Adet Gecikmesi Nedir?
Normal bir adet döngüsü (adetinizin başladığı günden, bir sonraki adetinizin başladığı güne kadar olan süre) ortalama olarak 28 gündür. Kişiden kişiye farklılık gösterebildiği için normal bir döngü 21 ile 35 gün arasında kabul edilir. Adet döngüsünde en az 7 günlük bir gecikme varsa bu durum adet gecikmesi olarak tanımlanır.
Adet döngüsünde birkaç günlük değişiklikler normal olarak kabul edilir. Birkaç gün geç veya erken adet olmak, adet gecikmesi olarak kabul edilmez fakat bu durum 7 günden fazla sürerse mutlaka bir hekime başvurulmalıdır.
Adet görmeye yeni başlamış olan genç kızlarda yumurtlama tam olarak düzene girmediği için ortalama 1-1,5 yıl adet düzensizliği beklenen bir durum olarak kabul edilir. Adet döngüsünün düzenli bir şekilde çalışması için hipotalamus, hipofiz, yumurtalıklar ve rahimden oluşan bu sistemin birbiriyle uyum içinde çalışması gerekir. Bu sistemdeki ufak bir değişiklik, patolojik olmasa bile adet döngüsünü değiştirebilir.
Adet Gecikmesi En Fazla Kaç Gün Olur?
Adet kanamasının birkaç gün gecikmesinde genellikle herhangi bir sorun bulunmaz. Ancak kanamanın bir hafta ya da daha uzun süre gecikmesi hamilelik ya da altta yatan tıbbi bir sorundan kaynaklanabilir.
Normal bir regl dönemi 21 ila 38 gün arasında olmaktadır. Dönem hesaplanırken bir önceki adet kanamasının ilk gününden itibaren sayılmaya başlanır. Eğer adet kanaması 7 gün veya daha uzun süre gecikmiş ise adet gecikmesi olarak nitelendirilmektedir. Ancak 6 haftadan daha uzun sürmesi halinde kaçırılmış regl dönemi olmaktadır.
Adet Gecikmesinin Tanı Kriterleri
Adet gecikmesi şikayetiyle hekime başvuran hastanın, ilk olarak tıbbi öyküsü alınır. Tıbbi öykü alınırken adet döngüsünün süresi, kanamanın ne kadar sürdüğü, kanamanın miktarı, adet görürken ağrının olup olmadığı gibi durumlar sorgulanır.
Aynı zamanda, kişinin aktif bir cinsel hayatının olup olmadığı eğer varsa korunup korunmadığı da sorgulanmalıdır. Öykü alınırken önemli bir kısım da aile öyküsüdür. Bunların dışında düzenli ilaç kullanımı ve menopoz da sorgulanabilmektedir.
Tıbbi öykünün ardından hastanın jinekolojik muayenesi yapılarak rahim içine ve yumurtalıklara bakılır. Jinekolojik muayeneden sonra gerek görülürse östrojen, FSH, LH, AMH gibi bazı hormon testlerine ve gebelik testine bakılır.
Altta yatan bir hastalıktan şüpheleniliyorsa MR ya da benzeri görüntüleme tekniklerinden de faydalanılır. Aile öyküsü de dikkate alınarak, adet düzensizliği sebebinin rahimdeki bir kitle veya rahim ağzı kanseri olarak düşünülüyorsa smear testi yapılabilir. Gerekirse rahimden biyopsi alınır.
Sağlıklı bir üreme sisteminin ve adet döngüsünün temel taşları olan hipotalamus, hipofiz bezi, rahim ve yumurtalıklar detaylı bir şekilde kontrol edilir. Yapılan tüm muayeneler, laboratuvar testleri ve tetkiklerin sonucunu değerlendirilerek adet düzensizliğinin sebebi olan sorun saptanır.
Adet Gecikmesi Neden Olur?
Adet gecikmesi bazı küçük fizyolojik farklılıklar sonucunda oluşabileceği gibi önemli bir hastalığın belirtisi olarak da ortaya çıkabilmektedir. Birçok farklı sebebi olabileceği için adet düzensizliğinin sebebi mutlaka araştırılmalıdır. Adet gecikmesinin bazı nedenleri şu şekildedir;
- Stres: Fiziksel ya da duygusal stres hormonal dengeyi bozabilir ve adet döngüsünde gecikmelere yol açabilir. Özellikle anksiyete, kronik depresyon, alkolizm ya da madde bağımlılıkları da adet gecikmesine neden olmaktadır.
- Hamilelik: Hastanın cinsel olarak aktif bir yaşamı varsa ve adet dönemi geciktiyse hamilelik testi yapılmalıdır. Hamilelik sürecinde adet kesilebilmektedir bu yüzden hastanın gebelik ihtimali de değerlendirilir.
- Hormonal Dengesizlikler: Adet döngüsünde önemli rol oynayan östrojen, progesteron, FSH, LH gibi hormonların dengesizlikleri de adet gecikmesi oluşturabilmektedir.
- Kilo Bozuklukları: Normal vücut ağırlığından düşük kiloda olmak veya fazla kiloda olmak vücut dengesini bozarak adet gecikmesine sebep olabilir. Ani kilo almak ve vermek de aynı şekilde etki etmektedir.
- Aşırı Egzersiz: Fazla egzersiz yapmak beyindeki hipotalamusu etkiler ve adet gecikmesine yol açar. Örnek olarak, bu durum uzun maraton koşucularında ve balerinlerde görülebilmektedir.
- Erken Menopoz: Kadınlarda menopoza girme ortalama olarak 45-55 yaşlarında olur. Eğer ki hasta 40 yaşından önce menopoza girerse bu erken menopoz olarak tanımlanır ve adet gecikmesi bu durumda ortaya çıkmaktadır.
- İlaçlar ya da Hastalıklar: Kullanılan bazı ilaçlar ya da sistemik hastalıklar, diyabet, kanser gibi ciddi rahatsızlıklar da adet gecikmesine yol açabilmektedir. Adet gecikmesinin altında yatan rahatsızlık bulunup ona uygun bir tedavi sağlanmalıdır.
Adet Gecikmesi Belirtileri
Adet gecikmesinin belirtileri, altta yatan sebebe bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
- Hastanın adet gecikmesi hamilelikten dolayı oluyorsa kişide hamilelik belirtileri ortaya çıkar. Bulantı, kusma, baş dönmesi, kilo alımı, adetin kesilmesi gibi durumlar gözükür.
- Yorgunluk
- Alt karın ağrısı
- Bel ağrısı
- Ani ruh hali değişiklikleri gözlemlenir.
- Adet gecikmesi bir hastalıktan dolayı meydana geliyorsa adet gecikmesinin yanında ortaya çıkan hastalık belirtileri gözlemlenir. Yapılan muayene, testler ve görüntüleme yöntemleri değerlendirilir adet gecikmesinin sebebi bulunarak tedavi oluşturulur.
Adet Gecikmesi Tedavi Yöntemleri
Adet gecikmesi şikayetiyle doktora gelen hastaların detaylı muayenesinden sonra adet gecikmesinin sebebine bağlı olarak bir tedavi yöntemi uygulanmalıdır. Gebelik, hormonlar, fizyolojik sorunlar gibi durumlar araştırılır ve problem ne ise ona uygun bir tedavi planı yapılır.
Adet gecikmesinin sebebi tiroid bezinden kaynaklıysa ilaç tedavisine başlanır ya da polikistik over sendromu gibi bir sebepten dolayı adet gecikmesi yaşanıyorsa beslenme düzeni sağlanır, fazla kilo varsa ona uygun diyet programı hazırlanır.
Herhangi bir hastalık kaynaklı adet gecikmesinde, hastalığa uygun tedavi uygulanır. Belirgin bir jinekolojik sorun ya da hastalık yoksa;
- Dengeli beslenme sağlanır. Tam tahıllı yiyecekler, meyveler, sebzeler, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar tüketilir. Hormon dengesini sağlamak için demir, kalsiyum, magnezyum, B ve D vitaminleri bakımından zengin yiyecekler tüketilir.
- Vücudun doğal dengesini destelemek için bol su içilmelidir.
- Kan dolaşımını iyileştirmek ve adet kramplarını azaltmak için düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır. Yürüyüş, yoga, yüzme ya da bisiklete binmek gibi hafif egzersizler yapılabilir.
- Stres yönetimi sağlanmalıdır. Nefes çalışmaları, meditasyon ve farkındalıkla stresi azaltarak hormonal denge iyileştirilebilir.
- Kaliteli bir uyku vücudun dengesi için önemlidir. Düzenli bir uyku hormonları da etkileyerek adet gecikmesini engeller. Günde 7-9 saat arası uyumaya özen gösterilmelidir.
- Adet döneminde öz bakım uygulamalarıyla kişinin kendisini rahatlatması da fayda sağlar. Ilık banyolar, hafif egzersizler, yatıştırıcı bitki çayları, kendi kendine masaj yapmak gibi rutinler rahatlatıcı bir etkiye sahiptir.
Mevsimsel Adet Gecikmesi Hangi Aylarda Olur?
Mevsimsel değişiklikler vücuttaki birçok mekanizmayı etkilediği gibi adet döngüsünü de etkilemektedir. Mevsimsel geçişlerin, metabolizma ve kişinin ruh hali üzerinde etkisi vardır. Güneş ışığının azaldığı ve çoğaldığı dönemlerin, adet döneminin uzunluğunu da değiştirebileceği gözlemlenmiştir.
Yumurtalık aktivitesinin yazın daha yüksek olduğu öne sürülmüştür. Güneş ışığı, vücudun üreme fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olan FSH salgısının artmasına yardımcı olur. Bu sebeple, kış aylarına geçerken adet gecikmesi daha çok gözükür. Kışın oluşan yaşam tarzındaki değişiklikler, hareketsizlik, beslenme tarzındaki değişiklikler de adet gecikmesini beraberinde getirmektedir.
Strese Bağlı Adet Gecikmesi Kaç Gün Sürer?
Adet döngüsünde önemli rol oynayan hipotalamus ve hipofiz bezi stresten etkilendiğinde adet gecikmeleri ortaya çıkabilir. Kişinin hayatında meydana gelen ani travmalar, yoğun üzüntü ve depresyon, anksiyete gibi durumlar hormon dengesini bozarak adeti geciktirir.
Strese bağlı olarak geciken adetin süresi kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Genel olarak birkaç gün gecikme yaşansa da stres seviyesi yükseldikçe bu durum daha uzun sürebilmektedir.
Adet Gecikmesi Kaç Gün Olur?
Kişinin kendi adet döngüsünün dışına çıkarak en az 7 gün gecikmesi adet gecikmesi olarak ifade edilir. Yeni adet görmeye başlamış olan kişilerde yumurtlamanın düzene girmesi 1,5-2 yıl sürebilir. Bu kişilerdeki düzensizlikler normal kabul edilir.
Aynı zamanda menopoz dönemine girmiş olan kişilerde de nadir yumurtlama olacağından dolayı adet döngüsünün düzensizleşmesi ve gecikmesi normaldir. Üreme çağındaki kadınların adet döngüsü 7 gün ya da daha fazla süreyle gecikirse, bu durum normal olarak kabul edilmez ve hekime başvurmaları önerilir.
Adet Gecikmesi ve Beyaz Akıntı
Adet gecikmesiyle beraber beyaz bir akıntı varsa erken gebelik dönemi olarak değerlendirilebilir. Erken gebelik dönemindeki vajinal akıntı ince beyazımsı bir akıntıdır. Adet gecikmesiyle birlikte akıntıda da artış olursa gebelik olma ihtimali artmaktadır.
Beyaz akıntı yoğun ve süt kesiği gibiyse vajinal mantar enfeksiyonunu düşündürebilir. Vajinal mantar enfeksiyonları da adet gecikmesini beraberinde getirebilmektedir. Kokusu yoğun olan ve peynirimsi, süt kesiği tarzındaki akıntılar antibiyotik ile tedavi edilebilmektedir.
Gebelik Olmadan Adet Gecikmesi Neden Olur?
Kişinin gebe olmadan adet gecikmesi yaşaması genel olarak şu durumlara bağlı olabilir;
- Stres
- Hormonal dengesizlikler
- Dengesiz beslenme
- Doğum kontrol hapları
- Tiroid
- Polikistik over sendromu
- Emzirme
- Yumurtalıktaki kistler ve miyomlar
- Rahim ağzı kanseri
- Menopoz
Hangi Antibiyotikler Adet Gecikmesi Yapar?
Antibiyotik kullanımının yan etkilerinden birisi de adet gecikmesidir. Kişiden kişiye değişmekle beraber bazı kadınlarda antibiyotikler adet gecikmesine yol açabilmektedir. Antibiyotiklerin hepsi adet gecikmesine yol açmasa da bazı çeşitleri buna sebep olabilmektedir.
Tetrasiklinler, Makrolidler, Florokinolonlar, Sulfonamidler, Metronidazol, Kloramfenikol, Rifampin gibi bazı antibiyotik çeşitleri kadınlarda adet döngüsünü etkileyerek adet gecikmesi yapabilmektedir. Adet gecikmesi yaşayan hastalar, doktorlarına danışarak ilaç değişimi yapabilirler.
Adet Gecikmesine Ne İyi Gelir?
Adet gecikmesi herhangi bir jinekolojik sorun ya da hastalık kaynaklı ise hekimin uyguladığı tedaviler iyi gelecektir. Hastalık kaynaklı olmayan adet gecikmesine iyi gelen bazı yöntemler şunlardır:
- Yoga ve karın kaslarını gevşetmeye yardımcı olan egzersizlerin yapılması
- C vitamini açısından zengin yiyecekleri tüketmek
- Adetin gelmesine yardımcı olan papatya, kekik, adaçayı, biberiye, tarçın gibi bitki çayları içmek
- Stres azaltıcı meditasyon, nefes egzersizleri yapmak
- Bol bol meyve ve sebze tüketmek
- Ilık duş almak
- Kafeinli ve gazlı içecekler tüketmemek
Korunurken Adet Gecikmesi
Korunarak cinsel ilişkiye giren kadınlarda gebe kalma oranı oldukça düşüktür. Burada önemli olan nokta kişinin hangi yöntemle korunduğudur. Doğum kontrol haplarıyla korunan bir kadının adet gecikmesi yaşaması normal bir durumdur. Özellikle de sadece progesteron içeren doğum kontrol hapları adet gecikmesine yol açmaktadır. Hapları bıraktıktan sonra adet döngüsünün normal düzenine dönmesi beklenir.
Spiral ile korunmada eğer hormonlu spiraller kullanıldıysa bu durum da adet gecikmesine yol açmaktadır. Bakır spirallerde ise böyle bir durum söz konusu değildir fakat spiral takıldıktan sonraki ilk 3-6 ay arasında adet gecikmeleri gözükebilir.
Spiral ve Adet Geçikmesi
Spiral Varken Adet Gecikmesi Olur Mu?
Spiral ile korunma yönteminde hormonlu bir spiral kullanıldıysa adet gecikmesi meydana gelebilmektedir. Hormonlu spiral, içerisinde progesteron bulundurur ve rahmin içerisine progesteronu salarak korunma sağlar. Koruyuculuğu bakır spirallere göre daha yüksektir fakat adet gecikmesi yaşanır. Spiral çıkarıldığı zaman adet gecikmeleri düzene girmektedir.
Adet Gecikmesinde Spiralin Etkisi Nedir?
Spiral kullanımının bazı yan etkileri bulunmaktadır. Özellikle takıldıktan sonraki ilk birkaç ay içerisinde düzensiz kanamlar ve krampların görülmesi mümkündür. Diğer bir yandan bazı kadınlarda ilk aylardan sonra adet kanamasının tamamen kesilmesi de mümkün olmaktadır. Bu sebeple de spiral kullanımı adet gecikmesine neden olması mümkündür.
Miyom Adet Gecikmesi Yapar Mı?
Miyomlar, rahimdeki iyi huylu tümörlerdir ve miyom rahim ağzına yakın bir yere yerleşmişse, rahim ağzını kapamışsa adet gecikmesi yapabilir. Rahim ağzı kapalı olduğu için kanama dışarı dökülemez ve adet gecikir. Rahim ağzından gelemeyen adet kanı rahim içinde birikir ve alt karın bölgesinde ağrılara yol açar.
Akıntı Adet Gecikmesi Yapar Mı?
Kadınlarda normal adet döngüsü içerisindeki akıntı şeffaf ve kokusuz, yumurta beyazına benzemektedir. Akıntının rengi ve kokusu değişirse bu durum enfeksiyon ya da mantar belirtisi olarak düşünülebilir. Enfeksiyon kaynaklı akıntılar adet gecikmesini de beraberinde getirir.
Vajinal enfeksiyonlar, birçok sebepten dolayı olabilir. Bakteriyel enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, parazitler ya da cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan kaynaklanabilmektedir. Enfeksiyonlar, vajinada ve etrafındaki dokularda inflamasyona yol açarak adet gecikmesine neden olabilir. Akıntıyla beraber adet gecikmesi yaşanıyorsa mutlaka bir doktora danışılmalı ve uygun tedavi alınmalıdır.
Ertesi Gün Hapı Adet Gecikmesi Yapar Mı?
Ertesi gün hapları, korunmasız cinsel ilişkiden sonra gebeliğin gerçekleşmemesi için kullanılır. Sürekli kullanıma uygun değildir ve korunmasız ilişkiden sonra en kısa sürede içilmelidir. İçerisinde yüksek miktarda hormon olduğu için ertesi gün hapları adet gecikmesi yapmaktadır.
Yalnızca progesteron içeren ya da östrojen ve progesteron içeren çeşitleri vardır. Sadece progesteron içeren ertesi gün hapları daha etkilidir. Bu hapların en temel yan etkisi adet düzensizliğidir. Adet gecikmeleri yaşanabilir ve bu düzensizlikler birkaç ay sürebilmektedir.
Adet Gecikmesi Karın Şişliği Yapar Mı?
Adet gecikmesi, vücuttaki birçok organda belirtiler göstermektedir. Adet gecikmesinde meme hassasiyeti, baş ağrısı, halsizlik, bel ve sırt ağrısının yanında karında şişlik de meydana gelmektedir. Adet gecikmesine bağlı olarak oluşan karındaki şişlik altta yatan sebebin önemli bir belirtisi olabilir.
Adet Gecikmesinde Demir Eksikliğinin Etkisi
Kansızlığın birçok farklı türü ve nedeni bulunmakla birlikte kadınlarda en sık görülen türü demir eksikliğine bağlı kansızlıktır. Özellikle adet kanamaları düzenli olarak fazla olan kadınlarda demir eksikliği sık karşılaşılan bir durumdur. Çünkü ağır adet kanamalı dönemler geçiren kadınlarda kan kaybının fazla olması demir depolarının tükenmesine ve yeni kan üretimi için yeterli demirin bulunmamasına neden olmaktadır.
Bunun yanında demir eksikliği hemoglobin değerinin düşmesine neden olmaktadır. Vücutta düşük hemoglobin bulunması ise kanın oksijen taşıma kapasitesinin azalmasına ve vücuttaki genel kan akışının etkilenmesine neden olmaktadır. Bu durumda da adet düzensizliği sık görülen bir durumdur.
S** A** | 09 Oca 2024
Z** S** | 21 Mar 2024
A** Y** | 26 Ağu 2024