Distimi (Kronik Depresyon)

Haz 26, 2024

KISA YOL

Distimi (kronik depresyon) nedir?

Kalıcı depresif bozukluk olarak da adlandırılan distimi, uzun ve sürekli bir depresyon şeklidir. Kişiler kendilerini üzgün ve boşlukta hissederken, günlük aktivitelere olan ilgilerini kaybedenler ve günlük işlerini yapmadan zorluk çekebilirler. Bunun yanında kişilerin öz saygısı düşük olduğu için kendilerini başarısız hissedebilirler. Bu duygular yıllarca sürebildiği için kişilerin ilişkilerini, günlük faaliyetlerini, işlerini veya okullarını ciddi şekilde etkileyebilir. 

Distimi olan kişiler mutlu anlarında dahi iyimser olmaktan zorlanırlar. Genellikle karamsar ve sürekli olarak şikayet etmeye meyilli olurlar. Majör depresyon kadar şiddetli olmayan kalıcı depresif bozuklukta ruh hali çöküntüsü hafif, orta veya şiddetli olabilmektedir. 

Distimi uzun sürdüğü için depresyonun neden olduğu belirtilerle baş etmek zorlu olabilmektedir. Bu sebeple de tedavisinde ilaç kombinasyonunun yanı sıra konuşma terapisi gibi terapilerin de uygulanması gerekmektedir. 

Distimi (kronik depresyon) tanı

Bir kişide distiminin olduğundan şüphelenilmesi halinde uygulanacak muayene ve testler içerisinde şunlar yer almaktadır. 

Fiziki muayene 

Uzmanlar depresyona neyin neden olduğunu belirleyebilmek için fiziki muayene uygulayabilir ve hastaların sağlıkları hakkında derinlemesine sorular sorabilir. Bu sayede hissedilen duyguların altta yatan fiziksel bir sağlık sorunlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığı anlaşılabilir. 

Laboratuvar testleri 

Depresyon sadece psikolojik sebeplerden kaynaklanmadığı için fiziksel nedenlerin elenebilmesine olanak sağlayan laboratuvar testleri de hastalara uygulanabilmektedir. Örneğin yeterince tiroid hormonunun üretilmediği durumlarda kişilerde depresyon belirtilerine rastlanmaktadır. Bu tür fiziksel sorunların elenebilmesi için çeşitli laboratuvar testlerinden yardım alınmaktadır. 

Psikolojik değerlendirme 

Fiziksel olarak herhangi bir problemin bulunamaması durumunda psikolojik değerlendirmeye yönelinmektedir. Bu değerlendirmede düşünceler, duygular ve davranışlar hakkında konuşma ve çeşitli anketlerin doldurulması yer alır. Bu değerlendirme sayesinde sadece kalıcı depresif bozukluğunu tanısı değil aynı zamanda majör depresyon, mevsimsel duygusal bozukluklar ya da bipolar bozukluk gibi ruh halini etkileyebilecek başka bir psikolojik rahatsızlığın olup olmadığı da belirlenebilmektedir.

Distimi tanısı çocuklarda yetişkinlerden farklı olarak konulmaktadır. Bir yetişkin için depresif ruh hali 2 veya daha fazla yıl boyunca günün büyük bir bölümünde ortaya çıkarken çocuklarda depresif duygu durumunun en az 1 yıl boyunca ve günün büyük bir bölümünde ortaya çıkması yeterli olmaktadır. Kalıcı depresif bozukluk kişilerde farklı belirtilere neden olmaktadır. Distimi'nin 21 yaşından önce başlaması durumunda buna erken başlangıç adı verilmektedir. 21 yaş ve üzerinde başlaması durumunda ise geç başlangıçta olarak adlandırılmaktadır.

Distimi (kronik depresyon) belirtileri

Distiminin neden olduğu belirtiler genellikle yıllar süren bir dönemde gelir ve giderler. Belirtilerin yoğunluğu zaman içerisinde değişiklik gösterebilir. Ancak belirtiler genellikle her atakta 2 ay boyunca görülür. Bunun yanında kalıcı depresif bozukluk öncesinde veya sırasında majör depresyon atakları meydana gelebilmektedir. Distiminin belirtileri günlük yaşamda büyük sorunlara neden olabilmektedir. Bu belirtiler içerisinde şunlar yer alır. 

  • Üzüntü, boşluk ya da moral bozukluğu 
  • Umutsuzluk 
  • Günlük aktivitelere ilgi kaybı 
  • Uyku sorunları 
  • Yorgunluk ve enerji eksikliği 
  • İştahsızlık veya aşırı yeme 
  • Düşük özsaygı, özeleştiri veya yetenekli olmadığını hissetme 
  • Suçluluk duygusu ve geçmişle ilgili endişeler 
  • Net bir şekilde odaklanma ve karar vermede zorluk 
  • Sosyal aktivitelerden kaçınma 
  • İşlerin iyi ve zamanında yapılmasında sorun olması 
  • Çabuk sinirlenme, sabırsızlanma veya öfkelenme 
  • Çocuklarda depresif ruh hali ve sinirlilik görülmektedir.

Distimi (kronik depresyon) nedenleri

Distiminin kesin nedeni bilinmemektedir. Majör depresyonda olduğu gibi kronik depresyonda da birden fazla neden söz konusu olabilmektedir. Bu nedenler içerisinde şunlar yer alır. 

Biyolojik farklılıklar 

Kalıcı depresif bozukluğu olan kişilerin beyinlerinde fiziksel değişiklikler meydana gelebilmektedir. Bu değişikliklerin kronik depresyonu nasıl etkilediği açık olmamakla birlikte nedenleri belirlenmesine yardımcı olabilmektedir. 

Beyin kimyası 

Nörotransmitterler doğal olarak oluşan beyin kimyasallarıdır. Bu konu hakkında yapılan araştırmalardan nörotransmitterlerdeki değişikliklerin depresyon ve tedavisinde önemli rol oynayacağı göstermektedir. 

Kalıtsal özellikler 

Ailesinde kronik depresyon bulunan kişilerde bu durum daha yaygın olarak görülmektedir. Bu sebeple de araştırmacılar depresyona neden olabilecek genlerin araştırmaya devam etmektedir. 

Yaşam olayları 

Majör depresyonda da görüldüğü gibi sevilen birinin, kaybı maddi sorunlar veya yüksek düzeyde stres gibi travmatik olaylar bazı kişilerde kronik depresyonu tetikleyebilmektedir.

Distimi (kronik depresyon) tedavi yöntemleri

Kronik depresyonun iki ana tedavisi ilaçlar ve konuşma terapisidir. Uzmanların tavsiyeleri aşağıdaki faktörlere bağlı olmaktadır. 

  • Belirtilerin ne kadar şiddetli olduğu 
  • Ne tür bir tedavinin tercih edileceği 
  • Hayatı etkileyen duygusal veya diğer sorunları keşfetme arzusu 
  • Sahip olunabilecek diğer duygusal problemler 
  • Daha önceden uygulanan tedavi yöntemleri 
  • İlaçları tolere etme yeteneği 

Söz konusu çocuklar ve gençler olduğunda konuşma terapisi kalıcı depresif bozukluğu tedavisinin önerilen İlk seçenek olabilmektedir. Ancak bu kişilere bağlı olarak değişir. Bu sebeple bazı vakalarda antidepresanlara da ihtiyaç duyulmaktadır. 

İlaçlar 

Kronik depresyonu tedavi etmek için en yaygın kullanılan antidepresan türleri içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Seçici serotonin geri alım inhibitörleri 
  • Trisiklik antidepresanlar 
  • Serotonin ve norepinefrin geri alım inhibitörleri 

Tedavide doğru ilacın bulunması için birkaç ilacın veya bunların bu ilaçların kombinasyonlarının denenmesi gerekebilir. Bu noktada kişilerin sabırlı olmaları gerekmektedir. Bazı ilaçların etki göstermesi için birkaç hafta veya daha uzun süre ihtiyaç bulunmaktadır. 

Antidepresan kullanan kişilerin doktorları ile konuşmadan antidepresanlarının bırakmamaları gerekmektedir. Zamanı geldiğinde doktorlar dozu yavaş yavaş ve güvenli bir şekilde azaltmaya yardımcı olabilir. Aksi takdirde tedavinin aniden doldurulması veya birkaç dozun atlanması yoksunluk benzeri belirtilere neden olabilmektedir.

Bunun yanında aniden ilaçların bırakılması depresyon hızla kötüleşmesine de neden olabilir. Kalıcı depresif bozukluk bulunması durumunda belirtilerin kontrol altında kalması için uzun süreli antidepresan kullanımı gerekli olabilmektedir. 

Konuşma terapisi 

Psikoterapi olarak da adlandırılan konuşma terapisi düşüncelerin duygular, davranışlar, ilişkiler ve ilgili konular hakkında bir ruh sağlığı uzmanı ile konuşarak depresyonu tedavi etmek için kullanılan genel bir terimdir. Bilişsel davranışçı terapi gibi farklı psikoterapi türleri kalıcı depresif bozukluk için etkili olabilmektedir.

Danışanlar ve terapistler terapiye yönelik hedeflerin ve tedavi süresi gibi diğer konuların konuşabilirler. Konuşma terapisinin yardım edebileceği noktalar içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Herhangi bir krize veya mevcut diğer zorluklara uyum sağlama 
  • İlişkileri ve deneyimleri keşfetmek ve başkalarıyla olumlu etkileşimleri geliştirmek 
  • Depresyona katkıda bulunan sorunların belirlenmesi ve belirtilerin kötüleştiren davranışların değiştirilmesi 
  • Sorunlarla başa çıkmanın ve çözmenin daha iyi yollarının bulunması 
  • Olumsuz inanç ve davranışları belirleyerek bunları sağlıklı olumlu davranışlarla değiştirmek 
  • Hayat için gerçekçi hedefler koymak 
  • Yaşamın tatmin ve kontrol duygusu yeniden kazanmak ve umutsuzluk öfke gibi depresyon belirtilerinin hafiflemesine yardımcı olmak

Distimi ve majör depresyon farkı

Her ne kadar distimi ve majör depresif bozukluk bazı açılardan örtüşse de aralarında önemli farklar bulunmaktadır. Bu farkların içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Kalıcı depresif bozukluk daha az belirti içermektedir. 
  • Distimi daha uzun süre devam eder. 
  • Belirtileri 2 hafta boyunca devam etmesi durumunda majör depresif bozukluk tanısı konulabilir.

Distimi (kronik depresyon) risk faktörleri 

Kalıcı depresif bozukluk genellikle çocukluk ve gençlik ya da genç yetişkinlik dönemlerinde başlar ve uzun süre devam eder. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı etkenler riskini geliştirme riskini arttırmaktadır. 

  • Birinci derece akrabalardan majör depresif bozukluk veya diğer depresif bozukluklarının bulunması 
  • Sevilen birinin kaybı veya büyük mali sorunlar gibi travmatik olaylar 
  • Düşük benlik saygısı, aşırı bağımlı veya özeleştirel olmak 
  • Her zaman en kötüsünün olacağını düşünmek gibi olumsuzluk içeren kişilik özellikleri 
  • Kişilik bozukluğu gibi diğer zihinsel sağlık bozukluklarının bulunması 

Distimi (kronik depresyon) komplikasyonları 

Kalıcı depresif bozuklukla bağlantılı olabilecek komplikasyonlar içerisinde şunlar yer almaktadır. 

  • Daha düşük yaşam kalitesi 
  • Kişilik bozuklukları veya diğer zihinsel sağlık bozuklukları 
  • Majör depresyon, anksiyete bozuklukları ve diğer duygu durum bozuklukları 
  • İntihar düşünceleri veya davranışları 
  • Madde kötüye kullanımı 
  • Devam eden ağrı ve genel tıbbi hastalıklar 
  • İlişki zorlukları ve aile çatışmaları 
  • Okul veya iş ile ilgili sorumlulukları halletmede zorluk 

Distimi (kronik depresyon) nasıl önlenir? 

Kalıcı depresif bozukluğunu önlemenin kesin bir yolu bulunmamaktadır. Genellikle çocuklukta veya gençlik yıllarında başlarında bu durumla ilgili risk altındaki çocukların belirlenmesi ve onların erken dönemde tedavi görmelerini yardımcı olunması gerekmektedir. Belirtilerin azaltılmasına veya önlenmesine yardımcı olabilecek stratejiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır. 

  • Stresi kontrol altına almak 
  • Sorunlardan kurtulma yeteneğini arttırmak 
  • Özgüveni arttırmak 
  • Zorlu dönemlerin üstesinden gelebilmek için aile ve arkadaşlara ulaşabilmek 
  • Belirtilerin kötüleşmesini önlemeye yardımcı olmak için erken dönemde tedavi olmak 
  • Belirtileri tekrarlamasını engellemek için uzun süreli tedavi almak
Doktora Soru Sor