Davranış Bozukluğu

Oca 30, 2024

KISA YOL

Davranış bozukluğu nedir?

Çocuk ve gençlerin etkilenmesine neden olan davranış bozukluğu, başkalarının refahına zarar veren ve tutarlı bir şekilde gerçekleştirilen saldırgan davranış ve eylem modelleriyle karakterize bir zihinsel sağlık durumudur. Davranış bozukluğu olan kişilerde sıklıkla toplumsal normları ve kuralları ihlal etme davranışı görüşür. Davranış bozukluğu karşıt olma ya da karşı gelme bozukluğu da içeren yıkıcı davranış bozukluklarının yelpazesinde yer almaktadır. Davranım bozukluğu genellikle depresyon, öğrenme bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu durumları ile birlikte görülmektedir.

Davranış bozukluğu nedenleri

Davranış bozukluğu nedenlerine yönelik olarak yapılan araştırmalar net bir sonuç vermemektedir. Bu sebeple araştırmacılar davranış bozukluğunun genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin ortak etkileri sebebiyle ortaya çıktığını düşünmektedir.

Davranış bozukluğunun genetik faktörleri içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Yapılan çeşitli araştırmalarda antisosyal davranış, dürtüsellik, saldırganlık, mizaç ve cezaya karşı duyarsızlık dahil olmak üzere davranış bozukluğunun belirli özelliklerinin kalıtsal olabileceğini göstermektedir.
  • Travmatik beyin hasarı
  • Yüksek testosteron seviyeleri saldırganlıkla ilişkili olmaktadır.
  • Nöbetler
  • Nörolojik hasar

Davranış bozukluğunda ebeveyn aile ve çevresel faktörlerin içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Davranış bozukluğu olan ergenlerin ve çocukların ebeveynleri sıklıkla madde kullanımı ya da antisosyal davranışlar göstermektedir.
  • Bu çocukların anne babalarından sıklıkla DEHB, duygu durum bozuklukları, antisosyal kişilik bozukluğu ya da şizofreni öyküsü bulunmaktadır.
  • Yeterli denetimin olmadığı ve ebeveynlerin arasında sık sık çatışmanın yaşandığı aile ortamında, çocuklarda uyumsuz davranışlar görülebilmektedir. Bu davranışlarda da davranış bozukluğuna neden olmaktadır.
  • Sık sık aile içi şiddete maruz kalan çocukların davranış bozukluğu geliştirme olasılığı daha yüksektir.
  • Aşırı kalabalık ve işsizliğin olduğu düşük sosyal ve ekonomik ortamlarda yaşamak
  • Çocuğun mahallesinde suç oranının artması ve uyuşturucu madde bulunması

Davranış bozukluğu belirtileri

Davranış bozukluğunun belirtileri zaman içerisinde yavaş yavaş gelişmektedir. Davranış bozukluğu olan çocuklar genellikle dürtüsel olma eğiliminde olmakla birlikte yönetilmesi zordur. Çünkü başkalarının duyguları ile ilgilenmezler.

Davranış bozukluğunun 4 temel belirtisi şunlar olmaktadır.

  • Ciddi kural ihlalleri
  • Aldatmak, yalan söylemek ya da çalmak
  • Mülkiyetin imhası
  • İnsanlara ya da hayvanlara saldırmak ve başkalarının temel haklarını ihlal etmek

Davranış bozukluğu görülen kişilerde başkalarına karşı gösterilen saldırgan davranış belirtileri şunlar olmaktadır

  • Hayvanlara zarar vermek
  • Zorbalık
  • Kendi davranışlarından dolayı başkalarını suçlamak
  • Muhtemelen silahla gerçekleşen fiziksel şiddet
  • Cinsel aktiviteyi zorlamak
  • Sözlü kavgalar
  • Tehditkar davranışlar

Mülkün tahrip edildiğinin işaretleri olarak şunlar görülebilir.

  • Kasıtlı olarak yangın çıkarmak
  • Başkalarının mallarına zarar vermek

Aldatmanın ya da yalan söylemenin belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Bireysel kişilerden ya da mağazalardan çalmak
  • İyilik elde etmek ya da sorumluluktan kaçmak için yalan söylemek
  • Evlere ya da işyerlerine zorla girmek
  • Kural ihlali belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır
  • Ebeveynlerin koyduğu kuralları sık sık ihlal etmek
  • Evden kaçmak
  • Okula gitmemek
  • Açık bir sebep olmadan kuralları çiğnemek

Davranış bozukluğunda görülen diğer yaygın belirtiler arasında şunlar yer almaktadır.

  • Ağır alkol tüketimi ya da madde kullanımı
  • Sıfır riskli seks yapmak
  • Kolay bir şekilde hayal kırıklığına uğramak
  • Saldırgan davranışları gizlemek için hiçbir çaba sarf etmemek
  • Eylemlerden dolayı pişmanlık göstermemek
  • Arkadaşlık kurmaya da sürdürmede zorluk çekmek

Çocukluk ve ergenlik döneminde isyankar davranışlar yaygın olarak görülmektedir. Ancak davranış bozukluğu tanısının konulabilmesi için belirtilerin yıkıcı ve tekrarlayan bir örtü oluşturması gerekmektedir

Yetişkinlerde davranış bozukluğu belirtileri

Yetişkinlerde görülen davranış bozukluğunda oluşabilecek semptomlar içerisinde şundan yer almaktadır.

  • Bir işi sürdürmekte zorluk yaşama
  • İlişkileri sürdürmekte zorluk yaşama
  • Yasa dışı ya da tehlikeli davranışlara eğilimli olma

Yetişkinlerde davranış bozukluğu belirtileri antisosyal kişilik bozukluğu olarak da kabul edilebilmektedir.

Davranış bozukluğu tedavisi

Davranış bozukluğu tedavisinde çocuk ve aile için çeşitli psikoterapi biçimlerinin yanı sıra toplum temelli tedavi benimsenmektedir.

Psikoterapiler

Davranış bozukluğu olan çocuk ve ergenlere uygulanan terapiler şunları içermektedir.

Ebeveyn yönetimi eğitimi

Bu terapinin amacı ebeveynleri çocuğun olumlu davranışlarını uygun şekilde ödüllendirilmesi sayesinde tutarlı bir disiplin oluşturma konusunda eğitilmelidir.

Psikoterapi

Davranış bozukluğu olan kişinin rahatsız edici duygu ve düşünce davranışlarını tanımlamasına ve değiştirmesine yardımcı olmayı amaçlayan ve çeşitli tedavi tekniklerini kapsayan bir terimdir. Bu alanda uzmanlaşmış ruh sağlığı uzmanıyla çalışmak hem hastaya hem de ailesine destek eğitim ve rehberlik sağlayabilir. Davranış bozukluğu yönelik olarak uygulanan psikoterapiler genellikle aile içi dinamiklerini akademik işleyişini iyileştirmeye ve çocukların çeşitli ortamlardaki davranışlarını iyileştirmeye odaklanarak aile yaşamını ve okul yaşamına hedeflemektedir.

Öfke yönetimi eğitimi

Öfke yönetimi eğitimi ile hem çocuğun duygusal duyularını hem de öfkenin neden olduğu fizyolojik uyarılmayı azaltılmalı hedeflemektedir. Davranış bozukluğu olan kişilere sinirlendiren şeylerden ya da insanlardan tamamen kaçınması mümkün olmamaktadır. Bu sebeple de öfke yönetimi eğitimi çocuğun tepkilerini nasıl kontrol edeceğini öğretir.

Bilişsel davranışçı terapi

Bilişsel davranışçı terapi gibi bireysel psikoterapiler sayesinde davranış bozukluğu olan bir çocuk için bireysel terapi, problem çözme becerilerini geliştirilmesi, çatışmaların çözülerek ilişkilerin güçlendirilmesi ve çevrelerindeki olumsuz etkilerin azaltılması için öğrenme becerilerinin geliştirilmesi mümkün olmaktadır.

Toplum temelli tedavi

Bu tedavi yöntemi ile yıkıcı davranışların azaltılması sağlanmaktadır. Programın uygulanabilmesi için terapötik okul ve yatılı tedavi merkezleri kullanılmaktadır.

İlaç tedavisi 

Davranış bozukluğunun doğrudan tedavi edilmesini sağlayan herhangi bir ilaç bulunmamaktadır. Ancak davranış bozukluğunun yanında sıklıkla başka zihinsel problemlerin de ortaya çıkmasından dolayı çocuğun bu koşulları yönetebilmesi için ilaç kullanması gerekebilmektedir.

Yetişkinlerde davranış bozukluğu 

Davranış bozukluğu teşhisi genellikle 16 yaş altındaki çocuk ve ergenlere konulmaktadır. Ancak yetişkinlik döneminde de davranış bozukluğu tanısı konulabilir. Yetişkinlerde görülen davranış bozukluğu belirtileri de çocuklarda görülen belirtiler ile benzerlik göstermektedir. Sözü edilen belirtilerin en az bir yıl süre ile devam etmesi durumunda yetişkinlere de davranış bozukluğu teşhisi konulmaktadır. Ancak söz konusu yetişkinler olduğunda görülen belirtiler davranış bozukluğu yanı sıra antisosyal kişilik bozukluğu belirtileri ile de benzerlik göstermesinden dolayı genellikle yetişkinlere davranış bozukluğu tanısı konulmaz. 

Eğer yetişkinlerde görülen belirtiler hem davranış bozukluğu hem de antisosyal kişilik bozukluğu belirtilerini kapsıyor ise bu durumda yetişkinlere anti sosyal davranış kişilik bozukluğu tanısı konmaktadır. Davranış bozukluğu tanısının konulmasında önemli olan etmen hastanın yaşıdır. Çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de davranış bozukluğu görülmesi durumunda aynı zamanda dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, madde bağımlılığı, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete bozuklukları, depresyon ya da bipolar bozukluk gibi eş zamanlı tanılar bulunabilir. Ayrıca yetişkinler de öğrenme güçlüğü yaşayabilirler.

Davranış bozukluğu çeşitleri

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (DEHB)

Beyindeki belirli kimyasalların işleyişinin farklı olmasından dolayı görülen nörogelişimsel bir bozukluk olan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu çocukların dikkat süreleri kısalarak odaklanma problemi yaşarlar. Bunun yanında hiperaktivite belirtilerinin de görülmesinden dolayı hastaların günlük yaşamları ciddi bir şekilde etkilenir. 

Kısaca DEHB olarak adlandırılan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun nedeni tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte genetik ve çevresel faktörler sebebi oluştuğu düşünülmektedir. Bu nedenler beyindeki kimyasalların işleyişini değiştirerek beyindeki sinir ağlarında değişikliğe yol açmaktadır. Ebeveynlerde DEBH olması çocukta görülme ihtimalini arttıran nedenlerden birisi olmaktadır. Bunun yanında DEBH görülmesinde etkili olan diğer faktörler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Düşük doğum ağırlığı
  • Beyindeki sinir ağları arasında sinyal iletiminin bozulması
  • Olumsuz ekonomik şartlar
  • Dopamin, serotonin ve norepineferin gibi bazı kimyasal maddelerin düzgün işlev göstermemesi
  • Çocukluk döneminde beyin hasarı
  • Anneni gebelik döneminde ilaç kullanması
  • Gebelik döneminde annenin sigara içmesi
  • Gebelik sırasında maruz kalınan toksinler
  • Gebelik sürecinde annenin uyuşturucu madde kullanması

Dikkat bozukluğu hiperaktivite bozukluğu belirtileri

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu genellikle eş zamanlı olarak görülmektedir. Ancak her iki durum da farklı belirtilere neden olmaktadır. Bu sebeple de dikkat eksikliğinin neden olduğu belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Bir işi bitirmeden başka bir işe başlamak
  • Dikkatin kolay bir şekilde dağılması
  • Dinleme konusunda güçlük çekme
  • Görevleri tamamlamada zorlanma
  • İşleri başlatmada veya bitirmede zorlanma
  • Detayları gözden kaçırma
  • İşleri düzenlemede zorluk yaşama
  • İşleri sırasıyla yapmada güçlük yaşama

Hiperaktivite bozukluğunun neden olduğu belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Koşma ya da tırmanmaya meyilli olma
  • Fazla hareketli olma
  • Sürekli olarak el ve ayakları sürekli olarak hareket ettirmek
  • Sessizce oturmada zorlanmak
  • Gereksiz yere konuşmak
  • Sabırsız olmak
  • Uzun süre hareketsiz kalamamak
  • Dik oturmada zorlanmak

Hastalarda görülen dürtüsellik belirtileri içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • İlişkilerde sıklıkla sorun yaşamak
  • Bekleme sırasında zorluk yaşamak
  • Tehlikeli durumlarda risk alma eğilimlerinin bulunması
  • Başkalarının sözünü kesmek ve düşünmeden konuşmak
  • Davranışlarının sonuçlarını hesaplamadan hareket etmek

Davranışsal yeme bozuklukları

Çocukların beslenme alışkanlıklarının olumsuz anlamda değişmesi ve bu sebeple düzensizliklere yol açması durumunda davranışsal yeme bozukluğu denilmektedir. Bu değişiklikler içerisinde yemek seçme, yemeği reddetme ya da aşırı derecede yemek yeme gibi davranışlar bulunmaktadır. Davranışsal yeme bozukluğunun bulunması ise gelişim sorunlarına ya da obeziteye neden olmaktadır. 

Çocuklarda görülen davranışsal yeme bozukluğunun tedavisinde beslenmenin düzenlenmesi için beslenme uzmanı ve davranış bozukluğunun tedavisi için çocuk psikoloğu ile birlikte çalışılması gerekmektedir. 

Davranışsal uyku bozuklukları

Uyku problemler çocuklar arasında yaygın olarak görülen sorunlardan birisidir. Uyku sorunlarının içerisinde kabus görme, alt ıslatma ve sık sık uyanma gibi problemler görülmektedir. Davranışsal uyku bozukluklarının tedavisinde ise rahatlatıcı uyku rutinlerinin oluşturulması, uyku hijyenine dikkat edilmesi ve uyku ortamının düzenlenmesi ile psikoterapi gibi yöntemler kullanılmaktadır.

Depresyon ve anksiyete bozuklukları

Çocuklarda depresyon ve anksiyete farklı belirtiler ile görülebilmektedir. Bu belirtilerin içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Mutsuzluk
  • İçe kapanma
  • Asosyal davranma
  • Aşırı endişe
  • Korku
  • Panik ataklar

Depresyon ve anksiyetenin tedavisinde ise aile ve bireysel terapinin yanı sıra ilaç tedavisi de içerebilmektedir. Tedavisinde en önemli olan nokta ise çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının ailesi tarafından karşılanması ve çocuğun desteklenmesidir. Bu sayede çocuğun stresle başa çıkması öğretilebilir. 

Karşıt olma (karşı gelme) bozukluğu

Karşıt olma bozukluğu görülen çocuklar sıklıkla otoriteye karşı isyankar ve düşmanca davranışlar sergilemesidir. Karşıt olma bozukluğu olan çocuklar yetişkinlerin talimatlarına uymayabilir ve kurallara sıklıkla karşı gelir. Bu sebeple de çocuklarda asi ve isyankar davranışlar görülmektedir.

Davranış bozuklukları ve baş etme yöntemleri

Davranış bozukluğu olan kişilere profesyonel bakımın sağlanmasının yanı sıra çevresi de çeşitli yöntemler ile yardımcı olabilmektedir. Bu yöntemlerin içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Etkili tedavi yaklaşımlarına ilişkin son araştırmalar da dahil olmak üzere davranış bozukluğu hakkında daha fazla bilgi edinmek hastalık ile başa çıkmanın en önemli anahtarlarından birisi olmaktadır.
  • Davranış bozukluğu olan kişiye karşı nasıl davranılması gerektiği hakkında davranış bozukluğu teşhis etme ve tedavi etme konusunda eğitim almış uzman bir psikolog ile görüşülmesi gerekmektedir.
  • Mevcut tedavi seçeneklerini çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bir kişiselleştirilmesi ve aile merkezli olması gerekmektedir.
  • Davranış bozukluğu olan kişinin çevresinde ona çıkart destek verecek aile grubunun ya da kuruluşun bulunması gerekmektedir.

Ergenlerde cinsel davranış bozuklukları 

Özellikle son 20 yıl içerisinde internette çeşitli cinsel aktivite içeren içeriklere kolay bir şekilde ulaşılmaya başlanmıştır. 9 ile 16 yaş arasındaki normal cinsel gelişim sırasında en yaygın cinsel faaliyetlerden birisi de pornografi tüketimidir. Genellikle pornografi tüketimi gençlerin zihinsel sağlıkları üzerinde olumsuz etki bırakmaz. Aksine cinselliğin normal bir şekilde keşfedilmesine yardımcı olur. Diğer bir yandan ergenlik döneminde olan çocukların %10- %18’inde porno tüketimi sırasında kompulsif cinsel davranışı yansıtır. 

Cinsel davranış bozuklukları belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Yoğun pornografi tüketimi
  • Yoğun mastürbasyon
  • Ücretli cinsel hizmetlerin kullanımı
  • Riskli cinsel davranışlar
  • Cinsellikle yoğun meşguliyet
Doktora Soru Sor