Vaskülit

Haz 06, 2024

KISA YOL

Vaskülit nedir?

Kan damarlarının iltihaplanmasına vaskülit adı verilmektedir. Bu enflamasyon kan damarlarının duvarlarının kalınlaşmasına neden olarak damar genişliğini azaltır. Kan akışının kısıtlanması ise organ ve doku hasarına neden olabilmektedir. Birçok farklı vaskülit türü bulunmakla birlikte çoğu nadir görülmektedir. Vaskülit 1 veya birden fazla organın etkilenmesine neden olabilir. Ayrıca bu durum kısa süreli olabileceği gibi uzun süreli de olabilir. 

Her yaş grubunda görülebilmekle birlikte bazı türleri belirli yaş gruplarında daha fazla görülmektedir. Sahip olunan türe bağlı olarak tedavi gerektirmeden iyileşme sağlanabilir. Vaskülit türlerinin önemli bir kısmı iltihabı kontrol etmek ve alevlenmeleri önlemek için ilaç kullanımı gerektirmektedir. Otoimmün hastalıklardan birisi olan vaskülit anevrizma gibi ciddi komplikasyonlara da neden olabilmektedir.

Vaskülit tanı yöntemleri

Vaskülit tanısı genellikle fiziki muayene ve testlerle konulabilmektedir. Bunun yanında hastalarda görülen belirtilerin neler olduğu ve bunların ilk olarak ne zaman başladığı da bilinmelidir. Vaskülit tanısı genellikle diğer durumlar için ayırıcı tanınan bir parçası olmaktadır. Uzmanlar vaskülit teşhisi koymadan önce belirtilere neyin neden olduğunu belirlemek için birkaç test kullanmaktadır. Kullanılan testler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

Kan testleri 

Kan testleri ile yüksek düzeyde C-reaktif protein gibi iltihaplanma belirtileri aranmaktadır. Tam kan hücresi sayımı yeterli kırmızı kan hücresine sahip olup olmadığının belirlenmesinde önemlidir. Anti nötrofil sitoplazmik antikor testi gibi belirli antikorları arayan kan testleri vaskülit teşhisine yardımcı olmaktadır. 

Görüntüleme testleri 

İnvazif olmayan görüntüleme teknikleri hangi kan damarlarının ya da organlarının vaskülitten etkilendiğini belirlemede kullanılmaktadır. Bunun yanında görüntüleme testleri tedaviye yanıt alınıp alınmadığının izlenmesi açısından da son derece önemli olmaktadır. Kullanılan görüntüleme yöntemleri içerisinde bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme ve pozitron emisyon tomografisi bulunmaktadır. 

Anjiyografi 

Bu işlem sırasında esnek bir kateter büyük bir atardamar ya da toplardamara yerleştirilmektedir. Daha sonrasında kateterin içine özel bir boya enjekte edilir ve boya atardamar veya toplardamarı doldururken röntgen çekilir. Tüm damarlarının ana hatlarını ortaya çıkan röntgenlerle görmek mümkün olmaktadır. 

Biyopsi 

Vaskülitten etkilenen bölgeden küçük bir doku örneği alınarak laboratuvar ortamında incelenmektedir. Bu sayede vaskülitin neden olduğu hasar anlaşılabilir.

Vaskülit nedenleri

Otoimmün hastalıklardan birisi olan vaskülit, bağışıklık sisteminin kan damarlarına saldırması sebebiyle bütün oluşmaktadır. Uzmanlar bu durumun gelişmesine neden olan etmeni henüz belirleyememiştir. Ancak vücutta iltihaplanmaya neden olabilecek bazı sağlık koşulları vasküliti tetikleyebilmektedir. Bazı kişilerde ise hiçbir sebep ya da tetikleyici olmaksızın vaskülit görülebilir. Bu duruma idiopatik vaskülit adı verilmektedir. Vaskülitin tetikleyicileri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Bazı kanser türleri 
  • Enfeksiyonlar 
  • Bazı ilaçların yan etkisi 
  • Diğer otoimmün hastalıklar 
  • Hepatit B ve hepatit C gibi enfeksiyonlar 
  • Kan kanserleri 

Vaskülit risk faktörleri 

Vaskülit herkesi görülebilen sağlık durumlarından birisidir. Ancak belirli bozukluklar vaskülit görünme riskini arttırmaktadır. Bu risk faktörleri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Yaş 
  • Aile öyküsü 
  • Yaşam tarzı seçimleri 
  • İlaçlar 
  • Enfeksiyonlar 
  • Bağışıklık bozuklukları 
  • Cinsiyet

Beyinde vaskülit nedir?

Merkezi sinir sistemi vasküliti olarak da adlandırılan bu durum beyindeki ve omurgadaki kan damarı duvarlarının iltihaplanması anlamına gelmektedir. Bu inflamasyona çeşitli durumlar ve hastalıklar neden olabilmektedir. Her ne kadar ciddi bir durum olsa da tedavi edilebilen bir hastalıktır. Merkezi sinir sistemi vaskülitinin ortaya çıkmasına neden olan etmenler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Sistemik lupus elitematozus
  • Dermatomiyozit 
  • Sarkoidoz 
  • Romatoid artrit 
  • Viral veya bakteriyel enfeksiyonlar 
  • Sistemik vaskolitik bozukluk

Beyinde vaskülit belirtileri

Merkezi sinir sisteminde vaskülit oluşmasını durumunda görülebilecek belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Nöbet
  • Ensefalopati
  • Ruh hali değişiklikleri 
  • Kişilik değişiklikleri 
  • Bilinç düzeyinde azalma 
  • Görme ile ilgili sorunlar 
  • Zayıflık 
  • Unutkanlık 
  • Kafa karışıklığı 
  • Felç
  • Geçici istemik ataklar
  • Uzun süre devam eden şiddetli baş ağrıları 
  • Duyu anormallikleri

Vaskülit belirtileri

Vaskülitte görülen belirtiler türüne göre değişiklik göstermekle birlikte genel belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Ateş 
  • Genel vücut ağrısı 
  • Kilo kaybı 
  • Tükenmişlik 
  • Baş ağrısı 

Etkilenen bölgeye göre görülebilecek belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır. 

  • Sindirim sisteminin etkilenmesi durumunda mide ve bağırsaklarda yemekten sonra ağrı hissedilebilir. Ülserler ve perforasyonlar mümkün olmakla birlikte dışkıda kan görülebilir. 

  • Kulakların etkilenmesi durumunda kulak çınlaması, baş dönmesi ve ani işitme kaybı görülebilmektedir. 

  • Gözlerinin etkilenmesi durumunda kaşıntı, kırmızı göz ya da gözlerde yanmaya neden olabilmektedir. Dev hücreli artrit ise bir veya her iki gözde çift görmeye ya da körlüğe neden olabilmektedir. 

  • Vaskülitin elleri ya da ayakları etkilemesi durumundan uyuşukluk ve güçsüzlük görülebilir. Bunun yanında avuç içleri ve ayak tabanları şişebilir ya da sertleşebilir.
     
  • Vaskülitin akciğerleri etkilemesi halinde nefes darlığı gelişirken aynı zamanda öksürürken kan tükürülebilir. 

  • Derinin etkilenmesi halinde ise deri altındaki kanamalar kırmızı lekeler halinde ortaya çıkabilir. Bunun yanında vaskülit ciltte şişliklere ve açık yaralara da neden olabilmektedir.

Vaskülit tedavi yöntemleri

Vaskülit tedavisi inflamasyonun kontrol altına alınmasına ve altta yatan durumların yönetilmesine odaklanmaktadır. 

İlaçlar 

Vaskülit ile ilişkili enflamasyonu kontrol altına alınması için kortikosteroid ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak bu ilaçların uzun sürerek kullanılması ciddi yan etkilerin görülmesine neden olabilir. Bu ilaçların yan etkileri içerisinde; kilo alımı, diyabet ve zayıflamış kemikler bulunmaktadır. Uzun süreli tedavinin gerekli olması halinde ise mümkün olan en düşük dozda kortikosteroid kullanılmaktadır. 

Enflamasyonu kontrol altına alınması için kortikosteroidler ile birlikte başka ilaçlar da reçete edilmektedir. Bu sayede kortikosteroid dozajı daha hızlı azaltılabilmektedir. Kullanılan ilaç vaskülit türüne değişiklik göstermektedir. Bu ilaç türleri içerisinde şunlar yer alır. 

  • Metotreksat
  • Azatioprin
  • Mikofenolat
  • Siklofosfamid
  • Tocilizumab
  • Rituximab

Ameliyat 

Vaskülitin kan damarlarında şişkinlik ya da baloncuğa neden olması halinde bu çıkıntının yırtılma riskini azaltılması için ameliyat edilmesi gerekebilir. Bunun yanında tıkalı arterler açılması ve bölge kan akışını yeniden sağlanması için de cerrahi tedavi gerekli olabilmektedir.

Vaskülit çeşitleri

Birçok farklı alt türü bulunmaktadır. Alt türleri tedavinin planlanması ve görülebilecek belirtilerin bilinmesi açısından son derece önemlidir.

Behçet hastalığı

Vücudun her yerindeki kan damarlarının iltihaplanmasına neden olan ve nadir görülen bir hastalıktır. Hastalık ilk başlarda ilgisiz gibi görünen çok sayıda belirtiye yol açabilmektedir. Tedavisinde körlük gibi ciddi komplikasyonların önlenmesine yönelik tedaviler uygulanmaktadır. 

Behçet hastalığında görülen belirtiler kişiler arasında değişiklik gösterirken gelip gidebilir. Bazı kişilerde ise zamanla belirtilerin şiddeti azalmaktadır. Görülecek belirtiler vücudun hangi bölümlerinin etkilendiğine bağlı olarak değişebilmektedir. Behçet hastalığının yaygın olarak etkilediği alanlar içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Ağızda görülen aft lezyonlar Behçet hastalığının en sık görülen belirtisi olmakla birlikte bu yaralar ağrılı ülserlere dönüşen kabarık yuvarlak lezyonlar olarak başlamaktadır. Bu yaralar genellikle 1 ile 3 hafta içerisinde iyileşseler de tekrarlayabilirler.

  • Bazı hastaların ciltlerinde sivilce benzeri yaralar oluşmaktadır. Bu yaralar özellikle alt bacaklarda kırmızı, kabarık ve hassas nodüler olarak gelişir. 

  • Scotumda veya vulvada kırmızı açık yaralar oluşmasına neden olabilir. Bu yaralar genellikle ağrılıdır ve iyileştikten sonra iz bırakır. 

  • Gözlerdeki iltihaplanma genellikle her iki gözde de kızarıklığa, bulanık görmeye ve ağrıya neden olmaktadır. Hastalarda bu durum gelip gidilebilir. 

  • Eklem şişliği ve ağrısı genellikle dizleri etkilemektedir. Bazı kişilerde ayak bilekleri dirsekler ya da bileklerde etkilenebilmektedir. Bu belirtiler bir ile üç hafta arasında sürebilir ve kendi kendine kaybolabilir. 

  • Damarlarda ya da arterlerdeki iltihaplanma kan pıhtısı oluşumuna neden olduğunda kollarda ya da bacaklarda kızarıklık, şişme ve ağrı görülmektedir. Büyük arterlerde ortaya çıkan iltihaplanma anevrizma ve damarların daralması gibi komplikasyonlara yol açabilmektedir. 

  • Sindirim sistemindeki damarları etkilemesi halinde karın ağrısı, kanama ve ishal gibi çeşitli belirtiler görülmektedir.
     
  • Beyin damarlarının etkilenmesi halinde ise baş ağrısı, ateş, denge bozukluğu, zayıflık ve felç görülmektedir.

Buerger hastalığı

Nadir görülen vaskülit türlerinden birisi olan Buerger hastalığı, kol ve bacaklardaki atardamar ve toplardamarlarda görülen enfeksiyondur. Tromboanjitis obliterans olarak da adlandırılan bu hastalık kan damarlarının tıkanmasına neden olmaktadır. Bu sebeple etkilenen bölgede kan akışı azalır ve kan pıhtıları oluşabilir. 

Kan akışının azalması zaman içerisinde cilt dokusunun zarar görmesine ya da yok olmasına neden olmaktadır. Bu hasar kangren adı verilen vücut dokusunun enfeksiyonuna ve ölümüne neden olmaktadır. Hastalık genellikle ilk olarak ayaklarda görülür ve daha sonrasında elin kan damarlarını etkileyebilir. Kol ve bacaklardaki küçük damarlarda kan pıhtılarının oluşmasına neden olabilir. 

Bu hastalığın görüldüğü kişilerde neredeyse her zaman sigara kullanımı ya da tütün çiğneme gibi tütün ürünleri kullanımı bulunmaktadır. Hastalığı durdurmanın tek yolu tütünün her türünü bırakmaktır. Hastalığın ilerlemesi ve kangrene sebep olması durumunda el ve ayak parmaklarının alınması gerekli olabilir. 

Bu hastalıkta görülebilecek belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır. 

  • El veya ayak parmaklarında karıncalanma veya uyuşma 
  • Damardaki kan pıhtıları sebebiyle cilt yüzeyinin hemen altındaki bir damarın iltihaplanması 
  • El ve ayaklardaki cilt renginde değişiklik 
  • El ve ayak parmaklarında ağrılı açık yaralar 
  • Soğuğa maruz kalındığında el ve ayak parmaklarının önce beyaza sonra maviye dönmesi 
  • Yürürken görülen ayak ağrıları

Churg-strauss sendromu

Polianjitli eozinofilik granülomatoz (EGPA) olarak da adlandırılan bu vaskülit türü erişkin başlangıçlı astımın temel sebebi olmaktadır. Bu bozukluk ayrıca burun alerjileri, sinüs sorunları, döküntü, mide-bağırsak kanaması, ellerde ve ayaklarda ağrı ve uyuşukluk gibi başka problemlere denemeli olabilmektedir. Herhangi bir tedavisi bulunmamakla birlikte nadir görülen vaskülit türlerinden biri olmaktadır. Churg strauss sendromu sebebiyle görülen belirtiler steroidler ve diğer güçlüler bağışıklık baskılayıcı ilaçlarla kontrol altına alınmaktadır. 

Bu vaskülit türüde görülen belirtiler hastalar arasında büyük değişiklik göstermektedir. Bazı kişilerde hafif belirtiler görülürken, bazı hastalarda ise ciddi bir hayatı tehdit eden komplikasyonlara neden olmaktadır. Genellikle üç aşamada ortaya çıkan ve giderek kötüleşen bir görünümü bulunur. Bu hastaların hemen hemen hepsinde astım ve beyaz kan hücresi sayısında artış görülmektedir. Diğer belirtileri içerisinde ise şunlar yer almaktadır. 

  • İştah kaybı 
  • Kilo kaybı 
  • Eklem ağrısı 
  • Kas ağrısı 
  • Karın ağrısı 
  • Mide bağırsak kanaması 
  • Zayıflık 
  • Yorgunluk 
  • Genel olarak iyi olmama hissi 
  • Döküntü 
  • Cilt yaraları 
  • Ellerde ve ayaklarda ağrı uyuşma ve karıncalanma

Dev hücreli arterit

Arter astarının iltihaplanması sebebiyle görülen bir vaskülit türüdür. Genellikle kafadaki atardamarları özellikle de şakakları etkilemektedir. Bu sebeple de dev hücreli artrit bazen temporal arterit olarak da adlandırılmaktadır. Tedavisinde kortikosteroidler kullanılan bu vaskülit türünde tedavinin amacı görme kaybının engellenmesidir. 

Dev hücreli artrit neden olduğu belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Genellikle şakak bölgelerinde kalıcı şiddetli baş ağrısı 
  • Ateş 
  • Kafa derisi hassasiyeti 
  • Çiğneme hareketi sırasında ya da ağız geniş olarak açıldığında yaşanan çene ağrısı 
  • Çene ağrısı görülen kişilerde görme kaybı veya çift görme 
  • İstenmeyen kilo kaybı 
  • Tükenmişlik 
  • Bir gözde ani kalıcı görme kaybı

Kawasaki hastalığı

Küçük ve orta büyüklükteki kan damarlarını etkileyen bu vaskülit türü damarlarda şişmeye neden olmaktadır. Çocuklarda Kawasaki hastalığının görülmesi durumunda sıklıkla kalp damarları etkilenir. Bu arterler kalbe oksijen açısından zengin kan sağlamakla görevlidir. 

Kawasaki hastalığı aynı zamanda mukozanöz lenf nodu sendromu olarak da adlandırılmaktadır. Bunun sebebi Kawasaki hastalığının aynı zamanda ağız, burun, gözler ve boğazdaki lenf düğümleri de ve mukozalarda şişmeye neden olmasıdır. 

Çocuklarda görülen Kawasaki hastalığı 5 gün veya daha uzun süren ve 39 derecenin üzerindeki ateş ile karakterize olmaktadır. Ayrıca hastalarda aşağıdaki belirtilerden en az 4'ü görülmektedir. 

  • Vücudun ana kısmında ya da genital bölgede döküntü 
  • Avuç içlerinde ve ayak tabanlarında şişmiş kırmızı deri 
  • El ve ayak parmaklarındaki derilerin soyulması 
  • Boyundaki lenf bezlerinin genişlemesi 
  • Kırmızı, kuru, çatlak dudaklar ve kırmızı şişmiş dil 
  • Yoğun akıntı olmadan kırmızı gözler 

Kawasaki hastalığında görülen belirtiler aynı anda ortaya çıkmayabilir. Bu sebeple de süreç içerisinde aşağıdaki belirtilerin görülmesi ve ardından kaybolması durumunda doktora bilgi verilmesi gerekmektedir. 

  • Karın ağrısı 
  • Kusma 
  • İshal 
  • Eklem ağrısı 

Bazı durumlarda ateş 5 gün veya daha uzun süre görülebilir. Ancak Kawasaki hastalığın tanısı için gerekli semptomların dördünden azın görülür. Bu duruma tamamlanmamış Kawasaki hastalığı adı verilmektedir. Tamamlanmamış Kawasaki hastalığı olan çocukların da hala kalp damarlarında hasar riski bulunmasından dolayı belirtilerin ortaya çıkmasından sonraki 10 gün içerisinde tedavi edilmeleri gerekmektedir. 

Kawasaki hastalığı çocuklarda multisistem inflamatuar sendromu adı verilen duruma benzer belirtilere neden olabilir. Bu sendrom Covid 19'lu çocuklarda görülebilmektedir.

Kriyoglobulinemi

Kandaki atipik protein olan kriyoglobulinler vücut sıcaklığında bir araya toplanmaktadır. Bu topaklar kan akışını engelleyerek başta böbrek ve karaciğer olmak üzere ciltte, eklemlerde, sinirlerde ve organlarda zarara neden olmaktadır. 

Bu tür 3 tipi ayrılmaktadır. Tip 1 monoklonans adı verilen bir tür atipik proteine sahip olmaktadır. Tip 1 genellikle kan kanserleri ile bağlantılıdır. Tip 2 ise hem monoklonal hem de poliklonal olmak üzere iki tür atipik protein içermektedir. Bu tip genellikle hepatit C virüsüyle bağlantılıdır. Tip 3 ise poliklonal proteinlerin bir karışımına sahip olmaktadır. Bu tip genellikle romatoid artrit gibi otoimmün hastalıklar ile bağlantılıdır. 

Vaskülit için bu tipinin neden olduğu belirtiler bazı kişilerde görülmez. Ayrıca belirtilerin görüldüğü kişilerde semptomlar gelip gidebilir. Bu belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Bu vaskülit türünden hastaların bacaklarında lezyon adı verilen mor deri lekeleri oluşmaktadır. Siyah veya kahverengi ciltte lekeler siyah veya kahverengi olarak görülebilir. Bazı kişilerde ise ülser adı verilen açık bacak yaraları da görülebilmektedir 
  • Romatoid artrit benzeri eklem ağrılarının görülmesi son derece yaygındır. 
  • El ve ayak parmaklarının uçlarındaki sinirlere zarar vermesinden dolayı periferik nöropati gürle bilmektedir.

Henoch-schonlein purpurası

IgA Vasküliti olarak da bilinen bu vaskülit türü ciltte, eklemlerde, bağırsaklarda ve böbreklerde bulunan küçük kan damarlarının iltihaplanmasına ve kanamasına neden olmaktadır. Bu formların çarpıcı özelliği genellikle alt bacaklarda ve kalçada görülen morumsu döküntülerdir. Herkesin etkilenmesine neden olabilecek bir vaskülit türü olmasına rağmen sıklıkla 10 yaşın altındaki çocuklarda görülmektedir. Genellikle kendi kendine iyileşir. Ancak bu bozukluğun böbrekleri etkilemesi durumunda tıbbi bakıma ihtiyaç duyulmaktadır. 

Vaskülitin bu türünün neden olduğu belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Kalça, bacak ve ayaklarda morluklara benzeyen kırmızımsı mor lekeler gelişir. 
  • Döküntüler kollarda, yüzde ve gövdede de ortaya çıkabilir. 
  • Döküntüler çorap çizgisi ve bel çizgisi gibi baskı bölgelerinde daha fazla olabilir. 
  • Başta dizler ve ayak bilekleri olmak üzere eklemlerde ağrı ve şişlik görülür. 
  • Eklem ağrısı döküntülerden bir veya iki hafta önce ortaya çıkabilir. 
  • Karın ağrısı 
  • Mide bulantısı 
  • Kusma 
  • Kanlı dışkı 
  • Sinir sistemi ile ilgili olan belirtiler genellikle döküntüler ortaya çıkmadan önce başlar. 
  • Bu vaskülit türünün böbreklere etkilemesi durumunda genellikle idrarda protein ve kan görülmektedir.

Takayasu arteriti

Vaskülitin için Takayasu arteriti olması halinde iltihaplanma kanı kalpten vücuda geri pompalayan aort ve ana dallarına taşıyan büyük alterlere zarar vermektedir. Hastalık arterlerde şişlik, tıkanma, daralma ve yırtılmaya neden olabilecek zayıf duvarlara yol açabilmektedir. Herhangi bir belirtinin görülmemesi durumunda hastaları tedavi uygulanmayabilir. Ancak tedavi olmuş hastalarda dahi hastalığın tekrarlaması yaygındır. 

Bu vaskülit türü iki aşamada ortaya çıkmaktadır. İlk aşamasında hastalar kendilerini genellikle iyi hissetmezler ve ek olarak görülebilecek belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Tükenmişlik 
  • İstenmeyen kilo kaybı 
  • Kas ağrıları 
  • Eklem ağrıları 
  • Bazen gece terlemelerinin de eşlik ettiği hafif ateş 

Tüm hastalarda ilk aşamanın belirtileri görülmez. Vücutta bir şeylerin ters gittiği fark edilene kadar inflamasyon yıllarca atardamarlarda kalabilir. 

Bu vaskülit türünün ikinci aşamasında ise iltihaplanma arterlerin daralmasına neden olmaktadır. Bu sebeple de organları ve dokuları daha az kan ve oksijen ulaşır. İkinci aşamanın belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Kullanıma bağlı olarak uzuvlarda zayıflık ve ağrı 
  • Anemi 
  • Nabzın zayıf olması 
  • Kan basıncını ölçmede zorluk 
  • İki kol arasında kan basıncı farklılığı 
  • Baş dönmesi 
  • Bayılma 
  • Baş ağrısı 
  • Görsel değişiklikler 
  • Hafıza sorunları 
  • Düşünmede zorluk 
  • Göğüs ağrısı 
  • Nefes darlığı 
  • Yüksek tansiyon 
  • İshal 
  • Dışkıda kan

Wegener hastalığı

Burun, sinüsler, boğaz ve akciğer ve böbreklerdeki kan damarlarının iltihaplanmasına neden olan vaskülit türüdür. Erken evrede tanı alması ve tedavisinin uygulanması durumunda tam iyileşme mümkün olabilmektedir. Tedavi edilmemesi halinde ise ölümcüldür.

Bu vaskülit türünün neden olduğu belirtiler aniden ya da birkaç ay içerisinde gelişebilmektedir. İlk görülen belirtiler genellikle sinüsleri, boğazı ya da akciğerleri etkilemektedir. Bu türünde görülebilecek belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır. 

  • Burunda kabuklanmalar 
  • Burun tıkanıklığı  
  • Sinüs enfeksiyonları ve burun kanamaları ile birlikte irin benzeri akıntı 
  • Tükenmişlik 
  • Öksürük 
  • Kanlı balgam 
  • Ateş 
  • Nefes darlığı 
  • Hırıltı 
  • Uzuvlarda, parmaklarda ya da ayak parmaklarında uyuşma 
  • İdrarda kan 
  • Cilt yaraları 
  • Morarma 
  • Döküntüler 
  • Gözde kızarıklık
  • Gözde yanma 
  • Göz ağrısı ve görme sorunları 
  • Kulak iltihabı 
  • İşitme sorunları

Vaskülit türleri

Vaskülit türlerinin ortaya çıkma nedenine bağlı olarak değişik şekillerde görülebilir.

Akut vaskülit

Kısa süreli vaskülit türleri akut vaskülit başlığı altında değerlendirilmektedir.

Kronik vaskülit

Kronik vaskülit ise uzun süreli damar iltihaplanmasına neden olan vaskülit türlerini ifade etmektedir. Bunların içerisinde Behçet hastalığı, Tayakasu hastalığı gibi türleri bulunmaktadır.

Alerjik vaskülit

Alerjik gastrit ise ilaçları gösterilen yan etkiler sebebiyle ortaya çıkan vaskülit türlerini tanımlamak için kullanılmaktadır.

Vaskülit komplikasyonları 

Vaskülit sebebiyle görülebilecek komplikasyonlar, duruma, vaskülitin türüne ve ciddiyetine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu durum aynı zamanda ilaçların yan etkileri ile ilişkili olabilmektedir. Vaskülit komplikasyonları içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Organ hasarı 
  • Kan pıhtıları 
  • Anevrizma 
  • Görme kaybı 
  • Enfeksiyonlar
Doktora Soru Sor