Doç. Dr. Ahmet Rauf Görür
Ahmet Rauf Görür
Göğüs cerrahisi göğüs boşluğunda yer alan organların ve bölgelerin etkileyen hastalıkların tanı ve tedavisinde görevli olan bir tıp ölümüdür. Ancak kalp ve ana atar damarlar da bu bölgede yer almasına rağmen göğüs cerrahisi bölümü kalp ve ana damarlar ile ilgilenmez.
Göğüs cerrahisi bölümünün ilgilendiği organ ve alanlar içerisinde akciğerler, göğüs duvarı, akciğer zarları, kaburgalar, yemek borusu, mediyasten ve diyafragman yer almaktadır. Göğüs kafesindeki organ ve dokularda görülen doğumsal deformasyonların yanı sıra tümör oluşumları, solunum yollarında meydana gelen tıkanmalar ya da tarla darlıklar, diyafram ve yemek borusuna ait çeşitli hastalıklar göğüs cerrahisi uzmanları tarafından teşhis tedavi ve takip edilmektedir. Bunların yanında göğüs bölgesinde yer almasına rağmen meme cerrahisi de farklı bir tıp alanına ait olmaktadır.
Göğüs cerrahisi alanında birçok farklı hastalık bulunmaktadır. Göğüs bölgesinde bulunan organların doğuştan ya da sonradan oluşabilen birçok hastalıktan etkilenmesinden dolayı göğüs cerrahisi farklı türdeki hastalıkların tanı ve tedavisinde etkili olmaktadır. Bazı hastalıklar göğüs cerrahisi alanında olsa da tedavisinde ve tanı aşamasında diğer disiplinler ile birlikte çalışması gerekmektedir. Göğüs cerrahisini ilgilendiren durumların başından akciğer ve akciğere bağlı dokularda görülen hastalıklar yer almaktadır. Bu hastalıklar temel olarak kanser ve solunum hastalıkları olarak kendi içerisinde ayrılmaktadır.
Cerrah doktorlarının ilgilendiği hastalıklar son derece çeşitli olmaktadır. Ancak göğüs cerrahisi bölümüne başvuru sebepleri içerisinde en sık görülen hastalıklar aşağıda belirtildiği gibi olmaktadır.
Göğüs bölgesinde yer alan kalp ve büyük damarlar haricindeki tüm doku ve organlarda görülen kanser hastalıkları göğüs cerrahisi birimini ilgilendiren vakalar olmaktadır. Bu alanda görülen çeşitli kanserlerin tedavisinde ilaç tedavilerinin yanı sıra cerrahi girişimler de kullanılmaktadır. Hatta kanser tedavisinin temel tedavi yöntemi cerrahi yöntemler olmaktadır. Bu sebeple de göğüs bölgesinde görülen kanser türlerinin cerrahi yöntemler ile çıkartılması gerekmektedir. Bu işlemler sırasında tümörlerin yanı sıra sağlıklı dokuların da bir kısmı çıkartılmaktadır. Kanserin metastaz yapmamış olması cerrahi girişimlerin başarısını arttırmaktadır. Cerrahi işlemlerden sonra ilaçla tedavinin desteklenmesi de başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır.
Amfizem, akciğerlerdeki en küçük birim olan alveollerin yapısal anlamda bozulmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Genellikle sigara kullanan ya da sürekli olarak sigara dumanına maruz kalan kişilerde görülür. Amfizem tedavisinde yaşam tarzı değişikliklerini uygulaması esas olmakla birlikte cerrahi tedavide önerilmektedir. Amfizem cerrahisinde hastalığın boyutu ve hastalığın durumuna bağlı olarak hem tek akciğere hem de 2 akciğere de işlem uygulanabilir.
Akciğerlerde görülen ve bakteriyel enfeksiyon olarak tanımlanan tüberküloz halk arasında verem olarak da adlandırılmaktadır. Hastalığın ilerlemesi durumunda uzun süreli tedavi gerektiren tüberküloz hastalığı bazı vakalarda cerrahi girişimlere de ihtiyaç duymaktadır. Tüberküloz cerrahisinde akciğerin yüzey tabakasının çıkarılması söz konusu olmaktadır farklı teknikler ile uygulanan tüberküloz cerrahisinde uygun teknik göğüs cerrahları tarafından belirlenmektedir.
Minimal invazif göğüs cerrahisi modern tıbbın sayesinde gelişen yeni teknikler ile uygulanan göğüs cerrahisi uygulamalarıdır. Modern tıbbın sunmuş olduğu video yardımını torakoskopik cerrahi ve robotik cerrahi uygulamaları sayesinde tedavilerin başarı oranı artmakla birlikte operasyon sonrasında hastaların iyileşme süreçleri ciddi biçimde kısalmaktadır. Minimal invazif cerrahi teknikleri sayesinde özellikle kanserlerin önemli bir kısmı başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir.
Göğüs bölgesindeki organ ve dokulara çeşitli kazalar, akciğer ve solunum yollarına yabancı cisim kaçması, kesici ve delici aletlerle yaralanma ve aşırı basınca maruz kalma gibi faktörler ile ortaya çıkan çeşitli travmaların tedavisi de yine göğüs cerrahisi bölümüne ait olmaktadır. Travma cerrahisi alanında aynı zamanda hematomlar ve psödokistler de tedavi edilmektedir.
Göğüs boşluğunda sıvı birikmesi durumunda kaburga ile kaslar arasında kalan bölgede farklı sebeplere bağlı olarak sıvı birikmesi görülür. Soluk alma verme sırasında göğüs ağrısı, öksürme ve nefes darlığı gibi belirtiler ile kendisini gösteren sıvı toplanması akciğerde bulunan bazı hastalıklar sebebi ile görünmenin yanı sıra karaciğer böbrek ve siroz hastalıkları ile de görülebilmektedir. Organ yetmezliği de göğüs boşluğunda sıvı toplanmasına neden olan faktörlerden birisidir. Bu alanda biriken sıvı cerrahi girişim sayesinde kolaylıkla boşaltılabilir. Ancak göğüs boşluğunda sıvı toplanması tedavisinde temel nedenin ortadan kaldırılması ana amaç olmaktadır.
Pnömotoraks olarak da adlandırılan akciğer delinmesi, akciğerlerde kaburga kemiklerinde ya da akciğerin komşuluğu bulunan organlarda meydana gelen travmalar sonucunda akciğer yüzeyinin denilmesi olarak açıklanmaktadır. Akciğerde edinmesinin gerçekleşmesi durumunda delirmenin gerçekleştiği bölgede sıvı ve hava birikmesi gerçekleşmektedir bu sebeple de akciğerlerin normalde olduğu gibi esneyerek genişlemesi mümkün olmaz ve hastalarda soluk alıp verme sırasında şiddetli ağrı görülür.
Akciğerlerde hacim azaltıcı cerrahi çeşitli akciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılan cerrahi bir yöntem olmaktadır. Bu yöntem sayesinde hastalık görülen akciğer bölgesinin çıkarılması ve sağlıklı kısmı genişletilmesi mümkün olmaktadır. Bu sayede sağlıklı bir akciğer elde edilir. Akciğerde hacim azaltıcı cerrahi teknikleri yenilikçi teknikler arasında yer almaktadır.
Akciğerlerin orta ve iç kısımlarına ulaşmak için kullanılan teknikler olmaktadır. Göğüs hastalıkları alanında sıklıkla kullanılan teknikler olmakla birlikte endoskopi yardımı ile kapalı teknik uygulanması durumunda medyatinoskopi açık cerrahi işlem ile uygulanması durumunda ise mediyastinotomi olarak adlandırılmaktadır. Özellikle akciğer kanserine ilişkin tümörlerin tanı almasından ve akciğer kanserinin tedavisinde kullanılan yöntemler olmaktadır.
Solunum yollarının ve bronşların görüntülenmesini sağlayan bronkoskopi yöntemi endoskopi yöntemine benzeyen bir teknik tür. Bronkoskopi ile akciğerlerde bulunan hastalıkların tanı ve tedavisini mümkün olmaktadır bronkoskopi sırasında biyopsi örneğinin alınması da mümkün olmaktadır.
Göğüs cerrahisi alanında kullanılan endoskopinin alt dallarından birisi olan özofagoskopi, yemek borusunun durumunun görüntülenmesi, bu alandaki hastalıkların araştırılması, yemek borusunun genişliğinin ve boyutunun belirlenmesi ve gerekli olması halinde biyopsilerin alınması sağlayan bir teknik olmaktadır.
Göğüs hem doğumsal hem de sonradan gelişimini deformasyonlar görülebilmektedir. Bu deformasyonların tedavisinde Nuss tekniği adı da verilen göğüs duvarı deformite onarımları göğüs cerrahları tarafından yapılmaktadır. Nuss tekniğinde göğüs kafesinde yer alan çukurlar özel bir teknik ile onarılır. Son derece basit olmasına rağmen etkili olan Nuss tekniği sayesinde hastalarda önemli komplikasyonlar görülmeden cerrahi işlemin yapılması sağlanmaktadır.
VATS olarak adlandırılan video yardımlı torokoskopi, göğüs cerrahisi alanındaki en modern ve yenilikçi yöntemlerden birisi olmaktadır. VATS sayesinde göğüs hastalıklarındaki birçok ciddi hastalık kapalı ameliyat teknikleri ile ve başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Bu teknik ile 1,5- 2 santimlik küçük kesiler kullanılarak göğüs boşluğuna girilebilir ve hastalığın tedavisine yönelik işlemler gerçekleştirilir.
Diyaframda görülen tümör felç, tümör ve yırtılma gibi hastalıkların tedavisinde uygulanan cerrahi işlemlere diyafragma cerrahisi adı verilmektedir. Bu işlemler arasında diyaframın gerdirilmesi, yapısal bozuklukların ve yırtıkların onarımı, gevşekliklerin ortadan kaldırılması ve tümörlerin çıkarılması gibi işlemler yer almaktadır.
Soluk borusu üzerinde gerçekleştirilen her türlü cerrahi girişimi trakea cerrahisi adı verilmektedir. Solunum yolunun açılmasından soluk borusuna delik açılmasına kadar farklı teknikleri içeren bu cerrahi alanında ayrıca soluk borusuna stent yerleştirilmesi gibi işlemler de uygulanmaktadır. Son derece hassas olan bu işlemler göğüs cerrahları tarafından uygulanmaktadır.
Göğüs cerrahisi uzmanlarının ilgilendiği diğer hastalıklar içerisinde şunlar yer almaktadır.
Göğüs cerrahisi bölümü göğüs bölgesinde yer alan kalp, ana damar ve meme dışındaki tüm organ ve dokular ile ilgilenen bir bölüm olduğu için çok farklı hastalıkların tanı ve tedavisinde yetkili olmaktadır. Bu sebeple de gerek göğüs hastalıkları uzmanlarının yönlendirilmesi gerekse hastaların direkt olarak göğüs cerrahisi bölümüne başvurmaları ile süreç başlar. Hastaların göğüs cerrahisine başvurma sebepleri arasında sıklıkla görülen belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.