Kalça Kırığı

Onaylayan Doktor (-lar) ; Gökhan Karademir , Kayahan Karaytuğ • May 02, 2023

KISA YOL

30 Saniyelik Özet

  • Kalça kırığı, uyluk kemiğinin üst kısmında oluşan bir kırıktır.
  • Düşme, trafik kazası veya travma gibi nedenlerle olabilir.
  • Şiddetli ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilir.
  • Genellikle ameliyatla tedavi edilir.

Kalça kırığı nedir?

Femur kemiğinin üst kısmında oluşan kemik kırıklarına kalça kırığı adı verilmektedir. İleri yaştaki kişilerin acil servise başvurma nedenleri arasında üst sıralarda yer alan kalça kırığı ilerleyen yaş ile birlikte görülen osteoporoza bağlı olarak daha sık görülmektedir. Bu sebeple de günümüzde artan oranlarda kalça kırığı vakalarına rastlanmaktadır.

Kalça eklemini uyluk kemiği ve leğen kemiği oluşturmaktadır. Top ve yuva şeklinde olan bu eklemin top kısmını femur, yani uyluk kemiği, oluşturmaktadır. Yuva kısmını ise leğen kemiği oluşturur ve bu yapıya asetebulum adı verilir.

Femur kemiğinin üst kısmında oluşan kırıklara kalça kırığı adı verilmektedir. Bu bölgelerin içerisinde femur boynu, femur başı, küçük trokanterin ve intertrokanterik bölge ile bu bölgenin beş santim üzerindeki bölgeler olmaktadır.

Kalça kırığı çeşitleri

Kalça kırıkları 4 farklı gruba ayrılmıştır. Bu çeşitler arasında en sık görülenleri ise intertrokanterik ve femur boynu kırıkları olmaktadır.

Femur boyun kırığı

Femur başının kan akışını engelleyebilen ve bu sebeple de ciddi kırıklar arasında yer alan femur boynu kırıkları femur başının hemen altında olmaktadır. Deplase (ayrılmış) ve nondeplase (ayrılmamış) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Femur boynu kırıklarının kan akışını engellemesinin en büyük etkileri ise iyileşme sürecinin daha uzun olması ve nekroza neden olmalarıdır. 

Femur başı kırığı

Nadir olarak görülen femur başı kırığı kalça kırıkları içerisinde %1 orana sahip olmaktadır. Femur başı kırıkları da deplase ve nondeplase olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bunun yanında yüksek enerjili travma sonrasında gerçekleşen femur başı kırıklarına kalça çıkığı, asetebulum kırığı ve femur boyun kırığı da eşlik edebilmektedir.

İntertrokanterik kırık

Femur boynunun alt kısmında yer alan, içe ve dışa doğru çıkıntı yapan intertrokanterik bölgesinde oluşan kırıklara verilen isim olmaktadır. Bu bölgede oluşan kırıklar nondeplase kırıklar olabileceği gibi iki veya daha fazla parçaya ayrılmış kırıklara da neden olabilmektedir.

Subtrokanterik kırık

Kalça kırıklarının %7’si ile %20’sini oluşturan bu kırıklar Subtrokanterik bölgesinde meydana gelen kırıklar olmaktadır. Subtrokanterik bölge ise uyluk kemiğinin üst başlangıç bölgesi olmaktadır.

Kalça kırığı belirtileri

Kalça kırığının belirtileri birdenbire ortaya çıkan belirtiler olabileceği gibi zaman içerisinde yavaş bir şekilde ortaya çıkan ve yine zaman içerisinde kötüleşen belirtiler olarak da kendisini gösterebilmektedir. Kalça kırığının belirtileri içerisinde ise şunlar yer almaktadır:

  • Ayakta duramamak
  • Ayağın üzerine ağırlık verememek
  • Kırığın oluştuğu kalçadaki dizin ya da ayağın içe ya da dışa dönük olması
  • Kalçanın etrafında morarma ya da şişme
  • Kalçayı döndürürken hissedilen ağrı
  • Uyluk kemiğinden dize doğru yayılan ağrı
  • Kalçadan bacağa doğru yayılan ağrı
  • Kalça, uyluk ve kasık bölgesinde ağrı
  • Bacağın üzerine basamama ve yürüyememe
  • Kemik erimesine bağlı olarak görülen femur kırıklarında tek belirti ağrı olabilmektedir.

Kalça kırığı nedenleri

Kalça kırıkları özellikle ileri yaştaki kişilerde görülen bir sağlık sorunu olmaktadır. Bunun en büyük sebebi ise yaşın ilerlemesi ile birlikte kemik yoğunluğunun azalması ve kemik erimesinin görülmesidir. Bu sebeple de ileri yaşta olan kişilerin basit bir düşme ile dahi kalça kırıklarının oluşması mümkün olmaktadır.  Bazı hastalarda ise kemik erimesinin şiddetli olmasından dolayı kırıkların kendiliğinden oluşması da söz konusu olabilmektedir. Gençlerde görülen kalça kırıkları ise genellikle travmalar sonrasında oluşmaktadır. Kalça kırığının oluşmasına neden olabilecek diğer sebepler ise şunlar olmaktadır.

  • Trafik kazaları
  • Yüksekten düşme
  • Yüksek enerjili travmalar
  • Spor yaralanmaları
  • Yürüme bozuklukları
  • Denge kaybı

Kalça kırığında tanı nasıl konulur?

Kalça kırıklarının tanısı kolay bir şekilde koyulabilmektedir. Bunun en büyük sebebi kalça kırıklarında genellikle hastanın şiddetli ağrı yaşaması ve bu ağrının yürümeyi engellemesidir. Bunun yanında kırılan kalça tarafındaki bacakta kısalma meydana gelir. Eğer deplase bir kırık ise tanı alabilmesi için röntgen yeterli olmaktadır. Ancak nondeplase kırıklarda tanı için BT ya da MR görüntülemesi gerekli olmaktadır.

Kalça kırığı tedavi yöntemi

Kalça kırığı tedavisinin ana amacı hastanın yatağa bağımlı kaldığı süreyi minimuma indirmektir. Bunun sağlanabilmesinin tek yolu ise ameliyat olmaktadır. Genel sağlık durumu ameliyata uygun olmayan hastalarda ise ameliyat dışı tedaviler tercih edilmektedir. Ancak bu tedavi yöntemlerine en son çare olarak bakılmaktadır. Çünkü ameliyat dışında kalça kırığının tedavi edilebilmesi için hastanın uzun süre yatak istirahatinde kalması gerekir. Bu durum da özellikle yaşlı hastalar için ciddi riskler oluşturmaktadır. Ameliyat dışı tedavi seçeneklerinin ciddi riskler oluşturmasından dolayı da nadir olarak tercih edilirler.

Kalça kırığı ameliyatı

Kalça kırığının tedavisinde ameliyat seçeneğinin tercih edilmesi durumunda bazı kriterler göz önüne alınarak uygulanacak ameliyat yöntemi belirlenmektedir. Dikkate alınan bu kriterlerin içerisinde ise şunlar yer almaktadır:

  • Kırığın meydana geldiği bölge
  • Kırığın tipi
  • Kırığın derecesi
  • Kırığın deplase ya da nondeplase olması

Kalça kırığının özellikleri belirlendikten sonra ise iki farklı ameliyat seçeneğinden uygun olana karar verilmektedir. Bu seçeneklerden ilki femur kırığı internal fiksasyon ameliyatı olmaktadır. Bu ameliyatın yapılabilmesi için kırığın femur bölgesinde meydana gelmesi gerekir. Temel olarak ise kırık bölgesi özel kalça çivileri, plak ve vida sistemleri ile bir arada tutulmaktadır.

Kalça kırığında uygulanan bir diğer ameliyat yöntemi ise total kısmi kalça protezi olmaktadır. Özellikle kaynaması zor olan ya da deplase kırıklarda tercih edilen bu yöntemde leğen kemiğinin yuva kısmında yer alan kemikler ve femur başı çıkarılmaktadır. Bu kemiklerin yerine protezler yerleştirilir. Total kısmi kalça protezi ameliyatları özellikle femur başı kırıklarının kan akışını engellediği durumlarda tercih edilmektedir.

Kalça kırığı ameliyatlarından sonra hasalar ameliyat günü ya da sonraki günde destekle yürümeye başlamaktadır. Hastaların ameliyat sonrasında taburcu edilebilmeleri için merdiven inip çıkma, oturma ve kalkma gibi hareketleri dengeli bir şekilde ve zorlanmadan yapabilmesi gerekmektedir. Daha sonrasında sağlık durumları kontrol edilen hastalar taburcu edilebilirler.

Kalça kırığı ameliyatlarından sonra hastalara rehabilitasyon uygulanması gerekir. Bu sayede hareketliliğin artması sağlanırken aynı zamanda kasların güçlendirilmesi ve bölgeye kan akışının hızlanması da söz konusu olmaktadır. 

Kalça protezi ameliyatlarından sonra hastaların tam olarak normal hayatlarına geri dönebilmeleri 8 ile 10 hafta arasında değişmektedir. Çiviyle fiksasyon, vida ya da plak uygulamalarından sonra ise hastaların normal hayatlarına dönem süresi 12 haftaya kadar uzayabilmektedir.

Ameliyatın Özeti

Ameliyatın Süresi: 1-3 saat

Anestezi Yöntemi: Genel anestezi veya Spinal

Hastanede Yatma Süresi: 3-7 gün

İşe Dönme Süresi: 6-8 Hafta

Kalça kırığı ameliyatından sonra yürüme

Kalça kırığı ameliyatlarından sonra hastalar genellikle 6- 8 saat içerisinde yürütülür. Yürümenin erken başlatılmasının sebebi ise eklemlerin daha iyi çalışması ve protezlerin yerine oturması sağlanmaktadır. Ancak yürüme esnasında bilinçli şekilde hareket edilmesi gerekmektedir. Aksi halde yapılacak yanlış bir davranış proteze zarar verebilir. İlk yürümede hastaların mutlaka varis çorabı kullanmaları gerekmektedir. Bunun yanında yürüteçten yardım alınması alanında uzman bir hekimin hastanın yanında bulunması gerekmektedir. Daha sonrasında hastanın belirli aralıklarla yürümeye devam etmesinin sağlanması gerekir.

Kalça kırığı ameliyatı sonrası spor

Kalça kırığı ameliyatlarından sonra genç hastalar tenis, voleybol ya da yüzme gibi sporlara devam edebilirler. Ancak yüksekten atlanması gereken ya da dövüş sporlarının yapılmaması gerekmektedir. Bunun yerine yürüyüş ya da bisiklet sürme gibi kalça eklemi açısından daha risksiz olan sporların yapılması gerekmektedir. Aksi halde protezin üzerine çok fazla yük biner ve protez zarar görebilir.

Kalça kırığı ameliyatı sonrası emboli belirtileri

Kalça kırığı ameliyatlarından sonra en sık görülen semptomlar içerisinde emboli bulunmaktadır. Bacak damarında oluşan kan pıhtılarının özellikle kalbe ya da beyne atması hastaların ciddi tehlikeler ile karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. Bu sebeple de kalça kırığı ameliyatlarından sonra bir süre hastaların kan sulandırıcı ilaçlar kullanmaları gerekmektedir. Bunun yanında kan pıhtısının oluşmasının engellenmesi için ameliyat sonrasında hastaların düzenli olarak bacak egzersizlerini yapmaları gerekir. Kalça kırığı ameliyatından sonra emboli gelişmesi durumunda hastalarda görülebilecek belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır:

Yaşlılarda kalça kırığı ameliyatı sonrası bakım

Yaşlı hastalarda kalça kırığı çok daha ciddi sağlık problemlerine neden olmaktadır. Çünkü yaşlı hastaların yeniden iyileşememe endişesi durumun daha travmatik olmasına zemin hazırlamaktadır. Bu sebeplerden dolayı kalça kırığı ameliyatlarından sonra yaşlı hastaların bakımlarına ekstra özen gösterilmesi gerekmektedir.

Kalça kırığının tedavisinin ilk hedefi kalçanın stabilize edilerek ağrının azaltılmasını sağlamak ve oluşabilecek komplikasyonların önlenmesidir. Daha sonrasında fonksiyonların yeniden kazandırılması gerekir. Bunun için de hastaların genel sağlık durumunun uygun olması durumunda en kısa süre içerisinde kalça kırığı ameliyatının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu süre genellikle 48 saat olmaktadır. Bu sayede hastalarda bası yaralarının açılması ve enfeksiyon riski en az seviyeye indirilmektedir.

Ameliyat sonrasında ise yaşlı hastaların rehabilitasyonuna vakit kaybetmeden başlanması gerekmektedir. Bunun için de yatay hareket serbestliği sağlanmalı ve rehabilitasyona ameliyatın ertesi günü başlanmalıdır. Zaman içerisinde uygulanan rehabilitasyonla birlikte hastaların yataktan sandalyeye bağımsız bir şekilde geçişleri sağlanmalı ve son olarak da hastaların tam ağırlıklarını kullanabilecekleri düzeye gelmeleri gerekmektedir. 

Bunun yanında kalça kırığı ameliyatlarından sonra görülebilecek komplikasyonlara karşı önlem alınması gerekmektedir. Yaşlı hastalarda en sık görülen komplikasyonların içerisinde enfeksiyon, deliryum, emboli ve beslenme bozuklukları yer almaktadır.

Yaşlı hastalarda kalça kırığı ameliyatlarından sonra en sık görülen komplikasyon deliryum olmaktadır. Hastaların hafıza ve bilişsel fonksiyonlarında bozulmaya neden olan deliryum hızlı ve dalgalı seyirli nöropsikiyatrik bir hastalıktır. Hastaların daha öncesinde bilişsel bozukluğunun bulunması, görme işitme bozukluğunun olması ve çok fazla ilaç kullanması deliryum riskini arttırmaktadır. Bu sebeple de hastaya erken müdahalede bulunulması son derece önemli olmaktadır. Erken müdahale sayesinde fiziksel iyileşme de daha hızlı bir şekilde gerçekleşecektir. 

Yaşlı hastalarda kalça kırığı ameliyatlarından sonra dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise emboli riski olmaktadır. Emboli riskinin çok fazla olmasından dolayı profilakside yani kan sulandırıcı ilaç tedavisinin uygulanması gerekmektedir. Hastaların taburcu edilmelerinin ardından en az 10- 14 gün boyunca reçete edilen kan sulandırıcı ilaçlarını düzenli bir şekilde kullanmaları gerekir. 

Yaşlı hastalarda görülen bir diğer komplikasyon da beslenme bozukluğu olmaktadır ve kalça kırığı ameliyatı geçiren hastaların %20’sinde görülmektedir. Bu dönemdeki hastaların özellikle protein alımlarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu sayede hastaların yatma sürelerinin kısalması ve post-op komplikasyonlarının azalması sağlanabilmektedir. Bunların yanında hastaların rehabilitasyon süreçlerinde idrar yolu enfeksiyonu, bası yaraları ve pnömoni görülme ihtimali de bulunmaktadır. 

Yaşlı hastaların kalça kırığı ameliyatlarından sonra uzun bir süre öz bakımlarının gerçekleştirilmesinden pasif egzersizlerinin yapılmasına, ilaçların takibinden psikolojik desteğe kadar birçok farklı açıdan tam ve doğru bir şekilde bakım almaları son derece önemli olmaktadır. Bu sayede hastalar daha kısa süre içerisinde normal hayatlarına geri dönebilmektedir. 

Kalça kırığı ameliyatı sonrası enfeksiyon belirtileri

Kalça kırığı ameliyatlarından sonra enfeksiyon riski diğer ameliyatlarda da olduğu gibi bulunmaktadır. Enfeksiyonun belirtilerinin bilinmesi kısa süre içerisinde tıbbi müdahale edilmesini sağlayacağı için daha büyük sağlık risklerinin önlenmesinde etkili olmaktadır. Kalça kırığı ameliyatından sonra enfeksiyon oluşması halinde hastalarda görülebilecek belirtilerin içerisinde şunlar yer almaktadır:

  • Bölge üzerinde şişlik
  • Bölgede ağrı
  • Sıcaklık
  • Hassasiyet
  • Kızarıklık
  • Tüm vücutta ağrı
  • Ateşin yükselmesi
  • Terleme
  • Üşüme

Kalça kırığı ameliyatlarından sonra enfeksiyon riskinin en aza indirilmesi için yapılması gerekenlerin başında hijyene dikkat edilmesi bulunmaktadır. Bunun yanında hastaların hayat kalitelerinin korunması ve doktorların tavsiyelerinin tam anlamı ile uygulanması gerekmektedir. Bunun yanında alkol ve sigara kullanımından uzak durulması da gerekmektedir. Bölgede enfeksiyon oluşması durumunda hastanın yeniden ameliyat edilmesi gerekir. Bunun engellenebilmesi için de riskin mümkün olduğu kadar çok indirilmesi gerekmektedir.

Doktora Soru Sor