Haşimato Hastalığı Nedir?
Vücutta tüm metabolik sistemlerin düzenli bir şekilde çalışması ve dengenin korunması için hormonlar doğru salgılanmalı ve düzeyleri her zaman belirli aralıklarda bulunmalıdır. Örneğin, insan vücudundaki en önemli hormonal bezlerden birisi boynun hemen alt kısmında bulunan ve yapısı kelebeğe benzeyen tiroid bezi olarak bilinir. Tiroid bezi, bir endokrin bez olarak tiroid hormonu salgılanmasında görevli olmakla birlikte özellikle enerji dengesi ve beyin ile kalp gibi organların düzenli çalışmasında önemli bir yere sahiptir.
Tiroid bezinin çalışmasında belirli bir düzensizlik ortaya çıktığında, karşılaşılabilen en önemli hastalıklardan birisi haşimato hastalığıdır. Haşimato hastalığı bir diğer ismi ile kronik lenfositik tiroidit anlamına da gelmekle birlikte bu hastalıkta tiroid bezi çalışmasında sorunlar görülür. Bu ismi almasındaki neden ilk defa Japon bilim adamı Akira Haşimato tarafından 1912 yılında tanımlanmasıdır.
Haşimato Belirtileri Nelerdir?
Bir tiroid hastalığı olan haşimato, tiroid bezinin bağışıklık mekanizması tarafından yabancı olarak görülmesi ile ortaya çıkan bir tiroid hastalığı çeşididir. Bu durumda vücutta hipertiroidi yani tiroid hormon fazlalığı veya genellikle tiroid hormon yetmezliği yani hipotiroidi kaynaklanır. Bu sorun ile karşılaşılan bir vücutta bağışıklık sistemi yabancı gördüğü tiroid bezini yok etmek açısından anti-TPO antikoru ve anti tiroglobulin antikoru gibi savunma maddelerini üretir. Bu durumda tiroid bezi büyük bir hasara uğrar.
Yaşanılan bu sorunlar ile birlikte tiroid bezi küçüldüğü için hormon yetmezliği görülmeye başlanır. Hastalığın ilk döneminde en önemli belirtilerinden birisi guatr ve kanda antikor yükseklikleri olmak ile birlikte zaman içerisinde tiroit yetmezliği problemi ortaya çıkar. Bununla birlikte ön plana çıkan gözle görülür komplikasyonlara bakıldığında da birçok farklı nokta arasında;
- Sık sık yaşanan kramplar,
- Hızlı ve kolayca üşüme,
- Ses tonunun değişmesi,
- Yorgun bir hal,
- Kabızlık rahatsızlığı,
- Sık sık kilo alma,
- Cildin kuruması bulunmaktadır.
Aslında sayılan bu belirtiler birçok hastalıkta görülebileceği için haşimato belirtilerinde ayriyeten düşük nabız, yavaş hareketler, unutkanlık, konuşmanın yavaşlaması, saçların dökülmesi, iştahsızlık, dilin büyümesi, depresyon ve adet düzensizlikleri de hastalık belirtileri arasında yer alır.
Haşimatonun ileri düzeye ulaşması ile yaşanan hipotiroidi hastalığında da akciğer ve kalp zarında sıvı toplanması, gebelik dışında göğüslerden süt gelmesi ve cinsel isteksizlik gibi problemler görülebilir. Genellikle haşimato hastalarında kolesterol yüksek bir düzeydedir ve bu nedenle de kalp damar rahatsızlıkları görülebilir.
Haşimato Nedenleri Nelerdir?
Haşimato çok küçük yaştan itibaren bazı risk gruplarında daha yaygın şekilde görülürken, özellikle ilerleyen yaşlarda sigara tüketimi, hamilelik, genetik yatkınlık, tip 1 diyabet, çölyak hastalığı, hepatit romatoid, artrit, lupus gibi birçok farklı hastalık nedeniyle ortaya çıkabilir. Ayrıca vitiligo ve pernisiyöz anemi ya da adisyon hastalığı gibi hastalıklar da kişinin haşimato açısından riskli grupta yer almasına neden olabilir.
Haşimato hastalığı genellikle kadınlarda erkeklere göre 8 kat daha fazla görülür. Yaş grubu açısından her yaşta görülmesi mümkün olsa da genellikle genç ve orta yaş grubunda yaygın olarak ortaya çıkar. Daha önce ölü doğum yapan ya da düşük gerçekleştiren kadınlarda, prolaktin seviyesi yüksek kişilerde, kolesterol yüksekliği yaşayan kişilerde ve nedeni belirsiz kansızlık yaşayan kişilerde haşimato riski bulunmaktadır.
Haşimato Tanısı Nasıl Konulur?
Rutin bir şekilde yapılan kan tahlillerinde TSH ve tiroid hormon düzeylerinin sürekli bir şekilde izlenmesi normal bir durumdur. Fakat hastalarda halsizlik, saç dökülmesi, kilo alma gibi nedenler ile başvuru bulunduğunda hekimler haşimato tanısı için öncelikle hastanın öyküsünü dinler sonrasında fiziki muayene gerçekleştirir ve ardından bazı testler uygular.
Haşimato tanısı için öncelikle kanda TSH, T3 ve T4 yani tiroid hormonlarının düzeyleri incelenir. Ultrason yöntemi sayesinde tiroid bezinin yapısı ve büyüklüğü gözden geçirilir. En önemli test olarak kandaki anti-TPO ve anti tiroglobulin antikor düzeyleri ölçülerek yüksek olup olmadığına bakılır.
Bütün bu tetkikler sayesinde tanı konulması mümkün olmakla birlikte hastalığın hangi evrede olduğu belirlenir. Çünkü ilk aşamada yüksek antikora rağmen hormon düzeyleri normal olurken, ilerleyen dönemlerde hormon düzensizliği de yaşanabilir. Haşimato tiroidi ardından birçok hastada hipotiroidi ortaya çıkacağı zannedilirken, bazen kısa dönemlerde hipertiroidi problemi yaşanabilir.
Haşimato Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Hastalıkta belirtilere bağlı olarak tanı konulduktan sonra en önemli nokta öncelikle tiroid hormon yetmezliği yani hipotiroidi sorununun giderilmesidir. Tedavi açısından bu noktada uzman hekimler tiroid hormonu takviyesi başlatırken, TSH hormonu normal sınırlara çekilebilir. İlk birkaç ay içerisinde doğru dozun bulunması için ilaç farklı düzeylerde kullanılır.
TSH hormon düzeyi düzenli bir aralığa çekildikten sonra 6 aya kadar düzenli kontroller ile tedaviye devam etmek gerekir. Bu dönemde hastada kilo alımı, hastalığın belirtileri ve beslenme takip edilerek ilaç kullanım dozu için net miktarlar belirlenir.
Hastalarda bazen haşimato nedeniyle tiroid nodülü oluşma ihtimali bulunduğu için her altı ayda bir kontrolü yapılmalıdır. Özellikle hamilelik dönemindeki kadınlarda tedaviye mutlak bir şekilde düzenli olarak uyulması gerekir. Haşimato nedeniyle ortaya çıkan guatr rahatsızlığında iyileşme elde edilemediğinde; nefes darlığı ve yutma zorluğu gibi problemler ortaya çıkarsa, ameliyat ile tiroid bezi alınabilir.
Haşimato Hastaları Nasıl Kilo Verebilir?
Haşimato hastalığının belirtileri arasında kilo alma eğilimi bulunmaktadır. Çünkü bazen tiroid hormonu fazlalığı ve bazen düşüklüğü görülebilir. Buna bağlı olarak iştah artışı ile karşılaşıldığında da kilo alma olasılığı yüksektir.
Haşimato hastalarının kalıcı bir hipotiroidi ile karşılaşması olasılığı da çok yüksektir. Ancak geçici hormon yüksekliği durumlarında alınan fazla kiloların verilememesi, daha fazla uyku isteği, hareketsiz kalma isteği, düzensiz adetler ve konstipasyon gibi sorunlar ile kilo verme sorunları yaşanabilir.
Tüm sorunlara karşılık haşimato hastaları hastalığının bilincinde olarak davranış değiştirme eğilimi içerisine girdiğinde, kilo alma problemine karşı daha fazla direnç sergileyebilir. Bu açıdan kilo verebilmek için öncelikle hipotiroidinin doğru şekilde ve iyi bir ilaç tedavisi ile doğru seviyeye getirilmesi gerekecektir. Ardından bilinçli bir diyet davranışı sergilenerek, daha fazla egzersiz tercih edilmelidir.
Haşimato Hastaları Nasıl Beslenmelidir?
Haşimato hastalığında net bir diyet programı yer almasa da sağlıklı beslenmek önem arz eder. Bazı inanışlara göre İyot fazlalığı zarar oluştururken, bazı inanışlara göre Selenyum alımıyla tedavi sağlandığı düşünülmektedir. Selenyum antikor seviyelerini azaltma etkisi gösterebilse de tiroid hormon yetmezliğinde önemli bir etki oluşturmamaktadır.
Haşimato hastalığı döneminde hastanın glütensiz beslenmesi sıklıkla önerilirken, aslında en önemli nokta hipotiroidi nedeniyle ilaç kullanan hastalarda ilacın aç karnına alınması kuralı bulunmaktadır. İlaç kullanımı sonrasında da ilacın emilimine etki edebilecek yoğurt, süt ve kepekli ekmek gibi gıdaların aynı öğünde tüketilmemesi gerekir.