Katarakt

Nis 23, 2024

KISA YOL

Katarakt nedir?

Göz merceğinin bulanıklaşması durumuna katarakt adı verilmektedir. Bu sebeple de katarakt hastaları buzlu ya da buğulu bir görüşe sahiptir. Bu görüş araba kullanmada ya da yüzleri algılamada zorluğa neden olabilir. Katarakt genellikle yavaş gelişim gösteren bir hastalıktır.

Bu sebeple de erken dönemde görme yeteneğinin bozulmasına neden olmaz. Ancak zaman içerisinde tedavi edilmemesi durumunda görüş aşamalı şekilde etkilenmektedir. 
Hastalığın ilk dönemlerinde daha güçlü aydınlatma ve gözlükler kataraktla baş etmeye yardımcı olabilmektedir. Ancak görme bozukluğunun faaliyetleri etkilemesi durumunda katarakt ameliyatı gerekli olmaktadır.

Katarakt tanı kriterleri

Katarakt olup olmadığının anlaşılması için öncelikle tıbbi geçmiş ve belirtiler gözden geçirilmelidir. Bunun yanında göz muayenesi de uygulanır. Aşağıdaki testlerde dahil olmak üzere çeşitli testlerde kataraktın tanı almasında kullanılmaktadır.

  • Görüş testi 
  • Göz yapısı muayenesi 
  • Retina muayenesi 
  • Sıvı basıncı testi

Katarakt belirtileri

Katarak belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Bulutlu, bulanık veya loş görüş 
  • Gece görmede sorun 
  • Işığa veya parlamaya karşı hassasiyet 
  • Okuma ve diğer aktiviteler için daha parlak ışığa ihtiyaç duyma 
  • Işık etrafında haleler görme 
  • Gözlük veya kontakt lens reçetesinde sık sık değişiklik yapılması 
  • Renklerin solması veya sararması 
  • Tek gözde çift görme 

Katarak sebebiyle oluşan bulanıklık ilk başta göz merceğinin küçük bir bölümünü etkileyebilir ve bu sebeple de herhangi bir görme kaybı fark edilmez. Ancak katraktın büyümesi ile birlikte merceğin daha fazlası bulanıklaşmasından dolayı mercekten geçen ışık değişir. Bu durum daha fazla belirtilere neden olur.

Katarakt nedenleri

Katarak vakalarının önemli bir kısmı yaşlanma veya yaralanma sebebiyle göz merceğini oluşturan dokunun değişmesi sonucunda gelişmektedir. Lensteki proteinler ve lifler parçalanmaya başlar. Bu durumda görüşün puslu veya bulanık olmasına neden olur. 

Bu nedenlerin yanında ebeveynlerden geçen diğer sağlık sorunları da katarak riskinin artmasına neden olmaktadır. Bunun yanında diğer göz hastalıkları sebebiyle geçirilmiş olan göz ameliyatları veya diyabet gibi diğer tıbbi durumlarda katarakta neden olabilir. Son olarak steroid ilaçlarının uzun süreli kullanımı katarakt gelişiminde etkilidir.

Katarakt risk faktörleri 

Katarak riskini arttıran faktörler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • İlerleyen yaş 
  • Diyabet 
  • Çok fazla güneş ışığına maruz kalmak 
  • Sigara içmek 
  • Obezite 
  • Ailede katarakt öyküsünün bulunması 
  • Göz yaralanması veya iltihabı 
  • Geçirilen göz ameliyatları 
  • Kortikostroit ilaçlarının uzun süreli kullanımı 
  • Aşırı miktarda alkol kullanımı

Katarakt tedavi yöntemleri

Numaralı gözlük kullanımının görüşü netleştiremediği durumlarda kataraktın tek etkili tedavisi ameliyattır. Ameliyatının hastalar için uygun olup olmadığı konusunda göz doktorunun görüşü önemlidir. Genellikle kataraktın hayat kalitesini etkilemesi durumunda önerinin mümkündür.

Bu etkilerin içerisinde geceleri okuma ya da araba kullanma gibi günlük aktiviteleri gerçekleştirememe yer almaktadır.
Katarakt hastalığının önemli bir kısmı için ameliyat için aceleye gerek bulunmaz. Çünkü katarak gözlere zarar vermez. Ancak belirli rahatsızlıkları olan kişilerde katarak en hızlı bir şekilde kötüleşmesinden dolayı ameliyat en kısa süre içerisinde önerilmektedir. 

Katarakt ameliyatı için beklemek genellikle görüşün ne kadar iyi iyileştiğini etkilemez. Ancak ameliyatın yararları ve riskleri konusunda doktor ile konuşulması ve bekleme süreci içerisinde periyodik takip muayenelerinin yapılması önemlidir.

Katarakt ameliyatı

Katarakt ameliyatında bulutlu merceğin çıkarılması ve yerine şeffaf bir yapay mercek yerleştirilmesi işlemi uygulanır. Göz içi merceği adı verilen yapay mercek, doğal mercekle aynı yere konmaktadır. Daha sonrasında gözün kalıcı bir parçası olarak kalır.

Bazı kişilerde ise yapay lens kullanımına gerek bulunmaz. Bu hastalarda katarakt alındıktan sonra gözlük veya kontakt lens kullanılarak görme düzeltilir.
Katarakt ameliyatı genellikle ayaktan tedavi bazında uygulanan bir ameliyattır.

Bu sayede ameliyattan sonra hastaların hastanede kalmaları gerekmez. Ameliyat sırasında gözün etrafındaki bölgenin oluşturulması için çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır ve hasta genellikle ameliyat süresince uyanık kalır.  
Katarakt ameliyatları güvenli ameliyatlardan birisi olmakla birlikte enfeksiyon ve kanama riski taşımaktadır. Bunun yanında katarakt ameliyatı retinanın yerinden çıkma riskini arttırır.

İşlemden sonra hastalarda birkaç gün ağrı görülmesi ve iyileşmenin birkaç hafta içinde gerçekleşmesi mümkündür.
Her iki göze birden katarakt ameliyatının uygulanması durumunda doktorun ilk ameliyatı iyileştikten sonra ikinci gözdeki kataraktın alınması için ameliyat planlanmaktadır.

Katarkat ameliyatı riskleri

 Katarakt ameliyatı sonrasında komplikasyonlar nadir olarak görülmekle birlikte önemli bir kısmı başarıyla tedavi edilebilmektedir. Katarakt ameliyatı riskleri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Şişme 
  • Enfeksiyon 
  • Kanama 
  • Göz kapağının sarkması 
  • Yapay merceğin yerinden çıkması 
  • Merceğin yerinden oynaması 
  • Glokom 
  • İkincil katarak 
  • Görme kaybı 

Hastalarda ikincil bir sağlık durumunun bulunması durumunda katarakt ameliyatı sonrasında komplikasyon görülme olasılığı daha yüksek olmaktadır. Bunun yanında diğer hastalıklardan kaynaklanan göz hasarı nedeniyle oluşan görüş bozuklukları da iyileştirilemez.

Katarakt ameliyatı öncesi yapılması gereken tahliller nedir?

Katarakt ameliyatı öncesinde hastalara kapsamlı bir göz muayenesi uygulanmaktadır. Bu muayene içerisinde gerçekleştirilen testlere ilave olarak hastanın genel durumunun belirlenmesi için de bazı testler uygulanmaktadır. Katarakt ameliyatı öncesinde yapılması gereken tahliller içerisinde şunlar yer alır. 

Mevcut gözlük reçetesi için test 

Göz doktoru tarafından yapılan bu test hastanın hali hazırda sahip olduğu kırma kusurunu belirlenmesi için yapılmaktadır. Hastanın miyopia dahi hipermetrop olup olmadığını anlaşılması ve görme kusuru varsa derecesinin belirlenmesi için yapılmaktadır.

Bu testin yapılmasında otomatik refraktör adı verilen özel bir makine kullanılmaktadır. Kırma sorunun yüksek olduğu durumlarda mevcut gözlük reçetesinin bilinmesi katarakt ameliyatı sonrasında bu hatanın düzeltmesini sağlama açısından yararlı olmaktadır. 

Tam göz muayenesi 

Tam göz muayenesi içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Göz kapağı anatomisi ve iltihabı araştırılarak katarakt ameliyatından sonra enfeksiyon riskini arttırabilecek durumların olup olmadığı belirlenmektedir. 

  • Gözyaşı filminin durumu sayesinde kuru göz değişiklikleri belirlenir. Gözlerde kuruluk bulunması ameliyatı zorlaştıran etmenlerden birisidir. 

  • Korneada ameliyat sırasında kataraktın görüntülenmesini zorlaştırılabilecek anormalliklerin varlığı araştırılır. Katarakt ameliyatı sırasında korneanın iç hücre tabakasını korumak için ek adımlar gerekli olabilmektedir. Bu test sayesinde gerekli planlamalar yapılabilir. 

  • Gözün ön kamerasının derinliği ölçülerek çeşitli planlamalar yapılmaktadır. Derinlik yeterince yoksa kapsüle erişim daha zorlu olabilir. 

  • Kullanılan damlalar sayesinde irisin ne kadar genişlediği ölçülür. Çünkü damlalar irisi yeterince büyütmezlerse ameliyat sırasında ekstra bir adım olarak irissin gerilmesi gerekmektedir. 

  • Katarakt türünün teşhis edilmesi ile uygulanacak cerrahi prosedür belirlenmektedir. Çünkü yumuşak katarak aspire edilerek gidilirken; sert kataraktın parçalanması ve daha sonra alınması için daha fazla ultrason enerjisine ihtiyacı bulunmaktadır. Beyaz kataraktlarda ise kapsülün görselleştirilmesi için trifan mavisi boyamaya ihtiyaç duyulabilir. 

  • Göz içi basıncının ölçümü sayesinde Glokom dışlanması mümkün olmaktadır. Glokomu olan hastalarda göz içi basıncının geçici olarak düşürülmesini sağlayan ekstra göz damlaları kullanımı mümkün olmaktadır. Bu sayede ameliyat sırasında anlık göz basınçlarının optimal kontrollü sağlanabilir. 

  • Yaşa bağlı makul dejorasyonu veya makule deliği oluşumu gibi eşlik eden retinal koşullarının araştırılması da yine genel muayene içerisinde yapılmaktadır.

Biyometri testleri 

Ameliyat öncesinde uygulanan basit bir ölçüm olan biyometri testlerinde yapay göz için merceğin gücünün doğru şekilde hesaplanması sağlanmaktadır. Bu mercekler katarakt alındıktan sonra göze implante edilirler. Eksen uzunluğu olarak adlandırılan göz küresinin uzunluğu ölçülür.

Daha sonrasında gözünün ön kısmındaki korneanın eğriliğinden 2 meridyen ölçülür. Bu ölçümler keratometri okumaları olarak bilinir. Biyometri ölçümünde elde edilen bu rakamlar her hastada benzersizdir ve modifiye edilmiş bir kamera ile otomatik olarak ölçülebilir.

Rakamlar belli bir formülüne göre girilir daha sonrasında biyometri cihazi bir dizi kırılma sonucu için ölüleri yaparak mercek gücünü hesaplar. Çoğu hastada kullanılan lens gücü emetropiye yönelik olmaktadır. 
Yapılan bu testi aynı zamanda hastada astigmat olup olmadığının anlaşılmasını da sağlar.

Hastada astigmat olması durumunda bunun düzeltilmesi için ve açıklığının göze olan konumunu değiştirir. 
Nadir olarak görülse de yoğun katarakt olan hastalarda standart makine doğru ölçüm olmayabileceğinden gözlerin eksenel uzunluğunun ölçülebilmesi için farklı yöntemler kullanılmaktadır.

Bu yöntemlerde göz kapaklarına yerleştirilen ve ölçüm alması birkaç dakika süren küçük ağrısız bir ultrason probunun kullanılması söz konusudur. 
Lens kullanan hastaların testten önce doğru sonuçları alabilmeleri için lens takmayı bırakmaları gerekmektedir.

Bunun sebebi ise kontak lenslerin korneanın şeklini hafif de olsa değiştirebilmesidir. Yumuşak günlük lens kullanan kişilerin ölçümden 48 saat önce lens kullanımını bırakmaları gerekmektedir. 

Kornea topografisi 

Kornea eğriliğinin daha ayrıntılı olarak haritalandırılması için yapılan bir testtir. Biyometri okumaları, keratometre okumalarında normalden daha büyük farklılıklar gösteriyorsa bu ekstra test sipariş edilmektedir. Korneatopografisi, keratokonus ve düzensiz astigmatizmayı teşhis etmede kullanılmaktadır. Bu test sonucunda elde edilen sonuçlar hastaların cerrahi tedavisini değiştirebilmektedir. 

Optik koherens tomografi 

Bu teste makulanın ayrıntılı bir şekilde görüntülenmesi sağlanmaktadır. Katarakt ameliyatından sonra hastanın görsel iyileşmesini engelleyecek herhangi bir makula değişikliğinden şüphelenilmesi durumunda önerilmektedir. Bu testte retinanın kesit fotoğrafları çekilir.

Hastaların yaşa bağlama dejenerasyonu veya makula delikleri gibi durumlarının bulunması durumunda katarakt ameliyatından sonra görmelerinin bekledikleri kadar iyileşmeyebileceği teşhis edilebilmektedir. 

Kan basıncı ölçümleri 

Katarakt ameliyatı öncesinde tansiyon ölçümlerinin bilinmesi son derece önemlidir. Ameliyat sırasında gözün arka kısmında kanama riski çok düşük olmakla birlikte kontrolsüz kan basıncı olan hastalarda bu risk önemli derecede artmaktadır.

Bu sebeple katarakt ameliyatı öncesinde güvenli üst limit tansiyon ölçümlerinin sistolik olarak 200 mmhg ve diastatik olarak 100 mmHg olması beklenmektedir. Yüksek tansiyonu tedavi etmek ve gözün arka kısmındaki yüksek kanama riskinden kaçınmak için katarakt ameliyatının ertelenmesi söz konusu olabilmektedir. 

Diyabet hastalarında kan şekeri ölçümleri 

Diyabet hastalarının katarakt ameliyatı olmadan önce kan şekerinin rutin olarak ölçülmesi ve kan şekeri seviyesinin 20 mmol/l'nin üzerinde olması durumunda ameliyatın ertelenmesi söz konusudur. Ameliyatının ertelenmesinin nedeni ise normal seviyenin üstünde olan kan şekerinin enfeksiyon riskini önemli ölçüde arttırmasıdır.

Katarakt ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmeli

 Katarakt ameliyatlarından sonra iyileşme genellikle 2 ila 4 hafta arasında tamamlanmaktadır. Katarakt ameliyatından sonra hastaların gözlerine son derece dikkat etmeleri önemlidir. Bu sebeple de uzmanlar ameliyattan sonraki saatler, günler ve haftalar için farklı önerilerde bulunmaktadır. Katarakt ameliyatı sonrasında bakım için genel ipuçları arasında şunlar yer alır. 

  • Birkaç hafta boyunca ağır kaldırmaktan ve yorucu egzersizlerden kaçınmak 
  • Ameliyattan sonraki birkaç gün boyunca eğilmemek 
  • Ameliyattan sonraki haftalarda yüzmekten kaçınmak 
  • Gözüm tahriş edici maddelerden korunması 
  • Gözü oluşturmaktan kaçınmak

Katarakt ameliyatı sonrası iyileşme süreci 

Katarakt ameliyatından sonra tamamen iyileşme 4 haftayı bulabilmektedir. Bu süre içerisinde hastaları bekleyen iyileşme süreçleri şunlardır. 

Ameliyattan hemen sonra 

Ameliyattan hemen sonra hastalarda görülebilecek durumlar içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Gözlerin sulanması 
  • Gözde yabancı cisim hissi
  • Bulanık veya çift görme 
  • Gözlerin kızarması 

Bu süreçteki hastaların uymaları gereken noktalar içerisinde ise şunlar yer almaktadır. 

  • Araba kullanmamak 
  • Güneş gözlüğü kullanmak 
  • Reçete edilen göz damlalarını düzenli olarak kullanmak 
  • Uyurken uyku gözlüğü ile gözü korumak 

Ameliyattan birkaç gün sonra 

Ameliyattan birkaç gün sonra hastalarda rahatsızlıklar ortadan kalkmaya başlar. Ancak hastalar halen gözlük kullanmaya ihtiyaç duyabilir. Bu iyileşme sürecinde hastaların dikkat etmesi gereken noktalar içerisindeyse şunlar yer almaktadır. 

  • Doğrudan yüze sabun ve su temas etmemelidir. 
  • Saç ürünleri, parfüm, yüz yıkama maddeleri, losyonlar ve makyajdan kaçınılmalıdır 
  • Yorucu aktivitelerden kaçınılmalıdır 
  • Kontrol muayenesine gidilmelidir. 

Ameliyattan haftalar sonra 

Ameliyattan sonraki 2 ila 4 hafta içerisinde hastaların görmesi iyileşmesi devam eder. Eğer her iki göz içinde katarakt ameliyatının yapılması gerekiyorsa bu haftalar içinde ikinci göze de katarakt ameliyatı uygulanmaktadır. Bu haftalarda hastaların dikkat etmesi gereken noktalar içerisindeyse şunlar yer almaktadır. 

  • Ameliyattan yaklaşık olarak 1 ay sonraki kontrol muayenesine gitmek

Katarakt ameliyatı sonrası enfeksiyon

Katarakt ameliyatından sonra enfeksiyon nadir olarak görülse de ciddi bir komplikasyondur. Çünkü hastanın görüşü üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Bazı hastalarda ışık algısının tamamen kaybolması söz konusu olmaktadır.

Göz içi enfeksiyonunun birincil kaynağı hastanın okler yüzeyinden veya adnekslerden gelen bakteriler olduğu düşünülmektedir. En sık izole edilen bakteriler, kültür pozitif vakalarının yüzde yetmişini oluşturan Staphylococcus epidermis bakterisi olmaktadır. 

Katarakt ameliyatı sonrasında enfeksiyon görülme riskini arttıran etmenler içerisinde ise şunlar yer almaktadır. 

  • Blefarit
  • Konjoktivit
  • Kanülit
  • Lakrimal kanal tıkanıklığı
  • Kontakt lens aşınması 
  • Diğer yörüngede oküler protez 
  • Göz kapağı anormallikleri

Katarakt ameliyatı sonrası mercek kayması nasıl anlaşılır?

Katarakt ameliyatından sonra merceğin hareket etmemesi gerekmektedir. Fakat merceğin yerinden çıkması durumu yaşanabilmektedir. Bu durumdan bulanık görme, göz ve baş ağrısının yanı sıra çift görme gibi sorunlar yaşanabilir.

Bu sorunların yaşanması durumunda hastaların acil olarak doktora başvurmaları gerekmektedir. Çünkü göz iltihabı ve kornea ödemi gibi ciddi problemlere neden olabilir. Mercek kaymasını yaşanması durumunda yeni bir operasyon ile merceğin değiştirilmesi gerekmektedir.

Göz katarakt ameliyatı nasıl yapılır?

Katarakt ameliyatından 12 saat önce yiyecek ve içecek alımının kesilmesi gerekmektedir. Bunun yanında ameliyat sırasında kanama riskini arttırabilecek ilaç kullanımının da kesilmesi önerilmektedir. Prostat sorunlarına yönelik olarak kullanılan ilaçların doktora bildirilmesi gerekmektedir.

Çünkü bazı ilaçlar katarakt ameliyatını engeller. Ameliyattan bir ya da iki gün önce kullanılmak üzere antibiyotik göz damlaları reçete edilmiş ise düzenli olarak kullanılması gerekir.
Genellikle ayakta tedavi prosedürü olan katarakt ameliyatının gerçekleştirilmesi 1 saat veya daha az sürmektedir.

Ameliyata başlamadan önce gözbebeğinin genişletilmesi için göze damla uygulanır. Bunun yanında bölgenin uyuşturulması için de ilaç uygulaması yapılmaktadır. Ayrıca hastaların rahatlamasını sağlayacak sakinleştirici ilaçlar verilmektedir. Bu sayede hastalar ameliyat sırasında uyanık ancak sersem halde olmaktadır. 

Katarakt ameliyatı sırasında bulutlu mercek çıkarılır ve genellikle şeffaf bir yapay mercek implante edilir. Ancak bazı durumlarda katarakt, yapay mercek implante edilmeden de çıkarılabilmektedir. Kataraktın çıkarılmasında kullanılan cerrahi yöntemler şunlardır. 

Fakoemülsifikasyon

Bu yöntem de lensin çıkarılması için ultrason probu kullanılmaktadır. İşlem sırasında cerrah gözün ön kısmında kornaya adı verilen kısma küçük bir kesi uygular. Daha sonrasında katarakttın oluştuğu merceğe iğne inceliğinde bir prob yerleştirir.

Bir sonraki adımdan kataraktı parçalamak ve parçaları emmek için ultrason dalgaları ileten sondalar kullanılır. Yapay mercek yerleştirilebilmesi için lens kapsülü adı verilen en arka kısım sağlam bırakılır. İşlem tamamlandıktan sonra korneadaki küçük kesiği kapatmak için dikişler kullanılabilir. 

Katarakt ekstraksiyon

Gözde kesi yapılarak merceğin tek parça halinde çıkarılması işlemine katarak ekstraksiyon adı verilmektedir. Nadiren kullanılan bir yöntem olmasının sebebi daha büyük bir kesi gerektirmesidir. Bu daha büyük kesiden cerrah lenslerin kapsülünü ve bulanık lensleri çıkarmak için çeşitli aletler kullanmaktadır.

Merceğin en arka kapsülü yapay merceğin dayanabileceği bir şekilde yerinde bırakılır. Bazı göz komplikasyonlarının bulunması durumunda bu prosedürü tercih edilmektedir. Kesilerin daha büyük olmasından dolayı dikiş gerekir.

Katarakt çeşitleri

Katarakt türleri içerisinde şunlar yer almaktadır.

Konjenital katarakt

Doğuştan gelen katarakta konjenital katarak adı verilmektedir. Bazı kişiler kataraktla doğar veya çocukluk döneminde katarak geliştirirler. Bu vakalarda katarakt ebeveynlerden aktarılabilmektedir. Bunun yanında rahimdeyken meydana gelen enfeksiyon ya da travma da katarak oluşumuna neden olabilir.

Konjenital katarakt bazı hastalıklardan da kaynaklanabilmektedir. Bu hastalıklar içerisinde miyotikistrofi, galaktozami, nörolfibromatozis tip 2 veya kızamıkçık bulunmaktadır. Bu katarakt türü her zaman görmeyi etkilemez.

Senil nükleer katarakt

Senil nükleer katarak, merceğin merkezini etkileyen katarakt türüne verilen isimdir. Bu türde başlangıçta uzaktaki nesnelerin bulanıklık olması ancak yakındaki nesnelerin net görünmesi söz konusudur.

Nükleer katarak okuma görüşünün kısa süreliğine iyileşmesine dahi sebep olabilir. Ancak zaman içerisinde mercek yavaş yavaş daha sarı veya kahverengiye döner ve görüş kötüleşir. Bu kişilerin renkleri birbirinden ayırması zaman içerisinde zorlaşmaktadır.

Kortikal katarakt

Merceğin kenarlarını etkileyen katarak kortikal katarakt adı verilmektedir. Bu tipte mercek korteksinin dış kenarlarında beyaz kama şeklinde noktalar ve çizgiler görülmektedir. Kataraktın yavaş yavaş büyümesi ile birlikte oluşan bu çizgiler merkeze doğru yayılır ve mercekten geçen ışığı etkiler.

Arka subkapsüler katarakt

Lensin arkasını etkileyen katarakta arka subkapsüler katarakt adı verilmektedir. Genellikle merceğin arka kısmına yakın bir yerde oluşan küçük bir nokta olarak başlar. Genellikle okuma görüşünü etkileyen bu katarakt türü, ayrıca parlak ışıkta görüşün azalmasına ve geceleri ışık etrafında haleler görülmesine neden olmaktadır. Bu tür katarak diğerlerinden daha hızlı büyüme eğiliminde olmaktadır.

Arka polar katarakt

Arka polar katarakt tipinde kataraktın bir kısmı arka kapsüle yapışık olmaktadır. Bu sebeple de genellikle ameliyat sırasında arka kapsül rüptürü görülmektedir.

Kortikonükleer katarakt 

Kortikonükleer katarakt tipinde hem lens nükleusunun hem de korteksinde katarakt oluşturması söz konusudur.

Hipermür katarakt

Bu katarakt türün de lensin tamamında katarakt oluşumu görülmektedir.

Morganyen katarakt

Katarakt tedavisinin geciktiği durumlarda görülen morganyen katarak, korteksin sıvılaşması ve nükleesun aşağı doğru yer değiştirmesi durumunda kullanılan bir terimdir.

Katarakta nigra

Katarakta nigra türünde kataraktın çok sertleşmesi sebebiyle renginin kahverengi ve siyah görünüm alması söz konusudur.

Katarakta lens markaları

Katarakt ameliyatında kullanılan lens markaları ve kalitesi ameliyatın sonuçları ve kişinin görme kalitesi açısından son derece önemlidir. Kalitesiz mercek seçimi görme düzeyinde azalma ve renk kayıpları gibi sorunları neden olmasından dolayı ameliyat öncesinde hasta için en uygun ve en kaliteli merceğin seçilmesi gerekmektedir.

Alcon 

Amerika'da üretilen bu marka sadece katarakt ameliyatlarında değil yüksek göz derecelerinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılan mercek değişimi ameliyatlarında da kullanılmaktadır.

Akıllı lenslerden birisi olmayan Alcon marka lensler diğer bir yandan standart bir lens de değildir. Bu marka lenslerin üzerinde bulunan merkezi kısımdaki özellik hastalara arttırılmış bir derinlik algısı kazandırmaktadır. Bu sayede uzak ve orta mesafede çok iyi görme seviyesi sağlar.

Johnson Johnson

Amerikan menşeli Accuvue markasına ait olan bu lensler katarak lenslerinin yanı sıra günlük kullanılabilen lenslerde üretilmektedir.

Vsy

Katarakt ameliyatında uygulanan VSY lensler uzak, orta ve yakın görmelerde anlamlı değişiklikler sunmaktadır. Hidrofobik yüzey ve UV korumasına sahip olan bu marka aynı zamanda ışıkların etrafındaki hale görüntüsünü azaltmakta da etkilidir. Bu özellikleri sayesinde katarakt ameliyatlarından sonra hastaların gözlük ihtiyaçlarını önemli derecede azaltır.

Rayner

İngiltere'de üretilen bu marka oftalmik inovasyona öncülük etmektedir. Dünyanın ilk göz içi lensini tasarlayan marka aynı zamanda farklı özelliklere sahip lensler üretmektedir. Bu özellikler içerisinde monosocal ve hidrofobik türleri öne çıkmaktadır. Cerrahlara kolay yerleştirme imkanı sağlayan marka, aynı zamanda şüpheli maddeleri de içermemektedir.

Tecnis

Bu marka mercekler hastaların gece ve gündüz ideal mesafede görme özgürlüğü sunmaktadır. Düşük ışık koşullarında dahi hem uzak hem de yakın nesneleri yüksek kontrastlı görme imkanı vermektedir.

Alman Zeiss

Almanya'da kurulmuş, optik aletler, tıbbi cihazlar ve endüstriyel ölçümler şirketine ait olan Zeus markası sadece kalıcı mercekler değil aynı zamanda günlük lenslerde sunmaktadır.

Doktora Soru Sor