Miyom

Onaylayan Doktor (-lar) ; Mehtap Yazıcıoğlu , Cüneyt Eftal Taner • Ağu 23, 2022

KISA YOL

Miyomlar, rahim içinde veya çevresinde gelişebilen, pürüzsüz, kanserli olmayan tümörlerdir. Miyomların nedeni tam olarak belirli değildir, ama risk faktörleri arasında aile içerisinde kalıtsal olarak aktarılabileceği için genler, obezite ve ilerleyen yaş yer alır.

Miyom Belirtileri

Miyom belirtileri açıkça ortada olan belirtilerdir. Kişinin miyoma sahip olup olmadığını anlaması için bir takım belirtiler rahatlıkla gözlemlenebilir. Bu belirtilerden bir tanesi de ağrılı, yoğun ve uzun süreli adet kanamalarıdır. Bu adet kanamaları miyomun habercisi olabilir. Bu nedenle böyle bir durumda derhal konu hakkında uzmanlık sahibi olan bir doktora müracaat etmek oldukça önemlidir.

Miyom belirtileri bundan başka şekilde de gözlemlenebilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

  • Miyom basıncına bağlı olarak artan karın ağrısı, basınç hissi
  • Gebelik veya kısırlıkla alakalı komplikasyonlar 
  • Ağrılı cinsel ilişki veya üremenin fonksiyonel olarak bozulması
  • Sık sık idrara çıkma, idrarı tam olarak boşaltamama ve idrar kaçırma problemleri
  • Kabızlık ve benzeri bağırsak bozuklukları 

Bu problemlerden en az birini zayıf ta olsa görme durumunda en yakın sağlık birimine başvurmak oldukça önemli olacaktır. Erken teşhis her daim çok önemlidir.

Miyom Nedenleri

Miyom nedenleri henüz tam olarak belirlenmiş değildir. Ancak risk faktörleri mevcuttur. Bunlardan biri aile ile alakalıdır. Aile içerisinde görülen bir miyom durumu kişinin de miyom olma durumunu doğrudan etkileyebilir. Yani miyom nedenlerinden bir tanesi de genetik taşımadır. Bu sebeple aile içerisinde, yani kan bağı olanlar arasında miyom durumu yaşayan olup olmadığına dikkat edilmelidir.

Miyom nedenleri arasında ayrıca obezite de yer almaktadır. Birçok hastalığın nedenleri arasında olan obezite aynı zamanda miyom tümörünün görülme riskini de ciddi derecede artırmaktadır. Bu nedenle obezite ile baş etmek sağlık açısından oldukça önemlidir.

Bunlar haricinde miyom nedenlerinden bir tanesi de ilerleyen yaştır. Yaş ilerledikçe farklı hastalık ve sağlık problemleri ile karşılaşma riski artmaktadır. Bu sağlık problemleri arasında miyom da yer almaktadır. İlerleyen yaş miyom oluşmasına neden olabilir.

Miyom Tanısı Nasıl Koyulur?

Kişi semptomları görmediği müddetçe miyom gibi bir probleme sahip olduğunu fark edemez. Hatta semptomları görmesi halinde bile miyom tanısı koyamaz. Miyom tanısı ancak alanında uzman hekimler tarafından konulabilir. Bunun için de farklı yöntemler denenebilir.

Miyom tanısı koymak için bir takım testler ve prosedürler uygulanır. Bunlar aşağıdakiler gibidir:

Kan Testleri: Kanın laboratuvarda test edilmesi sonucunda miyomlar tarafından oluşturulan proteinler tespit edilebilir. Bu durumda kişiye miyom teşhisi ya da miyom tanısı konulabilir.  Teşhis edilen farklı proteinler de doktorun durumun ciddiyeti hakkında fikir sahibi olmasına yardımcı olur. 

İdrar Testleri: İdrar testleri de yine miyomun oluşturduğu proteinleri tespit etmede kullanılır. İdrar testleri laboratuvar ortamında gerçekleştirilir ve tespit edilen proteinler ışığında kişiye miyom tanısı ya da miyom teşhisi konulur.

Kemik İliğinin İncelenmesi: Kemik iliğinin incelenmesi de yine miyom tanısı koymaya yardımcı olur. Bunun için öncelikle kemik iliğinden örnek alınmalıdır. Bu bir iğne yardımı ile gerçekleştirilir. 

MR: Miyomların kesin tanısı için öncelikle doktor tarafından hastanın semptomları öğrenilir. Daha sonra ultrasonlar ile kesin olarak tanı konulabilir. Bu sayede rahatlıkla tespit edilebilir. Fakat kitlenin büyük olması durumunda tam olarak seçilemeyebilir. Bunun için MR çekilir. MR cihazı vasıtasıyla yumuşak dokular hakkında derin bilgi alınabilir.

Miyom Tedavi Yöntemleri

Miyomlar var olan duruma göre tedavi edilirler. Bu durumlar hastanın yaşı, miyom miktarı, konumu, miyomun yerleşimi, hastanın çocuk isteyip istememesi olarak sıralanabilir. Hekim bu durumlar doğrultusunda miyom tedavisini gerçekleştirebilir. Bu durumda bir şeye dikkat edilmelidir ki bu tedavinin kişiye özel olmasıdır. Bir hastada sorunsuz olan bir tedavi yöntemi başka bir hastada işe yaramayabilir. Miyom tedavisinin birçok yöntemi mevcuttur. Bunları aşağıda listeleyebiliriz:

İlaç Tedavisi

Bugün miyomları yok eden veya miyomların ilerlemesini engelleyen bir ilaç henüz yoktur. İğne tedavisi kullanılabilir fakat bu da sürekli bir tedavi yöntemi değildir. Miyom tedavisinde kullanılan ilaçlar geçici de olsa menopoz durumu yaratırlar. Bunun dışında kemik erimesi gibi yan etkilere sebep olabilir ve bu sebeple de 6 aydan daha uzun bir süre kullanımı kesinlikle önerilmez.

Cerrahi Olmayan Gözlem

Herhangi bir şikayete sebep olmayan ve boyutu küçük olan miyomlar 3-6 aylık aralarla gözlemlenebilirler.

Cerrahi

Cerrahi olarak 3 farklı yöntem kullanılır: açık yöntem, kapalı yöntem ve histeroskopik.

Ameliyatın Özeti

Ameliyatın Süresi: 1-3 saat

Anestezi Yöntemi: Genel, Spinal, Epidural

Hastanede Yatma Süresi: 1-3 Gün

İşe Dönme Süresi: 2-6 Hafta

Açık yöntem (Laparotomi)

Karın üzerinde yaklaşık olarak 9 veya 10 santimetre derinliğinde bir sezaryen kesimi ile miyom alınır. Miyomun boyutuna ya da konumuna göre göbeğin kesim derinliği ya da yönü belirlenir.

Kapalı yöntem (Laparoskopik)

Açık ameliyatta görüldüğü gibi büyük bir kesim işlemi yoktur. Göbek deliğinden 1 santimlik kesim işlemi yapılır ve ardından buraya optik kamera sokulur. Karın içerisinde yapılan 2-3 adet ve 3-10 milimetrelik kesim işlemleri ile ameliyat tamamlanır. Laparoskopik yani kapalı yöntem ameliyatları; hasta için daha avantajlıdır. Çünkü bu durumda daha az hastanede kalış, daha az ağrı ve daha kısa sürede toparlanma ile beraber kozmetik olarak daha pozitiftir. Ancak bu durum her hastada aynı değildir. Her hastaya uygun bir yöntem olmayabilir.

Histeroskopik

Kapalı yönteme benzer fakat dışarıda hiç kesim yapılmaz. Rahim ağzından bir cihaz sokulur ve içeriden miyomlar alınır. Karında kesik izleri olmaz. Oldukça da etkili bir yöntem olan histeroskopik yöntem, hasta için de hekim için de yüz güldüren bir yöntemdir.

Miyom Ameliyatı Sonrası Şikayetler

Miyom ameliyatı sonrası şikayetler şunlardır: 

  • Kanama riski
  • Kasıkta şişme
  • Kasıklarda ağrı
  • Halsizlik ve yorgunluk
  • Yaranın enfeksiyon kapması 
  • Adet düzensizliği

Bu sıkıntıların yaşanması durumunda en kısa sürede doktora danışmak ve konuyla ilgili olarak gerekli bilgileri almak önemlidir.

Soru: Doğum kontrol hapını bıraktım yani ara vermek için 2 aydır adet görmüyorum. Aynı zamanda Haşimato (tiroit) tedavisi görüyorum. 43 yaşındayım vücudumda ara ara ateş basması oluyor bununla ilgili bilgi almak istiyorum.

P** Ü** | 20 Eki 2023

Prof. Dr. Volkan Turan cevabı | 188 gün içinde cevaplandı
Haşimato hormonların etkilenmesine neden olan bir hastalıktır. Bu sebeple de belirttiğiniz adet döngüsü değişiklikleri ve ateş basmaları hastalık sebebi ile görülebilir. Diğer bir yandan yaşınızın 43 olması göz önüne alındığın menopoz öncesi dönemde olma ihtimaliniz bulunmaktadır. Ateş basmaları ve adet dönemindeki dengesizlikler hastalık sebebi ile olabileceği gibi menopoz öncesi belirtileri de olabilir. Bu sebeple de hormonal panel, tiroid fonksiyon testleri ve gerekli görülmesi halinde pelvik ultrason gibi tetkiklerin yapılması gerekir.
Doktora Soru Sor