Depresyon

Şub 08, 2022

KISA YOL

30 Saniyelik Özet

  • Depresyon, düşünce yapısını, duyguları ve davranışları olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır.
  • Nedenleri psikolojik, sosyolojik ve biyolojik faktörlerden kaynaklanabilir.
  • Belirtileri arasında ruh hali bozukluğu, iştah değişiklikleri, uyku sorunları, enerji kaybı, konsantrasyon bozukluğu, karar verme güçlüğü, değersizlik ve suçluluk duyguları yer alır.
  • Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavide ilaç ve terapiden yararlanılır.

Depresyon nedir?

Tıp dilinde majör depresif bozukluk olarak adlandırılan depresyon, düşünce yapısını, duyguları ve davranışları olumsuz yönde etkileyen bir hastalık olmaktadır. Toplumda oldukça yaygın görülmesinin yanı sıra tedavi edilebilen ve ciddi bir hastalıktır. Tıbbi bir hastalık olan depresyon hastaların hayattan keyif almalarını etkileyen ve hastaların sürekli olarak üzüntü halinde bulunmasına neden olur. Depresyonun psikolojik olduğu kadar fiziksel belirtileri de bulunur. Özellikle depresyon hastaları hem iş veya okullarında ki hem de evdeki görevlerini yerine getirmede ciddi zorluklar yaşamaktadır.

Depresyon nedenleri

Depresyon tek bir belirtiye bağlı olarak ortaya çıkmamaktadır. Depresyonun oluşabilmesi için psikolojik, sosyolojik ve biyolojik nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Ancak depresyon riskini arttıran bazı risk faktörleri bulunmaktadır. Bu risk faktörleri ise şunlar olmaktadır.

  • Erken dönemde ebeveyn kaybı,
  • Sevilen kişiden ayrılma ya da ölmesi,
  • Kadın olmak,
  • Düşük sosyoekonomik düzey,
  • İş kaybı,
  • Alkol kullanımı,
  • Boşanma,
  • Kötü ve travmatik çocukluk çağı,
  • Madde kullanımı,
  • Ailede depresyon geçmişinin bulunması,
  • Bazı kullanılan ilaçlar,
  • Hormonal dengesizlikler,
  • Bazı hastalıklar,

Depresyon Belirtileri

İnsanların zaman zaman üzgün hissetmeleri son derece normaldir. Ancak söz konusu depresyon olduğunda üzgün hissetmenin farklı boyuttaki duyguları bulunur. Bundan dolayı da üzüntü ve depresyonun birbirine karıştırılmaması gerekir. Depresyonun belirtileri arasında ise şunlar bulunmaktadır.

  • İntihar eğilimi,
  • Konsantrasyon kaybı,
  • Karar verme zorluğu,
  • Değersiz hissetme,
  • Suçlu hissetme,
  • Konuşmada yavaşlama,
  • Hareketlerde yavaşlık,
  • Sürekli olarak yorgun hissetme,
  • Uykuya dalmada zorluk yaşama,
  • Sık sık uyanma,
  • Aşırı uyuma,
  • İştah değişiklikleri,
  • Günlük aktivitelerle ilgili yaşanan zevk kayıpları,
  • Sürekli olarak üzgün hissetmek,

Hastaların depresyon tanısını alabilmesi için yukarıda geçen belirtilerin en az 2 hafta süre ile devam etmeleri gerekmektedir. Çocuklardan yaşlılara kadar her yaşta görülen depresyonun kadınlarda görülme sıklığı ise daha fazla olmaktadır. Diğer bir yandan depresyon tedavi edilse dahi ilerleyen dönemlerde tekrar etme ihtimali bulunmaktadır.

Depresyon tanısı nasıl yapılır?

Psikiyatri alanında depresyon iyi tanımlanmış hastalıklardan birisi olmaktadır. Uzmanlar hastalardan aldıkları öykü ile depresyon tanısı koyabilmektedir. Ayrıca depresyonun tanımlanmasını sağlayan depresyon testi de bulunmaktadır.

Bunların yanında toplumda yaygın bir şekilde görülen anksiyete bozukluğunun depresyon ile karıştırılmaması gerekmektedir. Çünkü anksiyete bozukluğu hastaların durum ile alakası olmayan düzeylerde yaşadıkları kaygı bozuklukları olmaktadır. Genellikle aşk, iş ve para gibi durumlar ile ilgili olan kaygılar denetlenemez durumdadırlar ve en az 6 ay süre ile devam eder.

Depresyon Çeşitleri

Belirtileri hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Bu sebeple de depresyonun çeşidinin belirlenebilmesi için uzmanların belirtileri doğru bir şekilde sınıflandırmaları önemli olmaktadır. Bu sınıflandırma aynı zamanda doğru bir tedavinin planlanması için de önemli olmaktadır. Depresyon çeşitlerini kabaca şu şekilde özetlemek mümkün olmaktadır.

Majör depresyon

Klinik depresyon ya da majör depresif bozukluk olarak da adlandırılan majör depresyon, depresyona ait belirtilerin en net görüldüğü depresyon türü olmaktadır. Majör depresyon hastaları hayattan keyif alma yetilerini tamamen kaybetmektedir. Bu sebeple de iştah ve uyku sorunları başta olmak üzere birçok belirti görülür.

Majör depresyon belirtileri

Majör depresyon hastalarında görülebilecek belirtiler şunlar olmaktadır:

  • Toplam vücut kitlesinin yaklaşık %5’i olacak şekilde gerçekleşen kilo kaybı ya da kilo alımı
  • Her gün bitkin hissetmeye neden olacak derecede yaşanan enerji kaybı
  • Konsantrasyonu bozulması
  • Kararsızlık
  • Neredeyse her gün değersiz hissetme
  • Suçluluk duygusu
  • Sürekli olarak ölüm ya da intihar düşüncesi
  • Uyuyamama ya da aşırı uyuma
  • Dinlememe
  • Yavaş hareket etme
  • Yavaş düşünme
  • Yaşam aktivitelerine karşı ilginin kaybolması

Majör depresyon tanısı

Majör depresyon tanısının konulmasında DSM 5 kriterleri kullanılmaktadır. Bu kriterlerden ilk ikisinin hastalarda kesin olarak görülmesi gerekir. Bunun yanında hastalar kriterlerden beşinin görülmesi majör depresyon için yeterli olmaktadır. DSM 5 kriterlerinin içerisinde şunlar yer almaktadır:

  • İlgi ve istek azalması
  • Depresif ruh hali
  • İntihar eğilimi
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Suçluluk hissi
  • Değersizlik hissi
  • Enerji azalması
  • Sürekli yorgunluk
  • Ajitasyon
  • Psikomotor becerilerinin zayıflaması
  • Uykunun azalması ya da artması
  • İştah değişiklikleri
  • İşlev kaybı
  • Görülen semptomlar madde kullanımına ya da fiziksel bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkmaz
  • Başka ruhsal hastalıklar ile belirtiler açıklanamaz
  • Hiçbir zaman manik ya da hipomanik nöbetler görülmez.

Majör depresyon tedavisi

Majör depresyon tedavi edilebilen ruhsal hastalıklardan birisi olmaktadır. Tedavisinde ilaç kullanımının yanı sıra terapilerden de faydalanılır. Majör depresyon tedavisinde kullanılan ilaç grubu antidepresanlar olmaktadır. Antidepresan ilaçların desteklenmesi ve etkinliğinin arttırılması için diğer ilaç gruplarından da yararlanılır. Bunun yanında ilaçların yetersiz geldiği ya da belirtilerin çok ciddi olduğu durumlarda Elektrokonvülsif terapi (ECT) yardım alınmaktadır. Bunların yanında hastaların tedavilerini desteklemek için yapabilecekleri bazı hayat tarzı değişiklikleri de bulunmaktadır. Bunların içerisinde ise şunlar yer alır.

  • Aromaterapi
  • Kaliteli beslenme
  • Sosyal ilişkilerin devam ettirilmesi
  • Bilişsel davranışçı tedavi
  • Stresin yönetilmesi
  • Egzersiz

Kronik depresyon

Distimi olarak da adlandırılan kronik depresyon durumu yetişkinlerde 2 yıl çocuklarda ise 1 yıldan uzun süren depresyon durumunda konulan bir teşhis olmaktadır. Distiminin tanımını ise kısaca uzun süren ve alışkanlık haline gelen melankoli, içe kapanıklık, kişisel yetersizlikten dolayı endişe duymak ve sevinçten yoksun olma durumudur.

Kronik depresyon belirtileri

Depresyon belirtileri ile benzerlik gösteren kronik depresyon belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır:

  • Çocukların ve ergenlerin moralleri bozuk olduğunda daha net bir şekilde görülen sinirlilik hali
  • Gün içerisinde genellikle çevredeki aktiviteler ile ilgilenilmemesi
  • Semptomların yetişkinlerde 2 yıl, ergenlerde ve çocuklarda ise 1 yıldan daha uzun sürmesi

Bunların yanında hastalarda aşağıda yer alan belirtilerin 2 veya daha fazlası görülebilir:

  • Umutsuz hissetmek
  • Karar vermede zorluk yaşamak
  • Konsantre olamamak
  • Kendine olan güvenin azalması
  • Azalan benlik saygısı
  • Fiziksel olarak yorgun hissetme
  • Uykunun çok fazla ya da az olması
  • İştah bozuklukları

Kronik depresyon tanısı

Kronik depresyon tanısında da DSM 5 kriterleri kullanılmaktadır. Ancak kronik depresyon hastalarında görülen belirtiler majör depresyona göre daha hafif olmakla birlikte daha uzun süreli olarak görülmektedir.

Kronik depresyon tedavisi

Yıllarca sürebilen kronik depresyonun yoğunluğu dönem dönem değişiklik göstermektedir. Genellikle ilaç tedavisine ihtiyaç duyulmayan kronik depresyon tedavisinde terapilerin önemi büyüktür. Konuşma terapileri ile hastaların hastalıklarından haberdar olmaları ve ruh hallerinin dengelenmesinde hastalara yardımcı olmaları sağlanmaktadır. Bunun yanında kronik depresyon hastalarının bir kısmında majör depresyon atakları görüleceği için bazı dönemlerde ilaç kullanımı da gerekebilmektedir.

Bipolar bozukluktaki depresyon

Eskiden manik depresif bozukluk olarak adlandırılan bipolar bozuklukta hastalar hem mani hem de depresyon aşamalarını yaşarlar. Mani döneminde hastalar çok hareketli ve neşeli olmalarına rağmen depresyon dönemlerinde ruhsal çöküntü içerisinde olmaktadır. Depresyon döneminde hastalarda görülen belirtiler klasik depresyon belirtileri ile benzerlik gösterir. Eğer hastalarda mani dönemi görülmez ise o zaman majör depresyon söz konusu olmaktadır.

Mevsimsel depresyon

Mevsimsel depresyon yılın belli zamanlarında başlayan majör depresyonu ifade etmek için kullanılan bir terim olmaktadır. Mevsimsel depresyondan bahsedebilmek için son iki yıl içerisinde majör depresyon belirtilerinin aynı zaman dilimi içerisinde başlaması ve bitmesi gerekmektedir.

Gebelikle ilişkili depresyon

Hamilelik sırasında görülebileceği gibi doğumdan sonraki 4 hafta içerisinde de görülebilen depresyonlara gebelikle ilişkili depresyon adı verilmektedir.

Psikotik depresyon

Psikotik depresyonun karakteristik özelliği depresyon döneminde hastaların yanlış ve sabit inançlara sahip olmaları ya da halüsinasyon görmeleridir.

Adet dönemi depresyonu

Kadınların adet dönemlerinden önceki 1 hafta içerisinde ortaya çıkan ve kanamanın başlamasıyla ya da kanama başladıktan birkaç gün sonra sona eren depresyon çeşidi olmaktadır. adet dönemi depresyonu hastaların yaşam kalitelerini önemli ölçüde etkilemektedir.

Atipik depresyon

Hastaların depresyon dönemlerinde aşağıdaki belirtilerden en az üçüne sahip olması durumunda atipik depresyondan söz edilmektedir:

  • Hastaların hoşlarına gidecek olaylarda kendilerini çok daha iyi hissetmeleri
  • İştah artışı sebebiyle kilo alımı
  • Normal uyku düzenine göre daha fazla uyumak
  • Kollarda ve bacaklarda ağırlık hissi
  • Başkalarından en ufak bir reddedilmede aşırı öfke hissetme
  • Derin kaygı

Melankolik depresyon

Depresyon döneminde hastalarda zevk kaybının yanı sıra olumlu uyaranlara karşı tepkisizliğin yanı sıra aşağıda belirtilerden en az dördünün görüldüğü durumlarda melankolik depresyondan bahsedilmektedir:

  • Aşırı suçluluk duygusu
  • Anoreksiya
  • Kilo kaybı
  • Hareketsizlik
  • Ajitasyon
  • Sabah erken uyanma
  • Derin bir umutsuzluk
  • Karamsarlık
  • Kendini çökkün ve mutsuz hissetme
  • Hoşuna gidecek olaylarda dahi kendini daha iyi hissedememe
  • Normalde keyif alınan etkinliklerden keyif almama

 

Depresyon evreleri

Dr. Kübler Ross tarafından oluşturulan ve kederin 5 aşaması olarak adlandırılan bu aşamalar depresyon için de geçerli olmaktadır. Kederin Beş Aşaması insanların sevdiklerini kaybettikten sonra ya da ölümcül bir teşhis aldıktan sonra geçirdikleri aşamaları belirtmektedir. Bu aşamalar doğrusal olmamakla birlikte depresyon hastaları da bu aşamalardan geçmektedir.

İnkar 

Belirtilerin ilk kez görülmeye başladığı dönemde hastaların bu belirtileri kabul etmede zorlanmaları söz konusu olmaktadır. Bazı depresyon hastaları uzun süredir belirtileri yaşasalar dahi gerçekliği kabul etmede zorlanabilir ve bu duyguların geçici olduğuna kendilerini inandırırlar. İnkar döneminde olan hastalar erteleme, kaçınma ve meşgul olma gibi birçok farklı şekilde inkar aşamasını yaşayabilir. Bunun yanında hastalarda bu aşamada şok, kafa karışıklığı ve uyuşukluk gibi belirtiler de görülebilir.

Öfke 

Depresyon hastaları kendilerini mağdur hissettikleri ve öfke yaşadıkları bir aşamadan geçebilirler. Hastalar başlarına gelenlerin nedenlerini merak ettikçe şiddetli bir kafa karışıklığı ve korku yaşamaya başlarlar. Bu durum da öfke olarak kendisini gösterir. Eğer hastalar durumu hakkında bilgi sahibi değillerse hissettikleri öfke daha da şiddetlenir.

Pazarlık

Pazarlık aşaması hastaların depresyondan kaçınmaya başlamaları ile birlikte görülür. Pazarlık aşaması beraberinde hastaların kendilerini suçlu hissetmelerini de beraberinde getirmektedir. Özellikle teşhis edildikten sonra görülen bu dönemde hastalar mantıklı olmasa bile bir şeyi yaptıklarında başka bir şeyin değişeceğine inanırlar. Bu aşamadaki depresyon hastalarında en sık görülen duygu durumu ise utanç, güvensizlik ve endişedir. Çünkü bu aşamadaki hastalar hem geçmişleri hem de gelecekleri hakkında düşünmeye başlarlar ve kendilerini diğer insanlar ile karşılaştırırlar.

Depresyon

Depresyon aşamasında hastalar kendilerini izole ederler. Derin bir umutsuzluk durumu içerisinde olan hastalar eğer depresyon belirtilerini inkar etmeye devam ederlerse yaşadıkları kötü duygular daha da ağırlaşır. Bu sebeple de hastada daha öncesinde görülmeyen belirtiler de görülmeye başlar.

Kabullenme

Depresyonun son aşaması olan kabullenme hastaların kötü günleri olacağı kadar iyi günleri olabileceğini de kabullendikleri aşama olmaktadır. Bu sebeple de bu aşama kaynı zamanda depresyon hastalarının tedavi olmayı istedikleri aşama da olmaktadır. Ancak kabullenme dönemi depresyon belirtilerinin tamamen geçtiği bir dönem olarak değerlendirmek doğru olmayacaktır. Bunun yerine hastaların tedaviyi kabul ettikleri dönem olarak değerlendirmek gerekir.

Depresyon tedavi yöntemleri

Depresyonun doğru bir şekilde tedavi edilebilmesi için hangi sınıfa girdiğinin belirlenmesi ve terapinin hastalara uygun bir şekilde planlanması önemli olmaktadır. Majör depresyon bozukluğun tedavisinde birden çok yöntem bir arada kullanılabilinir.

İlaç Tedavisi

Depresyon hastalarının kullanması gereken ilaçların mutlak suretle uzmanlar tarafından belirlenmesi ve dozlarının yapılan kontroller ile uzmanlar tarafından ayarlanması gerekmektedir. Depresyon tedavisinde antidepresan ilaç grubuna ait ilaçlar bulunmaktadır. Hastaların da kullanılan ilaçların yapmış olduğu yan etkiler ve etkilerini doktorları ile paylaşmaları gerekmektedir. Majör depresyon bozukluğu hastalarında sıklıkla kullanılan ilaç grupları ise şunlar olmaktadır.

  • Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI)
  • Atipik antidepresan,
  • Trisiklik antidepresan,
  • Serotonin- norepinefrin geri alım inhibitörleri,
  • Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI)
  • Diğer ilaçlar,

Psikoterapi

Psikoterapi genel olarak kişileri duygu durumlarını ve davranışlarını etkileyen sıkıntıların çözümü, ruh sağlığının geliştirilmesinin ve korunmasının sağlanması için alanında uzman kişiler tarafından uygulanan tekniklerin genel adı olmaktadır. Psikoterapi aynı zamanda konuşma terapi veya psikolojik terapi olarak da adlandırılmaktadır.

Hastane Tedavisi

Bazı hastalar depresyonu ağır bir şekilde geçirmektedir. Bu durumlarda tedavilerinin hastanede yapılması zorunlu hale gelmektedir. Özellikle hastaların kendilerine bakamayacak duruma gelmeleri ve gerek kendisine gerekse de başkasına zarar verme ihtimallerinin  bulunması durumunda hastane tedavisi tercih edilmektedir. Hastane tedavilerinde hastaların ruh halleri düzelene kadar güvenli ve sakin bir ortamda tedavilerinin gerçekleşmesini sağlamaktadır.

Doktora Soru Sor