Periyodik ateş sendromu nedir?
Tekrarlayan ateş sendromları olarak da adlandırılan periyodik ateş sendromu bulaşıcı bir nedeni olmayan ve tekrarlayan ateşlere neden olan bir grup hastalıktır. Sendromlar otoinflamatuar hastalıklar olarak sınıflanmaktadır. Genellikle doğuştan gelen bağışıklık sistemindeki bir anormallikten ya da düzenleme sorunundan kaynaklanmaktadır.
Periyodik ateş sendromu belirtileri genellikle bebeklik ya da yürüme döneminde görülmektedir. Bu dönemde çocuklarda ateşe ve diğer belirtilere neden olacak ataklar yaşamaktadır. Çocuklarda ataklar arasında herhangi bir semptom görülmeyebilir. Yaşanılan bu sendromların çoğu kalıtsal olarak aktarılır ve genetik mutasyondan kaynaklanmaktadır.
Periyodik ateş sendromunun birkaç türü bulunmaktadır. Genellikle nadir olarak görülen bir durumdur. Özellikle tümör nekroz faktörü reseptörüne bağlı periyodik sendrom, Ailevi Akdeniz ateşi, Akdeniz ve Orta Doğu kökenli kişilerde daha sık görülmektedir.
Periyodik ateş sendromu tanı
Periyodik ateş sendromunu tanı alabilmesi için öncelikle belirtilerin ve aile geçmişinin incelenmesi gerekmektedir. Bunun yanında tanın desteklenmesi için bazı testler de kullanılmaktadır. Bu testlerin içerisinde şunlar yer alır.
Laboratuvar testleri
CRP ve CBC gibi testler ile inflamasyon belirteçleri aranabilmektedir. Bu testlerde inflamasyon belirteçlerinin görülebilmesi için hastalığın atak sürecinde olması gerekmektedir. Çünkü atak sonrasında değerler neredeyse normale döner.
İdrar testi
İdrarda protein testi idrarda yüksek düzeyde protein olup olmadığının tespit edilmesini sağlamaktadır. HIDS türünde organik asit için yapılan idrar testi, yüksek düzeyde mevalonik asit göstermektedir.
Genetik test
Hangi gende mutasyon olduğunun tespit edilmesi için uygulanan genetik testler bazı durumlarda negatif çıkmaktadır. Negatif çıkmasının nedeni gen mutasyonunun hangi gende gerçekleştiğinin bilinmemesidir.
Periyodik ateş sendromu nedenleri
Periyodik ateş sendromu vakalarının önemli bir kısmı genetiktir. Belirli genlerdeki mutasyon hastalığın görülmesine neden olmaktadır. Ancak mutasyon görülen genler değişiklik göstermektedir. Bu durum da hastalığın çeşitlenmesine neden olur.
FMF
Gen mutasyonu pirin adı verilen bir proteinin nasıl yapılacağına dair talimatlar veren MEFV geninde görülmektedir. Otozomal resesif olarak miras alınır.
PFAPA
PFAPA türüne neden olan gen mutasyonu bilinmemektedir. Ancak ebeveynlerden miras alınmadığı bilinir.
TRAPS
TNFR adı verilen proteinin nasıl yapılacağına dair talimatları veren TNFRSF1A genindeki mutasyondan dolayı görülen bu tür otomozal dominant yolu ile miras alınmaktadır.
HIDS
MVK adı verilen proteinin nasıl yapılacağına dair talimatlar veren MVK genindeki mutasyondan dolayı ortaya çıkan HIDS otozomal resesif yoluyla miras alınmaktadır.
NOMID
Kriyopirin adı verilen proteinin nasıl yapılacağına dair talimatları veren NLRP3 genindeki mutasyondan dolayı görülen bu tür otozomal dominant yolu ile geçmektedir.
Periyodik ateş sendromu belirtileri
Periyodik ateş sendromunun belirtileri genel olarak çocukluk döneminde görülmeye başlamaktadır. Yetişkinlik döneminde görülen belirtiler ise vakaların %10’nu oluşturmaktadır. Ataklar arasında genellikle herhangi bir belirti görülmez. Karakteristik belirtisi ise tekrarlayan ateştir. Bunun dışında şu belirtilere de neden olmaktadır.
- FMS türünde görülebilecek belirtiler içerisinde eklemlerde iltihaplanma ve şiddetli eklem ağrısı bulunmaktadır. Bunun yanında alt bacaklarda ya da ayak bileklerinde döküntülere de rastlanabilir.
- PFAPA türünde görülen belirtiler içerisinde ise ağız yaraları, lenf düğümlerinin şişmesi ve boğaz ağrısı gibi belirtiler görülmektedir.
- TRAPS olan kişilerde görülen belirtiler içerisinde üşüme, kas ağrısı, kollardan ve bacaklardan gövdelere doğru ilerleyen kırmızı ve ağrılı döküntüler bulunmaktadır.
- HIDS olan kişilerde karın ağrısı, baş ağrısı grip benzer belirtiler ve iştahsızlık görülmektedir.
- NOMID olan bebeklerde erken doğum görülebilir. Bunun yanında kurdeşene benzeyen ancak kaşınmayan döküntüler doğumdan itibaren görülmektedir.
Periyodik ateş sendromu tedavi yöntemleri
Periyodik ateş sendromu tedavisi olmayan bir hastalıktır. Ancak görülen belirtilerin kontrol altına alınması sağlanabilmektedir. Uygulanacak tedavi de hastalığın türüne göre değişiklik göstermektedir.
FMF
FMF türünde inflamasyonun azaltılmasına yönelik olarak kolşisin adı verilen ilaç grubu kullanılmaktadır. Bu sayede FMF atakları önlenir ve diğer atakları kısmen önler.
PFAPA
Atakların ortaya çıktığı zaman tek doz steroid uygulaması atakların süresinin kısalmasını sağlayacaktır. Bazı vakalarda mide ülserinin tedavi edilmesi için simetidin kullanılmaktadır.
TRAPS
Aylık olarak reçete edilen canakinumab ilaçlar genellikle en etkili tedavi yöntemi olmaktadır. Bunun yanında steroidlerin dahil olmadığı spesifik olmayan anti- inflamatuar ilaçlar belirtilerin hafiflemesini sağlayacaktır.
HIDS
Canakinumab bu türde de etkili bir yöntem olmaktadır. Atak sırasında ise ibuprofen ve naproksen gibi steroid olmayan anti- inflamatuar ilaçlar ve steroidler de yardımcı olmaktadır.
NOMID
NOMID tedavisinde de canakinumab tedavisi uygulanmaktadır.
Periyodik ateş sendromunun çeşitleri
Gendeki mutasyona bağlı olarak periyodik ateş sendromu çeşitli alt türlere ayrılmaktadır.
Ailesel Akdeniz ateşi (FMF)
En sık teşhis edilen periyodik ateş sendromu FMF olmaktadır. Bu türünde tekrarlayan ateşin yanı sıra çocukların karın, göğüs ve eklemlerinde ağrılı iltihaplara neden olmaktadır. FMF atakları genellikle çocukluk döneminde başlar ve çocuğun büyümesi ile atak sıklıkları ve şiddeti azalır.
Periyodik ateş, aftöz- stomatit, farenjit, adenit (PFAPA)
PFAPA vakalarında ağız yaraları, boğaz ağrısı ve şişmiş lenf düğümlerine periyodik ateş eşlik eder. Belirtiler genellikle 4 yaşından önce başlar ve atak sıklıkları giderek azalır. 10 yaşından sonra ise düzelir.
Tümör nekroz faktörü reseptörüne bağlı periyodik sendrom (TRAPS)
Ateş ataklarına karın ağrısı, ishal, yayılan deri döküntüleri, kas ağrısı ve göz çevresinin şişmesidir. TRAPS’a ait ilk belirtiler geç çocukluk döneminde ya da yetişkinlikte ortaya çıkabilmektedir. Bu sendroma daha öncesinde ailesel Hibernian ateşi adı verilirdi.
Hiperimmünoglobulin D sendromu
HIDS olarak adlandırılan bu türünde deri döküntüleri, boyundaki lenf düğümlerinin şişmesi, karın ağrısı, artrit, kusma ve ishal ile birlikte periyodik ateş görülmektedir. Hastaların önemli bir kısmında immünoglobulin D üretilmesinden dolayı bu ad verilmektedir. Ancak bu durum klinik açıdan önemli değildir. İmmünoglobulinler bağışıklık sisteminin bir parçasıdır.
Yenidoğan başlangıçlı multisistem inflamatuar hastalığı
NOMID olarak da adlandırılan bu tür ateş ve deri döküntülerine neden olmaktadır. Hastalığın ilk belirtileri doğumda ya da yaşamın ilk haftalarında görülmeye başlar. NOMID’e neden olan gen mutasyonu aynı zamanda ailesel soğuk algınlığı otoinflamatuar sendromuna ve Muckle- Wells sendromuna neden olmaktadır.