluşabilecek diğer belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır. 

  • Yoğun duygular 
  • Kelimeleri konuşma veya anlamada zorluk 
  • Uyuşma veya karıncalanma hissi 
  • Dudaklarını şapırdatmak veya çiğnemek 
  • Garip kokular veya tatlar almak 
  • Gezinmek 
  • Kas sertliği veya seğirmesi 
  • Halüsinasyonlar 
  • Deja vu hissi 
  • Kontrolsüzce ağlamak ya da gülmek
Soru: Annem 74 yaşında, iki aydır üşüme ve geçmeyen halsizlik var. Doktora gittik, tahlilleri güzel, vitaminlerine bakılmadı. Neyden kaynaklı olabilir?

A** U** | 13 Mar 2024

Prof. Dr. Sevin Balkan cevabı | 279 gün içinde cevaplandı
Özellikle B12 ve D vitamini eksikliği başta olmak üzere vitamin eksiklikleri demir eksikliği anemisi, tiroid bozukluğuna ve daha ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Bu sağlık sorunları semptomlara yol açar. Annenizin yaşı ve görülen belirtiler dikkate alındığında ise vitamin düzeylerinin yanı sıra tiroid fonksiyonlarının da test edilmesi önemli olacaktır.
Doktora Soru Sor