30 Saniyelik Özet
- Tiroit bezlerinin normalden daha büyük olmasıdır.
- Genellikle belirti vermez, ancak nefes darlığı, yutkunma güçlüğü ve çarpıntıya neden olabilir.
- Guatr, iyot eksikliği, otoimmün hastalıklar ve ailesel yatkınlık gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
- Tedavisi, belirtilerin şiddetine ve tipine bağlı olarak değişir.
Guatr, genellikle ağrı yapmamaktadır. Fakat aşırı bir büyüme söz konusu olduğunda nefes darlığı ya da yutkunmakta güçlük gibi belirtilerde ortaya çıkabilmektedir. Tiroit bezlerinde görülen aşırı büyüme, fonksiyon kaybı olmadığı müddetçe göz ardı edilebilmektedir. Hastanın ciddi sorunlarla karşılaşmasına yol açmaz.
Guatr Belirtileri Nelerdir?
Guatr belirtileri her hastada görülmeyebilir. Yani kişi guatr hastası olsa dahi bir semptom göstermeme ihtimali vardır. Guatr semptomları olarak görülenler genel olarak şu şekilde sıralanabilir;
- Boyun bölgesinde göze çarpan şişlikler. Tiroit bezleri aşırı şiştiği takdirde dışarıdan bakıldığı durumda dahi göze çarpmaktadır.
- Yutkunmada güçlük.
- Nefes almada zorluk.
- Nedensiz öksürük.
Guatr hastalığının belirtileri genel olarak bu şekildedir. Fakat hastalığın hormon dengesini bozması durumunda da farklı belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Buna ek olarak bazı hastalarda guatrın sonucu olarak tiroit bezleri aşırı aktif çalışabilmektedir. Bu durumda ortaya çıkan yan etkileri şu şekildedir;
- Çabuk sinirlenme ve tez canlılık
- Bulantı, kusma, ishal ve kabız
- Aşırı terleme, titreme, sıcağa karşı tahammülsüzlük
- İştah artışı
- Hızlı kilo alma ya da verme
- Saç dökülmesi, saçların ince ve kırılgan bir hale gelmesi
- Adet döngüsünde düzensizlik
- Güç kaybı
Zehirli Guatr Nedir?
Guatr hastalığı, nefes ya da yemek borularına baskı uygulamadığı veya hormon dengesinde bozukluğa yol açmadığı müddetçe hastaya herhangi bir sıkıntı oluşturmamaktadır. Fakat tiroit bezlerinin hormonları gereğinden fazla salgılaması durumunda iyot tedavisi ya da cerrahi müdahale uygulanabilmektedir. Bu duruma zehirli guatr da denmektedir.
Zehirli guatr graves hastalığı olarak da bilinmektedir. Yeterli miktarın üstünde hormon salgılanmasına neden olan, otoimmün bir hastalıktır. Tiroid hormonları, birçok vücut fonksiyonun tam olarak yerine getirilmesinde göreve sahiptir. Bu nedenle zehirli guatr hastalığında geniş çaplı birçok rahatsızlığa rastlanabilmektedir. Zehirli guatr, tedavi edilmediği takdirde farklı hastalıkların oluşmasına zemin hazırlayabilmektedir. Bu nedenle zehirli guatr, acilen tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
Zehirli Guatr (Graves Hastalığı) Belirtileri
Gravers hastalığı olarak da bilinen, zehirli guatr hastalığı, troit hormonlarının normalinden fazla çalışması sonucu vücutta aşırı miktarda troit hormonu birikmesi sonucunda oluşan, otoimmün bir hastalıktır türüdür. Gravers hastalığında bağışıklık sisteminin ürettiği antikor, troit hormonunu taklit eder. Bu da troit hormonunun normalinden fazla, aşırı şekilde uyarılmasına neden olur. Vücutta troit hormon değerlerinin yükselmesi de hipertroidi tablosunun ortaya çıkması sonucuna yol açar.
Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminde oluşan sorunlar sonucu oluşan hastalılardır. Kişinin bağışıklık sistemi, normal seyrinden farklı olarak, kişinin kendi vücudunda, kendi hücresini yabancı bir madde olarak algılar ve kendi bağışıklık sistemi ile savaşa girip onu yok etmeye çalışır. Bu durum da vücutta bazı dokuların hasara uğramasına, metabolizma yapısında bozulmalara, fiziksel ve ruhsal pek çok şikâyetin oluşmasına neden olur.
Zehirli guatr hastalığının en belirgin belirtileri şöyle sıralanır:
-Huzursuzluk
-Sıcağa karşı hassasiyet, aşırı terleme, ciltte nemlilik oluşması
-Anksiyete
-Dikkati çeken kilo kaybı
-Troit bezlerinde büyüme
-Cinsel istekte azalma
-Erektil disfonksiyon
-Yorgunluk, halsizlik
-Bağırsak hareketlerinde yoğunluk
-Ciltte kalınlaşma, özellikle baldır ve topuk bölgelerinde yoğunlaşan kalınlaşma ve kızarık oluşması
-Kalp atışlarındaki artış nedeniyle oluşan taşikardi
-Düzensiz kalp atışları ve çarpıntı şikâyetleri
-Gözlerde dışa doğru çıkmış bir görüntü oluşması
-Uyku bozuklukları
-Düzensiz adet görme şeklinde oluşan adet değişiklikleri
Guatr Zararları Nelerdir?
Guatr hastalığı, her guatr hastasında olumsuz etkiler göstermez. Tiroit bezlerinin aşırı büyümesi sonucu ortaya çıkmakta olan nefes darlığı ve yutkunmada güçlük gibi zararları bulunmaktadır. Ayrıca guatr sonucunda tiroit bezlerinin salgıladığı hormonların döngüsü bozulabilmektedir. Bu durum kişinin hayat kalitesini düşürecektir.
Eğer guatr belirtileri taşıyorsanız ve boğaz bölgesinde şişlikler gözlemliyorsanız doktora başvurmalısınız. Her hastalıkta olduğu gibi guatr hastalığında da erken teşhis son derece önemlidir. Erken teşhis sayesinde basit yöntemlerle guatr sorunu ortadan kaldırılabilmektedir.
Guatr Neden Olur?
Guatr nedenleri denildiği zaman akla ilk gelen şey iyot eksikliği olacaktır. Tiroit hormonlarının yapımında iyotun rolü çok önemlidir. Yeteri kadar iyot tüketilmediği takdirde tiroitler, gereken hormonları üretemezler. Hormonlara ihtiyaç duyan vücudumuz, tiroit bezlerini hormon üretmesi için uyarır ve bu durumun sonucunda tiroit bezlerinde büyüme görülür. Tıpkı iyot eksikliğinde olduğu gibi iyotun fazla tüketildiği durumda da guatr hastalığı ortaya çıkabilmektedir.
Guatr sebepleri arasından en sık rastlanılmakta olan ikinci faktör ise hashimato tiroitidir. Hashimato tiroiti durumunda, tiroit bezleri vücudumuzun bağışıklık sistemi tarafından tahrip edilmektedir. Tahrip olan tiroit bezleri yeteri kadar hormon üretemezler. Bu durumda hipofiz bezleri tiroit bezlerini yeteri kadar hormon üretmesi için uyarmaktadır. Sonuç olarak tiroit bezlerinde büyüme ya da başka bir deyişle guatr hastalığı gelişmektedir.
Guatr hastalığı, nodüllü ve nodülsüz olmak üzere iki farklı şekilde gelişmektedir. Nodülsüz guatr rahatsızlığında tiroit bezleri simetrik bir şekilde büyüme gerçekleştirmiştir ve nispeten yumuşak bir yapıya sahiptir. Nodülsüz guatr genellikle tiroit bezlerinin yeteri kadar hormon üretememesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Yetersiz hormon üretimi nodüllü guatr tipinde de mevcuttur. Fakat tiroit bezlerinde, beyinden gelen uyarılara tepkime olarak büyümeler görülür ve bu bağlı olarak bazı bölgelerde nodüller oluşur. Nodüllü tiroitlerde %4 ile %20 oranında kanser riski bulunmaktadır. Bu nedenle boğazda fark edilen sürekli şişlik gibi durumlarda doktora başvurulması tavsiye edilmektedir.
Guatr hastalığı neredeyse her yaş grubunda ortaya çıkabiliyor. Fakat orta yaş insanlarda ve kadınlarda guatr görülme ihtimali diğer gruplara göre daha yüksektir. Hastanın ağır viral enfeksiyon geçmişine sahip olması, iyot tüketiminin yetersiz seviyede olması, radyasyon, gebelik, lityum kullanımı, menapoz ve sigara tüketimi guatr hastalığının en sık karşılaşılan nedenleri arasında yer almaktadır.
Guatr Tedavisi Nedir? Ne Kadar Sürer?
Guatr hastalığı genellikle tedavi gerektirecek ciddi bir rahatsızlığa dönüşmemektedir. Fakat bazı hastalarda hormon dengesinin bozulması ya da tiroit bezlerindeki fiziksel büyümelerin verdiği rahatsızlıklar nedeniyle tıbbi müdahale ihtiyacı doğabilmektedir. Guatr tedavisi ile hedeflenen; tiroit bezlerindeki büyümeyi ortadan kaldırmak, bozulan hormon düzenini tekrar dengesine kavuşturmak ve belki de en önemlisi hastada oluşabilecek tiroit kanseri riskini en alt seviyeye indirmektir. Tiroit bezleri yemek ya da nefes borularını baskılayacak kadar fiziksel büyüklükte değilse ya da tiroit bezlerinden salgılanan hormonlar normal düzeyde seyrediyorsa tedavi uygulanmaz. Bunun yerine guatr gözlem altında tutulur ve herhangi bir aksi durumda gerekli müdahaleler yapılır.
Günümüzde guatr tedavi yöntemi olarak 3 farklı metot izlenmektedir. Tedavi için uygulanan metot; guatr hastasının durumu ve guatr tipine göre farklılık göstermektedir.
İlaçlı Guatr Tedavisi
Guatr ilaçla tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. İlaç tedavisiyle birlikte hormon seviyesini normal seviyelere çekmek, tiroit bezlerinde oluşan iltihapları ortadan kaldırmak ve tiroit bezlerinin fiziksel boyutunu küçültmek hedeflenmektedir. Hipotiroidi yani tiroit hormonlarının eksik kalması durumunda ilaç olarak tiroit hormonu kullanılmaktadır. Öte yandan hipertiroidi durumunda ise hormon üretimini baskılamak amacıyla bir takım ilaçlar kullanılmaktadır. Böylelikle hormon düzeyleri normal seviyelere ulaştırılır ve şişmiş olan bezin normal boyutlara gelmesi sağlanır.
Radyoaktif Guatr Tedavisi
Günümüzde guatr tedavisinde aktif olarak kullanılmakta olan yöntemlerden birisi de radyoaktif iyot tedavisidir. Yalnızca hipertiroidi durumunda uygulanmaktadır. Radyoaktif iyot olarak nitelendirilmekte olan madde, ağızdan alınır ve dolaşım sistemi yoluyla vücutta dolaşır. Böylelikle alınan madde, tiroit bezlerine ulaşır ve o bölgede yer alan hücreleri yok etmeye başlar. Böylece guatr küçültülmüş olur. Radyoaktif guatr tedavisinin sonucunda zaman zaman hipotiroidi durumu ortaya çıkabilmektedir. Fakat bu durum genellikle kontrol edilebilir bir seviyede kalır.
Guatr Ameliyat Tedavisi
Cerrahi guatr tedavisi diğer guatr tedavi yöntemlerinden sonuç alınamadığı takdirde uygulanan bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Tiroit bezlerinin bir kısmı ya da tamamını çıkarıldığı bir cerrahi işlem gerçekleştirilir. Tiroit bezlerinde kötü huylu bir doku tespit edildiği takdirde tüm tiroit bezi ameliyatla alınır. Cerrahi işlem sırasında bölgede yer alan diğer dokuların korunması ve işlem yapılan bölgede herhangi bir iz kalmaması son derece önemli bir konudur. Ameliyat sonrasında tiroit bezlerinin ne kadar alındığına göre değişiklik göstermekle birlikte hormon ilaçlarının kullanılması gerekebilmektedir.
Ameliyatın Özeti
Ameliyatın Süresi: 1-3 saat
Anestezi Yöntemi: Genel
Hastanede Yatma Süresi: 1-2 Gün
İşe Dönme Süresi: 1-2 Hafta