Böbrek Yetmezliği

Onaylayan Doktor (-lar) ; İlter Tüfek , Mustafa Bilal Tuna • Mar 27, 2022

KISA YOL

Böbrek yetmezliği nedir?

Halk arasında sadece idrar üretiminden sorumlu olarak bilinen böbrekler, vücut için hayati öneme sahip organlardan birisi olmaktadır. Belin iki yanında bulunan ve yaklaşık olarak yumruk büyüklüğünde olan böbreklerin şekli ise fasulyeye benzemektedir.

Halk arasında bilinenin aksine böbrekler birçok farklı hayati fonksiyonun yerine getirilmesini sağlamaktadır. Bunların içerisinde metabolik süreçlerin sonucunda ortaya çıkan suyun ve toksik maddelerin atılımı ilk sırada yer almaktadır. Bunun yanında kandaki asit baz düzeyinin dengelenmesinde de görev alan böbrekler, hormon üretimini sağlayarak başta kan basıncı olmak üzere birçok metabolik faaliyetin gerçekleşmesini sağlarlar.

Günde üç yüze yakın döngünün sağlanması ile böbrekler 1500 litre kanın temizlenmesini sağlamaktadır. Bunun gerçekleşebilmesi için de böbrekler 24 saat boyunca çalışırlar. Böbreklerin sahip olduğu bu görevleri yerine getirememesi durumuna ise böbrek yetmezliği adı verilmektedir.

Böbreklerin kanı olması gibi filtreleyemediği durumları açıklamak için kullanılan böbrek yetmezliği teriminden bahsedebilmek için böbrek fonksiyonlarının %15’in altına düşmesi gerekmektedir. Kademeli olarak ilerleyen böbrek yetmezliği bir anda ortaya çıkabilecek bir durum değildir. İlerlemesinin yavaş olması sebebiyle de hastaların önemli bir kısmı ilk evrelerinde böbrek yetmezliğini anlamayabilirler.

Birçok farklı sebebe bağlı olarak görülen böbrek yetmezliğinde böbrekler işlevlerini zaman içerisinde yavaş yavaş kaybederler. Tedavi edilmemesi durumunda ise böbrekler tamamen işlevsiz hale gelirler. Böbreklerin işlevlerini yitirmesinin bir diğer sonucu ise farklı sağlık problemlerine neden olmasıdır.

Böbreklerin işlevlerini yerine getirememesi öncelikle vücuttaki sıvının dışarı atılamamasına neden olmaktadır. Vücutta sıvı birikimi ise kan basıncını direkt olarak etkileyerek böbreklerin küçülmesine neden olur. Böbreklerin küçülmesi sebebiyle kanda biriken toksik maddeler ise tansiyonun yükselmesine neden olmaktadır. Yüksek tansiyon ise başta kalp olmak üzere birçok organın etkilenmesine neden olmaktadır. Diğer bir yandan böbrek yetmezliği ve yüksek tansiyon bir döngü içerisinde olmaktadır. Bu sebeple de kısa süre içerisinde tedavisinin başlanması gerekir.

Böbrek yetmezliği çeşitleri

Böbrek yetmezliği çeşitlerinin tespit edilebilmiş olanları 5 tane ile sınırlı olmaktadır:

Akut Prerenal Böbrek Yetmezliği

Akut prerenal böbrek yetmezliğinin nedeni böbreklere yeterli kanın gelmemesidir. Böbreklerde yeterli kanın bulunmaması ise kanın iyi bir şekilde filtrelenememesine ve toksinlerin artmasına neden olmaktadır. Bu döngü de ortaya akut prerenal böbrek yetmezliğini çıkarmaktadır.

Akut İntrinsik Böbrek Yetmezliği

Böbrekleri etkileyen ağır yaralanmalar ve travmalar sebebiyle ortaya çıkan akut intrinsik böbrek yetmezliği belirtilen sebepler dolayısıyla böbreklere aşırı yük binmesi ve yeterince oksijenlenmemesi sebebiyle oluşmaktadır. Akut intrinsik böbrek yetmezliğine neden olabilecek etmenler içerisinde böbreklerde kan damarlarının iltihaplanması, şiddetli kanama, kan damarlarının tıkanıklığı ve şok olmaktadır.

Kronik Prerenal Böbrek Yetmezliği

Böbreklere uzun süreli kan akışının yavaşlaması kronik prerenal böbrek yetmezliğine sebep olmaktadır. Kan akışının yavaşlaması böbreklerin küçülerek fonksiyonlarını yerine getirememesine neden olmaktadır.

Kronik İntrinsik Böbrek Yetmezliği

Kronik intrinsik böbrek yetmezliğinin sebebi böbreklerde uzun süreli hasarın meydana gelmiş olmasıdır. Bunların içerisinde şiddetli kanamalar veya oksijen eksikliği bulunmaktadır. Bu etkenler direkt olarak böbrekleri etkiler ve kronik intrinsik böbrek yetmezliğinin ortaya çıkmasına neden olur.

Kronik Post-Renal Böbrek Yetmezliği

İdrar yollarının çeşitli sebeplerle uzun süreli tıkanması sebebiyle ortaya çıkan kronik post-renal böbrek yetmezliğinde idrarın yaptığı baskı böbreklerin hasar almasına neden olmaktadır.

Böbrek yetmezliği belirtileri

Böbrek yetmezliğinin karakteristik belirtileri bulunsa da bazı hastalarda hiçbir belirti vermeden seyredebilmektedir. Böbrek yetmezliğinde görülen belirtiler böbrek yetmezliğinin şiddetine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Böbrek yetmezliğinde görülen genel belirtiler ise şunlar olmaktadır:

  • Normalden daha az idrara çıkma
  • Daha öncesinde olmamasına rağmen ani bir şekilde gelişen nefes darlığı
  • Bacakların, ayak bileklerinin ya da vücudun herhangi bir noktasında ortaya çıkan ödem
  • Aşırı uyuşukluk
  • Bitkinlik
  • Yorgunluk
  • Zihinsel olarak karışıklık
  • Sürekli olarak mide bulantısı
  • Göğüste hissedilen ağrı ya da baskı
  • Havale
  • Koma

Böbrek yetmezliği nedenleri

Böbrek yetmezliğine neden olabilecek birçok faktör bulunmaktadır. Ancak bunların içerisinde en önemlisi kan akışının kesilmesine neden olan faktörler olmaktadır. Bunun yanında kronik böbrek yetmezliğinin ortaya çıkmalısına neden olan etmenlerin içerisinde şunlar yer almaktadır:

Diyabet

Böbrek yetmezliğinin en sık görülen nedeni diyabet olmaktadır. Kan şekeri seviyelerinin yüksek olması böbreklerde yer alan filtreleme sisteminin zarar görmesine neden olmaktadır. Bu durum da böbrek yetmezliğinin tetiklenmesini sağlamaktadır.

Hipertansiyon

Özellikle yüksek tansiyonun kontrol altına alınamaması ilerleyen dönemlerde böbreklerdeki küçük kan damarlarının zorlanmasına neden olmaktadır. Bu durum da böbreklerin düzgün çalışmasını engellemektedir. Hipertansiyon ve böbrek yetmezliği arasındaki ilişki karşılıklıdır. Bu sebeple de hipertansiyon böbrek yetmezliğine neden olabileceği gibi böbrek yetmezliği de hipertansiyona neden olmaktadır.

Glomerülonefrit

Böbreklerin kanın filtrelenmesini sağlayan küçük yapılarına verilen isim glomerül olmaktadır. Bu yapıların iltihaplanması ve filtre görevini yerine getirememesi durumuna ise glomerülonefrit adı verilmektedir. Bu durum böbrek yetmezliği nedenlerinden birisi olarak karşımıza çıkar.

İnterstisyel nefrit

Böbrek kanallarında ve bu kanalların çevresindeki yapılarda meydana gelen iltihaplanmalar da böbrek yetmezliği neden arasında yer almaktadır.

Polikistik böbrek hastalığı

En sık görülen böbrek kalıtsal hastalıkların başında gelen polikistik böbrek hastalığı aynı zamanda böbrek yetmezliğine de neden olmaktadır. Bu hastalıkta zamanla büyüyen kistler böbreklerin zarar görmesine hatta böbrek yetmezliğine neden olmaktadır. Böbrekleri etkileyen diğer kalıtsal hastalıklar içerisinde ise Alport sendromu, Fabry hastalığı ve primer hiperoksalüri yer almaktadır.

İdrar yollarının tıkanmasına neden olan hastalıklar

Başta prostat büyümesi olmak üzere idrar çıkışının yavaşlamasına ve tıkanmasına neden olan hastalıklar da böbrek yetmezliğinin neden arasında yer almaktadır. Bunların içerisinde böbrek kanserleri, mesane kanserleri, prostat kanseri, idrar yollarındaki kan pıhtısı, böbrek taşları ve enfeksiyon yer almaktadır.

Böbreğe kan akışını engelleyen nedenler

Böbreğe yeterli kanın ulaşmasını engelleyen nedenler de böbreklerin küçülmesine neden olduğu için böbrek yetmezliğine neden olmaktadır. Böbreklere yeterli kanın gelmesini engelleyen faktörler içerisinde ise şunlar yer almaktadır:

  • Gereksiz ilaç kullanımı
  • Bazı kanser türleri
  • Kemoterapi ilaçları
  • Lupus hastalığı
  • Uyuşturucu
  • Alkol
  • Ağır metal maruziyeti
  • Kalp krizi
  • Kalp hastalıkları
  • Karaciğer yetmezliği
  • Aşırı yanık
  • Alerjik reaksiyonlar

Böbrek yetmezliği tanı yöntemleri

Böbrek yetmezliğinin tanı alabilmesi için öncelikle nefroloji uzmanının hastayı muayene etmesi gerekmektedir. Bu muayenede hekim böbrek yetmezliğine neden olabilecek diyabet, hipertansiyon, kullanılan ilaçlar ve idrar alışkanlıkları gibi ipuçlarını araştıracaktır. Daha sonrasında ise tanının kesinleşmesi için bazı tetkikler isteyebilirler.

Kan tahlilleri

Tam kan sayımı özellikle kronik böbrek yetmezliği hakkında önemli ipuçları vermektedir. Özellikle kandaki kreatin ve üre oranı hekimlerin böbrek yetmezliği olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olmalarını sağlamaktadır.

Tam kan sayımının yanı sıra hekimler daha ayrıntılı kan testleri isteyebilirler. Bu kan testlerinin içerisinde GFR adı verilen böbreklerin süzme kapasitelerinin değerlendirildiği testler de yer almaktadır. Bu testlerin sonuçlarının belli bir değerin altında olması böbrek fonksiyonlarındaki sorunların belirlenmesinde etkili olmaktadır.

İdrar testi

İdrarda protein ve kan hücrelerinin varlığı böbrek fonksiyonlarında görülen sorunların habercisi olmaktadır. Bu sebeple de böbrek yetmezliği tanısında sıklıkla başvurulan tetkikler içerisinde yer almaktadır.

İdrar hacminin ölçülmesi

Böbrek yetmezliğinin teşhis edilmesinde kullanılan en basit testlerin başında idrar hacminin ölçülmesi yer almaktadır.

Görüntüleme yöntemleri

Hem böbreklerin hem de idrar yollarının yapısının değerlendirilmesi ve böbrek boyutunun ölçülebilmesi için görüntüleme yöntemlerinden yardım alınmaktadır.

Biyopsi

Böbrek yetmezliğinin yanı sıra farklı etmenlerin varlığının da saptanabilmesi için biyopsi örneklerinin alınması gerekebilmektedir.

Böbrek yetmezliği evreleri

GFR testleri ile hastaların böbreklerinde oluşan fonksiyon bozukluklarının evreleri belirlenebilmektedir. Böbreklerdeki fonksiyon bozukluklarının ve süzme fonksiyonlarının derecelerinin artması ise böbreklerin daha az çalıştığı anlamını taşımaktadır.

Böbrek yetmezliği 1.evre

Böbrek yetmezliğinin ilk aşaması olan 1. Evresinde hastalar genellikle herhangi bir belirti hissetmez. Bu sebeple de diyabet gibi farklı bir hastalığın araştırılması sırasında keşfedilir. Bu aşamada böbreklerin performansı %100 olmamakla birlikte hastaların günlük yaşamlarını rahat bir şekilde geçirmelerini sağlayacaktır. Bu aşamada glomerüler filtrasyon hızı 90 mL/dk ve üzerinde olmaktadır.

Böbrek yetmezliği 1.evre belirtileri

Birinci evre böbrek yetmezliği bulunan hastalarda görülebilecek belirtiler genellikle tetkikler ile anlaşılabilmektedir. Bu belirtilerin içerisinde ise şunlar yer alır.

  • Ailede polikistik böbrek hastalığı öyküsünün varlığı
  • Kandaki kreatin veya üre seviyesinin normalden fazla olması
  • MRI, BT, ultrason ve kontrast röntgende böbrek hasarının kanıtlanması
  • İdrarda ya da kanda protein görülmesi

Böbrek yetmezliği 1. evre tedavisi

Böbrek yetmezliğinin ilk aşamasında genellikle sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması hastalığın ilerlemesinin yavaşlaması açısından son derece önemli olmaktadır. Bunun yanında hastaların ideal kilolarında kalmaları ve düzenli egzersizi hayatlarına eklemeleri gerekmektedir. Bunun yanında ilk evrenin tedavisi için yapılan öneriler içerisinde şunlar da yer almaktadır.

  • Kan basıncının sağlıklı seviyede tutulması
  • Kan şekerinin normal düzeyde tutulması
  • Düzenli doktor kontrollerine gidilmesi
  • Sigaranın bırakılması

Böbrek yetmezliği 2.evre

Böbrek yetmezliğinin ikinci aşamasındaki hastalarda böbrek hasarı görülmektedir. Bu aşamada glomerüler filtrasyon hızı 60- 89 mL/dk olmaktadır. Bu aşamada da böbrekler hastaların günlük yaşamlarını etkileyecek belirtilere sahip olmadığı için tam kapasite çalışmasalar bile hastalar genellikle böbrek hasarının olduğu görülmez.

Böbrek yetmezliği 2.evre belirtileri

Böbrek yetmezliğinin ikinci aşamasında olan hastalarda görülebilecek belirtiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Kanda üre ve kreatinin normalden fazla seviyeye sahip olması
  • Ailede polikistik böbrek hastalığı öyküsünün bulunması
  • Kanda ve idrarda protein görülmesi
  • MRI, BT, kontrast röntgen ve ultrasonda böbrek hasarının tespit edilmesi

Böbrek yetmezliği 2. evre tedavisi

İkinci evre böbrek yetmezliği hastası olan kişilere önerilen tedavi de birinci evre böbrek yetmezliği hastalarına önerilen tedavi ile aynı olmaktadır.

Böbrek yetmezliği 3.evre

Üçüncü evre böbrek yetmezliği olan hastalarda orta düzeyde böbrek hasarı görülmektedir. Bu evre kendi çerisinde A ve B olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 3A evresinde glomerüler filtrasyon hızı 45- 59 mL/dk arasında olmaktadır. 3B aşamasında ise bu hız 30- 44 mL/dk olmaktadır. Böbreklerin dakika süzdükleri kan miktarının azalması kanda atık ürünlerin birikmesine neden olmaktadır. Bu duruma üremi adı verilmektedir. Bu aşamadaki hastalarda böbrek yetmezliğine bağlı komplikasyonların görülme riski artmaktadır.

Böbrek yetmezliği 3.evre belirtileri

Üçüncü aşama böbrek yetmezliği olan hastalarda görülebilecek belirtiler hastaların hayat kalitelerinin etkilenmesine neden olmaktadır. Bu belirtiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Tükenmişlik
  • Kas spazmları
  • Sıvı tutulumu
  • Huzursuz bacak sendromu nedeni ile uyku sorunları
  • Ekstremitelerde ödem
  • Sırtta hissedilen böbrek ağrısı
  • Nefes darlığı
  • Normalden daha az idrara çıkma
  • Köpüklü, koyu turuncu, kahverengi, çay renginde ya da kırmızı idrar

Böbrek yetmezliği 3. evre tedavisi

Bu aşamada olan hastalar diyetlerinde önemli değişikliklere giderek kanda daha az atık oluşmasının sağlanması gerekmektedir. Bunun yanında yüksek tansiyon ve diyabet gibi böbrek hasarına bağlı olarak ortaya çıkabilecek komplikasyonların yönetilmesi için çeşitli ilaçlar reçete edilmektedir.

Böbrek yetmezliği 4.evre

Böbrek yetmezliğinin dördüncü evresi geç böbrek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. Bu aşamadaki hastalarda glomerüler filtrasyon hızı 15- 30 mL/dk olmaktadır. Bu aşamadaki hastalara diyaliz ya da böbrek nakli önerilmektedir. 

Bu aşamada kanda biriken atık miktarının artmasından dolayı üremi artmaya devam eder ve böbrek hasarına bağlı olarak ortaya çıkan komplikasyonların durumu da ağırlaşır. 

Böbrek yetmezliği 4.evre belirtileri

Böbrek yetmezliğinin dördüncü evresinde görülen belirtiler üçüncü evrede görülen belirtilere ek olarak şunları içermektedir.

  • Bulantı
  • Kusma
  • Ağızda metalik tat oluşumu
  • Kanda üre birikmesine bağlı olarak görülen ağız kokusu
  • İştah kaybı
  • Konsantrasyon zorluğu
  • Ayak parmaklarında karıncalanma ve uyuşma

Böbrek yetmezliği 4. evre tedavisi

Bu aşamada böbrek fonksiyonlarını önemli ölçüde kaybettiği için hastalara hemodiyaliz, böbrek nakli ya da periton diyaliz önerilmektedir.

Böbrek yetmezliği 5.evre

Son dönem böbrek hastalığı olarak da adlandırılan beşinci evre böbrek yetmezliğinde glomerüler fibrasyon hızı 15 mL/dk olmaktadır. Bu aşamada böbrekler fonksiyonlarını neredeyse tamamıyla kaybetmiştir.

Böbrek yetmezliği 5.evre belirtileri

Bu aşamada görülen belirtiler daha önceki evrelerde görülen belirtilerin yanı sıra şunlar olmaktadır.

  • Baş ağrısı
  • Yorgunluk
  • Kaşıntı
  • Çok az idrar yapmak ya da hiç yapmamak
  • Ellerde karıncalanma
  • Cilt renginde değişiklikler
  • Artan cilt pigmentasyonu

Böbrek yetmezliği 5. evre tedavisi

Bu aşamada böbrekler fonksiyonlarını neredeyse hiç yerine getiremediği için hastalara diyaliz ya da böbrek nakli önerilmektedir. 

Böbrek yetmezliği tedavi yöntemleri

Böbrek yetmezliğinin iki tedavisi bulunmaktadır. Bu tedaviler diyaliz ve böbrek nakli olmaktadır. Her iki yöntem de hasar gören böbreklerin bazı fonksiyonlarını üstlenir. Bu sayede vücuttaki atıklar ve fazla sıvı uzaklaştırılır. Bu tedaviler sayesinde hastalarda görülen birçok belirti iyileşmektedir.

Diyaliz tedavisi

Böbreklerin fonksiyonunu yerine getiremediği durumlarda vücuttaki atıkların ve fazla sıvının atılmasına yardımcı olabilecek bir tedavi yöntemidir. İlk olarak 1940’lı yıllarda kullanılmaya başlanmış ve 1970’li yıllardan itibaren böbrek yetmezliği tedavisinin standart prosedürü olmuştur. Diyaliz tedavisi hastanelerde ya da hastaların kendi evlerinde uygulanabilen bir tedavidir.

Diyaliz kullanım alanları

Diyaliz iki farklı durumda kullanılan bir tedavi yöntemi olmaktadır. Bunlardan ilki akut böbrek yetmezliği olmaktadır. Birkaç saat ya da gün içerisinde ortaya çıkan böbrek yetmezliği ya da böbrek hasarı atağında uygulanmaktadır. Akut böbrek hasarında hastalar genellikle hastane ortamında ve intravenöz sıvılar ile tedavi edilmektedir. Bu süre içerisinde hastaların kısa bir süre için diyaliz tedavisine ihtiyacı bulunmaktadır.

İkinci kullanım şekli ise böbrek yetmezliğidir. Hastaların böbrek fonksiyonlarının %10- %15’i kalan hastalara uygulanmaktadır. Bu aşamada böbreklere uygulanan glomerüler filtrasyon hızı 15 mL/dakika az olmaktadır. Bu durumda olan böbreklere son dönem böbrek hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Bu sebeple de böbrekler yardımsız bir halde hastayı hayatta tutamaz. Diyaliz ise bu durumdaki hastaların iyileşmesini sağlamaz. Ancak böbrek fonksiyonlarının bir kısmını yerine getirerek hastaların hayatta kalmasını sağlamaktadır.

Diyaliz nasıl çalışır?

Diyaliz makineleri, böbreklerin vücudu dengede tutmak için yapmış olduğu bazı görevlerin yerine getirilmesini sağlar. Bu görevlerin içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Vücutta atıkların birikimin önlenmesi için atıkların ve sıvıların uzaklaştırılması
  • Kan basıncının düzenlenmesi
  • Kandaki kalsiyum, magnezyum ve potasyum gibi minerallerin dengede kalmasını sağlamaktadır.

Diyaliz türleri

Diyaliz tedavisi iki farklı şekilde uygulanmaktadır. Bu türlerin ilki hemodiyaliz tedavisi olmaktadır. Bu tedavide kandaki atıkların ve fazla sıvının uzaklaştırılması için filtreleme görevi yapan diyaliz makinesi kullanılmaktadır. Bunun için işleme başlamadan önce kan damarlarından birine damar erişimi alanı açılmaktadır. Bunun için küçük bir cerrahi işlem uygulanmaktadır. Bu operasyon sayesinde filtrelenen kan kolay bir şekilde vücuda geri verilmektedir. Evde ya da hastanede uygulanan bu işlemin haftada 3 kez yapılması yeterli olmaktadır ve her seans yaklaşık olarak 4 saat sürmektedir. 

Diyaliz türlerinden bir diğeri ise perniton diyaliz olmaktadır. Bu yöntemde hastaların kanı vücutlarının içerisinde filtrelenmektedir. Bunun için hastaların karın bölgesindeki zar filtre olarak kullanılmaktadır. Bunun için küçük bir operasyonla hastaların karın zarlarına kateter yerleştirilmektedir. Tedavi aşamasında su, tuz ve diğer katkı maddelerinin bulunduğu temizleme sıvısı kateter yolu ile bu bölgeye verilir. Kan doğal bir şekilde bu bölgeden akarken kan da temizlenir. Seansın sonunda ise zerk edilen sıvı karın bölgesinden boşaltılır. 

Yan etkileri

Her iki diyaliz türünün de bazı yan etkileri bulunmaktadır. Ancak bu yan etkilerin diyaliz işleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı kesin olarak bilinmemektedir. Diyaliz hastalarında görülen ortak yan etkiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

Hemodiyaliz yönteminde görülen yan etkiler içerisinde şunlar yer almaktadır.

  • Damar erişim yerinde tıkanıklık
  • Kas krampları
  • Kan kaybı
  • Düşük tansiyon
  • Zayıflık
  • Baş dönmesi
  • Mide bulantısı

Periton diyaliz tedavisinde görülebilecek yan etkilerin içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Fıtık
  • Kilo alımı

Hem hemodiyaliz hem de periton diyaliz yöntemlerinde görülebilecek ortak yan etkiler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • Kan, deri ya da periton bölgede enfeksiyon
  • Yorgunluk
  • Kaşıntı

Böbrek nakli

Böbrek nakli, hastanın böbreklerinin fonksiyonlarını yerine getiremediği durumlarda hastanın vücuduna sağlıklı böbreğin gerçekleştirilme operasyonudur. Hastalara nakledilen sağlıklı böbrekler henüz yaşamını kaybetmiş bağışçılardan alınabileceği gibi canlı donörlerden de alınabilmektedir. 

Böbrek naklinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi hastanın daha uzun yaşamasını sağlamaktadır. Bunun yanında hastaların kısıtlamaları önemli ölçüde azalmaktadır. Ancak yeni nakledilen böbreğin uzun süre korunması ve kalp sağlığının bozulmaması açısından hastaların bazı kısıtlamaları devam eder. 

Böbrek nakli hastaların iyileşmesini sağlamaz. Bunu yerine hastalarda görülen belirtilerin iyileşmesi sağlanır. Yeni nakledilen böbreğin ne kadar uzun süre vücutta kalacağı ise hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Nakilden sonra vücudun böbreği reddini engellemek için sürekli olarak ilaç kullanılması gerekmektedir. Ayrıca böbrek nakli yapılan hastalar enfeksiyon ve bazı kanser türleri açısından daha fazla risk altındadır.

Böbrek naklinin yapılması için hastaların böbreklerini tamamen kaybetmelerine gerek yoktur. Bunun yerine önleyici böbrek nakli denilen operasyonlar gerçekleştirilebilir. Bu sayede hastaların diyalizden tamamen kurtulmalarını sağlayacaktır. Erken böbrek nakli ise böbreklerin iflasından hemen sonra gerçekleştirilen nakil işlemidir. Nakil operasyonuna kadar kısa bir süre hastaların diyalize ihtiyacı olabilir.  

Böbrek yetmezliği ilaç tedavisi

Böbrek yetmezliği tedavisinde ilaç kullanılmamaktadır. Ancak böbrek yetmezliğinin neden olduğu komplikasyonlarının yönetilebilmesi için bazı ilaç tedavilerinden yardım alınabilmektedir. Bu komplikasyonlar ve uygulanan tedaviler ise şunlar olmaktadır.

Yüksek tansiyon ilaçları

Böbrek hastalarında sıklıkla yüksek tansiyon görülmektedir. Kan basıncının dengede tutulabilmesi için ACE inhibitörleri reçete edilebilmektedir. Bunun yanında böbrek fonksiyonlarının da korunmasına yönelik ilaçlar reçete edilmektedir.

Yüksek tansiyon için reçete edilen ilaçların kullanımının ilk aşamasında böbrek fonksiyonları azalabilir ve bu durum elektrolit düzeylerinin değişmesine neden olabilir. Bunun kontrolü için de hastalara sık sık kan testlerinin uygulanması gerekmektedir. Bunların yanında hastaların idrar söktürücü ilaçlar ve hastaların az tuzlu beslenmesini de önerebilir. 

Ödemin hafifletilmesine yönelik ilaçlar

Kronik böbrek hastalığı olan kişilerde sıklıkla sıvı tutulumu görülmektedir. Özellikle bacaklarda ödem oluşumu yüksek tansiyona neden olan etmenle içerisinde yer almaktadır. Bu durumun kontrol altına alınması için diüretik ilaçlar reçete edilebilmektedir.

Anemi ilaçları tedavisi

Hastalarda görülen yorgunluk ve halsizliğin giderilmesi için eritroprotein hormonu ve demir takviyeleri reçete edilebilmektedir. Bu sayede daha fazla kan hücresinin üretilmesi mümkün olmaktadır. 

Kolesterol ilaçları

Hastaların kolesterol değerlerinin düşürülmesi için statin adı verilen ilaçlar da reçete edebilmektedir. Kronik böbrek hastalarında sıklıkla görülen komplikasyonlardan birisi olan kötü kolesterol aynı zamanda kalp hastalıklarına da neden olmaktadır.

Kemiklerin korunmasına yönelik ilaçlar

Doktorun önereceği D vitamini ve kalsiyum takviyeleri hastaların kemiklerinin zayıflamasının önlenmesi ve kırık riskinin azaltılmasında etkili olmaktadır. Bunun yanında kandaki fosfat seviyesinin düşmesi ve kan damarlarında kalsiyum birikiminin önlenmesi için de fosfat bağlayıcı ilaçlar reçete edilebilmektedir.

Böbrek yetmezliğinde beslenme

Böbreklerin metabolizmamızdaki en önemli görevli besinler yolu ile aldığımız maddelerden artan kısımların vücut dışına atılmasını sağlamalarıdır. Bu sebeple de böbreklerin düzenli çalışması hayati önem taşımaktadır. Ancak söz konusu böbrek yetmezliği olduğunda böbrekler görevlerini tam olarak yerine getiremez ve atıkların vücutta birikmesi söz konusu olur. Bunun yanında kan değerlerinde de önemli dengesizlikler ortaya çıkar. Bu sebeple de böbrek yetmezliği bulunan hastaların beslenmeleri çok daha fazla önem kazanır. Beslenmenin doğru bir şekilde düzenlenmesi hastaların hayat kalitelerini arttırmasının yanı sıra böbrek yetmezliğinin neden olduğu yan etkilerin azaltılmasını da sağlamaktadır.

Böbrek yetmezliği olan kişiler öncelikle sağlıklı kilolarında kalmaya özen göstermeleri gerekmektedir. Bunun yanında sağlıklı ve dengeli beslenme ile düzenli egzersizi de hayatlarına katmaları son derece önemli olmaktadır. Bunun yanında böbrek yetmezliği bulunan kişilerin beslenmelerinde dikkat etmesi gereken noktalar içerisinde şunlar yer almaktadır.

Protein

Protein vücudun büyümesi ve onarılması açısından en önemli besin kaynaklarının başında gelmektedir. Proteinin vücutta üretilmemesi sebebiyle dışarıdan alınması gerekir. Önemli protein kaynaklarının içerisinde et ve et ürünleri, yumurta, süt ve süt ürünleri ile baklagiller bulunmaktadır.

Ancak söz konusu böbrek yetmezliği hastaları olduğunda protein tüketimine dikkat edilmesi gerekmektedir. Çünkü proteinin vücuttan atılması zorlu bir süreç olmaktadır. Bu sebeple de böbrek yetmezliği olan hastaların günlük olarak alması gereken protein miktarının diyetisyenler tarafından belirlenmesi gerekmektedir.

Tuz

Böbrek yetmezliği olan hastaların beslenmelerinden çıkarması gereken besinlerin başında tuz gelmektedir. Çünkü böbrek fonksiyonlarının görevini yerine getirememesi tuzun vücuttan atılamayarak birikmesine neden olmaktadır. Bu durumda başta kalp hastalıkları olmak üzere birçok sağlık probleminin yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sebeple de böbrek yetmezliğinin düzeyine göre tuz alımının azaltılması ya da beslenmeden tamamen çıkarılması gerekebilmektedir.

Kalsiyum ve fosfor

Böbrek yetmezliği kandaki kalsiyum miktarının azalmasına neden olurken fosfor miktarının ise artmasına neden olmaktadır. Bu sebeple de hastaların beslenmelerine kalsiyum açısından zengin besinleri eklemesi ve fosfor açısından zengin olan balık gibi besinleri çıkarması gerekmektedir.

Su

Böbrek yetmezliği bulunan hastaların özelikle sıvı tüketimine dikkat etmesi gerekmektedir. Uzmanların belirleyeceği sıvı miktarına uyulması böbrek fonksiyonlarının daha iyi bir şekilde yerine gelmesini sağlarken aynı zamanda vücuttaki toksinlerin atılmasını da kolaylaştırmaktadır.

Potasyum

Böbrek yetmezliği kandaki potasyum seviyesinin artmasına neden olmaktadır. Bu durumda birçok sağlık probleminin yaşanmasına neden olur. Bu sebeple de hastaların baklagil, kuruyemiş, patates, kurutulmuş sebze ve meyve tüketimine dikkat etmesi gerekmektedir.

Yağlar

Kandaki kolesterol seviyesinin sürekli olarak yüksek olması böbrek hasarının ilerlemesine neden olmaktadır. Bu sebeple de kolesterol değerlerinin sürekli olarak takip edilmesi gerekir. Hastaların beslenmelerine bitkisel yağları eklemesi ve hayvansal yağlardan kaçınmaları kolesterol seviyelerinin daha kolay bir şekilde dengelenmesi sağlayacağı için tercih etmesi gereken yöntemlerden birisi olmaktadır.

Böbrek yetmezliğinde idrardan kan gelmesi

İdrardan kan olması durumunda bazı hastalar idrarında kan görebilmektedir. Ancak bazı vakalarda kan moleküllerini ancak laboratuvar ortamında görülebilmektedir. İdrardaki kan yoğunluğundan bağımsız olarak, bu durumun gerçekleşmesi durumunda öncelikli olarak böbrek hasarından şüphelenilmektedir.

Ancak idrarda kan görülmesinin tek sebebi böbrek yetmezliği değildir. Kanser ve prostat büyümesi gibi birçok nedeni olabilir. Ancak böbrek yetmezliğinde idrar renginin değişmesi sık görülen bir belirti olmaktadır. Çünkü böbrek yetmezliğinde kandaki atıkları uzaklaştırmakla görevli olan minik filtreler iltihaplanmaktadır.

Böbrek yetmezliğinde ayak şişmesi

Böbrek yetmezliği olan hastalarda böbreklerin protein sızdırmasının yanı sıra sodyum tutulması da görüldüğü için başta ayak bilekleri ve bacaklar olmak üzere vücudun çeşitli bölgelerinde ödem görülebilmektedir.

Böbrek yetmezliği öldürür mü?

Böbrekler temel olarak vücuttaki atıkların ve fazla suyun uzaklaştırılmasını sağlamaktadır. Bu sebeple de böbreklerin fonksiyonu yerine getirmemesi durumunda vücutta atık maddeler birikir ve bu durum hastalar için ölümcül olmaktadır. Bu sebeple de böbrek yetmezliği ölümcül hastalıklardan birisi olmaktadır.

Doktora Soru Sor