Kırık Kalp Sendromu (Takotsubo Kardiyomiyopatisi) Nedir?
Takotsuba kardiyomiyopatisi olarak da adlandırılan kırık kalp sendromu, kalp kasında görülen ani bir zayıflamadır. Kısa süreli olan bu durum genellikle ani bir fiziksel ya da duygusal stresten sonra görülmesi sebebi ile kırık kalp sendromu olarak adlandırılmaktadır. Kalp kasının ani bir şekilde zayıflaması kalpteki diğer kısımların daha fazla çalışmasına neden olmaktadır.
Kalp kasının zayıflaması aynı zamanda kan tedarikini ve pompalama yeteneğinin bozulmasında da neden olabilir. Kalbin kanı iyi bir şekilde pompalayamaması ise tüm vücudun zarar görmesine neden olabilir. Vücuttaki her hücre kan tarafından taşınan sabit oksijen tedarikine ihtiyaç duymaktadır.
Kırık kalp sendromuna birçok farklı isim de verilmektedir. Bu isimlerin içerisinde şunlar yer alır.
- Apikal balonlaşma kardiyomiyopatisi (veya geçici apikal balonlaşma sendromu)
- Stres kardiyomiyopatisi (veya stres kaynaklı kardiyomiyopati)
Kırık Kalp Sendromu Nedenleri
Kırık kalp sendromu ile ilgili yapılan araştırmalardan net bir sonuç alınamamıştır. Ancak trafik kazası ya da boşanma gibi ciddi stres yaratan durumların kırık kalp sendromuna neden olduğu düşünülmektedir. Çünkü fiziksel ya da duygusal strese karşı vücutta bazı hormonlar salgılanmaktadır. Bu hormonların kalbin işlevi üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir.
Kırık kalp sendromu olan kişilerin küçük bir kısmında ise durumun tetiklenmesine neden olan etmen saplanamaz. Bunun yanında ebeveynlerden çocuklarına aktarıldığına dair de herhangi bir kant bulunamamıştır.
Temel olarak kırık kalp sendromuna şiddetli fiziksel ve duygusal stresin neden olduğuna inanılır. Bu stresli durumların içerisinde şunlar yer alabilir.
- Sevilen birinin ölümü
- Güzel haberler
- Kötü haberler
- Kaza ya da deprem gibi travmatik olaylar
- Yoğun korku yaşamak
- Aşırı öfkelenmek
- Şiddetli ağrı
- Yorucu fiziksel aktiviteler
- Astım atakları
- Nöbet
- Felç
- Yüksek ateş
- Düşük kan şekeri
- Büyük kan kaybı
- Ameliyat
Kırık Kalp Sendromu Belirtileri
Stresli bir olayın yaşanmasının ardından birkaç dakika ya da saat içerisinde kırık kalp sendromunun belirtileri hissedilmeye başlanır. Stres hormonları salınımı kalp kaslarının geçici olarak sersemlemesine neden olur ve bu durum tipik kalp krizi belirtilerinin yaşanması ile sonuçlanır.
Kırık kalp sendromunda görülebilecek belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Ani, şiddetli göğüs ağrısı kırık kalp sendromunun başlıca belirtisidir.
- Kırık kalp sendromunun bir diğer başlıca belirtisi ise nefes darlığıdır.
- Kalbin sol ventrikülünü zayıflaması ise diğer belirtiler ile ayırıcı belirtidir.
- Düzensiz kalp atışı
- Düşük kan basıncı
- Kalp çarpıntısı
- Bayılma
Kırık Kalp Sendromu Tanı Kriterleri
Kırık kalp sendromu teşhisinde öncelikli olarak fiziki muayene uygulanmaktadır. Daha sonrasında belirtiler ile hastanın tıbbi geçmişi incelenir. Tanının kesinleşmesi için bazı testler uygulanmaktadır. Bu testlerin içerisinde şunlar yer alır.
- Hasarlı kalp hücrelerinden salgılanan belirli bir enzimin kontrol edilebilmesi için uygulanan kan testi
- EKG
- Koroner anjiyografi
- Ekokardiyografi
- Göğüs röntgeni
- Kalp MR
- Sol ventriküle boya enjekte edilerek kalp odasının boyutu ve pompalama verimliliğinin anlaşılmasını sağlayan ventrikülogram
Görüntüleme testleri hasarlı kalp bölgesinin anlaşılmasını sağlayabilir. Ancak kalp krizi riskinin elenebilmesi için koroner anjiyografinin uygulanması gerekmektedir. Kalp krizinden farklı olarak kırık kalp sendromunda kalpteki atardamarlar tıkanmaz.
Kırık Kalp Sendromu Tedavi Yöntemleri
Kırık kalp sendromunda uygulanan standart bir tedavi bulunmamakla birlikte hasta bakımı kalp krizi ile benzerlik gösterir. Hastaların önemli bir kısmı tamamen iyileşe kadar hastanede kalır.
Kırık kalp sendromu görülen birçok kişi birkaç ay veya daha kısa süre içerisinde tamamen iyileşmektedir. Kalbin daha iyi çalıştığından emin olmak için ise belirtilerden sonraki 4- 6 hafta arasında kontrol ekokardiyogram testi uygulanır. Bazı vakalarda kırık kalp sendromu tekrarlayabilir.
İlaçlar
Kırık kalp sendromunun tanı almasının ardından kalbin üzerindeki baskının azaltılmasına yönelik ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Bu ilaçlar aynı zamanda daha fazla atak geçirilmesini de önlemektedir. Reçete edilen ilaçlar içerisinde şunlar yer alabilir.
- Anjiyotesin dönüştürücü enzim inhibitörleri. Aynı zamanda ACE inhibitörleri olarak da adlandırılmaktadır.
- Anjiyotensin 2 reseptör blokeleri. Aynı zamanda ARB olarak da adlandırılırlar.
- Beta brokerler
- Diüretikler
- Kan sulandırıcılar
Kırık kalp sendromu tedavisinin yan etkileri
Kırık kalp sendromu tedavisine görülebilecek genel yan etkiler içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Kullanılan ilaçlara karşı alerjik reaksiyon veya olumsuz reaksiyon göstermek
- İlaçlar arasında çeşitli etkileşimlerin olması
- Sol ventrikül destek cihazı veya intra aort pompası kaynaklı olarak kanama, enfeksiyon, kan pıhtısı, inme veya kalp krizi
Kırık Kalp Sendromu Kimlerde Görülür?
Kırık kalp sendromu, kalp krizi şüphesi ile sağlık kuruluşuna başvuran kişilerin yaklaşık olarak %2’sinde görülmektedir. Ancak kırık kalp sendromunun tanı alması zor olduğu için uzmanlar bu oranın daha yüksek olduğunu düşünmektedir.
Kırık kalp sendromu genellikle kadınlarda daha yüksek görülmektedir. Hastaların yaklaşık olarak %89’unu kadınlar oluşturmaktadır. Kadınlar içerisinde ise özelikle menopoz sonrasında daha sık görülmektedir.
Bu durumun olası açıklaması ise östrojen hormonunun vücuttaki strese yanıt olarak salgıladığı hormonlara karşı kalbi korumasıdır. Menopoz ile östrojen hormonunun azalması bu koruma kalkanını kaldırır. Bu sebeple de kadınlar ani strese karşı daha duyarlı olmaktadır.
Kırık Kalp Sendromu Ölümcül Mü?
Kırık kalp sendromu nadiren ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Özellikle durumu ciddi ya da dengesiz olan kişilerin yakından izlenmesi gerekmektedir. Bu kişilere mekanik destek gibi daha gelişmiş bakım türlerinin uygulanması gerekmektedir. Kalp kasları zayıf olan kişilere ise kardiyak rehabilitasyon önerilebilmektedir.
Kırık kalp sendromu sebebi ile ölüm ise nadiren görülmekle birlikte ölümcül sonuçları bulunan bir sağlık durumudur.
Kırık Kalp Sendromu Hangi Hastalıklara Neden olur?
Kırık kalp sendromunun neden olabileceği komplikasyonlar nadir görülmekle birlikte şunları içermektedir.
- Akciğer ödemi
- Kalp yetmezliği
- Kalbin sol ventrikülünün yırtılması
- Sol ventrikülün duvarında kan pıhtısı
- Sol ventrikülden gelen kan akışının tıkanması
- Hipotansiyon
- Anormal kalp ritmi
- Kalp bloğu
- Kardiyojenik şok
- Ölüm
Kırık kalp sendromunun türleri
Kırık kalp sendromunun dört farklı türü bulunmaktadır.
Apikal
Kırık kalp sendromunun en sık görülen türüdür. Vakaların yaklaşık olarak %80’ni apikal türdür. Kalbin alt yarısının etkilenmesine neden olur.
Orta ventriküller
Kalbin alt odacıklarının orta bölümünün etkilenmesine neden olan bu türde etkilenen alanda kalbin etrafında bir kemer ya da halka görünümü oluşur. Bu halkanın üst kısmında kalp fonksiyonunda herhangi bir bozulma olmadan görevine devam eder.
Bazal
Orta ventriküllere benzer olarak bu türde de etkilenen alanda halka ya da kemer gibi görüntü bulunur. Ancak bu halka daha yukarıdadır. Kemerin altında kalan kısım ise normal işlevini sürdürmeye devam eder. Bu tür nadir olarak görülür. Bu sebeple de vakaların sadece %2’si bazal türde olmaktadır.
Fokal
Vakaların yaklaşık olarak %1’inde görülen fokal tür en nadir görülen türü olmaktadır. Bu türde daha küçük bir bölge etkilenir. Etkilenen bölge çıkıntı oluşturur.
Kırık kalp sendromu risk faktörleri
Aşağıdaki durumlar kırık kalp sendromunun görülme riskinin artmasına neden olmaktadır.
- Kadın olmak
- 50 yaşın üzerinde olmak
- Kaygı bozukluğu ya da depresyon gibi psikiyatrik bir hastalığın bulunması
- Felç ya da nöbet gibi hastalıkların bulunması
Kırık kalp sendromu önleme
Kırık kalp sendromunun önlenmesini sağlayacak bir yöntem bulunmamakla birlikte stresin kontrol edilmesi görülme riskini azaltmaktadır. Hem fiziksel hem de duygusal stresin kontrol altına alınabilmesi için uygulanabilecek bazı yöntemler içerisinde şunlar yer almaktadır.
- Yoga, meditasyon ya da farkındalık uygulamaları
- Sıcak banyo yapmak
- Güzel kokulardan yararlanmak
- Uzun ve derin nefesler almak
- Destek gruplarına katılmak
- Psikolojik destek almak
- Sağlıklı bir beslenme düzeni belirlenmesi
- Düzenli egzersiz yapmak
- Gece 7- 9 saat uyumak
- Sağlık kontrolleri yaptırmak
- Sigara kullanmamak
- Alkol ve uyuşturucu kullanmamak